Hemedan; İran’ın Medeniyet Başkenti - 5
Lalcin İran’ın Hemedan eyaletinin Bahar ilçesine bağlı bir beldedir ve Ortadoğu bölgesinde ünlü bir seramik merkezi olarak bilinir. Lalcin halkının yüzde 80’i çanak çömlek ve seramik alanında ve bu el sanatlarına bağlı boyama, ambalaj ve satışı gibi alanlarda çalışır.
Hemedan kentinde yer alan tarihi eserlerin çevresinde kurulan el sanatları pazarlarında en çok dikkat çeken ürünler, çeşitli renklere boyanmış çanak çömlek ve seramik ürünleridir. Bu eşyalar Hemedan seyahatimizin sonunda beraberimizde götürebileceğimiz ve eşe dosta hediye edebileceğimiz en güzel hediyelik eşyalardır.
Çanak çömlek ve kilden yapılan kaplar dünyanın en eski el sanatları ürünlerinden sayılır. Bu eşyalara çanak çömlekten başka saksıları, sürahileri ve kadehleri örnek vermek mümkün. Dünyada cam sanayii ve camdan bu tür eşyaların yapımı yaygınlaşmadan önce insanların kullandığı kapların çoğu çanak çömlek cinsindendir. Bu sanatta kullanılan en uygun toprak ise kildir ve içinde bol miktarda demir unsuru bulunduğundan kırmızı renktedir.
Eski çağlarda insanların ürettiği ilk çanak çömlek ve benzeri kapların boyaması ile ortaya çıktı. O dönemde çanak çömlek yapımında kullanılan cihaz yoktu ve bu eşyalar sırf elle yapılır ve fırında pişirilirdi.
Günümüzde o dönemin üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına karşın sifal sanatı ile uğraşan insanlar yaşam saiklerini ve arzularını ifade etmek için bu tür eşyaları yapmaya ve üzerlerine çeşitli desenleri işlemeye devam ediyor. ancak şimdiki desen ve nakışların eski çağlardaki desen ve nakışlardan farklı, yenileri teknoloji ve modern yaşamın tutsağı olan insanların arzularını yansıtmasıdır. Belki de bu yüzden çağdaş eserlerde de hep o eski desenlerin ve nakışların sadeliği ve safası büyük bir arzu olarak yansıyor.
Hali hazırda Hemedan eyaletinde en önemli sifal üretim merkezi, hemedan kentinin 25 km uzaklığında bulunan Lalcin kentidir.
Lalcin kentinde üretilen çanak çömlekler yapım tarihi itibarı ile iki gruba ayrılır. İlk grupta bundan yetmiş seksen yıl öncesine kadar yapılanlar ve ikinci grupta da bundan yirmi otuz yıl önce yapılanlar yer alıyor.
Bu iki grubun arasındaki farklılık kapların şekli, desenleri ve nakışları ve işleme yöntemidir. Birinci grupta yer alan çanak çömleklerin arasında kaselerin ağzı daha geniş ve üzerlerinde yer alan nakışlar ve işlemeler daha titiz bir şekilde ve daha sabırlı işlendiği anlaşılıyor. Bu eserlerde kalemlerin çok yavaş çalıştığı ve sifalcı sanatçı zamanın nasıl geçtiğini hissetmediği gözleniyor. Aslında sanatçı o sırada yaşamının sıkıntılarına dalmış ve işlediği eserin üzerinde hiç bir boş yer bırakmamak istememiş gibi görünüyor. Bu yüzden sanatçı her yere nakışlar işlemiş, ama aynı zamanda nakışların uyumunun bozulmamasına da özen göstermiştir.
Gerçi eski çanak çömlek sanatçıları çalışmalarında simetriye özen gösteriyordu, ama yine de çeşitli nakışları işlemeyi de ihmal etmiyordu. Sanatçı bir yerde kuş ve bir başka yerde balık, bir yerde tavus kuşu ve bir başka yerde bir kadının portresini işlemiştir. Bu kadının portresinde siyah ve sürekli kaşlar, bu kaşlara uygun badem gözler dikkat çekiyor. Anlaşılan sanatçı sevgilisinden tüm hayallerini daha da parlak ve daha da net bir şekilde bu eşyaların üzerinde işliyordu.
Bu çanak çömleklerin bir özelliği daha, üzerleri beyaz bir kaplama ile kaplanması ve böylece çiniden yapılan kaplara benzemesidir. Gerçi bu kaplar çiniden yapılan kaplar kadar sağlam ve zarif değildir, ama yine da güzel ve yaşam hissi doludur.
Bundan yaklaşık yirmi otuz yıl önce ticari sebeplerden ötürü Lalcin yöresinde işlenen çanak çömleklerin desenleri ve nakışları büyük değişime uğradı ve eski desenler ve nakışlar yerini yenilerine bıraktı. Yeni desenler ve nakışlar gerçi bazen cazip ve yaratıcılığı simgeliyor, ama bir çokları da çok basit ve kimliksiz olduğu ve bu da bu yörenin ürünlerinin asaletini olumsuz etkilediği anlaşılıyor. Gerçi bu konuyu tüm yöre için söyleyemeyiz ve sadece bir kaç atölyenin bunu yaptıklarını belirtmeliyiz. Umulur ki bu atölyeler de kendine gelir ve zamanla bu sanatın esas asaletine geri dönerek zarar görmesine mani olur.
Lalcin yöresi uluslararası el sanatları konseyinin onayı ile dünya sifal kenti olarak seçildi. Bu kentte sifal sanatı üzerinde çalışan yaklaşık bin küçük işletme faaliyet yürütüyor. Söz konusu atölyelerde yaklaşık iki bin kadar sifal ustası çalışıyor.
Lalcin kentinde üretilen çanak çömlek ürünleri çok çeşitlidir ve hem normal yaşamda hem süs eşyası olarak kullanılır.
Lalcin’de sifal ustaları genellikle günde on ila on iki saat çalışıyor. Bir sifal atölyesinde çalışan işçilere gelince, sifal çarkını çalıştıran çarkçı kilden yapılan çamura şekil veriyor. Bir kişi atölyenin ihtiyacı olan çamuru yapıyor. Her atölyede bir çırak da ufak tefek işlerle uğraşıyor.
Çanak çömlek yapımında ihtiyaç olan toprak Destcerd köyünün çevresindeki alanlardan elde ediliyor ve kamyonlarla sifal atölyelerine veya çamurların hazırlandığı özel alanlara taşınıyor.
Çanak çömlek yapımı dört aşamadan oluşuyor. Bunlar çamuru hazırlamak, çamura şekil vermek, bezemek ve fırında pişirmekten ibarettir. Çanak çömlek üzerinde işlenen bezemeler ise oyma, basma, kaplama ve benzeri işlerden oluşuyor.
Lalcin’de bazı sanatçılar çanak çömlek üzerinde nakış işlemekle uğraşıyor. Bu eşyaların üzerinde nakışlar iki şekilde işleniyor. Bunlardan biri plastik ve yağlı boya ile işlenen nakışlar ve yapılan çanak çömlek fırına verildikten sonra madeni boya ile işlenen ve sabitleşen nakışlardır.
Aslında Lalcin yöresinde yapılan çanak çömlekler genellikle nakışsız ve düz kaplama ile yapılarak piyasaya sürülür. Lalcin yöresinin ürünleri çok çeşitli ve kullanılan kil ve kaplama bakımından İran’ın diğer yörelerine daha kalitelidir. Hemedan yöresinde kaplamada kullanılan boyalar genellikle lacivert, mavi, sürme, kına, sarı, yeşil, firuze ve kahverengidir. Hemedan yöresinin çanak çömlekleri bazen normal bir şekilde boyanıyor ve bazen de eşyaların üzerinde oluşturulan oyukların üzerine yapılıyor. Kaplama sırasında daha oyuk olan bölümler doluyor ve sonuçta daha koyu renkte çizgiler şeklinde görünüyor.
Hemedan eyaletinde Lalcin kenti dünya sifal kenti olarak seçilmesi dolaysıyla düzenlenen uluslararası şölen bir süre önce bu kentte düzenlendi. Lalcin kenti bu ünvanı kazandıktan sonra yetkililer, kentte sifal köyü ve sifal müzesi açılacağını duyurdular.
İran’ın yaptığı ihracatın yüzde 0.5 kadarı Lalcin’de üretilen çanak çömlektir. 2017 yılında ise bu kent İran’ın üstün ihracatçı kenti seçildi.
Kuşkusuz Lalcin kenti dünya sifal kenti olarak kayda geçmesi bu yörede hem turizmi ve hem sifal sanatını geliştirmeye katkı sağlayabilir. Şimdi Lalcin, dünya sifal kenti ünvanını kazandıktan sonra İran dünya sifal piyasalarında daha büyük bir pay kazanmayı umabilir. Bu özellikten ayrıca yörenin turizmini geliştirme yolunda da yararlanılabilir.
Kuşkusuz dünya sifal kentini ve sifal atölyelerini gezmek ve yakından bu faaliyeti görmek bir çok turist için cazip bir konu olabilir. Uzmanların belirttiğine göre bir çok yatırımcı şimdi bu kentin turistlik altyapı tesisleri üzerinde yatırım yapmak istiyor. Bu çerçevede Hemedan kentinin 2018 yılında dünya turizm başkenti seçilmesi ve turistlerin Lalcin yöresinde sifal atölyelerini gezmeleri bu kentin ekonomik bünyesine de katkı sağlayabilir. Hali hazırda Lalcin’de tüm sifal atölyelerinin kapıları turistlere açıktır. Bundan başka kentte turistler için uygulamalı sifal kursları da düzenleniyor. Bu kurslara katılmak da turistlere serbesttir.
Biraz önce de belirtildiği üzere, Lalcin yöresinde üretilen çanak çömleğin önemli bir bölümü yurt dışına ihraç edilir. Bu ürünlerin hedef piyasaları Avrupa, Amerika, Fars körfezi ülkeleri, Doğu Avrupa ve İskandinavya bölgeleridir. Lalcin sifal ürünlerinin yıllık 100 milyon dolarlık ihracatı ise bu ürünün yöre ekonomisinde öneminin işaretidir.
Arap ülkelerinde insanlar İslamî asil motiflerle işlenen çanak çömleğe ve benzeri süs eşyalarına büyük önem veriyor ve bu ürünleri ülkelerine hediyelik eşya olarak götürüyorlar.
Lalcin ürünleri en çok Avrupa ve Amerika’ya ihraç ediliyor, zira bu yörenin İran’ın asil motiflerini taşıyan vazoları, saksıları, kaseleri ve süs amaçlı tabakları gibi ürünlerinin büyük taraftar kitlesi bulunuyor.
Bu arada bu sanatın Lalcin ve Hemedan yöresinden başka, İran’ın diğer bazı yörelerinde de yaygın bir sanat olduğu, bu yörelere Yezd, Kelpurgan, Şehvar, Mend, Zonuz, Kum, Mazandaran ve Gilan yörelerini örnek vermenin mümkün olduğu belirtilmelidir.