Eylül 21, 2019 22:49 Europe/Istanbul
  • Gizli Güneş – 29

İran’ın nükleer teknoloji alanında barışçıl faaliyetlerini ele aldığımız sohbetimizde bu teknolojiden gıda sanayiinde nasıl yararlanıldığını gözden geçirmeye devam edeceğiz.

Geçen bölümlerde de anlatıldığı üzere nükleer bilim ve teknoloji fosil yakıtların yerini alabilecek çevre dostu yakıt olabileceğini ve bundan başka başta gıda sanayii olmak üzere birçok sanayi sektöründe de büyük faydası söz konusudur. Yine geçen bölümde en son ışınlama süreci ve yöntemlerinden söz ettik ve şimdi Yezd kentinde elektronlara ivme kazandırarak yapılan ışınlama tekniği ile tanışmak istiyoruz ve bunun için Yezd kentine geldik.

Şimdi Yezd kentindeyiz ve burada elektron hızlandırıcı karmaşık ve gelişmiş makine ile tanışmak istiyoruz. Bu cihaz ışınlama yönteminde çok kullanılır. Cihaz hakkında bilgi almak için Yezd merkezinin uzmanına soruyoruz. Uzmanımız günümüzde elektron hızlandırıcı cihazların geniş çapta kullanıldıklarını belirtiyor. Gerçekte elektron hızlandırıcı sistemle ışınlama tekniği tıp ve sanayi gibi alanlarda ve bu alanlarla ilgili araştırmalarda geniş çapta kullanılıyor.

Elektron hızlandırıcı bir cihaz olan Rodotron adlı cihazda hızlandırılan elektronlar bir elektron tüfeğinin yardımı ile boşlukta ve güçlü bir elektrikli meydanda ivmelendiriliyor ve ardından dalgalanan manyetik bir meydanın aracılığı ile hedef noktanın üzerine çok kısa bir süreliğine ışınlandırılıyor.

Uzmanımız şöyle anlatıyor: Elektron hızlandırıcı cihazlar gıda maddeleri sektöründe geniş çapta kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz gıda maddelerinin afetlerini yok etmekte, dezenfekte etmekte ve kalıcılığını arttırmakta çok etkili bir yöntemdir. Günümüzde dünya ışınlama tekniği ile daha sağlıklı ürünleri piyasaya sunmaya yönelmeye başlamıştır ve bu alanda faaliyet yürütenler ışınlama tekniğini kullanmaya teşvik edilir. Günümüzde Avrupa’da ve hatta Asya’nın gelişmiş ülkelerinde et ve diğer gıda maddeleri için ışınlama tekniği kullanılıyor ve ışınlanan ürünlerin üzerinde insanlara bu ürünleri nasıl tüketebileceklerini öğreten yazılar yer alıyor.

Aslında ışınlama yöntemlerinden kullanılan enerji seviyesi gıda maddelerinin atomlarında herhangi bir değişiklik yapabilecek güçte değildir ve bu yüzden ışınlamadan sonra ürünlerde radyoaktif madde izlerine rastlanılmaz ve ışınlamaya maruz kalan gıda maddeleri rahatlıkla tüketilebilir.

Şimdi de Erdekan’da bir fabrikadayız. Aslında bizi Yezd eyaletinin Erdekan kentinde bu fabrikaya getiren konu, bu fabrikanın ışınlama tekniğini kullanmasıdır. Bu fabrikanın tükettiği ham maddenin büyük bir bölümü ithal ürünlerdir ve geldiği ülkede uzun süre depolarda bekletilmiş olabilir. Bu yüzden bu ürünleri mikroplardan arıtmak için en iyi yöntem nükleer ışınlama yöntemidir.

Aslında gıda maddeleri ışınlamanın amacı onları tamamen pastörize hale getirmek değil, sadece zararlı mikro organizmaları tüketici için zarar vermeyecek düzeye düşürmektir. Bu konu, sütün ısı ile pastörize edilme işlemine benzer. Bu yüzden gıda maddelerini ışınlama yöntemine soğuk pastörize etme de denir.

Erdekan’daki fabrikanın uzmanı şöyle diyor: Eskiden susam yağı geleneksel yöntemlerle üretilirdi. Eskiden tüketim miktarı da azdı ve daha çok susam yağı şeklinde değil de, tahin şeklinde tüketilirdi. Ancak şimdi biz susamdan doğrudan yağ çıkarıyoruz ve adını da susam yağı koymuşuz. Eskiden susamın kabuğu soyulur ve tahin yapılırdı ve ardından tahinden yağ elde edilirdi, şöyle ki tahine su katılırdı ve sonuçta yağ tahinden ayrılırdı. Bu yağa tahin yağı denirdi. Ancak eskiden ekimler tamamen organikti, yani kimyasal gübre kullanılmazdı, ürünler ilaçlanmazdı, bu yüzden sorunsuzdu, elde edilen tahin yağı da çok iyiydi.

Uzmanımız şöyle devam ediyor: ancak şimdi ekimlerin büyük bir bölümü mekanize, üstelik mutlaka kimyasal gübre kullanıyorlar ve afetlere karşı korumak için de ilaçlanıyorlar. Bu yüzden biz susamdan yağ elde edebilmek için susamların üzerine bir arıtma işlemi uygulamak zorunda kalıyoruz. Çünkü susamlar tarlada verilen ilaçlardan arınmalı. Bu ilaçlar susamın kabuğu üzerinde kalıyor ve biz burada onları kabukların üzerinden temizliyoruz. Öte yandan eskiden tarlalar buraya çok yakındı veya susamlar yakın kentlerden geliyordu ve bu yüzden daha az bozuluyordu. Ancak şimdi susam Pakistan’dan, Hindistan’dan ve Afganistan’dan geliyor. Bu susamlar oralarda uzun süre depoda kalmış olabilir. Ya da deniz yoluyla geldiğinde rutubete maruz kalabilir ve bu durumda mantarlar ürünü etkileyebilir.

Kuşkusuz yurt dışından gelen bu tür ürünler geldikleri coğrafyaya özel bazı kirlilikleri de beraberinde getiriyordur ve bu yüzden kaçınılmaz olarak her şeyden önce ışınlama yöntemi ile arıtılmaları gerekir. Işınlama tekniği ile ürünlerin üzerinde ilaçlar yok olur.

Erdekan fabrikasının uzmanı, fabrikaları bu sayede son dört yılda en üstün kaliteli susam yağı üretmeyi başardıklarını ve her yıl takdir belgesi aldıklarını belirtiyor.

Yezd yöresinde elektron hızlandırıcı sistemi ile yapılan ışınlama çalışması ile tanıştıktan sonra, gama ışınları ile ışınlamanın gıda maddeleri üzerindeki tesirlerini öğrenmek üzere tekrar başkent Tahran’a dönüyor ve gama ışınlama merkezine başvuruyor ve bu bölümün uzmanından bizi konu hakkında bilgilendirmesini istiyoruz.

Uzmanımız şöyle diyor:

Gama ışınlama yönteminin kullanım alanlarından biri gıda maddelerini ışınlama alanıdır. Gama ışınlama sistemimiz bu merkeze gelen gıda maddeleri örnekleri üzerinde özel dozlarda ışınlamayı gerçekleştirir. Yani önce gıda maddeleri ışınlandırılır ve ardından sistemden çıkarılarak tüketmeye sunulur.

Uzmanımıza süt ürünleri gibi bazı ürünlerin kalıcılığını arttırmak için koruyucu madde eklendiğini ve bu yüzden uzmanların bu tür ürünleri daha az tüketmeye özen göstermeyi tavsiye ettiklerini hatırlatarak gama ışınlama tekniğinin böyle bir tesiri olup olmadığını soruyoruz. Uzmanımız şöyle diyor: hayır, bu sistemde bir şey eklenmiyor. Burada gama ışını çok kısa bir süre gıda maddesi üzerinde odaklanıyor ve ardından gıda maddesi sistemden çıkarılıyor ve tüketilmeye hazır hale geliyor.

Gıda maddeleri radyoaktif ışınlara maruz kaldıklarında bazı atomları iyonize olur ve bu da içindeki bakterilerin ve mikropların yok olmasına vesile olur. Gıda maddelerini kısa süreliğine korumak için zayıf ışınlar ve uzun süreli korumak için güçlü ışınlar kullanılır. Ancak her halükarda bu ışınlama işleme gıda maddeleri üzerinde hiç bir tahrip edici etki yapmaz, rengini veya tadını değiştirmez.Gama ışınlama sisteminin içi sistem çalışmadığı sürece güvenlidir, fakat çalışmaya başladığı zaman insanı etkilemesi beş saniye sürer. Bu bölümün uzmanından bu sistemin hakkında açıklama yapmasını istiyoruz. Uzmanımız şöyle anlatıyor: Burası ışınlama odacığıdır. Burada suyun altı metre derinliğinde Kovalt çeşmesi bulunuyor. Sistem çalıştığında bu çeşme yukarı çıkıyor. Ürünler taşıyıcıların üzerine yerleştiriliyor ve sonra belli dozda ışınlamaya maruz bırakılıyor.Gıda maddelerinin ışınlandığı merkezlerde benzer sistemler gıda maddelerini belli miktarda ve belli ağırlıkta ve hacimde taşıyor ve ışınlama noktasına intikal ettiriliyor. Işınlama çeşmesi dediğimiz şey bir santimetre kalınlığında bir kalem gibidir. Işınlamanın yapıldığı mekan kalın beton duvarlarla kaplıdır ve böylece ışınların dışarı sızması engellenir. Yani radyoaktif maddelerin dışarı çıkması engellenir.