Nisan 30, 2016 06:23 Europe/Istanbul

Hatırlanacağı üzere geçen bölümde feminizm düşüncesinin sonuçlarından bir diğerine değindik ve ailede babalık rolünün zayıflaması ve erkeklerin sorumluluklarının silikleşmesine değindik.

Ayrıca erkeklerin aileyi yönetme sorumluluğuna ve özellikle de çocukların yetiştirilmesini denetlemeleri gerektiğini, fakat bu görevin de feminizm düşüncesinde önemsizleştiğini ifade etti. Bu programda babanın ailede ve özellikle İslam açısından görev ve sorumluluklarına değineceğiz. Birlikte dinleyelim.

 

Feminizm düşüncesi, erkeklerin en önemli görevlerinden olan babalık rolü ve çocukları yetiştirme sorumluluğunu göz ardı ediyor. Hiç şüphesiz babanın ailedeki rolü çok hassastır ve bu konuda başarılı olması, onun bilinçli, fedakar, ahlaklı ve inançlı olmasına bağlıdır. Baba, ailede güven duygusunun oluşmasında büyük ve etkin rolü vardır; o çocukların yetiştirilmesini gözetlerken aynı zamanda onların güvenliğini de sağlamalı ve gelişmeleri için ortam hazırlamalıdır. Böyle bir rolü gerçekleştirmekle çocuk açısından baba, yasa, adalet ve insaf sembolüdür ve aile için iyi bir sığınaktır. Babanın yöntemi, sevgi ve insaftır ve onun güçlü olması, çocuğun davranış ve geleceğini etkiler.

Çocuk, doğduğu andan itibaren annesi ile yakın bağ ve ilişkisi bulunurken, büyüdükçe babası ile de daha fazla ilişki kuruyor, başka bir ifade ile baba onun hayatı ve zihnine girmiş oluyor. Bu yüzden çocuk, babanın onun için bir sığınak, lider, yasaları belirleyen ve tedbir sembolüdür. Evlat babayı, ailenin seçkin şahsiyeti biliyor ve ona benzemeye çalışır. Psikologlara göre evlatlar ve özellikle de erkek çocuklar 3 ila 6 yaş arasında babalarını kendilerine örnek alıyorlar. Çocuk açısından baba, güç sembolüdür, aile bekasının garantörüdür ve çocuğun tüm arzusu bir gün babası gibi olmaktır.

 

Tüm bunlara ilaveten çocuk açısından baba, tüm ihtiyaçların giderilmesini garanti ediyor. Ailenin tüm ihtiyaçlarını baba karşılıyor. Çocuk büyüdükçe onun babanın gücü ve garantörlüğüne olan bakışı daha da güçleniyor, öyle ki ergenlik yaşlarda anneyi sevgi ve babayı da geçimi sağlayan faktör olarak biliyor.

Psikologlara göre baba, güvenliği sağlama garantörüdür. Eğer evladı, bir tehlike tehdit ederse, çocukken anneye fakat 4 yaşında sonra babaya sığınır. Diğer yandan baba bilgi ve düşünce merkezidir. Çocuk babasının her şeyi bildiğini ve tüm kurallara vakıf olduğunu zanneder. Hatta babalarından kötü bir bakış açısına sahip olan çocuklar bile babaları ile ilgili taassupları var ve onların akıl ve düşüncesini tahsin eder.

 

İyi bir baba, bir çok temel görevi vardır. Babanın annenin yanında görevlerinden biri, çocukları yetiştirmektir. Hiç şüphesiz aile ortamı, çocukların gelişmesi ve yetişmesi için uygun bir ortamdır, tabi ki ebeveynin gerçek rollerini iyi üstlendikleri takdirde. Çocuğu yetiştirmek, onun hayattaki hakkıdır. Baba ise bu konuda direkt sorumluluğu bulunuyor; onun gelecekte toplum için yararlı bir birey olması için, çocuğu ahlak ve İslami davranışa uygun büyütmesi gerektir. Ebeveyn evlatlarının fiziki gelişmesi, onların ruhsal sağlığı ve de mutlulukları için çalışması ve bu yolda elerlinden geleni yapmaları gerekir. onlar ayrıca evlatlarının zeka, hayal gücü ve yeteneklerini de geliştirmelidirler. Bu yolda ise tüm olanaklarını işe almalı. Bu arada çocukların ruhsal ve psikolojik gelişmelerini sağlarken, Yüce düşünceler, ahlaki faziletler ve İslam'ın fedakârlık, adalet ve benzeri üstün değerlerini çocuklarına öğretmeli.

 

İslam açısından babanın ailesi için katlandığı zorluklar, tıpkı annelik gibi onun dini ve ahlaki görevidir. Aslında çocuklar anne ve babanın daveti üzere ailede bulunan misafirlere benziyorlar. Bu yüzden onları en iyi şekilde ağırlamak için baba herkesten daha fazla sorumludur. Yüce İslam Peygamberi –saa- " Ailesi için çalışan, tıpkı cihat yapan yılmaz bir mücahit gibidir" diye buyurmuştur.

Dini açıdan çocukların da babalarına karşı sorumlulukları vardır. Babaların görevlerinden biri, çocukların bir gün ailesinin geçimini helal yoldan sağlamak için onlara doğru ahlak ve davranışları eğitmesidir. Zira bu helal rızık, çocukların kaderinde çok etkilidir. Emir-ül müminin Hz. Ali –as- babalara tavsiyede bulunarak şöyle diyor: Haram ve temiz olmayan lokmayı eve götürmeyin.

 

Babanın diğer önemli görevlerinden biri de çocukların din ve imanını gözetlemektir. Resulullah efendimiz –saa- bu konuda şöyle buyurmuştur: "Bilin ki sizin tümünüz, bekçisiniz ve bekçilik yaptığınız kişilere göre sorumlusunuz... Erkek ailesinin koruyucusu ve sorumludur, kadın da ailesi, kocası ve çocuklarının bekçisidir ve onlara karşı sorumludur."

İslam dini, görevlerini layıkıyla yerine getiren babalara özel saygı gösterip değer vermekte. Bu değer ve saygı, Kur'an Kerim'de ibadet, Allah'a saygı ve emirlerine uymanın ardından ebeveyne saygı göstermenin yer alacak kadar önemlidir.

 

Çocukları dini kurallara göre yetiştirmek, onların saadeti ve suç işlememesi için çok önemlidir. Çocuğun yaşamındaki ilk örnekleri ebeveynidir. Eğer ebeveyn ilahi ahkama inanırsa, çocuklarını en iyi şekilde etkileyebilirler. İmam Musa Kazım –as- bu konuda şöyle buyuruyor: Çocukların davranışları, ebeveynin doğru davranışları sayesinde korunuyor.

Hiç şüphesiz bu bağlamda babanın çok ağır bir sorumluluğu bulunuyor, onun bu bağlamda gaflet ve müsamahakarlığı ise gelecekte çocuklarının davranışlarında sorun oluşturacaktır. Eğer bir baba dini kurallara bağlı ise, evlatları da dini kurallara bağlı olur, zira çocuklar anne ve babayı örnek alır.

Çocukluk yaşlarda hiçbir eğitim yöntemi, pratikte ve davranışlarda öğretmekten daha etkili değildir. Baba pratikte evladına nasıl olması ve nasıl davranması gerektiğini öğretir. Örneğin baba tam da çocukluk yaşlarda evlatlarına infak etmeyi öğretebilir. İslami rivayetlere göre eğer infak yapılacaksa bunu çocukların eli ile yapılması tavsiye edilir, böylece çocukların eli ile fakirlere yapılan infak, çocuğun belleğine yerleşir. Aile ortamında yoksullara şefkat etmek, yardımseverlik, onlarla ilgili işlere ortak olmak vb. çalışmalara dikkat edilmeli ve özellikle başta baba olmak üzere ebeveyn tarafından eğitilmeli.

 

Yapılan araştırmalar, ebeveynin her ikisinin çocuk eğitimindeki çalışmaların etkisinin kalıcı olduğunu gösteriyor. Çocuklar anneye ilaveten babaya da ihtiyaçları vardır. Ailedeki sevgi yumağı aile fertlerinin teamülü ile oluşmalı, bu yüzden babanın tekrarlanan yokluğu ile bu süreç sekteye uğrar. Böylece kuşaklar arasındaki mesafe, ebeveyn ve evlatlar arasında uygun ve sürekli diyalog ile giderilir. Kuşaklar arasında yaşanan sorunlarda babalar oğulları ve anneler de kızların dilinden anlamazlar bu yüzden onların yaşama olan bakış açıları değişik olur. Kuşaktan kuşağa babadan oğluna geçenlerin yokluğu ile oluşan boşluk, günümüzde iletişim araçları ile doldurulmuştur. Televizyon, uydu kanalları ve internet artık çocukların eğitiminde büyük etkileri vardır, günümüzde bu olay toplumda açıkça görülmekte. Ebeveyn ve özellikle babanın rolü ve sorumluluğu kavranılmadığı müddetçe, aile ilişkilerinde kopukluklara şahit olacağız ve aile de temel görevlerinden olan çocukları yetiştirmede başarısız kalacaktır. 009  015