Temmuz 04, 2021 13:38 Europe/Istanbul

Gâfir suresinin 13 ila 15. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.

Gâfir suresinin 13 ve 14. ayetleri:

 

هُوَ الَّذِی یُرِیکُمْ آَیَاتِهِ وَیُنَزِّلُ لَکُمْ مِنَ السَّمَاءِ رِزْقًا وَمَا یَتَذَکَّرُ إِلَّا مَنْ یُنِیبُ (40:13)

فَادْعُوا اللَّهَ مُخْلِصِینَ لَهُ الدِّینَ وَلَوْ کَرِهَ الْکَافِرُونَ (40:14)

 

Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenden başkası ibret almaz.

 

Haydi, kâfirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlâslı olarak dua edin!

 

Geçen bölümde kıyamet gününde müşriklerin ve kafirlerin kaderi beyan edildi. Bu ayetler ise geçen ayetlerin devamında tevhide ve işaretlerine değinerek şöyle buyurmakta:

Allah’ın yegane olduğunun işaretleri, etrafınızda bulunan ve her gün ve her an karşılaştığımız mahluklarındadır. Bir başka ifade ile Allah’ın ayet ve işaretleri alemin her tarafında belirgindir. Gökler, yeryüzü, dağlar, ovalar, denizler, deniz canlıları, gökte uçan kuşlar, karada yaşayan hayvanlar ve bitkiler, hepsi ve hepsi sizin de görebildiğiniz ilahi ayet ve işaretlerdir.

Ayetlerin devamında Allah tealanın gökten insanlara rızık indirdiği ifade ediliyor. Allah tealanın tüm bitkilerin, hayvanların ve insanların hayatını sürdürme kaynağı olan en önemli işaretlerinden biri, bunlara hayat veren yağmur damlaları ve bir diğeri de parlayan güneştir ve hepsi gökten nazil olur ve onlar olmaksızın yeryüzünde hayatın devam etmesi imkansızdır.

Ancak varlık aleminde göze çarpan bunca ayet ve işarete rağmen, üzeri örtülen gözler ve kalpler, bunları göremez. Gerçekte bu ayetlerle ancak Allah tealayı arayan ve O’na yönelmek ve O’nun yolunu izlemek ve kalbini ve ruhunu her türlü kötülüklerden arındırmak isteyen insanlar uyanabilir. İrfani bir tabire göre, uyuyan insan ona seslenince uyanır, fakat uyku numarası yapan ve kalkmak istemeyen birine her ne kadar seslenirseniz fayda etmez ve uykudan uyanmaz.

Ayetler şöyle devam etmekte:

Madem şimdi Allah tealanın yaratılış düzeninde hiç bir ortağı olmadığını anladınız, o zaman O’ndan başkasına tapmayın ve O’na ortak koşmayın; dininizi ve inancınızı ancak O’nun için halis yapın ve yasamada O’na başkasını ortak etmeyin.

Kuşkusuz sizin bu tutumunuz, bağnaz ve inatçı kafirleri ve müşrikleri daha da öfkelendirir, fakat siz onlardan asla korkmayın ve inancınızı Allah rızası için halis yapın, gerçi onlar bu durumdan hoşnut olmayabilir.

Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.

1 – Bizi çevreleyen dünya, tevhit işaretleri ile doludur. Bu işaretleri görmek için gönül gözüyle çevremizdeki dünyaya bakmak ve mahluklardan onları yaratana ulaşmak mümkün.

2 – Her canlı mahlukun varlığı ve yaratılmış olması, Allah tealanın işaretlerinden biridir ve onun hayatını sürdürmek üzere ihtiyaç duyduğu rızkını temin etmek de bir başka işarettir.

3 – Dini her türlü hurafe, bidat ve kötülükten arındırmak ve batıl inançlarla mücadele etmek ve dine aykırı her türlü yasayı yok saymak, hakiki ve ihlaslı inanç işaretleridir.

4 – İnançla ilgili meselelerde asla başkalarını razı etmeyi düşünmeyelim ve sadece hak ve hakikati benimseyerek uygulayalım, gerçi kafirler ve muhalifler bundan hoşlanmayabilir.

 

Gâfir suresinin 15. ayeti:

 

رَفِیعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ یُلْقِی الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلَى مَنْ یَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ لِیُنْذِرَ یَوْمَ التَّلَاقِ (40:15)

Yani:

Dereceleri yükselten, Arş'ın sahibi Allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle ilgili vahyi indirir.

 

Bu ayet ise Allah tealanın bazı sıfatlarını ve fiillerini beyan ediyor ve dinde ihlas üzerine vurgu yapan geçen ayetlerin devamında şöyle buyuruyor:

Mümin kulları her ne kadar din ve inançlarında ihlaslı olursa, dereceleri de bir o kadar yükselir. Nitekim peygamberlerin arasında da daha fazla sınavı başarı ile geride bırakanlar ve ihlas mertebelerini daha da yükseltenler, daha büyük ve daha yüce derecelere nail oldular.

Evet, Allah teala herkesin derecesini ihlasına göre verir.

Ayet şöyle devam etmekte: O, Arş sahibidir ve gücü ve hakimiyeti varlık aleminin tümünü sarmıştır. Allah’ın hükümeti tartışılmazdır ve hiç bir güç veya hükümet O’nun gücü ve hükümeti ile boy ölçüşemez.

Bundan önceki ayetler yüce Allah’ın tekvinde işaretlerine değinmişti. Bu ayet ise önceki ayetlerin devamında teşri nizamına işaret ederek şöyle buyurmakta:

Allah insanları kendi haline bırakmamış, bilakis tüm mahlukları için belirlediği maddi rızıktan başka insanlar için manevi rızık da belirlemiştir. Bu manevi rızkın aracıları melekler ve peygamberlerdir ve Allah teala onların aracılığı ile insanları ikaz eder ve kıyamet günü geleceği konusunda uyarır.

Gerçekte kıyamet günü, buluşma günüdür; insanların alemleri yaratan Allah ile buluşma günü. Gerçi bu buluşma fiziki bir buluşma değildir, zira Allah teala cisim değildir. Bu gün hak ve batıl liderlerinin izleyenleri ile buluşma günüdür. Bu gün iyilerin buluşma günü, her insanın amelleri ile buluşma günü, zalimin mazlumla buluşma günüdür, gerçi zalimler asla böyle bir günün geleceğini hayal bile edemiyordu.

Evet, tüm semavi kitapların ve ilahi peygamberlerin tealimi, Allah’ın kullarını buluşma günü konusunda uyarmaktır.

Bu ayeti kerimeden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Dinin yolu, gelişme ve erdem yoludur ve yüce Allah kim bu yolda çaba harcarsa, çabasına göre yüceltir.

2 – Vahiy meleği, Allah tealanın emrettiği her şeyi, emrettiği herkese nazil eder.

3 – Peygamberler Allah’ın seçkin kullarıdır ve yüce Allah onları kendi ilmi ve hikmetine göre seçer.

4 – Peygamberleri hayırsever ve yürek yakan insanlar olarak başkalarını hayat yolundaki tehlikelerin konusunda uyarır. Kim bu uyarıları dikkate alırsa mutlu ve mesut olur ve kim umursamazsa, sonu felaket ve helak olmaktır.