Ocak 18, 2019 11:46 Europe/Istanbul
  • Suudi Arabistan’ın Yemen’deki Uluslararası Cinayetleri-22

Geçen bölümde, Suudi Arabistan'ın Yemen'e Saldırması Karşısındaki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Sorumlulukları meselesini ele almıştık. Bugünkü bölümde ise Suudi Arabistan'ın Yemen Saldırısındaki Çocuk Haklarının İhlal Edilmesi meselesini konu edineceğiz.

Suudi Arabistan'ın Yemen'e başlattığı zalimane savaşın Mart 2015'te başlamasından Ağustos 2018'e kadar 6 bine yakın günahsız Yemenli çocuk hayatını kaybetmiştir. Bu olay Suudi saldırılarının Yemen'de çocuk haklarının ihlalinin bir göstergesidir. Gerçekte Suudi Arabistan, uluslararası kurallarda silahlı çatışmalarda ki çocuk hakları ile ilgili bağlayıcı kuralları ayaklar altına almıştır.

Uluslararası çocuk hakları uzmanı Dr. Ebulfezl Sıddıkî bu konuya ilişkin şöyle düşünüyor:" Uluslararası hukukun açık ve net belgelerine göre, Alı Suud Rejimi Yemen'de çocuklar aleyhine savaş suçu işlemiş ve neredeyse bütün uluslararası anlaşmalar ve çocuk hakları ile ilgili insani hukukların ihlal etmiştir.

Uluslararası Hukuk Konvansiyonunun 38'inci maddesine göre bu anlaşmaya taraf olan ülkeler, savaşlarda ve silahlı çatışmalarda çocukları desteklemekle mükellef kılınmışlardır.  Çocuk hakları konvansiyonunun 1'inci maddesine esasen "Çocukları Destekleyici Hukuklar" 18 altında olan çocuk kitlesini kapsamaktadır. Evsizlik, sahipsizlik, eğitimden mahrum kalma, cinsel istismara uğrama, yetersiz beslenme, askere alınma, kıtlıkla mücadele etme, hastalanma, mayınlar ve başka savaş tehlikeleri ile yüz yüze gelme, çocukları savaş ve silahlı çatışmalar döneminde tehdit eden gerçeklerdir. İşte çocuklar bu tehlikelere karşı uluslararası hukuk tarafından özel bir şekilde koruma altına alınmıştır. Uluslararası hukuktaki özel korumadan kastedilen ise çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar, engelliler, gazeteciler ve her hangi özel bakıma ihtiyacı olan özel grupların korunmasında gereken önlemlerdir.

İnsan hakları ve çocuk hakları ile ilgili uluslararası hukukta, çocukları destekleyici özel hukuklar belirlenmiştir. Cenevre dörtlü insan hakları konvansiyonları ve ek protokollerinde, savaş ve barış zamanında çocuk haklarının korunması meselesine ciddi şekilde yer verilmiştir. Ayrıca Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesininin 10'uncu maddesinin 3'üncü fıkrasında ve 5'inci maddesinin 6'ıncı fıkrasında ve 1966 yılında imzalanan uluslararası medeni ve siyasi hukuk anlaşmasının 24'üncü maddesinde de çocuk haklarına değinilmiştir.

1974'da onaylanan Birleşmiş Milletler Olağanüstü Durumlarda ve Silahlı Çatışma Halinde Kadınların ve Çocukların Korunmalarına İlişkin Bildirisi da çocuk haklarını savaş döneminde koruma altına alan diğer belgelerdendir. Bu bildiriye esasen, devletler askeri girişimler ve silahlı çatışmalarda çocukları ve kadınları çatışma alanından uzak tutmak için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Bu bildiriye göre kadınlar ve çocuklar, barınak, yemek, tıbbi yardımlar ve diğer zaruri haklarından her halükarda yararlanması gerekiyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi kararları gibi uluslararası belgeler de farklı şekillerde çocuk haklarının savaş ve silahlı çatışmalarda korunması ile kurallara yer vermektedir. Örneğin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 19 Aralık 1970'te onaylanan 2675 ve 2674 sayılı kararlar, silahlı çatışmalardaki sivil insanların hukukunun korunması ve çocuk haklarının muhafaza edilmesi ile ilgili kararlardır. Ayrıca BMGK'nin 1995'te çıkardığı 1261 sayılı kararda da okullar ve hastaneler gibi çocukların toplandığı mekanlara saldırı yapılmasının yasak olduğu yazılmaktadır. BMGK'ni 1314, 1379,1460 ve 1539 sayılı kararları da çocuk hakları ve özellikle de savaş zamanındaki durumları ile ilgilidir.

Uluslararası Yugoslavya Ceza Mahkemesinin tüzüğü, Uluslararası Ruanda Ceza Mahkemesinin tüzüğü, Roma Tüzüğü adı ile tanınan Uluslararası Ceza Divanı tüzüğünde de silahlı çatışmalar sırasında çocuk hakları ile ilgili açıklamalar yer almaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Komitesi, Çocuklara Yardım Fonu UNİCEF ve UNESCO, BM Göç İşleri Yüksek Komiserliği, Dünya Gıda Programı ve devletlere ve uluslararası teşkilatlara bağlı ve alanla ilgili faaliyetlerde bulunan bütün kurumlar ve kuruluşlar savaş ve silahlı çatışmalar sırasında çocukların haklarını korumakla görevlendirilmişler.

Bütün uluslararası senetler ve belgeler çocuk haklarının korunmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Çocuk Hakları Konvansiyonu'na 200 yılında eklenen protokolde de savaş sırasındaki çocukların desteklenmesi ile ilkeler tek tek belirlenmiştir. Bu uluslararası belgede, çocukların sadece savaşların olumsuz etkilerinden korunması değil zarar görmüş çocukların fiziksel ve ruhsal olarak yeniden desteklenmelerin de  devletlerin görevlerinden olduğunu belirtmiştir.

Uluslararası hukukun bütün bağlayıcı ve bağlayıcı olmayan savaş ve silahlı çatışmalar sırasında çocukların korunmasına dair kurallarına rağmen Suudi Arabistan, Amerika ve Batı silahlarından yararlanarak, hiçbir şeyden korkmadan ve çekinmeden Yemenli çocuklarının en basit ve en ilkel haklarını hatta yaşam haklarını bile ayakları altına almaktadır. Yemenli çocukların durumunun göz önünde tutulması, özellikle de 10 Ağustos 2018'deki Suudi Arabistan savaş uçaklarının Sa'de şehrindeki çocuk dolu bir otobüsü hedef alması olayının hatırlanması, uluslararası camianın insan hakları aktivistler ve medyasının dikkatini bir kez daha Suudi Arabistan cinayetlerine çevirdi. Suudi Arabistan'ın bu saldırısında 55 Yemenli öğrenci şehit düşmüştü.

Suudi Rejiminin savaş uçaklarının 10 Ağustos 2018'te Yemenli çocuklarını taşıyan otobüsünü vurmasının ardından bir Alman kuruluşu olan "Çocukları Kurtaralım"  yardım kuruluşunun icra müdürü Michelle Arnot-Kruger şöyle bir açıklama yaptı:" Bu tür saldırıların artmasından  endişeliyiz. Böylesi vahşi girişimlerin sorumluları hala yargılanmıyorlar. Bu olay Yemenli çocukların zarar gördüğü ve öldüğü ilk olay değildir. "

UNİCEF Sözcüsü Mecado ise aynı konu ile ilgili şöyle bir açıklama yaptı:" Dünyada çocuklar için en tehlikeli yer Yemen'dir. Yemen'de çocuk için hiçbir güvenli yerin bulunmadığını kesin olarak söyleyebiliriz. Neredeyse bütün Yemenli çocuklar savaş yüzünden insancıl yardımlara muhtaç durumdadırlar. Bu durumu belli başlı koşullar ve etkenler ortaya getirmiştir. Yemenli çocukların durumu Suudi Arabistan'ın vahşi ve aralıksız saldırılarından dolayı günden güne daha da kötüye gitmektedir.

BM Genel Sekreterinin, Suudi Arabistan savaş uçaklarının 10 Ağustos 2018'de Yemenli çocukları taşıyan otobüsü vurması ile ilgili araştırmalar yapılmasını istemesinde rağmen gözlemcilere göre BMGK'nin Suudi Arabistan'ı kollamasından dolayı bu cinayetler de benzer savaş suçları gibi unutturulmaya çalışılacaktır. Nitekim daha önce de BM eski genel sekreteri Ban Ki-Moon, Suudi Arabistan'ın adını, çocuk haklarını savaşlarda ve silahlı çatışmalarda ihlal eden ülkeler ve silahlı gruplar arasında yer vermişti ancak daha sonra Batıların ve Riyad'ın istekleri üzerine, akıllara durgunluk veren bir girişimde bulunarak Suudilerin ismini bu kara listeden çıkarmak zorunda kaldı.  

Birleşmiş Milletlerin Yemen konusunda ve özellikle de çocuk haklarının ihlal edilmesi konusundaki sessizliği ve pasifliği öyle bir zamanda gerçekleşiyor ki Suudi Arabistan'ın cinayetleri ve ihlalleri apaçık ortada ve kesinleşmiş durumdadır. UNİCEF gibi Birleşmiş Milletler Teşkilatına bağlı kurumlar bile artık bu cinayetlerin gerçekleştiğine dair itiraflarda bulunuyorlar. BM Çocuklara Yardım Fonu da Ocak 2016'daki raporunda şöyle bir açıklama gerçekleştirmiştir:" Yemen okulları ve altyapısının Suudi Arabistan savaş uçaklarının bombardımanları sonucunda geniş bir şekilde zarar görmesi daha fazla Yemenli çocuğu savaşın belalarının etkisi altına almıştır.

UNİCEF'in Ortadoğu Bölgesel Müdürü Geert Cappelaere, Ekim 2018'de Ürdün'ün başkenti Amman'da yaptığı basın toplantısında bu konu ile şöyle bir açıklama yaptı:" Her 10 dakikadan, bir Yemenli çocuğun kolay bir şekilde önlenebilecek ve tedavi edilebilecek hastalıklar ve rahatsızlıklardan dolayı ölmesi şaşırılmaması gereken bir olaydır. Yemen bugün çocukların cehennemine dönüşmüştür. Bu cehennem çocukların sadece bir kısmını değil tamamını etkilemektedir. Bunun sonucunda bir milyon 800 bin çocuk yetersiz beslenme yüzünden acı çekmektedir. 400'e yakın çocuk da hayatlarını tehlikeye sokmuş derecede açlıktan ve yetersiz beslenmekten acı çekmektedirler. Bunların yüzde 40'ı El-Hudeyde eyaletinde yaşamaktadır. Maalesef Yemen'in durumu vahimdir ve günden güne de daha kötüye gitmektedir. 5 yaş altında olan 30 bin Yemenli çocuk her yıl çeşitli hastalıklardan dolayı hayatlarını kaybediyor. Bu ölümün önünü, yetersiz beslenmeyi gidermekle kesebiliriz.

Bu alanda faaliyet gösteren uluslararası kuruluşların uyarılarına aldırılmaması ve Amerika, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin Suudi Arabistan'a silah satmayı devam ederek desteklemelerinin sürdürülmesi Suudi Arabistan'ın Yemen'deki cinayetlerinin günden güne artmasına neden olmuştur.