Ekim 23, 2018 00:05 Europe/Istanbul

Genel bir değerlendirmede, Libya’da tekfirci ve selefi örgütlerin ortaya çıkışı 1960’lı yıllara dayandığı söylenebilir.

Ancak Muammer Kaddafi rejimi devrildikten sonra İhvancılar gibi selefi örgütler siyasi muhalif kanat arasında ve tekfirci IŞİD terör örgütü gibi örgütler de askeri muhalif kanat arasında ortaya çıkarak harekete geçtiler.

Cambridge üniversitesi Batı tarihi araştırmacısı ve bu üniversitenin Libya departmanı Başkanı Jason Pack bu konuda şöyle diyor: Muammer Kaddafi rejimi devrildiği günden bu yana, selefi örgütler ve ayrıca tekfirci yapılanmalar bölgesel ve küresel hamilerinin mali destekleri ile Libya’da büyük güce kavuştular. Şimdi tekfirci örgütler bu ülkede kalkınma yolunu siyasi istikrar yokluğunda Libya’yı kalkınma karşıtı hedeflerinin etkisi altına alabilirler.

Buna göre programımız boyunca Libya’da selefi akımları ve tekfirci terör örgütlerini süremiz el verinceye kadar tanıtmaya çalışacağız. Bu örgütleri tanıtma temelimiz ise, örgütlerin kuruluş tarihi, liderleri, kaderleri ve Libya’da nasıl konuşlandıklarına göredir.

Tanıtma işine de İhvan-ul Müslimin örgütü ya da kısa adı ile ihvancıları tanıtarak başlamak istiyoruz.

Libya’da İhvanilerin esas kökü İdris Sunusi saltanatı dönemi olan 1949 yılına dayanır. Libya’da ihvancı örgüt Mısır’da aranan üç ihvancının Libya’ya sığınmasının ardından şekillendi. Muammer Kaddafi’nin devrilmesi ise ihvanilerin Libya’da yeniden güçlenmesi ve iktidarda önemli bir rol ifa etmesine zemin hazırladı.

İhvaniler işin başında milli geçiş meclisi üzerinden ve askeri kanadı Cemaatül Mukatele örgütünü kullanarak Libya’nın inkılapçı yönetiminin erkanlarını ele geçirmeyi başardı. Kaddafi devrilir devrilmez ihvaniler yavaş yavaş bakanlar kurulu, merkez bankası ve diğer mali kurumlar başta olmak üzere devlet kurumlarına nüfuz etmeye başladı ve 29 Eylül 2012’de siyasi azletme kanununu onaylayarak Kaddafi rejimine bağlı örgütleri ve tanınmış kişileri iktidardan uzaklaştırma yolunda önemli adım atmayı başardılar. Ancak 2012 seçimlerinde bu örgüt hiç beklemediği ağır bir yenilgiye uğradı.

Libya İslamî savaşçılar cemaati adlı örgüt, bu ülkede iktidar iddiasında bulunan önemli örgütlerden biridir. Bu örgüt 1990 yılında ve Muammer Kaddafi rejimi ile mücadele etmek amacıyla gizlice kuruldu ve ilk kez varlığını 18 Ekim 1995 tarihinde ilan etti. Libya İslamî savaşçılar cemaati de ihvaniler gibi Şubat 2011 inkılabı sırasında Kaddafi rejiminin devrilmesinde önemli rol ifa etti.

Siyasal bilimler araştırmacısı Dr. Ömer Aşur İslamî savaşçılar cemaati adlı örgüt hakkında şöyle diyor: Bu örgütün üyeleri 2011 inkılabından önce Afganistan, Cezayir ve Çeçenistan savaşlarında deneyim kazanan kişilerdi. Libya inkılabından sonra bu camaat adını Değişim için Libya İslamî hareketi şeklinde değiştirdi. Bu örgütün bir çok seçkin üyesi Trablus askeri konseyi üyesidir ve hareketin iki lideri Vatan partisi ve Ümmeti Vasat partisi adlı partileri kurdular.

Irak’ta tekfirci IŞİD terör örgütü kurulduktan sonra Libya İslamî savaşçılar cemaati ile Irak’ta faaliyete geçen tekfirci IŞİD terör örgütü arasında güçlü bağlar kuruldu. Libya İslamî savaşçılar cemaati aslında bu ülkede El-Kaide ve IŞİD terör örgütlerinin en önemli müttefiklerinden biri sayılıyor. Libya İslamî savaşçılar cemaatinin Afgan Araplar tabir edilen bir çok üyesi 1980’li ve 1990’lı yıllarda El-Kaide terör örgütüne destek vermek üzere Afganistan’a gitmişti. Afgan Arapların El-Kaide ile bağlantıları tekfirci IŞİD terör örgütü ile Libyalı savaşçıların ilişkilerini kolaylaştıran etken oldu. Bu konu, Libya’da IŞİD’in köklerine ve Libya İslamî savaşçılar cemaati ile ilişkilerine ışık tutuyor.

Libya’da Muammer Kaddafi devrildikten sonra iktidar iddiasında bulunan bir başka örgüt Ensarul şeria adlı örgüttür.

Libya’da Ensarul şeria adlı örgüt 2011 yılında El-Kaide terör örgütüne bağlı radikal bir örgüt olarak Bingazi kentinde kuruldu. Bazı kaynaklar bu örgütün 2012 yılında Amerika’nın Bingazi kentindeki konsolosluğuna düzenlenen saldırı ve ABD büyükelçisinin öldürülme olayından sorumlu olduğunu belirtiyor.

2012 yılında Bingazi’de ABD konsolosluğuna düzenlenen saldırıdan sonra örgüt adını Bingazi’de Ensarul şeria’dan Libya’da Ensarul şeria olarak değiştirdi. Aslında Ensarul şeria, El-Kaide terör örgütünün Libya, Yemen, Tunus, Mısır ve Mali’de en önemli kanadı sayılır. Bu örgüt askeri faaliyetlerden başka sosyal ve kültürel faaliyetlerde yürütüyor, siyasi çizgisi ve ideolojisi için de propaganda yapıyor.

Ensarul şeria örgütü Bingazi inkılapçıları konseyinde ve ayrıca Bingazi kentinin kontrolünü ele almak üzere Libya milli ordusuna karşı savaşta yer aldı. Ensarul şeria örgütü General Halife Haftar’a bağlı birliklerin bu örgüte karşı askeri operasyonlarını Batı ve Arap müttefikleri tarafından desteklenen dine ve İslam’a karşı savaş ilan etti.

Ensarul şeria örgütü Mayıs 2017’de dağıldığını ilan etti, gerçi mesajında Libya’daki hemfikiri olan diğer isyancı örgütlerden tek bir cephe olarak Batı ve işbirlikçilerine karşı savaşa devam etmelerini istedi.

Libya’nın iktidarında iddia sahibi olan örgütlerde biri de Mısrate üçüncü gücü adlı örgüttür. Silahlı olan bu örgüt Mısrate askeri konseyinin emri altındadır. Bu örgütün lideri Cemal Türki’dir.

Mısrate üçüncü gücü Libya’nın güneyinde şekillendi. Bu örgüt milli kurtuluş hükümeti tarafından ve Sebhe’de istikrarı sağlamak amacıyla Nisan 2015’te kuruldu. 2017 yılının ortalarında Libya milli ordusu ile ağır çatışmaların ardından örgüt Sebhe bölgesindeki bazı mevzilerinden geri çekilmek zorunda kaldı. Mısrate üçüncü gücü ile Libya milli ordusu arasında süregelen gerginlik, Libya’nın güneyinde yerel rekabetlerin artmasının işaretidir.

Öte yandan Bingazi kenti zengin petrol kaynakları yüzünden Libya’nın doğusu ve batısında iktidar iddiası bulunan örgütlerin arasında stratejik ön cephe konumundadır. Mayıs 2016 tarihinde Bingazi’de General Halife Haftar güçlerine yenilen savaşçılar Bingazi inkılapçıları konseyini desteklemek ve kentin kontrolünü yeniden ele geçirmek amacıyla Bingazi’yi savunma tugayı adlı yeni bir örgüt kurdular.

Gerçekte Bingazi’yi savunma tugayı General Halife Haftar karşıtları ve başta radikal İslamcı örgütlere mensup olan polis ve milis güçler olmak üzere çeşitli muhalif unsurların bir araya gelmesiyle kurulan bir örgüttür.

Bu örgüt Bingazi kentine girme yolunda iki petrol limanını ele geçirdi, fakat sonunda onları Libya milli ordusuna devretmek zorunda kaldı. Söz konusu petrol limanlarının kontrolü daha önce İbrahim Catran komutasındaki petrol tesisleri muhafız alayı ve Trablus yönetime bağlı silahlı güçlerin elindeydi. Bu güçler iki limanın kontrolünü 2013 yılında ve petrol satmak için ele geçirmişti.

Libya krizinde yabancı aktörler adlı eserin yazarı Kazım Merzan bu konuda şöyle diyor: Bingaziyi savunma tugayı eski Başbakanı Halife Gavil’in müttefikiydi. Bu tugay ayrıca çok radikal görüşleri olan Garyani adında ünlü bir müftüye yakınlığı ile bilinir. Mart 2017’de Bingazi’yi savunma tugayı petrol tesislerinin kontrolünü General Haftar güçlerinden geri almaya çalıştı. Bu durum Bingazi’yi savunma tugayı ile Sıraç başkanlığındaki cumhurbaşkanlığı konseyi arasındaki anlaşmazlığa rağmen iki tarafın Haftar güçlerine baskı uygulama konusunda hemfikir olduklarını ortaya koyuyor.

Libya’da iktidar üzerinde iddiası bulunan örgütlerden biri de Ömer Muhtar tugayıdır. Bu örgüt 2011 yılında ve Kaddafi rejimi ile mücadele etmek amacıyla Libya’nın batısında kuruldu.

Ömer Muhtar tugayı adlı örgütün merkezi çekirdeği Libya İslamî savaşçılar cemaati ve diğer bazı cihatçı örgütlerinden ayrılan unsurlardan oluştu.

Bu örgüte Abdulhekim Belhac liderlik ediyordu. 20 Ağustos 2011’de Trablus düştükten sonra Libya milli geçiş konseyi Belhac’ı bu ülkede yeni kurulan askeri konsey Başkanı olarak atadı. Belhac Katar’ın mali ve siyasi destekleri ve en yakın müttefiki olan Ali Selebi’nin katkıları ile El Vatan partisini kurdu. Ancak bu parti 2012 yılında Libya’nın ilk parlamento seçimlerinde yenilgiye uğradı.