Temmuz 25, 2019 21:13 Europe/Istanbul

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

Geçen hafta Amerika devletinin Bercam nükleer anlaşması karşıtı uygulamaları UAEK yönetim kurulunu olağanüstü oturuma çağırması ile birlikte yeni bir aşamaya geldi, ancak bu oturum Amerika için hiç bir getirisi olmadı

Amerika UAEK yönetim kurulunu toplamayı başardı, fakat oturumun sonunda yönetim kurulu başkanından İran karşıtı tek satırlık bir açıklama bile alamadı.

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçen Perşembe günü Tahran’da düzenlenen valiler toplantısında yaptığı konuşmada, Amerika’nın bölgesel ve küresel politikaları bozguna uğradığını belirterek şöyle dedi:

Amerika geçen sene 4 kez BM güvenlik konseyini topladı ve hatta birine ABD Başkanı Donald Trump bizzat katıldı. Oturumlarda bazı ülkelerin temsilcileri konuşmalar yaptı, fakat oturumların sonunda İran karşıtı tek bir kelime çıkmadı.

Amerika yönetimi İran’a dayattığı tek yanlı illegal yaptırımları ile yetinmek istemiyor ve bunun yanında başka ülkelerin ister kamu ister özel firmaları olsun, çeşitli firmalarına baskı uygulayarak onları BM güvenlik konseyinin 2231 sayılı kararnamesine aykırı hareket etmeye zorlamaya çalışıyor.

İran’ın Viyana’daki uluslararası kurum ve kuruluşlarda daimi temsilcisi Kazım Garibabadi ise UAEK yönetimi kurulunun olağanüstü oturumundan sonra yaptığı açıklamada, oturumda Amerika ve üç müttefiki olan siyonist İsrail, BAE ve S. Arabistan’dan başka yönetim kurulunun diğer üyeleri çok yönlülüğe ve Bercam nükleer anlaşmasını desteklemeye ve bu anlaşmayı koruma zaruretine çok yönlülüğün önemli bileşenleri olarak vurgu yaptıklarını belirtti.

İran’ın Viyana’daki temsilcisi Garibabadi şöyle devam etti:

UAEK yönetimi kurulu oturumuna katılan ülkeler Amerika yönetiminin Bercam nükleer anlaşmasından tek yanlı ve illegal bir şekilde çekilmesini tenkit ettiler ve UAEK yönetimi kurulu Bercam nükleer anlaşması ile ilgili konuların ele alınması için uygun bir yer olmadığını , zira bu tür konular ajansın ek protokolü çerçevesinde yer aldığını ve bu yüzden bunun için belirlenen özel mekanizmalar, yani ortak komisyonda ele alınması gerektiğini vurguladılar.

Geçen hafta İran İslam Cumhuriyeti Avrupalı taraflara tanıdığı 60 günlük sürenin sonunda uranyumu yüzde 3.67 sınırının altında zenginleştirme yükümlülüğünü kaldırarak bu seviyenin üzerinde zenginleştirmeye başladı.

İran ayrıca Avrupalı tarafları Bercam nükleer anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde Bercam çerçevesinde üçüncü adımı daha da güçlü atacakları yönünde uyardı.

Geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un diplomasi danışmanı Emanuel Bonne, Fransız liderinin mesajı ile beraber Tahran’a geldi ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüştü.

Cumhurbaşkanı Ruhani Fransız liderin yazılı mesajını aldıktan sonra yaptığı açıklamada, İran diplomasi ve müzakere kapısını tamamen açık tuttuğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Ruhani, Macron’un girişimlerine işaretle, Bercam nükleer anlaşmasının tarafları bu fırsatı değerlendirmelerini ve anlaşmanın uygulanmasında ideal noktaya varmalarını umduklarını belirtti.

Ruhani ayrıca İran İslam Cumhuriyeti’nun amacı, tarafların Bercam nükleer anlaşmasında belirtilen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmelerini sağlamak olduğunu, karşı taraf yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde İran da yükümlülüklerini tamamlama yönünde gerekli adımları atacağını vurguladı.

Gerçekte Fransa yönetimi bölgede gerginlikleri hafifletmek için bir çözüm yolu bulmaya çalışıyor, oysa şimdiki iktisadi savaş şartlarında gerginlikler ancak Amerika devleti İran milletine dayattığı iktisadi terörü durdurduğu takdirde son bulabilir.

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif geçen Perşembe günü yayımlanan El Meyadin TV kanalına verdiği mülakatta, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un diplomasi danışmanı Emanuel Bonne’un Tahran ziyaretine işaretle bu gerçeğe vurgu yaptı. Zarif, Fransa yönetimi Amerika’yı yaptırımlardan el çekmeye ve böylece gerginlikleri hafifletme konusunda ikna etmeye çalıştığını, ancak bu çabaların başarılı olması Amerika yönetiminin bu çabalara ne kadar eşlik edeceklerine bağlı olduğunu kaydetti.

Geçen hafta Britanya yönetimi de İran karşıtı yeni bir senaryoyu uyguladı. İngilizler İran’ın İngiltere’ye ait olan bir petrol tankerini Fars körfezinde engellemeye çalıştığını ileri sürdü. Bu iddia, Amerika ve Britanya yönetimleri bir nevi siyasi iş paylaşımı yaptıklarını ve bölgede gerginliği tırmandırmak istediklerini ortaya koydu.

Dışişleri Bakanı Zarif İngilizlerin İran’ı Fars körfezinde Britanya’ya ait bir petrol tankerine el koyma iddiasını reddederek, bu iddianın ortaya atılmasının amacı bölgede gerginliği tırmandırmayı amaçladığını ve hiç bir değeri olmadığını belirtti.

Bazı Batılı kaynakların ABD savunma bakanlığı Pentogan’da bazı kaynaklara dayandırarak İran’a ait beş hücumbotun Fars körfezinde İngiltere’ye ait bir petrol tankerine el koymaya çalıştıkları ve İngiliz HMS Montrose savaş gemisinin müdahalesi ile geri çekildikleri yönünde bir iddiayı ortaya atması üzerine İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Deniz Kuvvetleri bir açıklama yaparak iddiayı tekzip etti.

İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Donanma 5. Bölge Komutanlığı konu ile ilgili yaptığı açıklamada, ecnebi gemilere el koyma yönünde herhangi bir talimat aldıklarında, bunu anında ve kesin bir şekilde yerine getirebilecek yeteneğe sahip olduklarını, ancak son 24 saatte başta İngiliz gemileri olmak üzere hiç bir ecnebi gemi ile yüzleşme söz konusu olmadığını vurguladı.

Bu iddia, Britanya yönetimi deniz korsanlığının en somut mısdakı olan illegal bir uygulama ile İran’a ait bir petrol tankerin Amerika’nın talebi üzerine el koyduğu halde gündeme geliyor.

Cumhurbaşkanı Ruhani geçen Çarşamba günü İngiltere’nin İran’a ait bir petrol tankerine beyaz sarayın B takımına vekaleten el koyma olayına işaretle, İngilizler bizzat Cebeli Tarık bölgesinde işgalci konumda bulundukları halde haksız bir uygulama ile İran’a ait petrol tankerine el koyduklarını belirtti.

İngilizlerin bu hareketini ucuz, çocuksu, yanlış ve ahmakça bir hareket niteleyen Cumhurbaşkanı Ruhani, İngiliz yönetimi denizleri güvensiz hale getirmeye başlayan taraf olduğunu ve bunun sonuçlarını anlayacağını vurguladı. Ruhani, tüm taraflar dünya genelinde denizciliğin tam güvenlikten yararlanması için çaba harcamaları gerektiğini, zira bu tür haksız hadiselerin tekrarlanması dünyayı güvensizliğe sürükleyeceğini ve bu durumdan herkes zararlı çıkacağını kaydetti.

İran İslam Cumhuriyeti’nin temel politikası başta Ermenistan olmak üzere komşuları ile iyi ve samimi ilişki kurmaktan ibaret olduğu ve Ermenistan ile tüm alanlarda ilişkilerin geliştirilmesi amaçlandığı belirtildi.

Cumhurbaşkanı Ruhani geçen Çarşamba günü Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la telefon görüşmesinde ikili ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yaptı. Telefon görüşmesinde Cumhurbaşkanı Ruhani, Tahran ve Erivan arasında imzalanan anlaşmalar ve ayrıca İran ve Avrasya iktisadi birliğine üye ülkelerin arasında imzalanan serbest ticaret bölgesi kurulma anlaşması ve bu anlaşmanın üye ülkelerin parlamentolarında onaylanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu tür anlaşmalar ikili ilişkileri geliştirme yolunda atılan önemli adım niteledi.

Ruhani, bu anlaşmaların uygulanması ile birlikte İran ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine şahit olacaklarını vurguladı.

Ruhani bir kez daha Tahran yönetimi başta Ermenistan olmak üzere komşuları ile ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti.

Ermenistan Başbakanı Paşinyan da görüşmede ülkesi İran ile tüm alanlarda ilişkilerini geliştirmekte kararlı olduğunu vurguladı.

Başbakan Paşinyan, Erivan yönetimi Tahran yönetimi ile imzalanan anlaşmaların takipçisi olduğunu ifade etti.

Ermenistan’ın Avrasya iktisadi birliğinde dönem başkanlığına işaret eden Başbakan Paşinyan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’yi birliğin 1 Ekim 2019’da Erivan’da düzenlenmesi beklenen Avrasya iktisadi birliği liderler zirvesine davet etti.

Kafkasya bölgesinde yer alan Ermenistan Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan Cumhuriyeti ve İran ile ortak sınırı bulunan ve aynı zamanda İran ile Avrasya iktisadi birliğine üye ülkelerin arasında bir köprü konumunda sayılan bir ülkedir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen Şubat ayında Tahran’a gelen Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ı kabulünde iki ülke arasında ilişkilerin gelişmesi ortak çıkarlara hizmet edeceğini belirterek şöyle buyurdu:

Kuşkusuz Amerikalı yetkililere asla güvenilemez , zira onlar her yerde fitne, fesat, ihtilaf ve savaş çıkarma peşindedir. Amerikalı yetkililer İran ve Ermenistan ilişkilerine ve iki milletin çıkarlarına karşıdır, fakat bizim görevimiz ikili ilişkileri ve iş birliği alanlarını geliştirmektir.