Mayıs 05, 2020 07:14 Europe/Istanbul
  • Ayetlerin Hikayesi-10

Bu bölümde Bakara suresinin 221'inci ayetinin sebeb-i nüzulünü konu edineceğiz.

Allahu Teala Bakara suresinin 221'inci ayetinde şöyle buyurmuştur: "  İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin. Şundan emin olun ki imanlı bir câriye, sizin hoşunuza gitse de müşrik bir hür kadından iyidir. İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan erkeklerle de kadınlarınızı evlendirmeyin. ..." 

Mersed bin Ebi Mersed, iri yarı vücudu ve uzun boyluluğu ile her daim kafirler ve Allah Resulü düşmanları ile mücadelede öncü idi. Mersed Peygamber Efendimiz'in hicretinin arından babası ile beraber Mekke'den Medine'ye gitti ve bu şehirde Allah Resulünün yanında yaşamını sürdürdü. 

Mersed güzel yüzlü ve güçlü bir erkekti. Müslümanların Bedir savaşındaki iki atından biri de ona aitti. Mersed Müslüman olduktan sonra Annak isimli güzel ve genç bir kız ile duygusal bağ kurdu ve ona aşık oldu. Mekke'ye hicret ettikten sonra ise Annak her daim Mersed'i düşünmeye başlayıp onu görmek için geri sayım yapardı. Medine'den gelen yolculardan her daim Mersed'i sorardı.  Mersed'in sesi, bakışları ve duruşu öyle Annak'ın ruhunu ve kalbini etkilemişti ki Annak hep onu düşünüyordu. Ancak Mersed eski kişi değildi. Müslüman olmuştu ve Allah'a ve Resulüne iman getirmişti.   

Hicretin ilk yıllarında Mersed, Allah Peygamberi tarafından  müşriklerce İslam dinini kabul etmek suçlaması ile muhasara edilen tutsaklar ve esirleri kurtarmakla görevlendirildi. Mersed bu Müslüman kesimi gizli bir şekilde Mekke'den Medine'ye taşıdı. Bu görevlerin biri sırasında ise Annak  Mersed'in Mekke'ye gelişinden haberdar olur. Annak, onun dikkatini çekmek için kendini gelin gibi süsledi ve güler yüz ve işveli bir şekilde Mersed'i karşılamaya gitti. 

Annak bu görüşme için sabırsızlandığını söyleyerek Mersed'i evine çağırdı. Ancak Mersed bu davete ilgi göstermedi. Annak daha fazla işveli ve gamzeli bir şekilde davetini tekrarladı. Bu sırada Mersed Annak'ın ısrarı üzerine şöyle dedi: " Ey Kadın! Ben Müslüman oldum. Beni unut. Ben eski hatalarıma dönemem, tekrar günah işleyemem. Sen de iffetli ol ve günahtan uzaklaş. "

Bunları duyan Annak yalvarmaya başlayıp şöyle dedi: " O zaman gel ve beni eş olarak kabul et ve nikahlı eşin olarak seç. " 

Bu yanıttan şaşıran Mersed ise şöyle dedi: " Düşünmem gerekir. Allah Resulünden izin almam gerekir. " Annak bunu duyunca sabrı taştı ve haykırdı. Bu sırada Kureyş kafirleri Annak haykırışını duyunca Mersed'i fark edip onu ağır bir şekilde dövdüler. 

Arapların cesur ve savaşçı erkeği Mersed, bir yandan Annak'ın yalvarışlarından bir yandan da kafirlerin dayağından  tereddütlü ve kafası karışık bir şekilde asıl görevini unutup alelacele Medine'ye gitti ve Annak'ın hikayesini Allah Resulü'ne anlattı. İşte Bakara suresinin 221'inci ayeti bu hususta indirildi ve müşrik ve putperest kadınların Müslüman erkekler ile evlenmeye layık olmadığı belirtildi. Bu ayette şöyle buyrulmaktadır:"«وَلَا تَنْکِحُواْ الْمُشْرِکَتِ حَتَّی یُؤْمِنَّ"   

"İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan kadınlarla evlenmeyin...."

Zaten şirk, tüm sapkınlıkların temelidir. Buna ilaveten İslam'ı bilmeyen müşrikler, evlenme aracılığı ile Müslümanların evine sızarlarsa o zaman İslami toplumda da kaoslar ve iç karışıklıklar medyana gelir. Tabii onlar şirkten vaz geçerlerse durum farklı olur. Onlar iman edip Müslümanlara katılırlarsa o zaman evlenmeleri yolunda bir engel söz konusu değildir. 

Bakara suresinin 221'inci ayetinin bir sonraki bölümü ise Abdullah bin Revvahe'nin Müslüman siyahi cariye  ile evlenmesi bağlamında indirilmiştir. 

Abdullah bin Revvahe, Hazreç kabilesinden Medineli bir Müslüman'dı. O dönemin yazarlarından olan Abdullah bin Revvahe şiirde usta bir isimdi. Abdullah şiirlerinin birinde Allah Peygamberi'ne hitaben şöyle yazmıştır: "

Sen nebisin, ancak senin şefaatinden mahrum kalan

hesap gününde değeri düşük olandır

 

Sana en iyileri veren Allah seni sağlam kılsın 

Tıpkı Musa'yı sağlam kıldığı gibi, tıpkı yardımdan yararlanan biri gibi 

Abdullah Medine'nin tanınan bir ismi idi. Birgün onun cariyesi itaatsizlik yaptı. Abdullah ona kızdı ve ona dayak attı. Ancak bir süre sonra yaptığından pişman oldu ve hüzünlü ve üzgün bir şekilde Allah Peygamberi'nin yanına gidip cariyesi ve ona attığı dayağı anlattı. Peygamber Efendimiz Abdullah'a şöyle sordu: " Senin cariyen nasıl bir kadındır? " Abdullah " Allah'ın yeganeliğine ve resulünün nübüvvetine şehadet getirip Müslüman olan bir kadındır.  Oruç tutuyor. Namaz kılıyor ve ibadetlerini yerine getiriyor. " Peygamber Efendimiz ise şöyle buyurdu: " Böyle bir kadın mümine bir kadındır. " Abdullah bunu duyunca cariyesini azat edeceğine ve onunla evleneceğine dair yemin etti. "

Bu haberin yayılması ile insanlar Abdullah'ı siyahi bir cariyesi ile evlenmesinden dolayı azarlamaya başladılar. İnsanlar " güzel, hür, müşrik kadınlar seninle evlenmek istediği halde, siyahi bir cariye  ile mi evleniyorsun?"dediler. 

İşte Bakara suresinin 221'inci ayetinin bir başka bölümü de bu olaydan dolayı Peygamber Efendimiz'e indirildi. Bu bölümde şöyle buyrulmaktadır: "« وَ لاَ َمَةٌ مُؤْمِنَةٌ خَیْرٌ مِنْ مُشْرِکَة وَ لَوْ أَعْجَبَتْکُمْ

"imanlı bir câriye, sizin hoşunuza gitse de müşrik bir hür kadından iyidir.... " 

İnsanlar köleciliğin yaygın olduğu bir dönemde cariyeleri ve hizmetçileri hor sayıp onlarla evlenmeyi kötü ve yüz karası sayıyorlardı. Ancak imanlı bir kadın öyle bir şey ki her halükarda daha ağır basmaktadır. Çünkü kadın, eşinin hayat ortağı, çocukların annesi ve eğiticisidir. Müşrik bir kadın Allah'a ve hakka inanmadığı için dalalet yolunu seçecek ve nihayetinde de helak olup ateşte yakılacaktır. Buna karşın mümine bir eş, dili ve ameli ile insanı, iflaha ve saadete doğru götürür ve mağfiret ve cennet kapılarını aralar. Allah'u Telaa da zaten Müslümanların saadete ve iflaha ermesini istiyor. 

Bakara suresinin 221'inci ayetinin bir sonraki bölümünde ise şöyle buyrulmaktadır: " Şundan da emin olun ki imanlı bir köle, sizin hoşunuza gitse bile müşrik bir hür kişiden daha iyidir. ..."

 

Bu yüzden mümin erkeklerin müşrik ve putperest kadınlar ile evlenmeleri yasaklandığı gibi, müşrik erkeklerin mümin kadınlar ile evlenmesi de yasaklanmıştır. Hatta imanlı köleler bile her düzeyde olan müşrik erkeklere tercih edilir.

Allahu Teala bu ilahi hikmetin devamında ise şöyle buyurmaktadırlar: " Onlar insanları ateşe çağırırlar, Allah ise izni ile cennete ve bağışlanmaya çağırır,.." 

Büyük Kuran-ı Kerim yorumcusu, Allame Tabatabi ise bu ayet hakkında şöyle diyor: "Allah'ın cennete doğru davetinden kastedilen, müşrikler ile evlenmenin yasaklanmasıdır. Çünkü müminlerin müşrikler ile soylarının karışmasından sakınması ve  mümineler ile evlenmelerine vurgu yapılması, hem müşrikleri iman getirmeye teşvik eder hem de müminleri cennete götürür. "

 

İnsan sadece duymakla yetinmediği zaman, duydukları hakkında fikir yürüttüğü, dikkatli olduğu zaman basiretli ve düşünce sahibi olur. Bu düşünce ve dikkatin sonucu ise Kuran-ı Kerim'in birçok ayetinde özellikle de Bakara suresinin 221'inci ayetinin son bölümünde değinilen olacaktır. Bu çerçevede şöyle buyrulmaktadır: "« ... یُبَیِّنُ آیاتِهِ للنّاس لَعَلَّهُمْ یَتَذَکَّرُونَ» 

"....gerektikçe hatırlasınlar diye insanlara âyetlerini açıklar."

Gereçekte Allahu Teala hayat yolunda, bir sürü göstergeler ve işaretler bırakmıştır. Böylece insanın sapmasını ve doğru yolda yürümesini sağlamak istemiştir. Allahu Teala, caddeler ve sokaklardaki kılavuz tablolar gibi insanların doğru yolu bulması için de işaretler sunmuştur. Yer üzerindeki tüm insanlar için anlaşılan ayetler göndermiştir. Tabii düşünenler ve fikir yürütenler için.