Temmuz 01, 2019 16:32 Europe/Istanbul

Yargı erki Başkanı, yetkilileri ve bazı yargıçları Yargı erki haftası ve Ayetullah Beheşti’nin hş. 7 Tir 1360 tarihinde münafıklar tarafından şehit düştüğü günün yıldönümü arifesinde İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ile görüştü.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının başında yargı erki haftasını kutladı ve İslami nizamın yargı kurumunun temelini atan mazlum şehit Ayetullah Beheşti’nin kişiliğini takdir ederek şehit Beheşti fikir ve irade sahibi, güçlü, disiplinli, iş ehli, neşeli ve İslam inkılabı ve İslami nizam için gerçek anlamda büyük bir nimet olduğunu kaydetti.

Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında yargı kurumunun icraatının iyileşmesi için bazı tavsiyelerde bulundu ve ardından günün siyasi konuları hakkında önemli beyanatta bulundu.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei yargı erkenin görevleri hakkında Kur'an'ı Kerim’in Nisa suresinin 58. ayetinin başında “Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” Şeklinde buyurduğunu hatırlatarak şöyle dedi:

Adalet, insani tayyibe hayatın temelidir. Sizler İmam Zaman’ın -s- zuhur etmesinin bir an önce gerçekleşmesi için dua ederken, o hazret gelsin ve adaleti inşa etsin, diyorsunuz. Bu, adaletin insani tayyibe hayatın temel ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre yargı kurumunun görevi sırf davalarda hüküm vermenin çok ötesindedir. Ayetullah Hamanei ekonomiden güvenliğe ve uluslararası alana kadar geniş bir kapsamı olan halkın haklarının ihya edilmesi, adaleti ve meşru özgürlüklerin yaygınlaştırılması, suçların önlenmesi, yasaların iyi biçimde uygulanmasının gözetilmesi, yargı erkinin önemli görevlerinden sayıldığını belirtti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei yargı kurumunun bir başka önemli görevi yargı kurumu içinde ve dışında fesatla sıkı bir şekilde mücadele etmekten ibaret olduğunu belirterek Yargı kurumu içinde fesatla mücadele öncelikli olduğunu, zira yargı kurumunda bir tek kötü unsur, bu kurumun şerefli, temiz ve emin yargıçlarının ülke genelinde sarf ettikleri emekleri zedeleyerek yıkıcı izler bırakabileceğini kaydetti. Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: Fesatla mücadele etmekle yükümlü olan ve kendisi fesada bulaşan birinin günahı kat kat fazla ve affedilmez bir durumdur. Dolaysıyla bu konuda çok sıkı durmak gerekir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei yargının tüm süreçlerinde dinleyen kulak, sabır ve davanın her iki tarafını dinlemek ve ayrıca kesin tavırlı ve iktidarla davranmak, ülkenin yargı kurumunun önemli özellikleri olması gerektiğini ve bu kurumun davranışları, sözleri, icraatı ve propagandaları doğru biçimde yapılması gerektiğini, böylece yargı erki kamuoyu gözünde imajını doğru ifade edebileceğini ifade etti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, Emirülmüminin Ali’nin -s- Malik Eşter’e yazdığı tarihî mektubunda yargı için en üstün insanları seçmesini tavsiye ettiğini belirterek, yargı kurumundan bu önemli fermanı ön planda tutmasını istedi.

İmam Ali -s- bu fermanda İslami hükümet, İslami hakim, vatandaşların hakları, hükümetle vatandaşların arasındaki ilişki ve özellikle yargıda atamaların şartları hakkında önemli noktaları beyan ediyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei yargı kurumu Başkanı ve çalışanları ile görüşmesinde konuşmasının bir başka bölümünü günün meselelerine ayırdı. Ayetullah Hamanei söze şöyle başladı:

Son günlerde yabancı haber ajansları uzmanlardan naklen sürekli İran milletini baskı, tehdit ve yaptırımla dize getirmenin mümkün olmadığını itiraf ediyorlar. Gerçi bu gerçek sadece son aylarda yaşanan gelişmelerin sonucu olmadığını, bu durum İran milletinin kırk yıldır sergilediği direniş, izzet, azamet ve iktidarın sonucu olduğu belirtilmelidir.

İran milleti İslam inkılabını gerçekleştirerek zillet ve ezilen bir millet kalıbını kırmayı başardığının altını çizen Ayetullah Hamanei, son kırk yılda İranlı kimlik, İslami özelliklerle birleşerek küresel zorbaların baskıları bu milletin ilerlemesi üzerinde etkilerini engellediğini kaydetti. Ayetullah Hamanei İran milleti izzet ve istiklal ve ilerlemeye talip olduğunu, dolaysıyla zalim düşmanların baskıları bu milleti asla etkilemediğini vurguladı.

Ayetullah Hamanei ayrıca İran milletinin 22 Behmen zafer yıldönümü yürüyüşleri, dünya Kudüs günü yürüyüşleri ve çeşitli seçimlere katılımları bu milletin takdire şayan azim ve iradesini sergilediğini, ancak dünyanın en şer devleti, yani Amerika İran milletini suçladığını, saygısızlık yaptığını ve hakaretlerde bulunduğuna işaret ederek şöyle buyurdu:

Savaşların, tefrikaların, yağmaların ve milletleri ve ülkeleri talan etmenin baş etkeni olan dünyanın en menfur ve en habis devleti her gün şerefli İran milletine hakaret ediyor ve suçlamalarda bulunuyor, ancak İran milleti Amerika’nın bu çirkin hareketlerinden etkilenmez ve geri adım atmaz.

Amerika’nın yaptırımlarını İran milletine bariz zulüm niteleyen Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:

İran milleti zulme maruz kalmıştır, şu zalimane yaptırımlar İran milletine yönelik en bariz zulümdür, Ancak mazlum ama aynı zamanda muktedir olan İran milleti ilahi fazl sayesinde eskisi gibi bir dağ misali dimdik ayakta duracak ve var gücü ile hareketini sürdürecek ve gözetlediği tüm hedeflerine ulaşacaktır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İslami nizamın Amerika’nın savaş, fitne, nüfuz girişimi, terörist eylemler ve diğer her türlü düşmanca komplosuna karşı zafer kazanması, yüce Allah’ın bu millete destek verdiğinin açık işareti olduğunu belirterek, İran milleti iktidarının önemli bir bölümünü ilahi desteklere derin inancından kazandığını vurguladı. Ayetullah Hamanei yüce Allah’ın Taha suresinin 46. ayetinde “Korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim; işitir ve görürüm.” Şeklinde buyurduğunu hatırlatarak, İran milletinin iktidarının büyük bir bölümünü ilahi yardım ve desteğe olan inancına borçlu olduğunu vurguladı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:

Biz zulme maruz kaldık. Biz mazlumuz, ama zayıf değiliz, biz güçlüyüz, İran milletinin gücünün önemli bir bölümü ilahi desteğe olan inancından kaynaklanır. Allah teala bizimledir, bize yardım etmektedir. Bunun işareti ise son kırk yılda bize karşı onca kumpas kurmaları, onca baskı uygulamaları, savaş dayatmaları, fitneler çıkarmaları, nüfuz etmeleri, teröristlerin halkın başına bela etmeleri, bin bir çirkin ve ihanet dolu işi bu millete reva gördükleri halde bu milletin dimdik ayakta durması ve her geçen gün daha da güçlenmesidir. Bugün bu millet on yıl öncesine göre, yirmi yıl öncesine göre daha da güçlü ve daha da dimdik ayaktadır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde Amerika devletinin müzakere önerisine temas etti.

Amerika devletinin müzakere önerisini bir “kandırmaca” niteleyen Ayetullah Hamanei, şöyle ekledi:

Düşman baskı ile hedefine ulaşamayınca İran milletini saf sanarak müzakere önerisinde bulunuyor ve İran milleti ilerlemesi gerektiğini söylüyor. Kuşkusuz İran milleti ilerleyecektir, fakat siz olmadan ve sizin bu millete yaklaşmadığınız takdirde ilerleyecektir.

Amerika ve İngiliz devletleri Pehlevi rejimi döneminde İran’da tüm işlerin başında yer aldıklarını hatırlatan İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu iki devlet o menhus dönemde İran milletinin geri kalmasına sebep olan devletler olduğunu ve bu yüzden şimdi de İran’a gelmeleri bu milletin geri kalması ve ilerlemesinin durdurulmasından başka hiç bir sonucu olamayacağını ifade etti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerika devletinin müzakere önerisinin esas amacı İran milletinin iktidarını ve silahını elinden almaya yönelik olduğunu, Amerikalı yetkililer şimdi İran milletinin iktidar etkenlerinden panikleyerek öne adım atmaktan korktuklarını ve bu yüzden müzakere bahanesi ile İran’ın silahını ve iktidarını elinden alarak bu milletin başına istedikleri her belayı nazil etmek istediklerini vurguladı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda bir kez daha İran milleti tüm ülkülerine ulaşıncaya dek İslam, inkılap ve İmam Humeyni’nin -ks- belirlediği yolu izlemeye devam edeceğini, bu milletin hedefleri belli olduğunu, bu hedefler son yıllarda sürekli tekrarlandığını, İran milleti en değerli hedefleri olan izzet, maddi refah, bilimde öncülük, sosyal huzur ve güvenliğe kavuşacağını vurguladı.