Mayıs 09, 2016 13:52 Europe/Istanbul

Geçen hafta Irak en gerilimli dönemlerinden birini geride bıraktı.

Muktada Sadr taraftarlarının protesto eylemi sırasında protetocular Bağdat’ın ünlü yeşil bölgesine girerek bu ülkenin parlamentosuna saldırdı.

Geçen hafta Kuveyt’te Yemenli müzakere taraflarının tüm pazarlıkları ve Yemen krizinin siyasi yollardan çözümlenmesine yönelik çabalarına rağmen Amerika yönetimi Yemen’in güneyinde komando birliğini yerleştirdi.

Geçen hafta Suriye’nin Halep kentinde BM, Amerika ve Rusya’nın uzlaşmasıyla geçen Perşembe günü başlayan 48 saatlik ateşkes sırasında bir kez daha Beşar Esad’ın kaderi, Suriye’nin içişlerine müdahale malzemesi oldu.

Geçen hafta Kuveyt’in BM daimi temsilcisi Mansur Ayad Atibi bir kez daha Arap ülkelerinin BM güvenlik konseyinde daimi bir temsilci bulundurma talebini tekrarladı. Atibi, Arap ülkelerinin dünya genelinde 350 milyon nüfusu bulunduğunu belirterek BM güvenlik konseyinin ele aldığı çeşitli Arap dünyası sorunları Araplar için bu konseyde daimi bir temsilci bulundurmasının önemini ortaya koyduğunu vurguladı.

Geçen hafta Gazze şeridi Filistinli direniş grupları ile korsan İsrail ordusu arasında silahlı çatışmalara sahne oldu. Çatışmayı başlatan taraf ise siyonist rejimdi.

Geçen hafta Bahreyn yüksek mahkemesi Bahreynli vatandaş İbrahim Kerimi’nin vatandaşlık hakkını lağetmenin yanında Kerimi’yi iki yıl bir ay hapis ve 2100 dinar para cezasına çarptı. Mahkeme, söz konusu Bahreynli vatandaşı kardeş devlet tabir ettiği Arabistan’a ve bu ülkenin kralına hakaret etmek ve Suud rejimi aleyhinde propaganda yapmakla suçladı.

Geçen hafta Mısır temyiz mahkemesi de Mısır’ın eski başbakanlarından Ahmet Nazif’i siyasi fesat suçundan beraat etmesine karar verdi. Ahmet Nazif bundan önce mevkiini kötüye kullanmak ve illegal gelir elde etmekten iki kez suçlu bulunmuştu, fakat her defasında avukatlarının temyiz başvurusu sayesinde karar bozulmuştu.

Şimdi detaylar.

Irak geçen hafta Muktada Sadr taraftarlarının Bağdat’ın yeşil bölgesine girmelerine ve parlamentoya saldırmalarına şahit oldu.

Yeşil bölge, Bağdat’ta devlet binaları ve parlamento binası ve büyükelçiliklerin yer aldığı ve sıkı güvenlik tedbirleri uygulandığı bir bölgedir.

Muktada Sadr yandaşları proteto eylemleri sırasında kanatlara ve siyasi partilere pay biçilen bir kabineyi kabul etmeyeceklerini ve ancak teknokrat bir kabineye evet diyeceklerini haykırdı.

Protestocular geçen Pazar günü bir kez daha Irak meclisine saldırdı. Irak yönetimi ise protestocuların yeşil bölgeye girmeleri ve bu ülkenin parlamentosuna saldırmaları yüzünden olağanüst hal durumu ilan etti.

Öte yandan Sadr taraftarlarının bu eylemleri başta dini şahsiyetler olmak üzere Iraklı çeşitli şahsiyetlerin tepkisine neden oldu. Başbakan Haydar İbadi ise protesto eylemlerini sui istifade etme konusunda uyarıda bulundu ve bu tür hareketlerin ülkeyi kaosa sürükleyeceğini kaydetti. İbadi, oysa kaos ve şiddet Irak krizinin çözümü olmadığının altını çizdi.

İyad Allavi başkanlığından El Vataniye ittifakı bir bildiri yayımlayarak Irak’ta siyasi çıkmazdan çıkış yolunu milli kurtuluş hükümetini kurma şeklinde açıkladı. Söz konusu ittifak, kurtarma hükümeti bir yıl iktidarda kalacağını ve üyelerine seçimlerde aday olmalarına izin verilmeyeceğini belirtti. İttifak bildirisinde ayrıca milli kurtuluş hükümetinin görevini Iraklı grupların arasında tekfirci IŞİD terör örgütüne karşı vahdet sağlamak ve köklerini kurutuncaya dek Irak’ta teröristlerle savaşın üzerinde odaklanmak oludğunu belirtti.

El Vataniye ittifakı bildiride ayrıca, milli kurtuluş hükümeti etnik temelde hükümette pay biçme işine son vereceğini ve Iraklı çeşitli siyasi grupların görüşlerini birbirine yakınlaştırmak için çaba harcayacağını vurguladı.

Geçen hafta Iraklı dini şahsiyetler ve özellikle taklit mercileri de bu ülkede yaşanan olumsuz gelişmelere tepki gösterdi. Iraklı büyük alim Ayetullah Sistani bürosu bir bildiri yayımlayarak, Ayetullah Sistani’nin son siyasi gelişmelerin sırasında sessizliğini bozdu ve Ayetullah Sistani’nin büyük bir titizlikle Irak’ta yaşanan gelişmeleri izlediğini ve tüm taraflara şimdiki yöntemlerle ülkeyi saran krizlere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunduğunu belirtti.

Iraklı şii alim ve taklit mercilerinden Ayetullah Seyyid Muhammed Tagi Mudarresi de şimdiki parlamentoya paralel olarak ülkenin dini ilimler merkezleri, üniversiteleri, aşiretleri ve politikacılarından oluşan paralel bir parlamento kurulmasını isteyerek, Iraklı yetkililerden iç fitnelere karşı birlik olmalarını istedi.

Irak İslamî yüksek meclisi Başkanı Ammar Hekim de geçen hafta Necef kentine gitti ve büyük ulema ile görüşmesinde Irak’ta şiddetten kaçınmaya ve geniş çaplı reformlara ve geçici çözümlerden el çekmeye vurgu yaparak kabine reformu Irak’ta tüm siyasi reformların anlamına gelmediğini ve sadece reformlardan biri olduğunu kaydetti.

Kuveyt’te geçen hafta Yemen krizi ile ilgili müzakereler devam ettiği bir sırada Amerika, BAE’nin talebi üzerine Yemen’in güneyine komando birliği indirdi.

Kuveyt müzakereleri geçen 21 Nisan tarihinde başladı ve 11 gün sonra, 1 Mayıs tarihinde Riyad heyetinin talebi üzerinde askıya alındı. Buna karşın ve BM Yemen özel temsilcisi İsmail Veled Şeyh’in çabaları sayesinde Yemenli taraflar bir kez daha Kuveyt’te ortak oturum çerçevesinde bir araya gelerek Yemen krizini siyasi yollardan çözümlemeye çalıştı.

Arabistan rejiminin ateşkesi ihlal etmesi ise Yemenli tarafların üzerinde anlaşmazlık yaşadığı konulardan biridir. Yemen Ensarullah hareketi ateşkesin korunmasına vurgu yaptığı halde Suud rejimi geçici ateşkesi ihlal etmeyi sürdürüyor.

Tarafların arasındaki bir başka anlaşmazlık konusu ise Riyad heyetinin Ensarullah hareketi ve Yemen ordusunun kontrol altında tuttuğu bölgelerden çekilmesi, silahlarını teslim etmesi ve Mansur Hadi’nin iktidara geri dönmesi hakkındadır. Ancak Ensarullah hareketi ve halk kongresi partisinden oluşan Yemen’in milli heyeti ateşkesin devam etmesine, Yemen’e dayatılan kuşatmanın kaldırılmasına ve milli vahdet hükümetinin kurulmasına vurgu yapıyor.

Öte yandan biraz önce de belirtildiği üzere, Kuveyt’te geçen hafta Yemen krizi ile ilgili müzakereler devam ettiği bir sırada Amerika, BAE’nin talebi üzerine Yemen’in güneyine komando birliği indirdi. Amerika’nın bu hareketi Yemen barış müzakereleri yolunda yeni bir engel şeklinde değerlendirildi. Amerikan medyası, Pentagon Arabistan’ın başını çektiği Arap ittifakına istihbarat desteğinin yanı sıra gemi ve özel operasyon birliği ile de destek verdiğini duyurdu. Amerikan medyası bu işbirliği Pentagon’un Arap ittifakına El-kaide ile mücadelede yardımları çerçevesinde gerçekleştiğini ileri sürdü.

Yemen Ensarullah hareketi ise Amerikalı komando birliğinin Yemen’e yerleşmesine gösterdiği tepkide, Yemen halkı hangi siyasi eğilimden olursa olsun, Amerikalı askerlerin Yemen’deki varlığına karşı olduğunu açıkladı. Ensarullah hareketi yayımladığı bildiride, Kuveyt’te Yemen krizine çözüm arandığı bir sırada Amerikalı komandoların Yemen topraklarına girmesi tehlikeli bir adım olduğunu belirtti.

Öte yandan Yemenli tarafların arasında Amerikalı askerlerin Yemen’in güneyine yerleşmesi konusunda anlaşmazlıklar sürerken, El-kaide teröristleri de Yemen’in güneyinde nüfuzunu geliştirmeye başladı. Bu çerçevede El-kaide teröristleri geçen Perşembe günü Yemen’in güneyinde Zengibar ve Caar kentlerinde geri çekildikleri ve bunu da aşiret liderlerinin arabuluculuğu yüzünden yaptıkları belirtildi. El-kaide teröristleri iki kentten çekildiği halde bu kentlerin çevresinden çekilmedi.

Geçen hafta Perşembe günü BM, Amerika ve Rusya arasında sağlanan anlaşmanın ardından Halep’te ateşkes ilan edildi. Amerika Dışişleri Bakanlığı geçen hafta yaptığı açıklamada, Moskova ve Washington’un Halep ve çevresinde çatışmaların durdurulması için anlaştığını belirtti. Öte yandan BM Suriye özel temsilcisi Stephan De Mistura da Halep ateşkesinin kırılması faciaya yol açacağı uyarısında bulundu.

Ancak buna rağmen ateşkes aynı Perşembe günü terör örgütlerince kırıldı. Ceyşül Fetih adlı terör örgütü geçen Perşembe günü Han Tuman kentine ağır saldırı başlattı ve sonunda Cuma günü sabah saatlerinde 70 kayıp vererek bu kenti yeniden işgal etti.

Geçen hafta Amerikalı ve Arabistanlı yetkililer bir kez daha Suriye’nin içişlerine karışarak Beşar Esad’ın kaderi hakkında görüş bildirmeye başladı. Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry geçen Salı günü düzenlediği basın toplantısında Beşar Esad’ın 1 Ağustos’a kadar iktidardan çekilmesini Amerika’nın Suriye barış müzakereleri için yeni şartı olduğunu açıkladı.

Öte yandan Suriyeli muhaliflerin müzakereci heyetinin Başkanı Riyad Hicab ise geçiş hükümetin hakkında yaptığı açıklamada, Beşar Esad’ın da yer aldığı geniş kapsamlı bir hükümetin kurulmasını asla görüşmediklerini belirtti.

Geçen hafta Arabistan’ın Mısır ve Arap Birliğindeki büyükelçisi Ahmet Abdulaziz Katan Riyad’ın Suriye’de teröristleri desteklediği ile ilgili eleştirileri mesnetsiz niteledi ve Beşar Esad’ı Kaddafi ve Saddam’a benzetti. Söz konusu yetkili bu açıklamayı Arap birliğinin geçen hafta düzenlediği ve Halep gelişmelerini ele aldığı olağanüstü oturumunda dile getirdi.

Ancak Beşar Esad hakkında yapılan tüm bu açıklamalara karşın Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov geçen hfta yaptığı açıklamada, Moskova yönetimi terörle mücadeleye ve Beşar Esad’ı desteklemeye devam edeceğini kaydetti.

Sergei Lavrov ayrıca Cenevre müzakerelerinin Mayıs ayında yeniden başlamasından ümit var olduklarını, fakat Suriye yönetimi ile muhaliflerin Mayıs’ta yüz yüze görüşmeleri için gereken şartlar hazır olmadığını ifade etti.

Geçen hafta Rusya savunma bakanlığı sözcüsü General İgor Konaşenkov son iki ayda Suriye’de üye sayıları 7 bini bulan 50 silahlı muhalif grup Suriye’de ilan edilen ateşkese katıldıklarını açıkladı.

Suriye’de ateşken 27 Şubat tarihinde başladı, ancak ateşkes IŞİD ve El Nusra gibi tekfirci terör örgütlerini kapsamıyor. 015


Etiketler