Kasım 29, 2020 06:09 Europe/Istanbul

Bugün yine her hafta olduğu gibi İran'ın geçen haftaki en önemli gelişmelerini gözden geçireceğiz.

Bültenimizi geçen hafta İran’la ilgili önemli gelişmelerin ana başlıkları ile açıyoruz.

  • İranlı nükleer bilimci Fahrizade suikasti,
  • Mustazaflar gönüllü seferberlik kurumunun kuruluş yıldönümü,
  • İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin önemli beyanatı,
  • Deniz kuvvetleri günü,

Geçen hafta İran’ın bazı önemli gelişmeleriydi.

Küresel istikbar ve siyonist rejim İsrail’e bağlı gözü dönmüş teröristler 27 Kasım Cuma günü barbarca bir terör saldırısı düzenleyerek İslami İran’ın bilim insanlarından Muhsin Fahrizade’yi şehit etti.

Muhsin Fahrizade Savunma Bakanlığı Araştırma ve Yenilikçilik Kurumu Başkanıydı. Fahrizade Tahran yakınlarında aracına düzenlenen saldırıda şehit düştü.

Bu gelişmenin ardından İran’ın BM daimi temsilcisi Macid Tahti Revançi güvenlik konseyine bir mektup yazarak, İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade suikastinden siyonist rejim İsrail sorumlu olduğunu belirtti.

Tahti Revançi güvenlik konseyine yazdığı mektupta ayrıca, Amerika ve korsan İsrail’in Donald Trump döneminden geriye kalan günlerde pervasız hareketleri konusunda uyarıda bulundu.

Tahti Revançi mektupta İran’ın seçkin bilim adamına karşı açıkça yapılan devlet terörü, uluslararası yasaların açık ihlali olduğunu ve BMGK ve Genel Sekreteri tarafından kınanması gerektiğini vurguladı.

Aslında siyonist rejim İsrail’in karnesi kurulduğu günden bu yana terör, cinayet ve suikast olayları ile doludur. Korsan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu AIPAC’ın yıllık zirvesinde yaptığı konuşmada açıkça İranlı seçkin bilim adamlarını ve özellikle Muhsin Fahrizade’yi hedef gösterdi, ki bu da bu cani rejimin bu suikastin perde arkasında yer aldığının açık delillerinden biridir. Benyamin Netanyahu bir konuşmasında da açıkça Fahrizade’nin adı siyonist rejimin suikast programındaki listede yer aldığını söylemişti.

Korsan İsrail’in dönem savaş Bakanı Moşe Yalon da 2015 yılında Der Speigel dergisine verdiği mülakatta Tel aviv İranlı bilim adamlarının ne kadar yaşayacağından sorumlu olmadığını belirterek şöyle demişti:

Ancak gayet açıktır ki İran’ın nükleer programı bir nevi durdurulması gerekir ve biz gerekli olan her türlü yola başvururuz, zira nükleer silahla donanmış bir İran’ı tahammül edemeyiz. Biz bu engellemenin yaptırımla yapılmasını tercih ediyoruz; ancak sonuçta İsrail kendini savunabilmelidir.

Amerikalı ünlü gazeteci yazar Simore Hersh de Nisan 2015’te New Yorker dergisinde “bizim adamlarımız İran’da” başlığı ile yayımladığı makalesinde İranlı nükleer bilimcilere yönelik suikastlerin Amerika ve İsrail’in ortak projesi olduğunu ve münafıklar terör örgütü tarafından uygulandığını ifşa etmişti.

Savunma Bakanlığı Araştırma ve Yenilikçilik Kurumu Başkanı ve Bakan Yardımcısı Muhsin Fahrizade İran’ın savunma faaliyetlerinde yenilik yaratma bağlamında seçkin şahsiyetlerden biriydi.

Genel Kurmay Başkanı General Muhammed Bakıri yayımladığı mesajda şehit Muhsin Fahrizade savunma sanayiinin üst düzey yetkililerinden biri olduğunu ve bereketli ömrü boyunca ülkenin savunma gücünü caydırıcılık bağlamında uygun bir seviyeye yükselttiğini belirtti.

Genel Kurmay Başkanı General Bakıri, şehit Fahrizade cinayetini işleyenleri çok ağır bir intikam beklediğini belirtti.

Savunma Bakanı General Emir Hatemi ise yaptığı açıklamada, şehit Fahrizade bakanlığın korona virüs salgını ile mücadele meydanında öncü yetkililerden biri olduğunu ve bakanlık bünyesinde korona virüs teşhis kiti Fahrizade’nin yönetiminde çalıştığını belirtti.

Geçen hafta 26 Kasım günü, mustazaflar gönüllü seferberlik kurumunun kuruluş yıldönümüydü.

Mustazaflar gönüllü seferberlik kurumu BESİC 26 Kasım 1979 tarihinde İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni’nin -ks- çok hassas bir dönemde fermanı üzerine kuruldu.

BESİC güçleri İran İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra halk kitleleri arasından şekillendi ve ülkenin kaderine yönelik hissettiği sorumluluk duygusu ve cihatçı ruhu ile sadece ülkenin güvenliğini savunmak ve kutsal savunma yıllarında cepheleri doldurmakla kalmadı, aynı zamanda bilim ve teknoloji alanlarında da büyük başarılara imza attı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei BESİC’in kuruluş yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda bu kurumu İran milletinin büyük serveti ve Allah vergisi birikim niteledi.

Ayetullah Hamanei bu cihatçı kurumun önemi hakkında şöyle dedi:

Ülkeyi, istiklalini ve istikrarını savunmak, ülke genelinde hayati hizmetler sunmak, bilim ve teknoloji alanlarında yürütülen öncü faaliyetlerde boy göstermek, toplumda manevi ortam ve değersel eğilimleri ön plana çıkarmak gibi tüm alanlarda BESİC adı geçiyor ve bu kurum boy gösteriyor.

Gerçekte BESİC bu emsalsiz özellikleri ve yılmaz ruhu ile her meydanda en üst düzeyde rol ifa etmiştir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei geçen hafta Salı günü üç erkin başkanları ve iktisadi koordinasyon yüksek konseyi üyeleri ile gerçekleştirdiği görüşmede ülke ekonomisi için gerekli olan ve bütçe açığı sorununu çözümlemek, yatırımları arttırmak, üretimde sıçrama ve zayıf kesimleri desteklemekten ibaret olan dört temel eksene işaretle, yetkililerin aralıksız ve ciddi çabaları ile pratik çözümlerin uygulanmasının halkın yaşamı üzerindeki tesirleri belirlenmesine vurgu yaptı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Salı günü üç erkin başkanları ile düzenlediği görüşmede, yaptırımları bertaraf etmek için bu “yaptırımları etkisiz hale getirmek” ve “yatırımları bertaraf etmek” gibi iki yolu izlemek gerektiğine vurgu yaptı.

Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:

Gerçi bir bundan önce ikinci yolu bir kez denedik ve yıllarca müzakere ettik, ama sonuç vermedi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei dışarıdan herhangi bir açılım beklememek gerektiğine vurgu yaparak şöyle ekledi:

Bazıları dışa umut bağlıyor ve buna göre bize düşmanlık ediyor. oysa onların kendi iç durumları bile şeffaf değil ve son sıkıntıları onlara uluslararası konuların hakkında konuşma veya tutum sergilemelerine izin vermiyor ve bu yüzden onların sözü üzerinde hesap açmamak gerekiyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ayrıca son günlerde üç Avrupa ülkesinin haddini aşan sözlerine işaretle şöyle ekledi:

Amerika’nın durumu belirsiz; Avrupalı taraflarla sürekli İran karşıtı tavır sergiliyor. Avrupalılar bölge meselelerine en çok yanlış müdahalelerde bulunmalarına rağmen bize bölge meselelerine karışmayın, diyorlar. İngiltere ve Fransa yıkıcı nükleer silahları bulunduğu ve Almanya da bu yolda ilerlediği halde bize füzeniz olmasın diyorlar. Bu konudan size ne! siz önce kendinizi düzeltin, sonra görüş beyan edin.

Geçen hafta 27 Kasım günü, Peykan firkateyninin kahraman personelinin gerçekleştirdiği hamasetin yıldönümüydü. Bu gün İran takviminde Deniz Kuvvetleri günü olarak adlandırılmıştır.

İSK başkomutanı General Seyyid Abdurrahim Musevi Deniz Kuvvetleri günü dolayısıyla yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:

İran Deniz Kuvvetleri bugün en gelişmiş savaş gemileri ve küçük, orta ve büyük ölçekte denizaltıları gibi ihtiyacı olan teçhizatı kendi imkanları ile üretiyor. Donanmanın kullandığı iletişim sistemleri ve füzeler tamamen yerlidir. Deniz Kuvvetleri savaş taktiklerini de kendi deneyimlerine göre güncelleştirerek yerli hale getirmiş ve denizde nizamın en güçlü dayanağı olmuştur.

Bugün klasik orduya bağlı Deniz Kuvvetleri ve yine İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusuna bağlı Deniz Kuvvetleri donanmanın iki güçlü kolu olarak Fars körfezi, Umman denizi, Hint okyanusu ve dünyanın en uzak açık denizlerinde görevini başarı ile sürdürüyor.

Bugün İran’ın denizcilik filoları dünyanın dört bir yanında faaliyet yürütüyor ve Deniz Kuvvetleri Atlas okyanusunda görev yapıyor. Tüm bunlar İran’ın denizcilik alanında gücünün işaretleridir. Bu güç hiç bir zaman bölgeye yönelik tehdit oluşturmamıştır.

İran Hürmüz barış planını sunarak Fars körfezi ülkelerini bu plana katılmaya ve bölgenin güvenliğini kendileri temin etmeye davet etmiştir.