Aralık 18, 2020 19:29 Europe/Istanbul

İran'ın en önemli gelişmelerini irdelediğimiz “Haftanın Bakışı” adlı haftalık bültenimizde sizlerle birlikteyiz.

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • İranlı nükleer bilimci Fahrizade suikastı,
  • İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin bu cinayetle ilgili açıklaması,
  • İran’ın BM temsilcisinin güvenlik konseyine bu bağlamda yazdığı mektup,
  • Uluslararası toplumda suikastla ilgili tepkiler.
  • İslami Şura Meclisi’nin yaptırımlarla mücadele stratejik eylem planını onaylaması,
  • Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Akdeniz diyalogları forumunda konuşması,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli gelişmeleriydi.

Geçen hafta 27 Kasım Cuma günü akşam saatlerinde Savunma Bakanlığı Araştırma ve Yenilikçilik Kurumu Başkanı Muhsin Fahrizade’yi taşıyan araca suikast düzenlendi. Olayda bu seçkin bilim adamı şehit düştü.

Bu terör saldırısı ve geçmiş yıllarda vuku bulan benzer suikastlar İslami İran’ın bilim ve teknoloji alanlarında ilerlemelerini hedef alıyor.

Muhsin Fahrizade İslami İran’ın nükleer ve savunma alanlarının seçkin şahsiyetlerinden biriydi. Fahrizade ayrıca korona virüs tanı kitinin İran’da üretilmesi için başlatılan projede önemli rol ifa etti.

Şehit Fahrizade suikastı, İran İslam Cumhuriyeti düşmanları iktisadi alanda azami baskı politikaları ile ulaşmak istedikleri hedeflere ulaşamadıklarını ve geçen sene İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs Gücü Komutanı şehit General Kasım Süleymani suikastından sonra bu kez güvenlik alanında azami baskı uygulamaya yöneldiklerini gösteriyor.

Bu arada elde edilen kanıtlar bu cinayette korsan İsrail casusluk örgütü ve münafıklar terör örgütünün parmağı olduğunu gösteriyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei olayın ardından yayımladığı tebrik ve taziye mesajında seçkin nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nın şehadeti büyük bir kayıp olduğunu belirterek, bu cinayeti azmettiren ve uygulayanların kesin cezalandırılmaları ve ayrıca şehidin bilimsel ve teknolojik çalışmalarının devam etmesine vurgu yaptı.

Ayetullah Hamanei şu ifadeleri kullandı:

Cani işbirlikçiler ve acımasız teröristlerce şehit edilen bu seçkin savunma ve nükleer bilimci değerli canını büyük bilimsel çabaları ile Allah yolunda feda etti ve yüce şehadet makamı onun ilahi mükafatı oldu.

Kuşkusuz bu tür terör eylemleri İran milletinin bilimsel ve teknolojik alanlarda ilerleme iradesini asla etkilemeyecektir. Nitekim bu tür şehadet olayları İranlı bilim adamlarını daha yüksek zirvelere ulaşma yolundaki azim ve iradelerini takviye edecektir.

Aslında İranlı nükleer bilimcileri ve şahsiyetleri katletme olayı yeni bir konu değildir. Bundan önce de İranlı nükleer bilimciler Macid Şehriyari, Mustafa Ahmedi Roşan, Mesut Ali Muhammedi ve Daryuş Rızainejad son on yılda terör odakları tarafından düzenlenen suikast olaylarında şehit düştü.

Geçen hafta İran’ın BM daimi temsilcisi Macid Tahti Revançi BM güvenlik konseyine bir mektup yazarak, İranlı nükleer bilimci şehit Fahrizade suikastından korsan İsrail sorumlu olduğunu belirtti. Tahti Revançi ayrıca Amerika ve siyonist rejimin özellikle Donald Trump’ın başkanlık döneminden geriye kalan günlerde pervasız cinayetleri konusunda uyarıda bulundu.

Yargı Erki insan hakları merkezi sekreteri Ali Bakıri Keni de şehit Fahrizade suikastı hakkında yaptığı açıklamada, bu cinayeti Donald Trump yönetiminin İran milletine dayattığı azami baskı politikasının devamı olduğunu belirtti.

Genel Kurmay Başkanı General Muhammed Bakıri de bir mesaj yayımlayarak şehit Fahrizade’lerin açtığı yola devam edeceklerini ve bu ilerleme asla durmayacağını belirtti. General Bakıri ayrıca şehit Fahrizade katillerini çok ağır bir intikam beklediğini vurguladı.

Amerikalı ünlü gazeteci yazar Simore Hersh Nisan 2015’te New Yorker dergisinde “Bizim adamlarımız İran’da” başlıklı ünlü makasında, İranlı nükleer bilimcilere yapılan suikastlar Amerika ve korsan İsrail’in ortak projesi olduğunu ve münafıklar terör örgütü tarafından uygulandığını ifşa etti. Hersh istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Amerika terör devleti çok önceleri Nevada çölünde münafıklar terör örgütünün üyelerini İran’da terör eylemleri düzenlemek üzere eğittiğini kaydetti.

İranlı diğer nükleer bilimci Daryuş Rizaian suikastından sonra da Almanya’nın Der Speigel dergisi İranlı bilim adamlarına yönelik suikast olayları Mossad’ın işi olduğunu ifşa etti.

Iranpress haber ajansı ise muteber belgelere istinat ettiği raporunda, İranlı nükleer bilimci Fahrizade suikastında Siyonist rejim casusluk örgütü ve münafıklar terör örgütünün eli bulunduğunu duyurdu.

Iranpress raporda şöyle yazdı: şehit Fahrizade suikastından sonra ele geçirilen silahın kalıntıları kullanılan silahın İsrail yapımı olduğunu ortaya koydu.

Raporda kullanılan silah üzerinde İsrail yapımı olduğu yazıldığı belirtildi.

Bundan önce Amerika terör devleti geçen 3 Ocak tarihinde  korsan İsrail’le birlikte düzenlediği terör saldırısında İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Irak’ın Haşdi Şabi Komutanı Ebu Mehdi Mühendis ve onlara eşlik eden 8 kişiyi Bağdat havaalanında yakın bir yerde hedef alarak şehit etti. Şehit Süleymani Iraklı yetkililerin resmi daveti üzerine bu ülkeye gitmişti. Şehit Süleymani ABD’nin kurduğu ve beslediği IŞİD terör örgütüne ağır darbe indiren komutandı.

Geçen hafta İslami Şura Meclisi milletvekilleri nükleer bilimci Fahrizade suikastinden sonra “Yaptırımları kaldırma stratejik eylem planı”nın genel hatlarını onayladı.

Oylamadan sonra bir açıklama yapan İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, İran meclisi bu yasayı onaylayarak düşmana tek taraflı oyunları sona erdiği mesajı verdiğini kaydetti.

Galibaf, yasada dokuz madde yer aldığını, hükümeti uranyumu yüzde 20 zenginleştirmekle yükümlü hale getirmek, yeni kuşak santrifüjlerini kullanmak, Arak nükleer reaktörüne benzer yeni bir reaktör inşa etmek bu yasanın bazı önemli maddeleri olduğunu belirtti.

Planda yer alan ikinci maddeye göre de İAEK her ay 500 kg düşük düzeyde uranyum zenginleştirerek stoklamak ve üçüncü madde de IR2M ve IR6 gibi yeni kuşak santrifüjleri kullanmakla yükümlü hale getiriliyor.

“Yaptırımları kaldırma stratejik eylem planı” nihai onayın ardından uygulanmak üzere hükümete tebliğ edildi.

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçen Perşembe günü Akdeniz diyalogları forumunda yaptığı konuşmada, Tahran yönetimi daha önce müzakere ettiği bir anlaşmayı tekrar müzakereye açmayacağını belirterek, Amerika ve Avrupa Bercam nükleer anlaşmasındaki yükümlülüklerine bağlı kalmaları gerektiğini belirtti. Zarif ayrıca Amerika bu konuda şart belirleyecek konumda olmadığını, karşı taraf Bercam’daki yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde “Yaptırımları kaldırma stratejik eylem planı” uygulanacağını vurguladı.

Bilindiği üzere İran İslam Cumhuriyeti Bercam anlaşmasının Avrupalı tarafları yükümlülüklerini yerine getirmemeleri üzerine milli güvenlik konseyinin aldığı karar çerçevesinde ve Amerika bu anlaşmadan çekildikten tam bir yıl sonra anlaşmanın 26 ve 36. maddelerine istinat ederek anlaşmada üstlendiği yükümlülükleri adım adım askıya aldı. Bu karar beş merhalede uygulandı ve İran İslam Cumhuriyeti’nin Bercam’daki haklarından tam olarak yararlanmakta kararlı olduğunu ortaya koydu. İran defalarca karşı taraf yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde kendi yükümlülüklerini yeniden yerine getireceğini açıkladı.