Pars Today

Bu bölümde kitap okumanın farklı yanları, farkındalığa sahip bir şekilde kitap okumanın özelliklerini ele alacağız.

Bilindiği üzere her işte aşırıya kaçmak dezavantajları ortaya çıkarabilir. Bu durum kitap okumakta da söz konusudur.  Tabii ki okumanın tehlikeleri   bizzat okumaktan değil bizim  metinler ve yazılara nasıl tepki vermemiz ile ilgilidir.    Okuma becerilerini doğru ve aydınlanmış bir şekilde  anlayamazsak  o zaman  yüzeysel ve alelacele okumanın tehlikeleri ile karşı karşıya kalabiliriz.  Bu bağlamda okuma becerilerini kazanmamız lazımdır. Bu beceriler   " bilgi dağarcığı"nın bir parçasıdır.

Tayvan'daki bir kitapçı yeni bir ortam yaratarak    ziyaretçilere yeni bir deneyim sunmaya çalışmıştır.  Tayvan'ın  Kaosing şehrinde  Pier-2 sanat merkezinde bulunan Woguan  kitapçı dükkanı aslında bir sanat fuarına da dönüşmüştür.  Bu kitapçı dükkanı, her kitabı aydınlatmasının yanı sıra  karanlığın baskın olduğu  bir ortamdır.  Ziyaretçiler ise bu karanlık ortamda  kitapları görmeleri gerekir. 

Bu eşsiz kitapçı dükkanı mimari ödüllerine sahip  tanınmış ve ünlü mimar ve tasarımcı Şo Çu Kang tarafından tasarlanmıştır.  Bu mimar ve tasarımcı,  daha önce  Çin'de Fangsuo kitapçı dükkanını tasarlamıştı. Bu kitapçı dükkanı ise Çin'in en güzel kitap dükkanı olarak biliniyordu.   

Tayvan'daki  kitapçı dükkanı ise  mutlak karanlık ile az ışıklanmış  kitapların  sentezi olarak ziyaretçilerde  kitapların havada boş ortamda durduğu  izlenimi ve düşüncesini bırakmaktadır.   

Bu kitapçı dükkanında  400 rafta kitaplar dizilmiştir. Her raf üzerinde ise sadece tek bir kitap yer almaktadır.  Bu kitapçı dükkanının  müdürü şöyle diyor:"  Böyle tasarladık çünkü  her kişinin sadece tek bir kitaba daha iyi odaklanmasını  istedik. "  

 Buna ilaveten buraya giren ziyaretçiler hiçbir şekilde başka ışık kaynağından yararlanmamalılar.  Hatta giriş kapısında  şaka yollu olsa bile  şu tavsiyelerde bunulumuştur: "

-  Birisi  ayak parmağınıza basarsa  bağırmayın, siz de onun ayağına basın!  

- Birisi sizin istediğiniz kitabı almak isterse,  hemen kitabı alın veya onun numarasını alın.!"

Sonuçta bu kitapçı dükkanı,   kitap satma mekanının çok ötesinde olan bir yerdir.   Kitapçı dükkanının müdürü şöyle diyor:"  Bu mekan,  instagram fotoğrafları çekmek yeri değildir.  Kendiniz ile vakit geçirmek ve  ruhunuza ve moralinize uygun kitabı bulmak mekanıdır.  Bizim kitaplar sayılı olsa da, diğer kitapçı dükkanlar gibi olmasa da, ziyaretçiler  kitaplar ile  ilişki kurmak için  daha fazla zamana sahipler.   Karanlık ortam  bize diğer kitapçı dükkanlarda  cesaret edemeyip alamadığımız kitapları seçme imkanı verir. "

Siz ne düşünüyorsunuz? Acaba bin kitap arasından bir  kitap seçmek mi daha kolay  400 kitap arasından  bir kitap seçmek mi?

Tabii ki  böylesi eşsiz ve yaratıcı bir kitapçı dükkanına gitmek  yeni ve farklı bir deneyim olacak  ve bizi daha akıllı ve az seçenekli seçimlerle karşı karşıya getirecektir.  Tabii biz bu kitapçıdan söz ettiğimiz zaman  sizi bu soru ile karşılaştırmak istedik: "  Kaderinizi  veya hayat seyrinizi değiştiren kitap okudunuz mu?  Acaba  kitap seçip kitap okumak kritik ve önemli bir gelişmeye dönüşebilir mi?"

Bizce  kitap seçmek tam da reçete seçmeye benzer.  Her şahıs, kendi ruhsal özelliklerine, hedeflerine ve  arzularına ve ideallerine uygun olarak, işine ve eğitim dalına uygun olarak özel bir kitap seçer ve okur.  Bu yüzden  kitap seçme yöntemi çok önemlidir.   Okumak için  kitap okumanın  nasıl mümkün olabileceğini  bilmemiz durumunda  daha fazla kitap okuyabiliriz. 

Seçim yapmak ve genel olarak seçim, psikolojik bir süreçtir.  Bu süreç, bir şeyin güçlü ve zayıf yanının değerlendirilmesi ve farklı seçeneklerin yan yana gelmesini kapsamaktadır.   Her girişimde bulunduğumuz zaman aslında bir seçim yapıyoruz. Bu seçim bizim başarıya veya yenilgiye gitmemizde rol oynayabilir.   Hayatımız  irili ufaklı seçimler ile doludur.   Bu seçimlerin hepsi  kişisel ve sosyal konumu da etkileyebilir.  Biz seçimlerimiz ile ayaktayız.  Farkındalık çerçevesinde, bilerek seçim yapma becerisi bize avantajlar sağlayabilir.   Bilinçsiz ve farkında olmadan  seçim yapmanın sonuçları arasında  ömrün heder edilmesi, vaktin boşa harcanması ve karar vermekte tereddütlü davranmaya değinmek mümkün.   Okumadan, bilgi edinmeden, danışılmadan ve düşünülmeden  yapılan seçimler  insanları hep değişik kararlar almaya zorlayacaktır. 

Kitap okumak ve seçmek de bilinçli olarak yapılması gereken bir seçimdir. Bu nedenle, ilk adımdan başlayarak bu yönde birkaç aşamadan geçmek gerekiyor. Önce, bir parça kağıt alın ve ne okumak istediğinizi yazın. Ne tür kitaplardan hoşlanırsın?  Hangi yazarı seviyorsunuz ya da onun eserlerini okudunuz mu  ya da okuduğunuz eserleri beğendiniz mi? Önceki eserlerde ve okuma süreçlerinde ilginizi çeken her şeyi yazın. İlginç konuları yazarak, kendinizle ilgili daha doğru bir bilgi edinebilirsiniz.   Şimdi favori ve anahtar kelimelerinizin bir listesini hazırlayın ve bu anahtar kelimeleri kütüphanede arayın

Artık favori kitabınızı seçme zamanı geldi. Tayvan'daki Woguan Kitabevi'ni hatırlayın. Sadece kitapların birbirinden belirli mesafelerde olduğu, bizi onlara çeken karanlık bir alanı hatırlayın. Yani kitaplar dışında her şeyi unutmalıyız. Örneğin, "Evimizde ışıkları kapatıp  sadece kitaplar aydınlatılmışsa, onları bulmaya odaklanmak daha kolay olmaz mı? ,

Zaman kaybetmeyin. Evinizi arayın. İyi kitapların çoğu evin köşelerinde sessizce çürüyor.  Belki bir şeyler bulursunuz. Unuttuğunuz bir kitap olabilir. Her evin bir kütüphanesi olması ne güzel, böylece ışığı çevremizdeki karanlığın bir köşesini aydınlatabilen  kitaplar olacaktır. 

Bir sonraki adım birinden iyi bir kitap istemektir Ablanıza sorabilirsiniz, anne, baba, en iyi arkadaşınız veya hatta öğretmeninize, arkadaşlarınıza veya akrabalara sorabilirsiniz. Bu kesimler genellikle harika kitap ipuçları sunar ve yerel ve küçük kitapçılar da bunun için ipuçları ile doludur. Genelde sizi tanıyan kesimin tavsiyelerine daha da güvenilebilir. Bu tavsiyeler ve tüyolar gazete, dergi, siber uzay ve internette gezmek, kitap okuma ve inceleme konusunda bize bir dereceye kadar yardımcı olabilir. Ayrıca en çok satan kitaplar tanıtılmaktadır. Hangi yeni kitapların en çok satıldığını ve neden bu kadar popüler olduğunu bulmak da mümkündü.

 Kanalı veya web sitesi olan bildiğiniz herhangi bir kütüphaneye veya kitabevi ve kitapçı dükkanına abone olun. Günümüzde okumak için iyi bir kitap seçmenin en kolay yolu internet ve sanal ortama başvurmaktır. Belirli bir kitabı, yazarı veya herhangi bir genel konuyu belirli bir arama stili sayesinde bulmak için arama motorlarını kullanabilirsiniz. Ancak önemli bir noktaya dikkat etmek önemlidir. Okuyucu asla kendisini herhangi bir yazara veya bakış açısına mutlak şekilde bağlı ve bağımlı olarak görmemelidir. Özgürlük her insanın en önemli değeridir.  Tabii ki bu, yüzeysel okuma ve çeşitli konuların yüzeysel geçiştirilmesi anlamına gelmez.

Binlerce yıllık yazılı medeniyetin mirasçılarıyız. Belki de söylenmemiş hiçbir şey kalmamıştır. Bu yüzden tekerleği yeniden icat etmemek için, zevkimizin peşine düşüp daha derinlere inmeliyiz.  Kim bilir derinlere indikçe beki de yeni bir tekerleği toprak içinden çıkarıp ya da yeni bir icat yapabiliriz. Ancak  sırf okuyup yüzeysel bir şekilde okumayı da geçiştirdiğimiz zaman  sadece ayaklı bir Vikipedya'ya dönüşürüz. 

Analiz ve yorumlama gücü olmadan okumanın en yaygın ve ciddi dezavantajlarından biri, her şeyin farkında olmasına rağmen hiçbir şeyin farkında olmayan bir araç haline gelmektir. Tabii ki yanlış bir analize sahip olmak, analiz yapamamaktan çok daha değerlidir. Burada en azından bir düzeltme şansımız var.  Unutmayalım  sadece bilgi ile beslenmek yeterli değildir analiz ve bilgi işlenmesi de şarttır.  Bu süreç hür fikirler ve düşünceler ile harmanlandığı zaman  kesinlikle  okumak çok değerli ve kurtarıcı bir sürece dönüşür. 

Norveç'teki Bergen Üniversitesi'nde felsefe profesörü olan Dr. Lars Svendsen, Alman sosyolog Ulrich Beck'ten uyarladığı ve alıntıladığı Korkunun Felsefesi  adlı kitapta "Tehlikenin kaynağı artık cehalet değil, bilgi ve biliştir" diye yazıyor.  Yazar bilincin bize güvenlik getirmesi gerektiğine inansa da farkındalığın saf olmaması halinde bireye ve topluma zarar verebileceğini düşünüyor.  Buna göre, okuma da, doğru ve ilkeli bir şekilde yapılmazsa, yararlı olmamasının yanı sıra, aynı zamanda zararlı da olabilir.