Eylül 24, 2019 22:15 Europe/Istanbul

Bu bölümde tolerans göstermenin ve insanlarla iyi geçinmenin faydalarından bahsedeceğiz.

Yaşam, kimi zaman dalgalı hali kimi zaman da derin sessizliği ile olan bir denize benzer. Yaşam deniz gibidir, tekdüze kalmaz. Bu yüzden zorluklarına veya mutlu anlarına saplanıp kalmak mümkün değildir. 

Allahu Teala hayat defterimizi inişli çıkışlı olarak hazırlayarak bizden asıl gücün onun ellerinde olduğunu anlamamızı istemiştir. Allahu Teala bizden kulluğumuz ve yaşamımız sırasında en iyi olmamızı istemiştir. Allahu Teala, insanın hareket edip çaba göstermesini ona tevekkül etmesini ve böyle bir durumda insana yardımcı olacağını söylemiştir. Allahu Teala insana en iyileri seçmesini ve onun için çaba göstermesini emretmiştir. Yalnız böyle olursa en iyileri insana hediye edeceğini buyurmuştur. 

Daha iyi yaşamanın maharetlerinin öğrenilmesi ve ahlak ile maneviyatın güçlendirilmesi halinde ilahi rahmet ve nur kapıları açılacaktır. Böylece insanın hayatında yeni bir evre başlayacaktır. 

İyi ahlak ve güzel huy ise insanda güçlendirilmesi gereken özelliklerden biridir. İyi davranışlı olmak insanların muhabbetine yol açarak ilahi rıza ve rahmeti de beraberinde getirir. 

İyi huyluluğun birçok özelliği vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri de diğerlerine karşı sabırlı olup onlar ile iyi geçinmektir. 

İmam Sadık as bu hususta şöyle buyurmuşlardır: "Kim ki işlerinde iyi geçinmeye dayalı davranırsa insanlardan istediklerine de erişecektir."

Din büyüklerimiz ise her daim Allah'a ve kullarına olan muhabbet ve kulluk duygumuzu, yardımlaşmanın, sorunların çözülmesinde yardımcı olmanın onlara şefkatli bir şekilde davranmamız ve onlarla iyi geçinmemizi tavsiye etmişlerdir. 

İslam Peygamberi Hz. Muhammed saa ise bu hususta şöyle buyurmuşlardır: "Allah'ım! beni nasıl ki vecibelere emrettiysen insanlarla iyi geçinmeye de emret. "

Bu mesaj o kadar önemlidir ki Cebrail bile Peygamber Efendimiz huzurunda şöyle demiştir: "Ey Muhammed! Allah'ın selam söyleyip sana insanlarla iyi geçin dedi." 

İyi geçinmek ve tolerans göstermek diğerlerine karşı yumuşak davranıp onlara karşı şiddet sergilememektir. İnsan fıtrî olarak bu değerli özelliğe sahip olmasına karşın bu özelliği daha da pekiştirebilir. 

İmam Bakır as ise merhamet ve iyi geçinmeye dayalı davranma şeklinin Allahu Teala'nın özelliklerinden olduğuna değinerek konu ile ilgili şöyle buyuruyor: " Allahu Teala yumuşak huylu olup yumuşak huyluluğu sever. Yumuşak huyluluğa verdiği mükafatı ise şiddet ve kabalığa vermez. "

İmam Ali as da insanlar ile iyi geçinmenin önemine vurgu yaparak bu hususu, imandan sonra aklın en hayati bölümlerinden olduğunu ve akıl yürütmenin sonucu olarak değerlendiriyor. 

Bu ahlaki özellik toplumsal hayatta özellikle de aile ortamında çok yapıcı bir özelliktir. 

İnsanlar görünüşteki tüm ortak özelliklerine rağmen farklı ahlaki, düşünsel, davranışsal ve tavırsal özelliklere de sahiptirler. İnsani ilişkilerde sık sık görüş farklılıkları ve farklı davranışlarla karşı karşıyayız. Böyle karmaşık bir ortamda sabır, tolerans ve geçinmeye önem vermezsek hep bir çatışma hep bir çarpışma içerisinde olup diğer insanlar ile ahlaki ve düşünsel olarak koordineli hareket edemeyiz.

Ayrıca insan diğerleri ile geçinmeyi ilke olarak seçmeyip sorunlar ve zorluklarda diğerlerine kaba ve şiddetli davranırsa ahlaktan uzaklaşıp kendi toplumsal prestijine zarar verecektir. Tabii kimi zamanlar aşırı tolerans göstermek de insanı zayıf, korkak ve beceriksiz yapıp karşı tarafın küstahlaşmasına ve cesaretlenmesine yol açar. Bu durumlarda ise kararsızlık ve düşünülmeden tolerans göstermemek gerekiyor. 

İyi geçinme ve yumuşak huyluluk aile ortamında ise daha da önemli ve yapıcıdır. Aile en önemli toplumsal kurumdur. Aile huzurdan uzaklaşırsa toplum da gerçek anlamı ile huzurdan yoksun kalır. 

Ailevi hayatta eşlerin, çocukları ve ebeveynlerin sözlerinin örtüşmediği bir çok durum yaşanıp fikrî ve düşünsel ihtilaflar belirir. Evde, ailevi ilişkilerde şefkat, merhamet ve iyi geçinme hakim olmazsa,tolerans  gösterilmezse ne olur biliyor musunuz? Şiddet ve kabalık, huzursuzluk ve olumsuz duygular,aile bireylerinin hayatlarını içine alır. Halbuki hoşgörü, tolerans ve iyi geçinme ile aile ortamında huzur ve samimiyet hakim kılınabilir. 

Aile ortamındaki iyi geçinmeyi daha şeffaf bir şekilde anlatmak istersek eşlerin,kardeşlerin veya ebeveynlerin bir birlerine karşı yersiz ve uygunsuz davranışlarına göz yumması bunları affetmesidir diyebiliriz. Yani aile bireyleri uygun görmediği davranışlar karşısında kendini kontrol etmeli, karşı tarafın öfkesi ve kızgınlığı karşısında yumuşak huylu ve sabırlı olmalıdır.İyi geçinmeye çalışırken diğerlerinin öfkeden dolayı bize dayattıklarına dayanmak ve belli etmemek gerekir. Karşı tarafın kaba sözleri ve kimi zaman da saygısızlıkları karşısında susmak, sakin olmak ve hatta yumuşak huylu olmak iyi sonuçlar doğurur. Davranışlarımız ile karşı tarafa huzur ve güvenlik duygusunu aktarabiliriz. Karşı taraf öfkesi ve kini içinde çırpınırken sizi öfkelendirmek ve üzmek istese bile bunu yapabilirsiniz. Burada önemli noktalardan biri de farklarımızı kabul etmektir. Herkesten karakteristik özellikleri kadar beklenti içerisinde olmamız gerekiyor.

Aslında iyi geçinmek kolay bir iş olmayıp alıştırmaya ve çaba göstermeye ihtiyacı vardır. İlahi peygamberler ve başta da Hz. Muhammed saa de defalarca insanlar ile  iyi geçinmeye vurgu yapmışlardır. 

Aslında ilahi peygamberler iyi geçinmenin abideleridirler. Onlar insanlarla iyi geçinerek insanları kendilerine çekip onları ilahi marifete doğru yönlendirdiler. Onlar iyi geçinmenin bol bereketleri de beraberinde getireceğini ve isyanların ilacı olduğunu biliyorlardır. 

İsyan dediğimiz ise insanı istikbar ve gurura sürükleyen bir durumdur. İsyankar, asi ve gururlu insanların irşadında bile iyi geçinme ve hoşgörülü olma çok etkilidir. Kimi zamanlar yumuşak bir söz isyanın temellerini yok edip asi insanı iyiliklere doğru götürür. İlahi peygamberler ise aynı teknikten yararlanarak asi yürekleri yumuşatıp nüfuzları ile onları Allah'a doğru davet etmiştir. 

Rivayete göre İmam Kazım as hurma bahçesinde ağaçları budarken hizmetkarlardan biri hurmalardan birazını alıp hırsızlık yapmak amacı ile bahçenin duvarlarının arkasına gizledi. Ancak başka çalışanlardan biri onu yakalayıp İmam Kazın as yanına getirerek durumu anlattı.  İmam Kazım as ise şöyle buyurdu: "Aç mısın acaba? " Hizmetkar "Hayır beyim! " İmam Kazım as şöyle buyurdu: "Çıplak mısın?" Hizmetkar "hayır mevlam!" dedi. 

İmam Kazım as " o zaman neden hurma salkımını aldın?" diye sordu. 

Hizmetkar " canım çekti" deyince İmam Kazım as şöyle buyurdu: "O hurmalar senin olsun. Onu serbest bırakın."