Haziran 29, 2019 23:53 Europe/Istanbul

Programımıza geçen hafta Türkiye'de meydana gelen önemli gelişmelerin ana başlıkları ile başlıyoruz

** İmamoğlu'nun İstanbul Seçimlerini Kazanması

** İran ve Türkiye dışişleri bakanlarının İsfahan oturumu

** AB’nin Türkiye’yi uyarması

Geçen hafta Millet ittifakının adayı CHP'li Ekrem İmamoğlu 23 Haziran Pazar seçiminde Cumhur İttifakı adayı Binali yıldırımı yenmeyi başardı.

Cumhur İttifakı'nın desteklediği AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti İl Başkanlığı'nda seçim sonuçları ile ilgili açıklama yaptı.

Binali Yıldırım şöyle bir açıklamada bulundu: ""Bu seçim kampanyası boyunca bizimle beraber yoğun bir çalışma içine giren, elinden gelen bütün gayreti gösteren yakın çalışma arkadaşlarıma, teşkilat mensuplarına, bizi dinleyen, projelerimizi, vaatlerimizi anlatma fırsatı veren İstanbul'umuzun güzel insanlarına teşekkür ediyorum. Aynı zamanda büyük fedakarlık gösteren aileme de bu vesileyle teşekkür ediyorum.

İstanbul seçimi sonuçlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimi sonuçlarının İstanbul'umuz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Milli irade bugün bir kez daha tecelli etmiştir. Gayrı resmi sonuçlara göre seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu'nu tebrik ediyorum" açıklaması yaptı.

Bu tebrik mesajlarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 23 Haziran gecesi balkon konuşmasında HDP'ye İstanbul seçimlerindeki tutumundan dolayı teşekkür etti.

Gerçekte Türkiye genelinde çoğunluğu elinde bulundurmayan CHP daha önce AKP'ye ait Kürt oylarını, İstanbul seçimlerinde kazanmış oldu. Aslında iktidar parti Kürtlerin desteğinden mahrum kalıp siyasi gücünün bir parçasını muhalif partiye kaptırdı. Bölgesel ve dış siyaset arenasında ise Amerika'nın Kürt silahlı grupları desteklemesinden dolayı AKP hükümeti bu silahlı gruplarla ciddi ihtilafları yüzünden Amerika gibi en önemli küresel müttefikini bile büyük oranda kaybetmiş oldu. 

Geçtiğimiz hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İran'ın İsfahan kentine gelerek, İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile ikili ve bölgesel konuları ele aldılar. Sohbetimize bu ziyaretin detayları ile devam ediyoruz.

Zarif ile Çavuşoğlu İsfahan'daki görüşmede iki ülkenin ekonomik işbirliği ve bu bağlamda yapılan anlaşmaları gözden geçirerek, Batı Asya bölgesindeki en son gelişmeleri masaya yatırdılar.İran ile Türkiye iki komşu ülke ve Batı Asya bölgesinde aktif ve etkin aktörler olarak ikili ekonomik münasebetlerin geliştirilmesinin yansıra bölgedeki son gelişmeleri de düzenli olarak gerçekleşen görüşmelerde masaya yatırıyorlar.İran ve Türkiye'nin ekonomik işbirliğinin güçlendirilmesi her daim iki ülke liderlerince önemsenmiş ve bu çerçevede İran ve Türkiye cumhurbaşkanları planlı şekilde istişarelerde bulunuyorlar.İki ülke cumhurbaşkanları en son olarak Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de Asya İşbirliği ve Güven Attırıcı Önlemler Konferansı'nın kulisinde bir araya gelerek istişarelerde bulundular.

Cuma günü İran’ın tarihi kentlerinden İsfahan’da gerçekleşen otak oturumda İran dışişleri bakanı, Tahran ve Ankara ilişkilerinin doğru yolda ve ileriye dönük gelişmekte olduğuna işaretle, “Türkiye dışişleri bakanının İran ziyareti, iki ülkenin stratejik ikişkilerini tasarlamak için çok önemlidir” dedi. Türkiye dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Türkiye’nin İran ile tüm siyasi, ekonomi ve kültürel alanlarda ilişkilerini gerinleştirmek ve geliştirmek istediğini” söyledi.

Enerji, bankacılık ve turizm alanında işbirliğinin geliştirilmesi, bölgesel ve uluslararası meseleler özellikle de Suriye ve Yemen’in durumu, Fars Körfezi’ndeki son gelişmeler, Zarif ve Çavuşoğlu arasındaki görüşmelerin eksenini oluşturdu.İran ve Türkiye ilişkileri son yıllarda stratejik ilişkiler alanına girmiştir. İki ülkenin bölgesel konular hakkındaki ortak görüşleri, ayrıca muazzam işbirliği kapasiteleri, söz konusu ilişkileri en yüksek seviyeye ulaştırmak için en iyi fırsatı oluşturmuştur. İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye yıllık 30 milyar dolar ticaret hacmini hedefliyorlar. İlişkilerin bu düzeyi, iki tarafın da tüm kapasitelerini devreye sokmaya kararlı olduklarını gösteriyor. Nitekim İran dışişleri bakanı da bu alanda iki ülkenin stratejik ilişkiler tasarlamaya çalıştıklarını belirtti.Son yıllarda bölgede önemli gelişmeler yaşandı ve hızlı bir şekilde bölgesel tehditlere dönüştü. Tabi ki bu süreç İran ve Türkiye’nin çıkarlarını etkiledi.

Geçen hafta  AB Türkiye’ye uyarıda bulunarak, Kıbrıs münhasır ekonomik bölge MEB’de sondaj faaliyetlerini durdurmaması ve bu bağlamda ikinci bir gemiyi bölgeye göndermesi durumunda AB tarafından yaptırıma tabi tutulacağı uyarısında bulundu. Türkiye’nin akdeniz’de pettol ve doğalgaz arama ve sondaj faaliyetleri şubat 2019’un sonlarında başladı. Bu ise komşu ülkeleri yani Kıbrıs ve Yunanistan’ın yanısıra AB’nin de tepkisine sebep oldu.Avrupalı liderler Brüksel zirvesinde kapanış bildirisinde, Türkiye'nin sondaj faaliyetlerinin "yasal olmadığını”, AB’nin gerekli yanıtı vermek üzere hazır beklediği belirtildi.

AB ayıca Türkiye faaliyetlerini uzaktan rasat ettiği ve Kıbrıs ile koordinasyon içinde Ankara’ya uygun karşılık verileceğini de ifade etti.Türkiye enerji ve tabii kaynaklar bakanı Fatih Dönmez ise 20 haziran Perşembe günü ikinci arama ve sondaj geminin bölgeye gönderilmesi töreninde yaptığı açıklamada, birkaç ay önceden başlayan arama çalışmalarının Ankara’nın doğal hakkı olduğunu duyurdu. Türkiye’nin himayesinde olan Kıbrıs adasının kuzey kesimi yaptığı açıklamada Kıbrıs denizlerinde mevcut olan her türlü kaynağın onlara da ait olduğunu zira 1967 yılına Kıbrıs’ın kurulmasına Türklerin de katıldığını belirtiyor.1974 yılında Türkiye’nin çıkarması ile türk ve Rum olarak ikiye ayrılan Kıbrıs adasında şimdiye kadar birleşme çalışmalarının tümü hüsranla sona erdi. Kıbrıs cumhuriyeti olarak dünya tarafından tanınan Kıbrıs, AB üyesidir. Denizdeki enerji kaynakları meselesi ise adanın iki tarafındaki mevcut sorunları daha da arttırmış görünüyor. Türkiye ve Kıbrıs cumhuriyeti ise doğu akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynakları hakkında benzer iddialarda bulunuyorlar.AB ve ağır topları bu konuda Kıbrıs cumhuriyetini desteklerken, arama ve sondaj çalışmaları hakkında Ankara’ya ciddi uyarılarda bulunuyorlar.