Nisan 17, 2016 07:00 Europe/Istanbul

Geçen hafta Ermenistan savunma bakanlığı, Azerbaycan cumhuriyetinin korsan İsrail yapımı intihar İHA’larını kullanmasını protesto ettiğini Tel aviv elebaşlarına bildirdi.

Ermenistan yönetimi Azerbaycan cumhuriyetinin İsrail yapımı bir intihar İHA’sını Karabağ çatışmalarında bir Ermeni konvoya saldırıda kullanmasını protesto etti.

Bu konuda İsrailli üst düzey bir yetkili, Erivan yönetimi Tel aviv’in bu tür İHA’ları Azerbaycan ordusuna vermesini ve bu silahın Ermenistan ordusuna karşı kullanılmasını protesto ederek durumu Tel aviv’e bildirdiğini kaydetti.

Ermenistan savunma bakanlığı söz konusu intihar İHA’larından biri, Ermeni gönüllüleri çatışma bölgesine taşıyan bir otobüsü hedef aldığını ve yedi kişini ölümüne neden olduğunu açıkladı.

Korsan İsrail uçak sanayii 2007 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti savunma bakanlığı ile 1.6 milyar dolar değerinde İHA satışı anlaşmasını imzalamıştı.

Ermenistan yönetiminin korsan rejim İsrail’i eleştirmesinden başka, geçen hafta Karabağ münakaşası ile ilgili en önemli konu, bölgede ateşkesin sürekli ihlal edilmesiydi. En son geçen Perşembe günü Azerbaycan savunma bakanlığı Ermenistan’ın son 24 saatte 132 kez ateşkesi ihlal etmekle suçladı.

Konu ile ilgili bir bildiri yayımlayan Azerbaycan savunma bakanlığı, Ermenistan güçleri Fuzuli, Hocavend, Tırtır ve Akdere köylerinde Azerbaycan ordusunun mevzilerine ateş açtığını, Azeri güçler de karşılık verdiğini belirtti.

Ateşkes ihlali, geçen 5 Nisan tarihinde Bakü ve Erivan yetkilileri Karabağ bölgesinde ateşkes uygulanmasıyla ilgili anlaşmayı imzaladıkları halde gerçekleşiyor.

İnsan hakları gözetleme örgütü geçen hafta Tacikistan’da insan hakları ihlallerinin engellenmesini istedi. Örgüt yayımladığı bildiride, 6 Mayıs tarihinde Tacikistan’da insan haklarının dönemsel incelenmesi oturumuna katılmaları gereken heyetlerin Duşanba yönetimi ile muhaliflerin bastırılmasını ciddi olarak tartışmaları gerektiğini ve bu konuda uygun bir sonuca ulaşmaları gerektiğini belirtti.

Raporda, merkezi Cenevre’de bulunan BM insan hakları işleri yüksek komiserliği bürosuna üye ülkelerin Tacikistan’da insan hakları durumunu incelemeleri gerektiği belirtildi. Söz konusu oturumda ayrıca Tacik yetkililerin insan haklarına uyma konusunda uyarılacağı belirtiliyor.

İnsan hakları aktivistleri ise Tacikistan’da insan haklarına uyulması için bu ülkenin üst düzey yetkileri uyarılması gerektiğini ve ihlalleri sürdürdükleri takdirde gereken tedbirlerin alınması gerektiğini belirtiyor.

İnsan hakları gözetleme örgütü raporunda muhaliflerin yakalanması ve işkence edilmesi, adam kaçırma, muhaliflerin iadesi ve avukatların, gazetecilerin ve STK temsilcilerinin işkence edilmesi ve internet sitelerinin engellenmesi gibi durumlara işaret ediyor. Raporda ayrıca Tacikistan hapishanelerinde yatan tutuklulara işkence ve kötü muamele yapıldığı kaydediliyor.

Geçen hafta bölgedeki haber kaynakları Rusya’nın Interfax haber ajansından naklen, Afganistan ve Tacikistan’ın ortak sınırında yer alan Arçı ovasında teröristlerin eğitildiği bir merkezin tespit edildiğini duyurdu.

Arçı ovası valisi Esedullah Ömerhil’in açıkladığına göre bir Pakistanlı vatantaş tarafından yönetilen bu medresede 300 kadar talebeyi araçlara bomba yerleştirme, intihar eylemleri ve benzeri terör eylemleri üzerine eğitim verildiği anlaşılıyor.

Arçı ovası Tacikistan’ın Hatlan eyaletinde sınır bölgesinde yer alıyor. Söz konusu okulun da Taliban tarafından yönetildiği kaydediliyor.

Uzmanlar bu tür haberlerin Rus medyası tarafından yayımlanması güdümlü olduğunu ve başta Rus medyası olmak üzere bölge medyasının ilk kez Afganistan ve Tacikistan’ın ortak sınırında teröristlerin varlığından söz etmediğini belirtiyor.

Geçen hafta Kırgızistan Başbakanı Tamir Sarıyev bu ülkenin parlamentosunda düzenlenen açık oturumda istifasını parlamentoya sundu. Sarıyev geçen yılın Mayıs ayında başbakanlık görevine seçilmişti. Sarıyev istifa gerekçesini açıklarken, istifasını açıklaması kendi isteğine bağlı olduğunu belirterek bu adım hükümetin faaliyetine istikrar kazandıracağını, çünkü hükümette mevkiler sürtüşmelere yol açmaması gerektiğini kaydetti.

Bazı uzmanlar Kırgız başbakanın istifasını geçen hafta Balakçı – Karomdo karayolu inşaat ihalesinin düzenlenmesi yüzünden yaşanan gerginliklere ve ulaştırma bakanının muhalefetine bağlıyor.

Kırgızistan anayasasına göre Başbakan istifa ettiği takdirde tüm bakanlar da otomatikman görevden azledilmiş oluyor ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı istifayı onayladıktan sonra parlamentonun yeni Başbakanı seçmesi gerekiyor.

Öte yandan Kırgızistan meselelerinin diğer bazı uzmanları ise Kırgızistan yönetiminin Özbekistan’ın bazı toprak iddialarını kabul etmesi, Başbakan Sarıyev’in istifasının en önemli sebebi olduğunu belirtiyor.

Tamir Sarıyev Kırgızistan’ın bağımsızlığına kavuştuğu son 25 yılda görevinden ayrılan 27. Başbakanıydı. Bundan bir yıldan daha az bir süre önce Başbakan olarak göreve başlayan Sarıyev, Balakçı – Karomdo karayolu inşaat ihalesinin düzenlenmesine fesat karıştığı gerekçesiyle istifa ettiğini açıkladı.

Son aylarda Balakçı – Karomdo karayolu inşaat ihalesinin düzenlenmesiyle ilgili tartışmalar Kırgızistan’ın siyaset ve medya çevrelerinin ilgi odağındaydı ve sonunda Kırgızistan parlamentosu özel bir komisyon kurarar konuyu incelemeye başladı. söz konusu komisyon geçen 5 Nisan tarihinde ihalede yasalar ihlal edildiğini açıkladı ve bir gün sonra da Kırgızistan ulaştırma ve iletişim Bakanı Argin Beyk Mollabayev konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Başbakan Sarıyev’i Çin’in Lung Hay firmasını desteklemekle suçladı.

Kırgızistan’da Balakçı – Karomdo karayolu inşaat ihalesinin düzenlenmesiyle ilgili çıkan bu tartışmaların ardından Başbakan Sarıyev Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev’den ulaştırma Bakanını görevden almasını istedi, ancak Cumhurbaşkanı bu ülkenin milli güvenlik kurumuna Başbakan ve ulaştırma bakanının bu olayla ilişkilerini araştırma talimatı verdi. Ancak araştırma sonuçları açıklanmadan önce Başbakan Sarıyev istifa etti. Bu istifa medya ve siyaset çevrelerinde çeşitli tahminlere yol açtı. Bazı çevreler söz konusu karayolunun ihalesinden başka Özbekistan yönetiminin Kırgızistan’ın güneyinde bazı bölgelerde toprak iddialarının Bişkek tarafından kabul edilmesi Sarıyev’in iddiasının gerekçesi olduğunu belirtiyor.

Yaklaşık bir yıl önce Kırgızistan ve Özbekistan arasında münakaşa konusu olan sınırdaki bu bölgelerden biri Özbekistan’a devredildi ki bu da Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev ve partisinin Güney bölgelerinde halk arasında taban kaybına yol açtı.

Uzmanlar Atambayev’in Güney bölgelerinde Kırgızistan nüfusunun yarısından fazlasını kapsayan halk arasında nüfuzunu kaybetmesi, bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesi anlamına geldiğini ve bu yüzden Sarıyev’in istifası ile kamuoyu etkilenmeye çalışıldığını belirtiyor.

Öte yandan Kırgızistan Başbakanı Sarıyev’in istifasından sonra bu ülkenin meclis Başkanı Asil Beyk Jinbeykov da meclisin açık oturumunda görevinden istifa ettiğini açıkladı. Jinbeykov istifa kararı hakkında yaptığı açıklamada, bu görevi kendi istek ve iradesiyle terk ettiğini ifade etti. Jinbeykov, şimdiye kadar üç kez halkın ve milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının güveni ile meclis Başkanı olarak seçildiğini ve şimdi bu görevinden istifa ettiğini kaydetti.

Kırgızistan meclis Başkanı Jinbeykov’un istifası, kardeşi ve milletvekili olan Saranbay Jinbeykov sosyal demokrat parti tarafından Kırgızistan Başbakanı olarak meclise sunulduğu bir sırada gündeme geldi. Asilbeyk Jinbeykov’un belirttiğine göre bu gerçekten hareketle istifası, kendisi ve ailesinin diğer fertlerinin fesattan uzak olduklarının işareti sayılıyor.

Geçen hafta Şanghay işbirliği teşkilatı ŞİT üyeleri milli güvenlik konseyleri sekreteri bölgede güvenlik durumunu ele almak üzere Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te bir oturum düzenledi. Oturuma katılan temsilciler bölgede terör ve radikalizm, uyuşturucu madde ve mafya çeteleri gibi bölgesel tehditlerle mücadele meselesini masaya yatırdı.

ŞİT milli güvenlik konseyleri sekreterlerinin oturumu, Özbekistan’ın talebi üzerine ilk kez 2004 yılında bu ülkede düzenlendi. ŞİT’e üye ülkelerin milli güvenlik konseyleri sekreterlerinin oturumu söz konu teşkilat çerçevesinde güvenlik alanında koordinasyon ve istişare niteliği taşıyor ve oturumda bölgenin güvenliği ele alınıyor.

Oturumun kulisinde ise Çin sosyal güvenlik Bakanı, Özbekistan milli güvenlik konseyi sekreteri ile görüştü. Görüşmede iki ülkenin güvenliğinden sorumlu iki yetkili ŞİT çerçevesinde işbirliği ufkunu masaya yatırdı.

Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, üst düzey siyasi ve iktisadi ber heyet başkanlığında ve iki günlük bir ziyaret çerçevesinde Tahran’a geldi ve Cumhurbaşkanı Dr. Hasan Ruhani tarafından resmi törenle karşılandı.

Nazarbayev’in bu ziyareti İranlı mevkidaşı Ruhani’nin geçen yıl Kazakistan’a yaptığı ziyaretin karşılığı olarak gerçekleşti.

Nazarbayev’in Tahran ziyareti iki ülkenin karşısında iktisadi alanda bir çok işbirliği zemini bulunduğu bir sırada gerçekleşti. İki ülke ilişkileri ise son yirmi yılda sürekli ilerleyen ve her türlü gerginlikten uzak bir süreç izledi.

Kazak liderin Tahran ziyareti sırasında iki ülke yetkilileri arasında yaklaşık 40 işbirliği belgesi imzalandı.

Geçen hafta Kazakistan ve Türkiye cumhurbaşkanları İstanbul’da bir araya gelerek ikili iktisadi ve ticari işbirliğini geliştirmeye vurgu yaptı. Görüşmede Nazarbayev, Türk firmaların Astana yönetiminin sanayi kalkınma ve yenilikçilik alanlarıyla ilgili hazırladığı programlarında aktif bir katılım sergileyebileceklerini kaydetti.

Nazarbayev ayrıca ülkesinin dünya ticaret örgütüne katılmasını başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerle ticari ilişkilerini geliştirmek için iyi bir fırsat oluşturduğunu vurguladı.

Görüşmede Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da ortak hedeflerin doğrultusunda ikili ilişkilerin güçlendirilmesini istedi.

İki lider görüşmede ayrıca uluslararası terör ve radikalizmi de ele aldı. 015