Temmuz 19, 2020 07:33 Europe/Istanbul

Bu bölümde İngiliz George Bernard Shaw'ın İslam ve Allah Resulüne yönelik görüşlerini sizler ile paylaşmaya çalışacağız.

 İslam Peygamberi, beşeriyete verilen büyük bir nimet, büyük ve eşsiz karakterli bir insandı. 

Bu çerçevede  Ali İmran Suresinin 164'üncü ayetinde ise şöyle buyrulmaktadır: "«لقد منّ الله علی المؤمنین اذ بعث فیهم رسولاً من انفسهم یتلوا علیهم آیاته و یزکیهم و یعلمهم الکتاب و الحکمة و ان کانوا من قبل لفی ضلال مبین.»

"And olsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, onları arındıran, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lutufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar, apaçık bir sapkınlık içinde bulunuyorlardı."

Hz. Muhammed saa'in aydınlığı  Doğu ve Batı'yı ışıklandırmış ve  meraklı düşünceleri kendine cezbetmiştir. Öyle ki  Batı dünyası düşünürleri bile onu övmeye ve takdir etmeye başlamışlardır. Tabii bu onların  İslam'a ve Peygamber Efendimiz'e karşı propaganda yapmadıkları anlamına gelmiyor. Nitekim mevcutta da çoğu durumlarda  Batı dünyası Peygamber Efendimiz'e hep kötü özellikleri yaftalamaya çalışmış ve böylece  eskiden beri gelen kin duygusunu ortaya koymuştur. 

Tüm bunlara rağmen hakikat güneşi hiçbir zaman bulutun arkasında kalmaz ve her daim büyük düşünürler ve alimler hakkın güzel yüzünü göstermeye çalışırlar.   Kuşkusuz Hz. Muhammed saa de küresel bir şahsiyet olup hiçbir kavim ve millete ait değil.   Her kişi böyle büyük bir şahsiyet hususunda yargıda bulunabilir. Her kişi onu gördüğü açıdan tanımlayabilir. 

Senin Zikrin ile Sözü Süslemekten Muradımız

 Sanat ehli gözünde konum  elde etmek, Yoksa

Güneşin Güzellikleri herkesin Malumu, biliriz 

Güzel yüz, süsleyene ihtiyacı var mıdır ki, Haşa! 

 

Sohbetimizin devamında eserlerinde İslam'a ve Peygamber Efendimiz'e değinen Batılı bir ismi sizlere tanıtacağız.  

George Bernard Shaw, İngiliz piyes yazarı ve edebi eleştirmen.  Shaw, Shakespeare'nin ardından İngiltere'nin en büyük yazarıdır. Bu yazar, din, bilim, ekonomi, aile ve sanat alanında eserleri kaleme almış ve düşünceleri ile Batılı toplumları aydınlatmaya çalışmıştır. 

Shaw araştırmalarında ve incelemelerinde  derinden İslam Peygamberi'nin yüce şahsiyetinden ve öğretilerinden etkilenmiş ve takdir ve övgü ile peygamber efendimiz hakkında şöyle demiştir: " Muhammed peygamberlerin en büyüğüdür..... Orta Çağ din adamları  da cehalet veya bağnazlık neticesinde  Muhammed saa'in dininden karanlık bir görüntü vermeye çalışıyorlardı.  Onlar kin ve bağnazlık yüzünden onu Mesih karşıtı bir isim tanıtıyorlardı.  Bence Muhammed hiç de Mesih karşıtı değildir. Tam tersi onu insanlığın kurtarıcısı olarak adlandırmalıyız. .." 

Bernard Shaw sözlerine şunları da ekliyor: "  Bence bizim dönemde onun gibi bir hakim olsaydı sorunları çözmek için barış ve dostluğa baş vururdu. Muhammed, yeryüzüne ayak basan en yüce insandı.  Muhammed insanları dine çağırdı. Bir medeniyetin temellerini attı. Bir millet inşa etti. Ahlakı kurumsallaştırdı.  Onun öğretilerine amel eden zinde ve güçlü bir toplum meydana getirdi.  İnsanların düşünce ve davranış alemini kalıcı bir şekilde değişime uğrattı. "

Bu ünlü İrlandalı yazar  İslam Peygamberi'nin insanlık medeniyeti ve ahlakının gelişmesindeki rolünü ve etkisini inkar edilemez olarak niteleyip  insanlık toplumunun ona ve onun öğretilerine ve hizmetlerine borçlu olduğunu söyleyip şöyle diyor: "Ben her zaman, hep canlı ve diri kalmış Muhammed'in dinine özel saygı besliyorum. Bence İslam, büyük değişikliklere yol açan kendini de çağın gereklerine uyduran  tek dindir... Dünya halkları ise yaşam eksenli ve akıl eksenli bir maneviyat peşindeler. Ancak bu tür maneviliği, İslam'dan başka bir dinde bulamazsınız. "

Allah Resulü Hz. Muhammed saa, varlık aleminin en pak ve değerli incisi ve alem varlığının en güzel çiçeğidir. Öyle büyük bir şahsiyet ki  vasıfları ve makamının yüceliği açısından kimse ona yaklaşamadı ve kimse de onun risaletinde ona eşit olmadı.  Bernard Shaw ise konuşmalarında bile bu yüce şahsiyeti dünyaya tanıtmaya çalışmıştır. 

Bernard Shaw konuşmalarının birinde şöyle demiştir:"  Adı, Muhammed'dir. Milattan sonra 570 yılında  Arabistan yardım adasında doğmuştur. Doğruların dini İslam'a davet etme risaletini  hayatının 40'ıncı yılında başlamış ve ömrünün 63'üncü yılında hayata veda etmiştir.  23 yıllık kısa  Peygamberliği döneminde  yegane tanrı'ya tapmaya davet etmiştir. Muhammed, insanları kabile savaşlarından ve çatışmalarından kurtardı ve milli beraberlik ve birliğe götürdü herkesi. Muhammed bu sürede, insanları sarhoşluktan ve fuhuştan uzaklaştırdı, onları ılımlılığa ve takvaya çağırıp kuralsız bir hayatı düzenli bir hayata, pespaye ahlaki özellikleri de yüce ilahi ahlaki özelliklere dönüştürdü.  İnsanlık tarihi ise İslam Peygamberi'nden önce erdemliliğe doğru böyle bir değişime yol açacak birini görmemişti. Sadece yirmi küsur yılda bu kadar acayip olaylar gerçekten akla sığacak bir husus değildir. "

Allah Resulü'nün biyografisine baktığımız zaman da  onun davranışlarının güzellikler ile dolu olduğunu ve herkesin ona cezbolduğunu görüyoruz.  Alemlerin rahmeti olan peygamberimiz, ahlaki erdemleri tamamlamak için gönderilen Hz. Muhammed'dir.    Allah Resulünün bakışı ise  onun adaletinin anlatıcısıdır.  Onun keramet dolu davranışları   onun ruhunun büyüklüğü, öfkesi ve memnuniyetinin de Allah rızası olduğunun göstergesidir.     İnsanlar arasında tam bir edebe kuşanıp, suskunluğu da hikmetli ve hayası da nitelenemez durumda idi.  Yoksul ve zengin onun açısından  hiçbir farkı yoktu.  Sadece ilahi takvaya önem verirdi....     Her zaman hakkı konuşurdu, hep gülümsüyordu ve en mütevazı insandı..."  

Bernard Shaw ise  İslam Peygamberi'nin hayatı ve özellikleri ile ilgili şöyle diyor: " Bu insanın hayret verici hayatı  beni ilginç bir şekilde etkilemiştir.  Bu yüzden onun dininin  tüm insanlık evrelerine uygun düşecek her nesli kendine çekecek bir din olduğunu düşünüyorum. "

 Toplumun değiştirilmesi ve uygun bir duruma getirilmesi  her daim dertli ve duyarlı insanların sorunu olmuştur.    Düşünce sahibi herkes farklı etkenlere dayanarak  toplumun değişimlerini açıklamaya çalışmıştır.   Şimdi de insanların 1400 yıl öncesine kadar hayat şartları değiştiği yüzünden günümüz dünyasını eski zamanlar ile her açıdan karşılamak pek mümkün değildir. Ancak böyle bir ortamda  bilimin ilerlediği bir sırada   Bernard Shaw İslam Peygamberi'nin öğretilerinin günümüz insanının ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğini söylüyor.   

Shaw,  İslam Peygamberi'nin ahlakı, maneviyatı, barış ve dostluk mesajının  insanlık toplumunun sorunlarını çözeceğini söylüyor. Shaw şöyle yazıyor: "Ben,  Hz. Muhammed'in dini ile ilgili bir tahminde bulunmuşum. Bence onun dini Avrupa'nın geleceği için kabul edilirdir. Nitekim günümüz Avrupa da bu dini kabul etmeye başlamıştır.  Bence Peygamber gibi bir insan yeni dünyanın mutlak hakimi olursa tüm sorunların ve zorlukların aşılmasında başarılı olacaktır. Böylece insanlığın ihtiyaç duyduğu saadet ve barış da temin edilecektir. "

Bernard Shaw  günümüzde kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçeği ifade ediyor. Avrupa ve Amerika'da İslam'a yönelme  hızlı bir şekilde  büyümektedir. Tabii Batı hükümetlerinin İslamofobik çalışmaları da bundan kaynaklanıyor. Ancak bu sinsi çalışmalar da başarısızlıkla sonuçlanacaktır.