Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Bugün yine her hafta olduğu gibi Orta Asya ve Kafkasya bölgesinin geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.
Bültenimizi geçen hafta Orta Asya ve Kafkasya bölgelerinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.
- Azerbaycan Cumhuriyeti’nde halkın milli meclis önünde eylem yapması,
- Rusya Ermenistan’la daha yakın iş birliğini olumlu karşılaması,
- Müreffeh Ermenistan partisinin milli meclise geri dönüşü,
- Kırgızistan milli meclisi eski başkanının vefat etmesi,
Geçen hafta orta Asya ve Kafkasya bölgesinin en önemli bazı gelişmeleriydi.
Geçen hafta Azerbaycan Cumhuriyeti’nde bazı sosyal aktivistler milli meclisin önünde toplanarak “Biz Karabağ’da savaş istiyoruz” sloganı attı.
Bu eylem 26 Mayıs günü Azerbaycan Cumhuriyeti milli meclisi önünde toplanan bazı aktivistlerce düzenlendi. Eyleme katılanlar “Biz Karabağ’da savaş istiyoruz” diye slogan attı.
Azerbaycan Cumhuriyeti polisi ise protestoculara müdahalede bulunarak bölgeden uzaklaştırdı.
Aslında Azerbaycan Cumhuriyeti’nde başta Karabağ savaşının mağdurları olmak üzere Azeri halkı ilk kez bu bağlamda Bakü yönetimine bağlı kurumların önünde eylem yapmıyor. Son yıllarda arada bir bu tür protesto eylemleri Azeri yetkilileri Karabağlı mültecilerin durumu ile ilgilenerek biraz onları sakinleştirmeye yaradığı gözleniyor.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Müslüman halkının bu tür gösterileri, Bakü yetkilileri de sürekli askeri tatbikatlar düzenleyerek düşman tarafın karşısında arz-ı endam ettikleri sıralarda gündeme geliyor. Buna karşın Azerbaycan Cumhuriyeti yetkilileri Karabağ münakaşasının barışçıl yollardan çözümlenmesini bu ülkenin dış politika önceliği telakki ediyor. bu tutum AGİT’e bağlı Minsk grubu eşbaşkanlarının tutumu ile eşgüdümlü sayılıyor. Gerçekte dağlık Karabağ münakaşasının barışçıl yollardan çözümlenme sürecinin uzaması Müslüman Azerbaycan halkının hoşnutsuzluğuna yol açtığı, ancak buna rağmen Bakü yetkilileri bu münakaşanın barışçıl yollardan çözümlenmesi üzerinde ısrar ettiği gözleniyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova yönetimi Ermenistan ile daha yakın ve daha etkili iş birliğini olumlu karşıladığını açıkladı. Lavrov ayrıca Rusya’nın Ermenistan’daki askeri üssü bölgenin barış, istikrar ve güvenliğine yardımcı olduğunu kaydetti.
Uzmanlar ise bu konuda şöyle diyor:
Moskova yetkilileri Azerbaycan Cumhuriyeti’ne baskı uygulamak için Ermenistan ile daha fazla askeri yakınlaşma yönünde yeni yeni açıklama yapıyor. Rusya yönetimi Azerbaycan Cumhuriyeti’ni eski Doğu bloktan türeyen Avrasya iktisadi birliği gibi yapılanmalarda Ukrayna’nın yerine geçirmek istiyor. Ancak İlham Aliyev yönetimi Batı’ya yanaşmayı dış politikasının önceliği olarak belirlediği ve Rusya’dan uzak durmaya çalıştığı gözleniyor. Bu yüzden Rusya yetkilileri arada bir Azerbaycan Cumhuriyeti’ni dolaylı bir şekilde tehdit etmek için Ermenistan’la daha yakın iş birliği yapmaktan söz ediyor.
Bu arada Nikol Paşinyan yönetiminin de hatta Azerbaycan Cumhuriyeti ile askeri çatışmayı göze almak zorunda kalacağı bir yolun başında yer aldığını unutmamak gerekir. özellikle Bakü Erivan hattında Nisan 2016’da yaşanan 48 saatlik savaşta Azerbaycan Cumhuriyeti iradesini Ermenistan’a dayatmayı ve büyük zafer elde etmeyi başardı. Gerçekte Azeri taraf Ermeni tarafa savaş yeniden başladığı takdirde kesin kazanacaklarını gösterdi. Bu arada anlaşılan Ermenistan de Azerbaycan Cumhuriyeti’nin propagandalarına zafer içerikli bir tepki vermeden yerinde oturmak istemiyor. Kuşkusuz bu sürtüşmelerde Rusya bölgede önemli bir ağırlık sayılıyor.
Geçen hafta Ermenistan’ın muhalefet partilerinden biri olan ve ve bu ayın başlarında Ermenistan milli meclisinin oturumlarını boykot eden Müreffeh Ermenistan partisi meclis oturumlarına geri döndü. Bundan önce Ermenistan özel araştırma servisinin milli mecliste 8 Mayıs’ta yaşanan çatışmanın hakkında araştırma yapması kararlaştırmıştı, ancak söz konusu güvenlik kurumu, mecliste yaşanan çatışma yüzünden kimsenin hakkında soruşturma başlatamayacağını, zira çatışmada hiç bir milletvekiline zarar gelmediğini açıkladı.
Ermenistan’de Müreffeh Ermenistan partisinin boykot kararı da 8 Mayıs’ta bu partinin önde gelen milletvekillerinin iktidar partinin bazı milletvekilleri ile Başbakan Nikol Paşinyan hükümetinin başarısızlığı yüzünden kavga etmesiyle ilgiliydi.
Gözlemcilere göre, Ermenistan milli meclisinde hem de Başbakan Nikol Paşinyan huzurunda yaşanan çatışma meselesinin araştırılmaması Erivan yönetiminin muhalefet partisinin milletvekillerini kaygılandırıyor.
Bundan başka Ermenistan milli meclisinin oturumlarını sürekli boykot etmek, muhalefet partisini meclisin alacağı önemli kararlara katılma şansından mahrum bırakıyordu. Kuşkusuz bu durum muhalefetin çıkarlarına aykırı ve akılcı olmayan bir durumdu. Bu yüzden milli meclisin muhalifleri kendilerini halkın temsilcileri olarak parlamentoya geri dönme ve alınacak kararlarda etkili rol ifa etmeye karar verdiklerini duyurdu. Bu çerçevede Müreffeh partisi milletvekilleri yeniden milli meclis oturumlarına katılmaya başladı.
Geçen hafta Kırgızistan Sağlık Bakanlığı, bu ülkenin milli meclisi eski Başkanı Muker Çalpanbayev’in Kovid-19 hastalığı yüzünden hayatını kaybettiğini duyurdu.
Konu hakkında bir açıklama yapan Kırgızistan Sağlık Bakanı Yardımcısı Nurbalat Osenbayev, eski meclis Başkanı Çalpanbayev’in korona virüsten etkilendiğini ve Bişkek’te bir hastanede tedavi altına alındığını, ancak durumu kritik olduğunu ve doktorlar onu solunum cihazına bağlamak zorunda kaldığını belirtti.
Muker Çalpanbayev yetmiş yaşındaydı ve 15 Mayıs’ta Kovid-19 tanısı konuldu ve o günden vefat ettiği güne kadar doktorların gözetimi altındaydı.
Muker Çalpanbayev Kırgızistan’ın hukuk biliminde deneyimli uzmanlarından biriydi ve çeşitli dönemlerde Adalet Bakanı, Cumhurbaşkanlığı özel uzmanı ve benzeri mevkilerde faaliyet yürüttü.
Muker Çalpanbayev 1995 – 1996 yılları arasında milli meclis başkanıydı ve bu ülkenin ilk anayasasının şekillenmesinde rol ifa etti.
Kırgızistan milli meclisi eski Başkanı Muker Çalpanbayev’in vefat haberi, bundan önce de bu ülkenin Sağlık Bakanlığı 82 polisin korona virüs hastalığına yakalandığını açıkladığı bir sırada gündeme geldi.
Kırgızistan Sağlık Bakanı Yardımcısı Nurbalat Osenbayev, geçen Cuma günü başkent Bişkek’te yaptığı açıklamada, Kırgızistan’da korona virüs pandemisi başladığı günden bu yana 82 polis memuru bu hastalığa yakalandığını, 33 polis iyileştiğini, 49 polis de hastanelerde tedavi gördüklerini kaydetti.
Korona virüs salgını Kırgızistan’da yıldırım hızıyla yayılıyor, öyle ki 18 Mayıs tarihinde ilk korona virüs vakası rapor edildikten bu güne kadar 1500 vatandaşın bu ölümcül virüsten etkilendiği anlaşılıyor.
Bişkek yetkilileri ise bu virüsün tehdidi en çok başka ülkelerden Kırgızistan’a geri dönen vatandaşlardan kaynaklandığını belirtiyor.