Korona ve Yeni Devir-2
Bu bölümde koronavirüsün yayılma sürecini ve küresel arenadaki sanat alanlarına etkilerini ele alacağız.
Koronavirüsün hala bir canavar gibi sanatsal faaliyetler peşinde koştuğu ve her yeri ve her sanatçıyı faaliyetlerini durdurmaya zorladığını görüyoruz. Ancak sanat da boş durmamış ve bir yandan koronavirüsü kovalayıp insanları dehşet kara çukuruna düşmek yerine akıl ve aydınlık kapısına yönlendirmek istiyor.
Koronavirüsün yayılması ile dünyada sanatsal etkinlikler ve faaliyetlerin ertelendiği ya da iptal edildiği doğrudur. Ancak birçok sanatçı da bu süreçte hem sanat eseri yaratmış hem de insanların moralini yükseltmiştir.
İranlı müzik şefi ve besteci Loris Çeknavariyan ise bu günler hakkında şöyle diyor:" Müzik tatil. Çünkü ülke tatildir. Çünkü dünya tatildir. Ancak her zamanki gibi tarih her krizde ve her gerilimde en büyük zararın da sanat ve kültürün gördüğünü gösteriyor. Bu kez de bu krizin kurbanı, kültür, sanat ve sanatçılardır. "
Bugünleri nasıl geride bıraktığı hakkında ise Çeknavariyan şöyle diyor:" Her zaman olduğu gibi günleri geride bırakıyoruz. Koronavirüs salgını günlerindeki durumun diğer günlerim ile pek farkı yoktur. Ben bu günlerde de her zaman olduğu gibi yaşıyorum. Bu benim bu günlerdeki durumum. Yaşıyorum, okuyorum, çalışıyorum, beste yapıyorum, müzik dinliyorum, film izliyorum. Özellikle de belgesel izlemeyi severim. Bu krizi de geride bırakmaya çalışıyorum. İnşallah işlerimizi de yapabiliriz. Çoğu zaman ömrümün birçok döneminde olduğu gibi müzikle uğraşıyorum. Müzik hayatımın en büyük varlığı. Bence insan müziksiz buralarda olmayacaktı. En azından musiki olmasaydı insanın durumu daha kötü olurdu. "
Loris Çeknavariyan koronavirüs dolayısı ile karantinanın sürdüğü günlerde daha iyi günleri görme umudu ile 12 dakikalık koronavirüs parçasını üç bölümde yayımlattı. Bu parçanın üç bölümünün başlıkları şöyle " Baskın" "Ölüm" ve "Hayat". Bu bestecinin söylediğine göre parça büyük bir hassasiyet ve titizlikle hazırlanmıştır.
Çeknavariyan bu parçayı yapmasının amacını şu şekilde açıklıyor:" Üç bölümden oluşan bir parça hazırlayarak bu meseleye yönelik duygularımı anlatmaya çalıştım. Bu virüsün hayatımıza yaptığı saldırıya ve hayatımıza yaptığı etkiye rağmen nihayetinde hayat kazanacaktır. "
Bu sanatçı sözlerine şöyle devam ediyor:" Ben sağlık çalışanları tavsiyeleri üzerine, kendimi de savunmak ve diğer vatandaşları da korumak adına dış dünya ile ilişkilerimi en aza indirdim. Ancak bu dönemi de en iyi şekilde geride bırakmaya çalışıyorum. Bu virüs ile mücadele etmenin ilk yolu da tüm sağlık tavsiyelerine uymaktır. Böylece sorunların bir an önce bitmesini beklemek gerek.
Yeni zor koşullara galebe çalmak amacı ile sanat alanında bulunulan girişimlerden biri de sanal ortamda kültürel ve sanatsal faaliyetlerin düzenlenmektir. Bu kapasite ise bugüne kadar ihmal edilmiş ve ilgisizliğe kurban gitmiştir. Şimdi ise tam da kullanılma zamanı gelmiştir.
İran'da online konserlerin düzenlenmesi koronavirüs günlerinde baş vurulan güzel bir inisiyatif olarak halk ve müzik grupları ve şarkıcıların ilişkilerini korudu. Nevruz ve yeni yılın başındaki günlerde sanatçılar ve insanlar coşkulu günlere katılırlar. Bu çerçevede birçok sanatsal etkinlik de düzenlenir. Bu sene ise mevcut kısıtlamalardan dolayı konserlerin bazıları ise online şekilde düzenlendi.
Nevruz'daki en etkili ve yüksek katılımlı etkinliklerden biri de " Boş sandalyeli konserler " başlıklı online konserlerdi. Bu konserler Tahran'ın Milat Kulesinde düzenlenip milyonlarca muhatap topladı. Örneğin konserlerin ikinci gecesinde Mehdi Cehani'nin performansı 5 milyonu aşkın kişi tarafından izlendi. Bu da İran'da online kültürel alanında bir rekora imza atılmasına yol açtı.
Bir başka online konser performansı da kemençe ve Setar ustası Keyhan Kelhor'dan geldi. İran ve dünya musikisinin büyük isimlerinden Kelhor, binlerce muhatap topladı. Kelhor, 21 Haziran günü de online konserde Setar enstrümanı ile performansını muhatapları ile paylaştı. Keyhan Kelhor bu konserde aralıksız bir saat boyunca Tahran'daki Abgine müzesinde Setar çaldı. Ses kalitesi bu konseri diğerlerinden farklı kıldı.
Keyhan Kelhor 2019 yılında 19'uncu Womack müzik ödülünü ve 2017 yılında da İpek Yolu grubu ile beraber Grammy ödülünü kazanmıştı. Kelhor son zamanda da yılın sanatçısı bölümünde de Global Fest küresel ödülünü kazandı.
Müzik alanındaki bir başka ilgi çekici haber de kimi araştırmacıların koronavirüsü müzik dili ile duyurmaya çalışmaları idi.
Aslında ses, olayları ve durumları daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Bu çerçevedeki uzmanlar ise müzik parçalarında ilaç ve antikor kıvamında olan ritmleri bulmak istiyorlar. Muhtemelen günümüze dek koronavirüsün resimlerini ve çizimlerini görmüşünüzdür. İşte bu araştırmalar müzik alanında da koronavirüsü seslendirmek istiyorlar.
Science dergisinin raporuna göre başka bilim adamları da koronavirüsün sesini duyurmak istemişlerdir. Bu araştırmacılar koronavirüsün protein içerikli misket yapılı yapısını müzik diline dökebildiklerini belirtmişlerdir. Bu çerçevede zil sesleri, telli çalgıların sesleri, flüt sesinden koronavirüsün protein yapısının sesini üretmek için kullanılmıştır.
Diğer proteinlerde olduğu gibi koronavirüs kitleleri, asit aminelerden meydana gelir. MIT Üniversitesi araştırmacıları ise Sonifikasyon tekniğinden yararlanarak her bir amino asit türüne bir müzik notu ayırmış ve proteinin tüm yapısını müziğe dönüştürmüştür.
Gerçek dünyada amino asitler dolambaçlı bir şekilde şekil değiştirip ya da yüzeye yayılırlar. Araştırmacılar ise bu değişiklikleri ölçerek notların süresini ve şiddetini belirliyorlar. Sıcaklıktan dolayı görülen moleküler hareketlilikler de kendilerine has sesleri vardır.
Acaba bir virüs neden müziğe dönüştürülmelidir ki? Sonifikasyon ya da sese dönüştürme süreci bize daha iyi bilgiler verse de bilim insanlarına bu müzik notalarının belli aralıklarını araştırarak antikorların ve ilaçların yerleşebileceği aralıkları bulabilme şansı da verir.
Bilim insanları bir protein zincirinin meydana getirdiği müzik parçasını diğer protein zincirlerinin ses parçaları ile karşılaştıklarında hücrelerin virüse yakalanma nedenini bulabileceklerini düşünüyorlar. Bu araştırmada ise Japon çalgısı Kuto ana notlar için kullanılıyor. Öyle bir çalgı ki zor günlerde insanı rahatlatır ve huzura kavuşturur.
Koronavirüs salgınının yayılmasının ardından kütüphaneler ve kitap evlerine yönelik talepler azalmasından sonra internet üzerinden kitap satıcılığı hızlı bir şekilde gelişti. Bu satış şeklinde ise kargo masrafları alınan kitapların fiyatlarına eklendi. Bu masrafların azalması ve kitabın sanal olarak alınmasının kolaylaştırılması amacı ile İran kitap evi " Kitapla koronayı geçme " projesini " kitabın postalanması " üzerine başlattı.
Bu projede kitap alnında faaliyet gösteren basım evi, kitap evi, internet kitap mağazası faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede on binlerce kitap çok ucuz fiyatlar ile köylere bile götürülmektedir. Bu çerçevede en çok kitap da Tahran, Kum ve Razevi Horasan'a gönderilmiştir. İran kitap evi enstitüsü ayrıca arşivden de kimi eserleri ve dergileri tekrar sanal alemde yayımlatmış ve paylaşmıştır.
Ordibeheşt ayı ise her zaman İran'da kitap sevdalıları için farklı bir dönemdir. Kitap fuarı 32 dönem düzenlenmiş ve hep İran takviminin ikinci ayı olan Ordibeheşt ayında kitap severleri bir araya toplamıştır. Ancak Kovid 19 salgını her şeyin ve her yerin kapanmasına yol açmış ve en büyük kültürel etkinlik de iptal edilmek zorunda kalmıştır.
Ancak İranlı basımcılar ve matbaacılar da boş durmamış ve bu arka arkaya gelen iptaller ve kapanmaların ardından zararları önlemek için kolları sıvamışlardır. İnternet üzerinden satış ve kağıtta basılan kitapların elektronik ve sesli kitaplara dönüşmesi de belirlenen bir başka strateji olmuştur. Bu arada basım evleri de kitap okuma kampanyaları ve yarışmaları da başlatmış ve bir taraftan da özel kitap satma kampanyaları ile İran kitap piyasasını ayakta tutmaya çalışmışlardır.
Tahran Üniversitesi veya Tahran Ticaret Odasına bağlı kimi basın evlerinin bedava elektronik kütüphane imkanları yaratması da karantina dönemine özel faaliyetlerden sayılmıştır. Sesli kitap indirme sistesi Fidibo, Audiolib, Yeşil Kitap, Ketabrah, TekKitap, Avaname, Ebook Rali ve benzeri platformlar da farklı kitapların farklı formatlardaki versiyonlarını kullanıcılara sunuyor. Buradan İranlılar tüm yerli ve yabancı kitapları sesli olarak indirebilir. Böylece okuma oranının azalmadığı hatta arttığı söylenebilir.