Nisan 17, 2016 07:33 Europe/Istanbul

Geçen bölümde sizlere seyahat etme ve spor yapma ve eş dostla hoşça vakit geçirmekten söz ettik ve bu amellerin cisim ve ruh sağlığı üzerendeki etkisini anlattık. Bugün özellikle medyanın insanların boş zamanlarını doldurma üzerindeki etkisinden söz edeceğiz.

Günümüzde insanların aşırı psikolojik baskıları, heyecanlar, iş yorgunluğu etkenleri yüzünden gergin yaşamı birçok olumsuz tesiri de beraberinde getiriyor. Yaşamınızda büyük önem arz eden bu tür olumsuz etkileri engelleme yollarından biri ise boş zamanlarımızı daha iyi değerlendirebilmek için plan yapmaktır. Geçmişte toplumların ve işlerin pek karmaşık olmaması yüzünden boş zamanlar için plan yapmak da ona göre kolaydı, ancak günümüzde toplumların hızla gelişmesi ve kitle iletişim araçlarında ve televizyon, uydu ve internet gibi alanlarda yaşanan müthiş ilerleme yüzünden boş zamanların değerledirilmesi için de yeni imkanlar ve plan yapmak için bir o kadar karmaşık ve zor şartlar oluşmuştur. Bu yüzden sosyal planlama yetkilileri, öğretmenler ve ailelerin sorumlulukları da bir o kadar ağırlaşmış sayılır.

Huzura kavuşmak, yeniden güç biriktirmek, sinirlerin gevşemesi, eğlenmenin yanında kişiliği geliştirmek, yetenekleri keşfetmek, boş zamanlarımız için plan yaparken mutlaka göz önünde bulundurulması gereken meselelerdir.

Medya, insanların boş zamanlarını doldurmaları için etkili bir araçtır. Günümüzde ise medya ve kitle iletişim araçların birer eğlence aracı olma durumunu çoktan aşmış ve adeta birer kültür üreten araca dönüşmüştür. Günümüzde radyo televizyon internet ve cep telefonu gibi kitle iletişim araçları insanların güncel yaşamının olmazsa olmazı haline geldiği ve bunun beraber olumlu olumsuz bir çok getirisi olduğu anlaşılıyor. Bu araçlar bir açıdan insanların günlük yaşamlarında iletişimlerini ve aynı zamanda eğlenmelerini ve bazı işleri hızlı bir şekilde yapmalarını sağlarken, öbür yandan bireyin ahlaki ve psikolojik sağlığını da tehdit eder oldu.

Medya aile fertlerinin teamül fırsatını yok ediyor ve aile ortamında bireysel hareket etme atmosferini hakim kılıyor. Bugün televizyondan tutun ta cep telefonu ve özellikle internete kadar kitle iletişim araçlarına olan bağımlılık, beşeri toplumların ciddi sorunlarından birine dönüştüğü anlaşılıyor. Nitekim her geçen gün film seyretme, internet ve bilgisayar oyunlarına uzun saatler zaman ayıran bağımlı insanların sayısı daha da artıyor.

Günümüzde televizyon kitle iletişim araçları arasında en güçlü olanı sayılıyor ve aile içinde nerdeyse tüm fertlerin en zaruri aracına dönüştüğü gözleniyor, öyle ki bazı aileler televizyonsuz bir evin asla katlanılmaz olacağını düşünüyor. Bu arada çocuklar ve gençler boş zamanlarının büyük bir bölümünü televizyon seyretmekle geçiriyor. Gerçi televizyon gibi önemli bir kitle iletişim aracının faydaları herkesçe biliniyor, fakat bu arada bu aracın olumsuz etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor.

Gerçekte aşırı derecede televizyon seyretmek, insanın cismi ve ruhi sağlığını tehdit eder. Bu tehlike çocuklar konusunda daha de vahimdir. Çocuklar bazen gece yarısına kadar televizyon seyrederek okul ödevlerini bile ihmal ediyor ve sabah yeteri kadar uyuyamadığı için bitkin bir vaziyette okula gidiyor ve doğal olarak eğitim randımanı düşük oluyor. Bu durum özellikle çocuklarını denetlemeyen ailelerde sık sık göze çarpıyor.

Gerçekte aşırı derecede televizyon seyretmek başta çocuklar olmak üzere insanlara kitap okuma, spor faaliyetlerine katılma ve diğer müspet ve olumlu eğlencelere zaman ayırmalarına fırsat vermiyor. Bazen televizyon kanalında izlenen filmler şiddet ve gerginlik içeren bir film oluyor. Bu tür filmler eğlenceli ve iyi olmadığı gibi, bazen çirkin davranışları da telkin ediyor. Gerçi yetişkin insanlar hayal ve gerçeği bir birinden ayırt edebildiği için bu tür filmlerden daha az etkileniyor, ancak hayal ve gerçeği ayırt edebilme yeteneğinden yoksun olan çocuklar bu filmlerde yer alan olumsuz sahnelerden daha çok etkileniyor. Bu yüzden ailelerin çocukların hatta iki yaşından itibaren şiddet içerikli davranışları taklit ettiklerini ve bu yüzden dikkatli olmaları gerektiğini bilmeleri gerekir.

Aile ortamında kitle iletişim araçlarının kontrolsüz bir şekilde kullanılması, aile üyeleri arasında irtibat ve ilişkileri renksizleştiriyor ve her bir üyenin inzivaya çekilmeye başlamasına ve ailevi ilişkilerden kopmasına yol açıyor. Bu durumdaki insan, kendi odasına kapanıyor ve kendisi için ayrı bir televizyon veya bilgisayarı olsun istiyor.

İnternet de insanların boş zamanını doldurmaya başlayan bir başka kitle iletişim aracıdır. Gerçi internetin de eğitimden ticareti vesaire bir çok olumlu ve yararlı yönleri bulunuyor. Bugün internetin bir çok işi kolaylaştırdığı veya hızlandırdığı biliniyor, ancak bu aracı kullanmak da denetim ve plan gerektiriyor.

Şu gerçeği unutmamak gerekir ki internet bilgi denizidir ve tüm ülkelerde bilimsel vle çok yönlü gelişmenin aracı sıyılır, fakat bu bilgi denizinde aynı zamanda bir çok uygunsuz yazı, fotoğraf ve video klip de yer almaktadır ve bunlardan gafil olmamak gerekir. İnternet teknolojisi azami hız ve asgari denetim ilkelerine göre tasarlanmıştır ve bu yüzden bu araç üzerinde ahlaki kontrolleri uygulamak oldukça zordur. İnternette yer alan sayısız müstehcen site, bugün en büyük ahlaki ve ailevi sıkıntılardan biridir ve aile ocağı üzerinde olumsuz etkileri olmuştur. Bu durumun başlıca kurbanları ise yeni çocuklar ve gençlerdir.

İnternetin en önemli zararlarından biri ise bu araca bağımlı olmaktır. Sanal bağımlılık adı verilen durum, interneti aşırı derecede kullanmaktır, öyle ki birey internet olmadığı anlarda bir boşluk hisseder ve çevresi ile ilişkileri normal rayından çıkar.

İnternet bağımlılığının bir başka olumsuz getirisi, bireyin inzivaya çekilmesidir. İnternet ayrıca aile içinde de ebeveynin kendi aralarında veya çocukları ile ilişkilerinde sorun yaratan bir kitle iletişim aracıdır. Verilere göre internet bağımlılığı bir çok ailenin çökmesine ve eşlerin boşanmasına yol açmıştır.

İnternet bağımlıları genellikle zamanının %40 ila %80 kadarını internete ayırır ve bu durum tabi ki uygusunu ve normal yaşamını olumsuz etkiler. Bu durum aynı zamanda bağımlı kimseyi aşırı derecede yorar ve böylece eğitim veya iş hayatını olumsuz etkiler.

Sanal ortamda en çok tehlikelere maruz kalan ve zarar gören kesim, gençlerdir. Bu durum özellikle genç kişiliği geliştiği dönemde daha da ciddi olur. Başta internet olmak üzere kitle iletişim araçlarının sunduğu bol seçenek ve imkanlar gençlerin karakterleri ve düşünce yapılarına uygun olmayabilir, fakat gençler bu tür düşünceler ve davranış biçimleri ile tanışır. Bu tür bir ortam genci kendi kimliğini kendi yaşadığı toplumun kültürü ve şartlarına uygun olarak geliştirmesini olumsuz etkiler ve böylece buluğ çağını kimlik krizi ile geçirmesine yol açar.

Günümüzde bilgisayar oyunları da insanların boş zamanını doldurmakta önemli rol ifa eder ve yine bazı insanların bazı maharetlerini geliştirmeye katkısı olur. Ancak bilgisayar oyunlarına da aşırı derecede zaman ayırmak, özellikle çocuklar ve gençler başta olmak üzere bu oyunları oynayan insanları bazen telafisi mümkün olmayan zararlarla karşı karşıya getirir.

Öte yandan bir çok bilgisayar oyunlarında şiddet ve radikalizm açık bir şekilde yaygınlaştırılır ve insanlar başkalarını öldürmeye teşvik edilir. Bu teşvik oyunlarda daha fazla puan vermek sureti ile gerçekleşir. Öte yandan öldürmekten zevk alma duygusu çocuklarda bir takım psikolojik hasarlara yol açabilir. Bu tür çocuklar inzivaya çekilir, daha az hareketli olur ve sosyal ilişki kurmakta zorluk çeker ve tüm bunlar bilgisayar oyunlarının yıkıcı tesiridir.

Her halükarda ebeveynleri bilgisayar oyunlarını bilmeleri ve hangi oynun çocuklarını yaşını uygun olduğunu tespit etmeleri gerekir. Ebeveyn bu alanda danışman uzmanlardan yardım alabilir.

Unutmamak gerekir ki yeni kitle iletişim araçlarından boş zamanlarımızı doldurmak için yararlanmak, ancak bu araçları tanımak ve olumlu olumsuz her türlü tesirini bilmek ve onları doğru kullanmakla mümkün olur. 015