Mayıs 31, 2020 19:56 Europe/Istanbul

Bugün yine her hafta olduğu gibi Batı Asya bölgesinin geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.

Bültenimizi geçen hafta Batı Asya bölgesinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • Korsan İsrail’in mazlum Filistin milletine karşı cinayetlerini sürdürmesi,
  • Hizbullah lideri Nasrullah’ın Lübnan’ın güneyinin siyonistlerin işgalinden kurtuluşunun 20. yıldönümünde açıklaması,

Geçen hafta Batı Asya bölgesinin önemli bazı gelişmeleriydi.

Geçen hafta mübarek Ramazan ayının son Cuma günü olan dünya Kudüs günü merasimi başta Filistin olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde korona virüs salgını yüzünden farklı bir şekilde düzenlenmesine rağmen eli kanlı İsrail rejiminin Filistin milletine karşı cinayetleri hız kesmeden devam etti. Siyonist rejim askerleri geçen Salı günü İbrahimi türbeye uzanan yollarda sıkı tedbirler uygulamak ve birçok engel oluşturmakla Filistinlilerin bu kutsal türbeye girişini engelledi ve sadece 50 kişiye namaz kılmak üzere giriş izni verdi.

Siyonist askerler ayrıca İbrahimi türbeye uzanan yolların üzerinde kurduğu kontrol noktalarına çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı. Bu arada siyonist işgalciler geçen Cuma günü İbrahimi türbeden ezan sesinin yayımlanmasını da engellediler.

Bu arada siyonist rejimin casusluk örgütü Mossad ajanları da geçen Cuma günü Mescid-i Aksa hatibi Akreme Sabri’nin evine baskın düzenleyerek gözaltına aldılar.

Öte yandan geçen Cuma günü Filistinli bir genç de Ramallah’ın kuzeybatısında Halamiş sitesinin yakınında siyonist askerlerin açtığı ateş sonucu şehit düştü. Siyonist askerlerin bu cinayeti Filistinlilerin geniş tepkisiyle karşılaştı. Filistin kurtuluş örgütü icra komitesi sekreteri Saib Arikat, AB üyesi bazı ülkelerin ve yine diğer bazı ülkelerin temsilcileri ile ayrı ayrı gerçekleştirdiği diplomatik görüşmelerde uluslararası yasaları çiğneyen siyonist işgalcilerden hesap sorulmasını ve hakettikleri cezanın verilmesini istedi.

Filistin İslami Cihat hareketi liderlerinden Hızır Adnan da yaptığı açıklamada, siyonist rejim namaz kılanların sayısına kısıtlama getirerek Mescid-i Aksa’ya ve İbrahimi türbeye musallat olmak istediğini, bu istek ise büyük bir cinayet olduğunu belirtti.

Filistin İslami direniş hareketi Hamas lideri İsmail Heniye de Cuma günü yaptığı açıklamada Mescid-i Aksa hatibi Şeyh Akreme Sabri’nin gözaltına alınmasını kınayarak, bu uygulama söz konusu kutsal mekanda ibadet ve giriş özgürlüğüne yönelik bir saldırı ve Tel aviv’in Mescid-i Aksa’yı ibadet eden Müslümanlardan boşaltma komplosunun bir parçası olduğunu kaydetti.

Aslında siyonist rejimin Filistin milletine karşı cinayetlerini arttırması bu rejimin cani ve ırkçı mahiyetine dayandığı gibi, yüzyılın anlaşması adlı ırkçı planın da bir parçası sayıldığı anlaşılıyor. Bu şom planı ABD Başkanı Donald Trump 28 Ocak 2020’de siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu ve BAE, Bahreyn ve Umman büyükelçilerinin de katıldığı törende beyaz sarayda açıkladı; bazı Arap rejimler de dolaylı ve perde arkasında bu plana destek verdi. Bu plana göre İsrail ile Filistin arasında ihtilaf konusu olan topraklar ve yine Suriye’ye ait olan ve işgal altında bulunan bölgeler siyonist rejime ilhak ediliyor.

Bu doğrultuda Likud partisi lideri Netanyahu ve mavi beyaz partisi lideri Beni Gantz siyonist rejimde geniş kapsamlı kabineyi kurmak üzere yaptıkları anlaşmada, Batı Şeria’nın bazı bölgelerini işgal altındaki topraklara ilhak etmeyi kararlaştırdı.

Siyonist rejim Başbakanı Netanyahu yeni kabinenin kurulmasından hemen sonra yaptığı açıklama, Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak etme kararını 1 Temmuz’da uygulayacaklarını belirtti.

Aslında bazı Arap rejimlerin de siyonist rejim İsrail’in bu cinayetine sessiz kalmaları ele kanlı rejimi işgalci eğilimlerini sürdürmekte daha da cesaretlendiriyor. Filistin İslami direniş hareketi Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum konu hakkında yaptığı açıklamada, uluslararası camianın sessizliği ve bazı tarafların Tel aviv’le ilişkileri normalleştirmek üzere can atması bu rejimi bu tür küstahça uygulamaların konusunda daha da cesaretlendirdiğini belirtti. Sözcü Berhum, buna karşın işgalci rejimin Filistin milleti, toprakları ve kutsal mekanlarına yönelik politikaları Filistinli gençlerin Batı Şeria’da direniş inancını etkileyemeyeceğini vurguladı.

Öte yandan siyonist rejimin işgalci uygulamalarını ve cinayetlerini sürdürmesi, işgal altındaki Filistin’de de uyarıların artmasına yol açtı. Korsan İsrail iç istihbarat örgütü Şabak, Başbakan Netanyahu ve savaş Bakanı Beni Gantz’ı Batı Şeria’nın bazı bölgelerinin ilhakı bu bölgede, Gazze Şeridi ve hatta Ürdün’de şiddetin tırmanmasına yol açacağı konusunda uyardı. Şabak’ın tahminlerine göre Batı Şeria’nın bazı bölgelerinin işgal altındaki topraklara ilhak edilmesi, Filistinli tarafla iş birliğinin yarısını boşa çıkaracak ve Ürdün genel istihbarat idaresi ile iş birliğini de durduracak.

Siyonist rejimin seçkin generallerinden Mihail Miliştain da Tel aviv’i Batı Şeria’nın yüzde 30 kadarını işgal etme kararı hakkında yaptığı değerlendirmede, özerk teşkilatın Tel aviv ile iş birliğini kesmesi, bölgede durumun gergin hale gelmesine yol açacağını belirtti.

Geçen hafta 25 Mayıs 2020, Lübnan’ın güneyinin siyonist rejimin işgalinden kurtuluşunun 20. yıldönümüydü. Korsan İsrail 25 Mayıs 2000’de askeri üstünlüğüne rağmen Lübnan direniş güçlerine karşı hezimete uğrayarak Lübnan’ın güneyinden kaçmak zorunda kaldı. Lübnan halkı her yıl siyonist rejim ordusunun fiyasko kaçışının yıldönümünü zafer günü olarak kutluyor.

Lübnan Hizbullah hareketi lideri Seyyid Hasan Nasrullah geçen hafta zafer yıldönümü dolayısıyla Lübnan’ın Elnur radyosuna verdiği demeçte bölgede yaşanan gelişmeler korsan İsrail’in lehine olmadığını, bugün 2000 yılına kıyasla İsrail daha zayıf ve Hizbullah hareketi daha da güçlü olduğunu belirtti. Direniş ekseni başta askeri alan olmak üzere tüm alanlarda ilerlemekte olduğunu belirterek, işgal altındaki toprakların her yeri direniş füzelerinin menzili altında olduğunu vurguladı.

Lübnan Hizbullah hareketi lideri Nasrullah açıklamasının devamında Suriye milleti, devleti ve direniş ekseninin bu ülkede teröristlere karşı büyük zafer kazandığına işaret ederek, korsan İsrail Suriye devletinin düşmesini çok istediğini, ancak bu ülkeye karşı ağır hezimete uğradığını vurguladı.

Amerika terör devletinin bölgede geniş çapta askeri varlığına işaretle, Batı Asya bölgesinde direniş ekseninin güçlenmesi siyonist rejimin ve bazı gerici Arap rejimlerin konumunu zayıflattığını ve bu rejimleri kaygılandırmaya başladığını kaydetti. Nasrullah, bu yüzden Amerika terör devleti bölgede askeri varlığını genişleterek İsrail ve diğer uydu rejimlerin güvenliğini temin etmeye çalıştığını ifade etti.

Geçen hafta bazı siyasi şahsiyetler de Lübnan’ın güneyinin kurtuluş yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Hamas liderlerinden Mahmut Zahar, siyonist rejimin Lübnan’ın güneyinde bozguna uğramasının yıldönümü, bir ülkenin kurtuluşu ancak direnişle mümkün olduğunu ispat ettiğini belirtti. Zahar Filistinlilerin kendi topraklarında işgalcilerin varlığına kesin karşı çıkmaları, tüm imkanlarını kullanmaları ve batılı yok etme ilkesine iman etmek gibi üç etken, Filistin’i siyonist işgalcilerden kurtaracağını vurguladı.

Filistin İslami cihat hareketi de Lübnan’ın güneyinin kurtuluş yıldönümü dolayısıyla yayımladığı bildiride bu zaferi büyük bir dönüm noktası niteledi ve Filistin milleti de topraklarını geri almak için direniş seçeneğini tercih ettiğini ve buna göre siyonist rejimin hezimeti ve çöküşü kesinlikle yakın gelecekte gerçekleşeceğini vurguladı.