Pars Today

Bu bölümde Kuran-ı Kerim ve mucizevi yanları ile ilgili konuşacağız.

Yapılan araştırmalara ve Müslüman ve gayrı Müslim  bilim adamları ve düşünürlerinin düşüncelerine göre, Kuran-ı Kerim'in  hayret verici özellikleri  ve gizli yanları sürekli devam etmektedir.  İnsanların bilgisi arttıkça,  bu semavi kitabın yeni sırları ortaya çıkıyor. 

Kuran-ı Kerim, Allah'ın kelamı ve Müslümanların, Cebrail as vesilesi ile  Hz. Muhammed saa'e indirilen  kutsal kitabıdır.  Kuran-ı Kerim'in ilk ayetleri, Mekke dağı yakınlarında bulunan  Hira dağında  Allah Resulüne indirilmiştir.  Bilinen bakışa göre, ayetler hem Cebrail as hem de aracısız ve dolaysız bir şekilde indirilmiştir.   Çoğu Müslüman'ın bakışına göre  Kuran-ı Kerim kademeli olarak indirilmiştir.  Ancak kimileri de   ayetlerin kademeli olarak indirilmesine ilaveten,  bir yıl boyunca indirilecek ayetlerin, toptan Kadir gecesinden indirildiğini düşünüyorlar. 

Kuran-ı Kerim ayetlerinin  Asr-ı Saadet döneminde  dağınık olarak hayvanların postu ve derisi, hurma ağacı ahşabı, kağıt ve kumaş üzerine yazılı olduğu biliniyor.  Allah Resulünün rıhletinin ardından ise  ayetler ve Kuran-ı Kerim sureleri Allah Resulü sahabeleri tarafından bir araya getirildi.  

Kuran-ı Kerim'in Furkan, El Kitap ve Mushaf  isimleri bulunmaktadır.  Kuran-ı Kerim'de 114 sure, 6 bini aşkın ayeti ve 40 kadar cüz'ü bulunmaktadır.  Kuran-ı Kerim'de  tevhid, maad, İslam Peygamberi savaşları ve gazalarından, peygamberlerin hikayeleri, İslam dininin şeriati ve amelleri, ahlaki faziletler ve reziletler ve de şirk ve nifak ile mücadeleden bahsedilmiştir. 

Kuran-ı Kerim,  Müslümanların düşüncelerinin en önemli kaynağıdır. Bir başka  İslami düşünce kaynağı ve kriteri ise  hadis ve sünnettir.  Ancak diğer İslami kaynaklarca elimize ulaştırılan  öğretiler Kurani öğretilere ters düşerse o zaman geçersizdir.  Allah Resulü saa ve Ehlibeyt'inden geriye kalan  rivayetlere göre,  hadisler Kuran-ı Kerimle karşılaştırılmalıdır. Eğer hadisler Kuran-ı Kerim'e uymuyorsa geçersiz ve sahte hadisler sayılmalıdır. 

 Allah Resulü Hz. Muhammed saa  Kurani ayetlerin  doğru okunması, ezberlenmesi ve yazılmasına büyük vurgu yapmışlardır.  Ancak o dönemde okur yazar insanların az olması ve yazma aletleri ve imkanlarının kısıtlı olmasından dolayı , ayetlerin yanlış ezberlenmesi ve yanlış yazılması kaygısından dolayı  ayetlerin  en iyi şekilde ezberlenmesi ve  okunmasına vurgu yapmışlardı.  Allah Resulü, bir ayet indirildiğinde  vahiy katiplerini  çağırıp ayetleri yazdırırdı.  Allah Resulü kendisi bu yazım sürecini denetler ve ayetlerin tilavetinin ardından  muhtemel yazım hatalarını düzeltirlerdi. 

Kuran-ı Kerim çevirisinin uzun  bir tarihe sahip olduğu İslam'ın başlangıcı döneminden itibaren başladığını söylemek mümkün.   Kuran-ı Kerim'in  Farsça'ya ilk tam çevirisi, Hicri Kameri 4'üncü yüzyılda hazırlanmıştır.  Kuran-ı Kerim'in il tercümanının  Selman-ı Farisi olduğu söylenmektedir. Onun, Bismillahirrahmanirrahim cümlesini Farsça'ya çevirdiği söylenmektedir. 

Kuran-ı Kerim'in  tam olarak  Farsça'ya çevrilmesi,  Hicri Kameri 4'üncü yüzyılda gerçekleşti. Ardından miladi 12'inci yüzyılda  Laince çeviri de yapıldı.  Dünyada  matbaacılığın  oluşması ile Kuran-ı Kerim de basılmaya başlandı.  Bu kutsal kitap ilk kez Müslümanlar tarafından 1786 yılında Rusya'nın St. Petersburg'da basıldı. İran'daki ilk Kuran-ı Kerim baskısı ise 19'uncu yüzyılın başlarında yapıldı. 

Kuran-ı Kerim, Müslümanlar arasında birçok bilginin kaynağı olmuştur. Kur'an tarihi, Kur'an kelimelerinin ilmi, İ'rab ilmi ve Kur'an'ın belagati,  Kur'an kıssaları ve Kur'an mucizeleri bu ilimler arasında yer almaktadır. 

Kuran-ı Kerim, Müslümanların sanatına da geniş ölçüde yansımıştır. En büyük tezahürü hat, tezhip, ciltçilik, edebiyat ve mimari gibi sanatlarda görülür.

Kuran'ın ezberlenmesi ve yayınlanması el yazması ile kopyalanmak yoluyla yapıldığından dolayı, birçok Müslüman arasında hat sanatı gelişmiş ve yavaş yavaş Kuran, Nesih, Kufi, Süls, Şikeste ve Nasta'lik gibi çeşitli yazı türleri ile yazılmıştır.  Kuran ayetleri Fars ve Arap edebiyatında yaygın olarak kullanılmaktadır. Hem nesirde hem de Farsça ve Arap şiirinde birçok Kur'an ifadesi ve teması kullanılmıştır. Genel olarak Farsça ve Arapça edebiyatından da  diğer Müslüman edebiyatlara yayılmıştır. 

İslam mimarisi sanatı her şeyden çok Kuran ayetlerinden etkilenmiştir. Camiler ve saraylar da dahil olmak üzere çoğu Müslüman anıtında ve binasında Kuran'i ifadeler bulunur. Ayrıca, Kuran'ın cennetten, cehennemden ve ölümden sonraki dünyadan tasvirlerinden yola çıkarak Kuran'ın bazı temaları binaların mimarisinde kullanılmıştır.

Kur'an-ı Kerim'in diğer kutsal kitaplara üstünlüğünün nedenlerinden biri de Kur'an'ın kapsamlı olmasıdır.Kur'an, geçmişi, geleceği ve çeşitli olayları anlatan kapsamlı ve her şeyi kapsayan bir kitaptır. Bir yandan eskilerin, peygamberlerin ve eski çağların insanlarının tarihini ve deneyimlerini ve nasıl yaşadıklarını anlatırken, diğer yandan da tarihin gelecekteki olayları hakkında okuyuculara haber ve bilgiler sunmaktadır. Ayrıca Kuran'ın bir başka boyutu da insanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlayan kuralların ve düzenlemelerini sunmasıdır. 

Kur'an-ı Kerim'in kapsayıcılığının yanında çok önemli olan bir diğer nokta da bu ilahi kitabın diğer ilahi kitaplara göre tahrif edilmemesidir. Kur'an-ı Kerim'in sıhhati ve tahrif olmaması, mesajını zinde tutmuştur. Böylece insanlara yol gösteren bu yol haritası, kıyamete kadar tüm insanlar için muhafaza edilmiştir.

Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette peygamberler, hayırlara ve iyiliğe davet eden ve onları kötülüğe karşı uyaran kişiler olarak tanıtılmaktadır. Kuran'ın bazı ayetlerinde, peygamberlerin güzel bir ahlâka sahip oldukları, insanlar arasından seçilmiş kişilerden oldukları, dünyalılarda üstün olan, dosdoğru yola ulaşan ve engin ilim sahibi kimselerden oldukları açıklanmıştır. Onlar, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğu zaman, kulluk duygularından dolayı ağlarlardı. Bu şekilde Kuran'ın diğer ilahi peygamberleri tasdik ettiğini ve onların peygamberliğini vurguladığını görmekteyiz.

Tüm bunlara rağmen unutmamalıyız ki peygamberlerin bıraktığı kutsal kitaplar arasında mucizelerin etkilerinin en iyi ifade edildiği tek kitap Kur'an-ı Kerim'dir. Kuran mucizesi hususunda, Kuran'ın sözlü mucizesi ve Kuran'ın içerik mucizesi olmak üzere iki kısma ayrılabilecek çeşitli yönlerden bahsedilmiştir. Kuran'ın sözlü mucizesi, belagat mucizesi ve sayısal mucize olmak üzere iki şekilde sunulmuştur.

Tabii ki bazıları, Kuran'ın belagat mucizesini Kuran'ın düzeni, üslubu ve anlatım yöntemi gibi konulardan ayırmış ve şöyle demişlerdir: Kur'an mucizesinin yönlerinden biri de belagatidir. diğer yönü ise Kuran'ın anlatım düzeni ve yöntemidir. Bazıları ise Kuran'ın mucizevi yönünü bir dizi belagat, düzen ve üslupsal özellikler olarak değerlendirmiştir. Ama aslında Kuran'ın ifade biçimiyle ilgili her şey Kuran'ın belagat mucizesine dayanmaktadır.

Kuran'ın sözlü mucizesinin bir başka yönü de sayısal mucizesidir. Bu husus son zamanlarda tanıtılmaya başlanmış ve bilgisayarın bu alanda kullanılmaya başlanmasıyla çok dikkat çekmiştir. Kuran'ın kelime ve harfleri arasındaki bu özel sayısal bağlantılar açıklanmaya çalışılarak, bu bağların olduğu gösterilmiştir.  Ancak böyle bir sayısal mucizenin insanların ifadelerinde bulunması mümkün değildir. 

Bunlara ilaveten Kuran'ın muhtevasının mucizesi için çeşitli yönlerden bahsedilmiştir ki, bunlar arasında Kuran'da ihtilafların ve çelişkilerin olmaması, gayb haberlerinin ifade edilmesi, Allah'ın ilim ve öğretilerinin beyan edilmesi örnek gösterilebilir. ,

 Kur'an-ı Kerim  Allah'ın en yüce ve en son mesajı ve İslam Peygamberi saa tarafından miras bırakılan en büyük değerli mücevheri, İslami bilgisinin kaynağı ve sonsuz hakikatler okyanusudur. İmam Ali as Nehcü'l-Belaga'da bir hutbede bu ilahi kitabı anlatırken şöyle buyurur: "Kuran sönmeyen bir nurdur, ışığı sönmeyen bir kaynaktır, derinliği olan bir denizdir. Bu derinlik anlaşılmaz. Ona göre yol kat edenin sapmayacağı yoldur. Işığı sönen alev değildir. Delilleri sönmeyen hak ile batılın ayırıcısıdır, direkleri yıkılmayan bir yapıdır. Korkunç hastalıkları ortadan kaldıran bir şifacıdır, yardımcıları yenilgi görmeyen güçtür. Yanında olanları mahcup etmeyen bir haktır. .., susuzluğu tam olarak gideren bir deniz ve suyu tükenmeyen bir pınardır."

Çağdaş bir şarkiyatçı olan Max Menin, "Kur'an sadece dini bir kitap değil, aynı zamanda bir ahlak ve siyaset ve toplum ilkeleri kitabı, insanlar için günlük bir rehberdir" diyor.