Velayet güneşinden
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen Çarşamba günü İmam Humeyni -ks- Hüseyinesi’nde Hac kurumu yetkililerini kabul etti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Hac kurumu yetkilileri ile görüşmesinde Hac farizasının sosyal, manevi ve siyasi boyutlarına dikkat çekerek, bu ibadetin İslam’ın takdirle karşıladığı birçok istisna ve seçkin özelliklere sahip olduğunu belirtti.
Ayetullah Hamanei İranlı Hacılardan Hac farizasının onlara sunduğu eşine ender rastlanan değerli fırsatı iyi kullanmalarını ve bu önemli ibadetin ahlaki, sosyal ve siyasi boyutlarını göz önünde bulundurmalarını tavsiye ettikten sonra Suud rejiminin Allah’ın evini ziyarete gelen Hacıların güvenliğini temin etmek ve bulundukları ortamın hürmetini ve kerametini korumak gibi ağır görev ve sorumluluğu bulunduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei Amerika ve küresel istikbarın diğer üyelerinin Müslümanlarla düşmanlığının esas sebebi, bu zümrenin zalimane yoluna karşı olan İslami hakikatler ve maarif olduğunu ifade etti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre Hac farizası içerdiği İslami değerler ve İslam dininin takdir ettiği özellikler yüzünden istisna bir farizasıdır. Ayetullah Hamanei Hac kongresi İslami camianın küçük bir örneği olduğunu, bu camia maddiyatın yanında maneviyatı de sergileyerek yeni İslami medeniyeti simgelediğini vurguladı.
Ayetullah Hamanei şöyle buyurdu:
Hac farizasıdır hem kulluk ve hem huşu sergilenir. Bu ibadet başta sona kadar tüm amelleri huşu ve kulluktur, yalvarıştır ve aynı zamanda yüzde yüz manevi olan bu amel ve etkenlerin yanında bir de sosyal bir etken vardır, ki o da vahdettir, kardeşliktir, tek yürek olmaktır. Hac sırasında fakir gani, çeşitli kavimler, farklı milletler, değişik ırklar yan yana ve bir tek saik doğrultusunda ve tek amaç uğruna aynı ameli yerine getirir. Bunu başka hiç bir yerde göremeyiz. İster İslami diğer farizalarda olsun, ister bizim bildiğimiz başka dinlerde olsun, böyle bir şey yoktur
Hac merasimine işaret eden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu farizayı Müslümanların bir araya gelmesini ve İslam’ın sosyal yaşamının bir boyutunu sergilediğini belirterek şöyle ekledi:
Hac, harekete vesile olan etkendir, Hac ibarettir, ancak bu ibadetin yanında hareket de vardır, tavaf vardır, say vardır, gelip gitmeler vardır, aynı zamanda bir toplanmadır. İnsanların yan yana toplanmaları gibi acayip hareketi Arafat’ta veya Maş’er’ul Haram’da veya Mina günlerinde gerçekleşir ve İslam’ın sosyal hayatının boyutlarından birini ortaya koyar. Tüm bunlar Hac farizasıdır . Hac, ahlak gösterisidir. Bakara suresinin 197. ayetinde Hac sırasında eşinle yakınlaşmak, günah işlemek veya savaşmanın caiz olmadığı belirtilmiştir. Hac, kardeşlik yeridir, ahlak yeridir, hoşgörü yeridir, birbirimizle kavga etmek yeri değildir, savaşma yeri değildir. Bakın bunca acayip ve yapıcı unsur ve ders, Hac farizasında bir arada toplanmıştır. Hac farizası böyle bir farizadır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir bölümünde Kur'an'ı Kerim ayetlerine istinat ederek Hac farizasının siyasi boyutuna dikkat çekti. Ayetullah Hamanei’nin bu bağlamda okuduğu ilk ayet, Al-i İmran suresinin 103. ayetinin bir bölümüydü. Bu ayette yüce Allah Müslümanlara Allah’ın ipine sarılmayı ve dağılmamayı buyurmuştur.
Ayetullah Hamanei Müslümanların arasında vahdet oluşturmak ibadi ve siyasi bir görev olduğunu belirterek şöyle buyurdu:
Her zaman duyduğumuz büyük yanlış sözlerden biri, ki bazen de İslami hakikatlere uzatılan dillerden çıkıyor, Hac farizasını siyasileştirmeyin, sözüdür. Ne demek siyasileştirmeyin? Bizim Hac farizasında siyasi açıdan beklentilerimiz İslam tealiminin ta kendisidir. Vahdet oluşturmak siyasi bir konudur. Bu durum İslam’ın emridir, ibadettir. Allah’ın ipine sarılın ve dağılmayın, ibadettir. Biz eğer Hac sırasında Filistin milletini veya Yemenli mazlumlar gibi İslam dünyasının mazlumlarını ve başka mazlumları savunuyorsak ve destek veriyorsak, bu amel tabi ki siyasi bir ameldir, ancak bu siyasi amel İslami tealime uygundur. Mazlumu savunmak bir farizadır, bir vaciptir ve bu vacip gerçekleşmektedir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında Tevbe suresinin 3.ayetine işaret ederek, İslami bir başka maarifi, yani Hac farizası sırasında müşriklerden beraat etme amelini gündeme getirdi. Müşriklerden beraat etmek, İslami bir fariza olduğunu kaydeden Ayetullah Hamanei şöyle buyurdu:
Eğer biz beraat meselesi üzerinde duruyorsak ve yerine getirilmesi üzerinde ısrar ediyorsak, ki inşaallah her yıl en iyi biçimde yerine getirilmelidir, bunun sebebi, müşriklerden beraat etmek İslami bir fariza olmasıdır. Allah teala Mümtehine suresinin 4.ayetinde şöyle buyurur:
"Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." Tüm bunlar dinimize aittir, evet, siyasettir, Hac farizasında siyasi amel de vardır, ancak bu siyasi amel dini görevimizdir, ibadetin ta kendisidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında Hac farizası sırasında müşriklerden beraat etme amelinin engellenmesi de siyasi bir amel olduğunu, ancak bu amel dini olmayan, dine karşı bir amel olduğunu belirterek şöyle buyurdu:
Hac sırasında Amerika’ya gözünün üstünde kaşın var, demeye hakkınız yoktur denmesi, bu da siyasi bir harekettir, fakat şeytani siyasi bir harekettir, İslami olmayan siyasi bir harekettir. Ancak eğer siz orada her türlü müşrikten, her türlü İslam karşıtlığından beraat ederseniz, bu da siyasi bir harekettir, fakat bu siyasi hareket dinin ta kendisidir, bu dini bir siyasettir. Bunlar, Hac konusunda bilmemiz gereken konulardır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde S. Arabistan’ın Hac yetkililerinin görevi Hacıların güvenliğini temin etmek ve hürmet ve kerametlerini korumaktan ibaret olduğunu belirtti.
Suud rejiminin bu ağır yükümlülüğüne dikkat çeken Ayetullah Hamanei şöyle buyurdu:
Mekke ve Medine ve diğer bölgelerde Hac farizasınan sorumlu olanlar, yani Suud rejimi ağır yükümlülüğü vardır. Bunların görevleri arasında Hacıların güvenliğini temin etmek vardır, Hacıların hürmetini ve kerametini korumak vardır. Hacının kerameti çok önemlidir. Bunlar Allah’ın konuklarıdır. Bu insanların saygısı korunmalıdır. Bu insanların kerametine zarar verecek davranışlar, Hacıya ihanettir ve mutlaka engellenmesi gerekir. Ancak ortamı güvenlik bakımından germemek gerekir. Hacıların güvenliği temin edilmelidir, fakat ortam gerilmemelidir, ortam sakin ve güzel olmalıdır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında başta ABD olmak üzere müstekbir güçlerin İslam’a yönelik düşmanlığına işaret ederek bunun asıl sebebi, İslam hakikatleri ve maarifinin zulüm karşıtı olmasından ibaret olduğunu belirtti.
Ayetullah Hamanei bu bağlamda Hamd suresinin 5. ayetine işaret ederek şöyle buyurdu: Namaz sırasında yalvararak ve huşu ile Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız, diyerek Allah teala önünde huzu ve huşu içinde oluyorsanız, bunun anlamı şu ki Allah’tan başka hiç bir maddi gücün karşısında huzu ve huşu etmeyecek ve onlara teslim olmayacaksınız. Bu durum ise onların size karşı düşmanlık gütmesinin sebebidir. Bu durum İslam ümmetinin zaferi ve ilerlemesi ve kurtuluşunun sebebidir. İslam ilkelerine bağlı kalmak, İslam şeriatine bağlı kalmak, İslam ümmetini kurtaracak şey budur.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu sözü doğrulayan en büyük şahit, İran olduğunu, İran İslam ilkelerine bağlı kaldıkça Allah teala tarafından daha çok desteklendiğini ve sorunların üstesinden geldiğini, fakat nerede gafil kaldıysa, gafletinin cezasını çektiğini vurguladı.
Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle noktaladı:
Ben bu ülkenin geleceği ve hatta İslam ümmetinin geleceği için hissettiklerim ve gözlemlerim şu ki, İran milleti ve İslam ümmetinin vahşi ve yırtıcı ve zalim düşmanlar sonunda İslam karşısında diz çökecekleri yönündedir ve gelecekte ilahi tevfik sayesinde yaşanacak şey, İslam ve Müslümanların izzeti ve İslami toplumların ilerlemesidir. Bu gelecek kesindir, ancak gerçekleşmesi çabalarımıza bağlıdır. Hiç bir hedef ve hiç bir ürün çaba harcamadan, cihat etmeden, hoşgörülü davranmadan, iş birliği yapmadan elde edilemez. Umarım yüce Allah inşaallah hepimize, İran milletine, dünya Müslümanlarına bu yola girme başarısını inayet buyurur ve hepimiz ilahi tevfikten yararlanırız.