Kasım 18, 2020 10:18 Europe/Istanbul

Bugün yine her hafta olduğu gibi Batı Asya bölgesinin geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz. Birlikte dinleyelim.

Bültenimizi geçen hafta Batı Asya bölgesinde yaşanan önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • Bahreyn’de yarım asırlık başbakanın ölümü,
  • Siyonist rejim İsrail’in mazlum Filistin milletine karşı cinayetlerini sürdürmesi,
  • Yemen’de son gelişmeler,

Geçen hafta Batı Asya bölgesinin önemli bazı gelişmeleriydi.

Geçen hafta Bahreyn’in eski Başbakanı Halife bin Salman Al-i Halife geçen Çarşamba günü 85 yaşında öldü. Halife bin Salman 1971 yılından, yani Bahreyn bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana bu ülkenin başbakanıydı ve dünyada en uzun süre başbakanlık görevini yürüten Başbakan oldu. Gerçekte Bahreyn bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana bir tak Başbakanı vardı, ki o da Halife bin Salman’dı.

Bahreyn Başbakanı Halife bin Salman, ülke halkının haklı kıyamını en sert biçimde bastırmayı savunan yetkililerden biriydi. Reuters haber ajansı, muhaliflerin kıyamını bastırarak saltanat hanedanını savunan başbakanın ölümü başlığı altında yayımladığı raporda, ölüm haberi açıklanan Bahreyn Başbakanı Halife bin Salman’ın en belirgin özelliği, Bahreyn halkının intifada hareketini bastırmak ve kraliyet hanedanı Al-i Halifeyi savunmak olduğunu yazdı. Reuters raporda, 1971 yılından, yani Bahreyn bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana bu ülkenin Başbakanı olan Halife bin Salman o tarihten beri bu ülkeyi yönettiğini ve uzun yılları Bahreyn devletinin seçkin şahsiyeti olarak İran düşmanı ve S. Arabistan dostu ve kraliyet hanedanının savunucusu olarak bilindiğini vurguladı.Bahreyn medyasından Marat’ul Bahreyn haber sitesi ise bir raporda şöyle yazdı: Halife bin Salman her zaman Bahreyn’de reform yolunda en temel engel oldu ve Bahreyn halkının itirazlarına en sert biçimde karşılık verilmesini savundu. Bu durum binlerce muhalifin hapse atılması ile sonuçlandı ve birçok muhalif hapishanelerde işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı.

Bahreyn kralı Şeyh Hamd bin İsa’nın amcası olan Halife bin Salman aslında yeğeni ile birçok anlaşmazlık yaşıyordu. Nitekim bu anlaşmazlıklar Bahreyn medyası ve siyaset çevrelerinde Saray sürtüşmesi olarak ün yapmıştı. Şimdi ise Halife bin Salman’ın ölümünden sonra kral Şeyh Hamd bin İsa Al-i Halife aldığı kararla baş oğlu ve veliaht prensi ve Bahreyn silahlı kuvvetler başkomutanı yardımcısı Salman bin Hand bin İsa Al-i Halife’ye eski mevkilerini korumak kaydıyla ülkenin yeni Başbakanı olarak atadı. Bu kararın en önemli sonuçlarından biri Şeyh Hamd bin İsa’nın Bahreyn’de iktidarda konumunun güçlenmesi ve yine Şeyh Salman bin Hamd’ın da bu ülkenin iktidarında önemli bir konuma gelmesiydi.

Salman bin Hamd ise muhaliflerle müzakere etmeyi bastırmaya tercih eden Bahreynli şahsiyetlerden biridir. Şimdi ise eski Başbakan Halife bin Salman’ın ölümü ve Salman bin Hamd’ın yeni Başbakan olarak açıklanmasının ardından bu ülkede muhaliflerle yeni hükümetin arasında müzakere süreci başlaması ve belki de bir dizi reformların gerçekleşmesi bekleniyor.Geçen hafta siyonist rejim İsrail’in mazlum Filistin milletine yönelik cinayetleri devam etti. Siyonist İsrail savaş Bakanı ve mavi beyaz partisi lideri Beni Gantz geçen hafta Pazar günü Batı Şeria bölgesinde 1700 konutlu yeni bir yerleşkenin inşaatını onayladı. Bu arada Filistinli aktivistlerden Yusuf Ebu Maria yerleşke inşaatı ile mücadele konusunda yaptığı açıklamada, siyonist rejim buldozerleri Batı Şeria’nın güneyinde Filistinlilere ait olan arazilerde çalışmalara başladığını ve böylece El Halil kentini Kudüs kentine bağlayan karayolunun inşaatına başlanacağını belirtti. Ebu Maria bu çalışmada Filistinlilere ait 1170 dönümlük arazilerin gasp edilmesi beklendiğini kaydetti.

Öte yandan işgal altındaki Filistin topraklarında “şimdi barış” adlı örgüt bir açıklama yaparak siyonist rejimin Filistinli topraklarda yerleşke inşaatı, Donald Trump’ın başkanlık dönemine iki buçuk kat arttığını belirtti. Örgütün raporuna göre 2017 ile 2020 yılları arasında, yani Trump’ın başkanlık dönemine denk gelen bu yıllarda korsan İsrail Filistinli topraklarda 26 bin 331 konutu kapsayan yerleşkelerin inşaatını onayladı. Oysa 2013 ila 2016 yılları arasında sadece 10 bin 331 konutu kapsayan yerleşke projeleri onaylanmıştı.

Siyonist rejimde yerleşke inşaatının artışı, BM güvenlik konseyinin Aralık 2016’da onaylanan 2334 sayılı kararnamesine göre bu rejimin yerleşke inşaatı illegal ilan edildiği halde devam ediyor. Bu durumun önemli bir sebebi, eli kanlı rejimin BM güvenlik konseyinin kararnamelerini hiçe sayması ve yerleşke inşaatı cinayetini sürdürmesi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın bu süreci desteklemesidir.

Bebek katili İsrail rejiminin geçen hafta mazlum Filistin milletine karşı işlediği cinayetlerden biri de, Filistinli bir esiri şehit etmesiydi. Filistinli esirlerin derneği  Nadi El Esir geçen Salı günü yaptığı açıklamada, bir süre önce korsan İsrail zindanlarından kanser hastalığına yakalanan Filistinli esir Kemal Ebu Vaar korona virüs hastalığına yakalanarak şehit düştüğünü belirtti.

Filistin İslami direniş hareketi Sözcüsü Hazem Kasım konu ile ilgili yaptığı açıklamada Ebu Vaar’ın şehadeti ile birlikte Filistinli şehit esir sayısı 226’ya yükseldiğini belirtti. Sözcü Kasım, bu durum Filistin milleti siyonist rejimin Filistinli esirlere karşı organize savaş suçu işlemesi ile karşı karşıya bulunduğunu gösterdiğini kaydetti.

Filistinli direniş komiteleri de Ebu Vaar’ın tıbbi ihmal yüzünden şehadeti, siyonist düşmanın ırkçılığının en somut delili olduğunu, korsan İsrail hapishane kurumu kasıtlı olarak Filistinli esirlere karşı teamül yönteminde sistematik ihlal işlediğini ve zorbalık yaptığını belirttiler.

Geçen hafta Yemen geçmiş haftalarda olduğu gibi önemli gelişmelere sahne oldu. Geçen hafta Suud ittifakına bağlı savaş uçakları birçok kez Yemen’in çeşitli eyaletlerinde sivil yerleşim merkezlerini bombardıman etti. Suud ittifakının Yemen topraklarını bombardıman etmesini sürdürmesi üzerine Yemen balıkçılık Bakanı Muhammed Zübeyri, Yemen’in balıkçılık sektörü Suud ittifakının saldırı yüzünden en az 9 milyar dolar hasara uğradığını açıkladı. Yemen ulaştırma Bakanı Zekeriyya Şami de Yemen’in ulaştırma altyapısı bu saldırıların ve kuşatmanın yüzünden yaklaşık 6 milyar dolar hasar gördüğünü belirtti.

Yemen milli kurtuluş hükümeti sağlık Bakanı Taha Mütevekkil de geçen Salı günü yaptığı açıklamada, Suud ittifakı Yemen topraklarına saldırdığı günden bu yana yasak bombalarla hedef alınan bölgelerde kanser hastalarının sayısında yüzde yüz artış tespit edildiğini belirtti. Bakan Mütevekkil Yemen’in kanser tedavi merkezleri yılda ancak yedi bin hastayı kabul edebilecek kapasiteye sahip olduğunu, şimdi ise ilaç kıtlığı ve bu hastalara hizmet verecek özel cihazların yokluğu yüzünden hastaların yarısından fazlası hayatını kaybettiğini sözlerine ekledi.

Öte yandan Suud ittifakının artan saldırıları üzerine yemin’in milli kurtuluş hükümeti Riyad rejimini bu saldırılara verilecek tepki konusunda uyardı, ancak Riyad rejimi bu uyarını pek önemsemedi. Bu gelişmenin üzerine geçen hafta Yemen ordusu ve halk güçlerine bağlı füze birliği saldırgan Suud ittifakının komutanlarının Mareb’de düzenledikleri oturumu füze ile vurdu. Balistik füze ile düzenlenen bu operasyonda, oturuma katılan komutanların hepsi öldü veya en azından yaralandı. Yemenli askeri kaynaklar operasyonda Yemen’in istifa eden hükümetinin genel kurmay Başkanı Sagir bin Abdulaziz ve savunma Bakanı Muhammed Makduşi helak olduğunu ve üç Suud subayı da ağır yaralandığını duyurdu.