Hemedan; İran’ın Medeniyet Başkenti - 12
Bügünkü sohbetimiz Hemedan kentinin Alevian kubbesi ve Gencname bölgesi gibi bazı tarihî ve turistik mekanları ile tanışmak istiyoruz.
Hemedan eyaleti 1200’ü aşkın tarihî ve turistik eserleri ve mekanları ile birlikte İran’ın en gözde turistik bölgelerinden biridir. Bu eserlerin arasında tarihî Alevian kubbesinin çok özel yeri vardır. Alevian kubbesi 900 yıllık mazisi ve müthiş mimarisi ve güzel alçı işlemeleri yerli ve yabancı turistlerin çok çok ilgi duyduğu Hemedan eyaletinin mimari eserlerinden biridir. Bu yüzden bugünkü sohbetimizin başında bu eserden söz etmek istiyoruz.
Tarihî Alevian kubbesi kameri altıncı yüzyılın Selçukluların sonlarına doğru Alevian hanedanı tarafından ilkin cami olarak inşa edilen ve daha sonraki dönemlerde altında inşa edilen bodrum katla söz konusu hanedanın mezarlığına dönüşen bir binadır.
Bu binanın Alevian kubbesi şeklinde adlandırılmasının sebebi, eskiden üzerinde büyükçe bir kubbenin bulunmasıydı, gerçi zamanla bu kubbe çöktü. Bundan başka yöre halkının İmam Ali -s- ve hanedanına yönelik aşırı sevgisi ve Alevian hanedanından iki kişinin bu binanın altında defnedilmiş olması da bu adlandırma için gösterilen bir başka gerekçedir.
Alevian kubbesinin binası alçı ve tuğla işleme sanatları bakımından İslamî dönemin ortancı yüzyıllarına ait eşsiz ve değerli eserlerinden biridir ve dış görünüşü Marağa’nın kızıl kubbesini andırır. Kameri 542 yılında inşa edilen bu kubbenin boyutları 8*8 metre kadardır. Binanın iç bezemesi oldukça zengin ve aynı zamanda esrarengizdir ve biraz Kazvin’in Haydariye kubbesini andırır. Bu bina dört kenarlı küp şeklinde inşa edilmiş ve her biri 9.5 metre yüksekliği ve yaklaşık 2 metra çapı olan ve kuleyi andıran dört sütunun arasında yer almıştır. Her kulenin üçgen şeklinde ve 8 metre yüksekliğinde ve bir metre eninde ve yarım metre derinliğinde beş adet tağı bulunuyor.
Binanın giriş bölümü üzerinde ve dikdörtgen kadrosunun içinde balarısı peteği şeklinde alçı işlemeler çiçek ve bitki motifleri çok güzel bir şekilde göze çarpıyor. Dikdörtgen kadronun dışında da Kur'an'ı Kerim ayetlerinin Kufi alfabesi ile yazılan alçı işlemeleri yer alıyor.
Kuzeydoğu kanadında yer alan kulenin içinden dar basamaklar çatıya ulaşma imkanı sağlıyor. Yine mihrabın içinde de konvansiyonel olmayan bir basamak alttaki bodrum kata ulaşmayı sağlıyor.
Küçük bodrumda Alevian hanedanından iki kişinin mezarı bulunuyor. Bu alanda altı hücre göze çarpıyor ve mezarların üzeri dikdörtgen şeklinde bir kaplama ile kaplandığı ve merkezinde firuze renginde tuğlalar işlendiği gözleniyor. Bu eser İslam sonrası döneme ait mimari ve alçı işleme şaheseri olarak yaklaşık 87 yıl önce İran’ın milli kültürel mirasları listesinde kayda alınmıştır.
Şimdi Hemedan yöresinin bir başka ünlü tarihî eserine uğramak istiyoruz. Gencname kitabeleri Hegmetani diyarının en ünlü ve en tanınmış tarihî eserlerinden biridir. Buradaki iki kitabe Hahameneşi kralları Daryuş ve Haşayar’dan geriye kalan iki kitabedir. Bu kitabeler Hemedan kentinin beş kilometre batısında ve Abbasabad vadisinin sonunda Elvend dağının kayalarına işlenmiştir.
Gencname kitabeleri ilk kez 19. Yüzyılın ortalarında Fransız ressam ve seyyah Ojan Flanden ve Paskal Keset tarafından bulundu ve incelemeye alındı. Daha sonra İngiliz Henry Ravlinsen bu kitabelerden yararlanarak tarihî Farsça çivi alfabesini çözmeyi başardı. Bu başarı daha sonraları İlami ve Babili çivi hatlarının okunmasında anahtar rol ifa etti.
Gencname Farsçada hazinenin öyküsü anlamına gelir v buna göre halk bu kitabelerin bir hazinenin sırrını içerdiğine inanırdı. Ancak bazı uzmanlar halkın eski kralların cenk ve cengaverlikleriyle ilgili öykülerin etkisi altına kalarak ve zamanla cenkname sözcüğünde cenk yerine genc sözcüğünü yerleştirerek gencname sözcüğünü türetmiş olabileceğini belirtiyor.
Gencname kitabeleri aslında eski çağda kraliyet yolu adı ile anılan ve İran topraklarında çekilen büyük yollardan biri olduğu anlaşılıyor. Bu yol Hahameneşi kralları döneminde bu kralların yazlık başkenti olan Hegmetane’yi, yani Hemedan’ı, İran’ın batısı ve güneyine ve Miyanrudan merkezinde bulunan Babil’e bağlıyordu ve aslında eski çağlarda en çok kullanılan güvenli ulaşım yollarından biri olduğu ifade ediliyor. Burada büyük Daryuş’a ait taş kitabe solda ve onun oğlu olan kral Haşayar’a ait kitabe sağda ve birinci kitabeden biraz altta yer alıyor. Bundan 87 yıl önce İran’ın kültürel milli mirasları listesinde kayda alınan bu kitabeler eski Farsça, İlamici ve Babilice dillerinde ve her biri 20 satırda ve soldan sağa çivi alfabesi ile yazılmıştır.
Öte yandan güzel dağ iklimi, çok güzel dağ manzaraları ve Elvend dağının yüksekliklerinden 12 metre aşağı doğru akan güzel şelale, tarihî Gencname kitabelerinin bulunduğu ortamı turistler için cazip hale getirmiştir. Nitekim bölgeye gelen turistler bu güzel tarihî ve doğa güzeli bölgede bir kaç saatliğine dinlenerek Elvend dağı diyarından unutulmaz anılarla geri dönüyor.
Yine yılın soğuk mevsiminde de buradaki şelaleden sarkan buzlar buz dağlarına tırmanan dağcıların ilgisini çekiyor. Yılın sıcak mevsimlerinde ise bu bölge en çok kaya tırmanıcılarının akınına uğruyor.
Gencname şelalesi İran’ın kültürel miras kurumu tarafından ülkenin doğal milli mirasları listesinde kayda alınan 21. Doğal milli eserdir. Gencname şelalesinin yanı başında ve Elvend dağının eteklerinde ise geniş ve çiçeklerle kaplı bir ova yer alıyor. Mişan ovası adı ile bilinen bu güzel ova ilkbahar mevsiminde doğa ve dağcılık hayranlarının akınına uğruyor. Yine Mişan ovasında kayalıkların arasında yer yer güzel mevsimsel şelaleler bölgenin doğal güzelliklerine ayrı bir güzellik kazandırıyor.
Hemedan yöresinin örnek turistik merkezlerinden biri olan Hemedan turistik ve eğlence köyü adlı merkez da bu tarihî ve doğal güzellikleri ile bilinen bölgede yer alıyor ve yerli ve yabancı turistlere çeşitli kültürel, sportif, eğlence ve ikamet imkanları ve hizmetleri sunuyor.
Hemedan’ın Gencname teleferik tesisleri de tarihî kitabelerin ve şelalenin yanın başında yer alıyor ve turistlere Elvend dağının yüksek noktalarına ulaşma ve doğadan zevk alma fırsatı sağlıyor.
Hemedan’ın Gencname teleferik tesisleri İran’ın batısında bulunan eşsiz tesislerden biridir. Bu teleferiğin gidiş dönüş uzunluğu 3400 metre ve deniz seviyesinden yüksekliği de 1900 ila 2800 metre arasındadır.
Gencname teleferiğinin başlangıç noktası Gencname kitabeleri ve son noktası da Mişan ovasıdır. Gidiş dönüş yedi ile on beş dakika sürer ki bu da rüzgarın hızına bağlıdır.
Bundan başka Gencnamenin raylı kızağı da İran’ın en güvenli ve aynı zamanda en hızlı ve en heyecanlı kızağı olarak turistlere unutulmaz anlar yaşatır. Raylı kızağın uzunluğu 1150 metredir ve Elvend dağının eteğinde kayaların arasından kayarak saatte 45 km hızla Abbasabad’ın yemyeşil ovasına uzanır ve turistlere güzel ve heyecanlı anları yaşatır. Bu raylı kızak dünyanın en son teknolojisinden yararlanılarak inşa edilmiş ve bu yüzden çok güvenlidir.