Kasım 22, 2020 13:31 Europe/Istanbul

Bugün yine her hafta olduğu gibi İran'ın geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • İran’ın nükleer faaliyetleri hakkında son gelişmeler,
  • İran’dan Riyad’ın İran karşıtı iddialarına tepki,
  • İtalya büyükelçisi Perrone’nin dışişlerine çağrılması,
  • Şehit Rudeki savaş gemisinin İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu envanterine katılması,
  • Enzeli liman kentinde uluslararası AİB ve serbest ticaret bölgelerinin bölgesel kalkınma üzerinde etkisi başlıklı oturumun düzenlenmesi,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli gelişmeleriydi.

Şimdi detaylar.

Nükleer bilim ve teknoloji, İranlı bilim adamlarının nükleer enerjiden barışçıl amaçlı yararlanma yolunda uzun yıllar sarf ettikleri emeğin sonucudur. Kuşkusuz bu bilimsel ve teknolojik haktan hiç bir ayrımcılığa maruz kalmaksızın yararlanmak, UAEK üyesi olan İran’ın en meşru hakkıdır. Ancak ne var ki Amerika terör devleti yıllardır haksız muhalefeti ve sabotajları ile İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlerini engellemeye çalışıyor. Oysa Washington korsan İsrail gibi müttefiklerine açık gizli her türlü yardımda bulunarak nükleer silah elde etmesine imkan sağlıyor ve gözünü İsrail ve S. Arabistan’ın illegal nükleer faaliyetlerine yumuyor.

Geçen hafta S. Arabistan’ın dışişlerinden sorumlu devlet Bakanı Adil Cubeyr yaptığı açıklamada, eğer İran’ın nükleer programı durdurulmazsa S. Arabistan nükleer silahla donanma hakkına sahip olacağını ileri sürdü.

İran’ın Viyana’daki uluslararası kurum ve kuruluşlarda daimi temsilcisi Kazım Garibabadi ise Cubeyr’in İran karşıtı sözlerine gösterdiği tepkide şöyle dedi:

Eğer Riyad nükleer silah programını sürdürmek veya UAEK ile iş birliği yapmamak için mazeret üretme peşinde ise, bunu yapacak cesareti sergilesin, bedelini de ödesin.

Son dönemde birçok raporda Suud rejimi şeffaf olmayan bir nükleer programın üzerinde çalıştığı belirtiliyor. UAEK’nun eski Genel Müdür Yardımcısı ve nükleer silah denetçilerin şefi ve Harvard üniversitesi öğretim üyesi bu konuda şöyle diyor:

S. Arabistan gerçekten nükleer açıdan şeffaf davranmıyor. Örneğin Riyad şimdiye kadar ajansın ek protokolünü imzalamadı. Biz ayrıca Riyad’ın kaç nükleer reaktör inşa edeceğinden başka hiç bir net ve açık bölgesini görmedik. Riyad araştırma reaktörlerinin inşaatı için de herhangi bir adım atmış değil.

Son zamanlarda dünyanın iktisadi ve mali yolsuzluk yapanların güvenli sığınağına dönüşen Kanada devleti, bu suçluları yakalamak ve ülkelerine iade etmekten kaçınmaya devam ediyor.

Geçen hafta İran Dışişleri Bakanlığı Amerika masası Başkanı Rıza Nazar Ahari, Kanada’nın İran’daki çıkarlarını koruyan İtalya Büyükelçisi Giuseppe Perrone’yi dışişlerine çağırarak, İran İslam Cumhuriyeti’nin Kanada yönetiminin insan hakları ihlallerine yönelik itirazını bildirdi.

Dışişleri Bakanı diplomatı Nazar Ahari, İtalya büyükelçisine Kanada devleti bir kaç yıldır bu ülkede yaşayan 400 bin kadar İranlı vatandaşı konsolosluk hizmetlerinden mahrum bıraktığını, bundan başka da İran’da mali yolsuzluk yapan ve Kanada’ya kaçan Mahmut Rıza Haveri gibi üç milyar dolar para çalan suçluları iade etmediğini ve bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaştığını izah etti. İran Dışişleri ayrıca Kanada devletinin diğer birçok alanda da insan haklarını ihlal ettiğini belirterek, Kanada devletine itirazını iletti.

Kanada gibi insan hakları karneleri kapkara olan bazı Batılı devletler kendi ülkelerinde ayrımcılığa itiraz eden vatandaşlarını en sert biçimde bastırdıkları ve dini değerlere ve mukaddesata hakaret edilmesini ve Müslümanların tacizini ve göçmenlere baskı uygulamayı yasaların uygulanması ve ifade özgürlüğü bahanesi ile savundukları halde başka ülkelerin aleyhine bildiri ve kararname yayımlıyor. İran karşıtı insan hakları kararname taslağının öncüsü olan Kanada devleti bu sahtekar ve iki yüzlü devletlerden biridir.

Geçen hafta İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Başkomutanı General Hüseyin Selami’nin katıldığı törende, İran’ın güneyinde yer alan Benderabbas liman kentinde Şehit Rudeki savaş gemisi suya indirildi.

4 bin ton ağırlığında, 150 metre uzunluğunda ve 22 metre eninde tasarlanarak inşa edilen Şehit Rudeki savaş gemisi üç boyutlu radar sistem, çeşitli füzeler ve elektronik savaş teçhizatı ile donatıldığı açıklandı.

Törende konuşan İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Alirıza Tengsiri, Şehit Rudeki savaş gemisinde kullanılan tüm silahlar ve teçhizat yerli olduğunu ifade etti.

Törende bir konuşma yapan İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Başkomutanı General Selami, bu gün, İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Deniz Kuvvetleri için tarihî bir gün olduğunu, Fars körfezi İran İslam Cumhuriyeti’nin sağlam savunma alnı olduğunu ve çeşitli güçlerin kesiştiği nokta sayıldığını, bu bölge küresel ekonominin de stratejik bölgesi sayıldığını, İran bu bölgede seçkin ve eşsiz rol ifa ettiğini vurguladı.

İran’ın güvenliğini ve hayati çıkarlarını savunmakta belli bir coğrafya ile sınırlı kalmayacaklarını vurgulayan General Selami, İran milletini ve devletini tehdit edenler yerkürenin hiç bir noktasında güvende olamayacaklarını belirtti.

Bugün İran donanması en ileri teknolojik teçhizatı ve silahları kullanarak, Fars körfezi ve Umman denizinden Hint okyanusu ve uluslararası açık denizlerin her noktasında görevini yerine getirerek güvenliği temin edebilecek güçtedir ve bu bakımdan rolünü stratejik seviyelere yükseltmiştir.

Geçen hafta Salı günü İran’ın kuzeyinde Enzeli liman kentinde düzenlenen “Uluslararası Avrasya iktisadi birliği (AİB) ve serbest ticaret bölgelerinin bölgesel kalkınmada rolü” başlıklı oturum İranlı ve yabancı bazı yetkililerin katılımı ile düzenlendi.

Törene video konferans yöntemi ile katılan İran Enerji Bakanı Rıza Erdekanian, İran İslam Cumhuriyeti Avrasya iktisadi birliği AİB’nin pekişmesinde etkili rol ifa edebileceğini belirtti.

Enerji Bakanı Erdekanian, AİB daha aktif hareket ettiği takdirde üyelerini ve ortaklarını küreselleşmenin olumsuz tesirlerinden koruyabileceğini ve küresel rekabet kabiliyetlerini de geliştirebileceğini kaydetti.

İran’ın kuzeyinde yaşanan ve bölgede güvensizlik etkenlerinin varlığını gösteren son gelişmelere temas eden Bakan Erdekanian, AİB ile iş birliğini geliştirmek ve bölge ülkelerinin ekonomilerinin karşılıklı bağımlılık katsayısını arttırmak ve yine karşılıklı ticareti geliştirmekle bölgede daha fazla güvensizlik yaşanmasını önlemenin mümkün olduğunu vurguladı.

Mesajının devamında AİB bölgesel iş birliği bağlamında yeni çerçeveleri oluşturma ekseni olabileceğini vurgulayan Bakan Erdekanian, İran İslam Cumhuriyeti özel coğrafi konumu ve transit alanında üstün pozisyonu sayesinde AİB’nin iş birliğinin pekişmesinde etkili olabileceğini ifade etti.

Gerçekte İran ve AİB arasındaki ticarette var olan potansiyellere bakıldığında bu birliğe üye ülkelerin İran İslam Cumhuriyeti’nin ihracat ürünleri için büyük ve güvenilir bir pazar olabileceği anlaşılıyor.

AİB en son raporunda birliğin İran ile ticaret hacmi 2020 yılının ilk 8 ayında yüzde 2 artış kaydederek, 2 milyar dolara ulaştığını açıkladı. 

20 milyon kilometrekarelik alanı ve 183 milyon nüfusu olan AİB ülkelerinin gayri safi milli üretimi yaklaşık 1.9 trilyon dolar, dünya ile ticaret hacmi 900 milyar dolar ve birlik için ticaret hacmi de 38 milyar dolar şeklinde ifade ediliyor.

 

 

 

 

Etiketler