Nur’a giden yol ( 968 )
Necm suresinin 43 ila 62. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.
Necm suresinin 43 ila 49. ayetleri:
وَأَنَّهُ هُوَ أَضْحَکَ وَأَبْکَى (53:43)
وَأَنَّهُ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْیَا (53:44)
وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَیْنِ الذَّکَرَ وَالْأُنْثَى (53:45)
مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَى (53:46)
وَأَنَّ عَلَیْهِ النَّشْأَةَ الْأُخْرَى (53:47)
وَأَنَّهُ هُوَ أَغْنَى وَأَقْنَى (53:48)
وَأَنَّهُ هُوَ رَبُّ الشِّعْرَى (53:49)
Yani:
Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.
Öldüren de dirilten de O'dur.
Şurası muhakkak ki erkek ve dişiden ibaret olan iki çifti O yarattı.
(Rahime) atıldığı zaman nutfeden.
Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir.
Zengin eden de yoksul kılan da O'dur.
Doğrusu Şi'râ yıldızının Rabbi de O'dur.
Geçen bölümde Allah tealanın alemin üzerinde hakimiyeti ve rabbaniliğine işaret edildi ve tüm işlerin başı ve sonu Allah teala olduğu belirtildi. Bu ayet ise bu duruma bazı örneklere işaret ederek şöyle buyurmakta:
Siz insanların ve tüm mahlukların hayatı ve mematı Allah’ın elindedir. Siz kendi iradenizle bu dünyaya gelmediniz ve sizi bu dünyadan ayıran da O’dur. İnsanları diğer canlılardan farklı kılan gülmek ve ağlamak da Allah tarafından insanlara verilen özelliklerdir; böylece insanlar duygularını ifade ederek aktif ve neşeli bir yaşam sürdürebilmektedir. Allah insanların ve diğer mahlukların soyunu sürdürmek üzere bazılarını erkek ve bazılarını dişi yaratmış; aralarında üreme düzenini kurmuş ve naçizane nutfeden kısa sürede tam bir insan yaratmıştır. Yine Allah teala bu dünyanın devamında yaptığımız her amelin sonucunu kıyamet gününde göreceğimiz bir başka dünyayı belirlemiş ve hiç bir etkinin tepkisiz olmayacağını ortaya koymuştur. Allah teala üretim ve ticaret yoluyla size mal ve servet bağışlar ve yaşamınızın gereksinimlerini ve geçiminizi karşılar. Bundan başka sadece yer ve sakinleri değil, tüm göklerin ve tüm yıldızların, ister adlarını bilin ister bilmeyin, hepsini Allah teala yaratmıştır. O zaman neden başka tanrıları arar ve onları Allah tealanın ortağı zannederek karşılarında eğilirsiniz?
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Her şeyin başı ve başlangıcı Allah’tır, gerçi bizce çelişkili gibi gözükebilir ve biz birini hayır ve diğerini şer gibi görebiliriz; hayat ve memat, ya da gülmek ve ağlamak gibi.
2 – Mahlukların bekasına vesile olan çift cinsiyet düzeni varlık aleminin acayip kanunu ve Allah tealanın bu alemi tedbir etmesinin işaretlerinden sayılır.
3 – Mal ve serveti kendimize ait bilmemeliyiz; zira beşerin tüm ürünlerinin kaynağı da Allah tealanın insanlara verdiği akıl ve şuurdur.
Necm suresinin 50 ila 55. ayetleri:
وَأَنَّهُ أَهْلَکَ عَادًا الْأُولَى (53:50)
وَثَمُودَ فَمَا أَبْقَى (53:51)
وَقَوْمَ نُوحٍ مِنْ قَبْلُ إِنَّهُمْ کَانُوا هُمْ أَظْلَمَ وَأَطْغَى (53:52)
وَالْمُؤْتَفِکَةَ أَهْوَى (53:53)
فَغَشَّاهَا مَا غَشَّى (53:54)
فَبِأَیِّ آَلَاءِ رَبِّکَ تَتَمَارَى (53:55)
Yani:
Ve şüphesiz ki önceki Âd kavmini O helâk etti.
Semûd'u da (O helâk etti) ve geriye hiçbir şey bırakmadı.
Daha önce de çok zalim ve pek azgın, olan Nuh kavmini (helâk etmişti).
Altüst olan şehirleri de o böyle yaptı.
Onların başına getireceğini getirdi!
Şimdi Rabbinin nimetlerinin hangisinde şüpheye düşersin.
Allah tealanın bu alemin ve insanların mutlak hakimi olduğuna vurgu yapan önceki ayetlerin devamında bu ayetler şöyle buyurmakta:
Neden geçim kavimlerin zalimleri ve kafirlerinden ibret almazsınız? Yoksa onca büyük medeniyetlerin bazıları zulüm ve günah yüzünden yok olduğunu ve geriye hiç bir iz bırakmadığını bilmez misiniz?
Ad ve Semud ve yine Nuh ve Lut kavimleri ilahi peygamberlerin dürüstlüğe ve tevhide davetleri karşısında isyan ettiler ve bu yüzden ilahi azap onları bu dünyada cezalandırdı ve seyrek sayıda pak ve mümin insanın dışında hepsi helak oldu.
Bazı insanların küfür ve zulme saparak ilahi maddi ve manevi nimetleri unuttukları bir gerçektir. Bu zümre zulmetmek ve isyankarlıkta işi, bu dünyada ahirette verilecek cezayı hak edecek kadar ilerletir ve sonuçta ilahi azap onları bu dünyada sarar.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Geçmişlerimizin tarihini okuyarak onların kötü kaderinden ibret almalı ve isyan yoluna sapmamalıyız.
2 – İlahi cezalar kıyamet gününe özel değildir, nitekim bazı durumlarda zalimler bu dünyada kötü amellerinin cezasını çeker.
3 – İnsanlara zulmetmek ve Allah teala karşısında isyankar olmak geçmiş kavimlerin helak olmasına neden olan durumlardır.
Necm suresinin 56. İla 62. ayetleri:
هَذَا نَذِیرٌ مِنَ النُّذُرِ الْأُولَى (53:56)
أَزِفَتِ الْآَزِفَةُ (53:57)
لَیْسَ لَهَا مِنْ دُونِ اللَّهِ کَاشِفَةٌ (53:58)
أَفَمِنْ هَذَا الْحَدِیثِ تَعْجَبُونَ (53:59)
وَتَضْحَکُونَ وَلَا تَبْکُونَ (53:60)
وَأَنْتُمْ سَامِدُونَ (53:61)
فَاسْجُدُوا لِلَّهِ وَاعْبُدُوا (53:62)
Yani:
İşte bu ilk uyarıcılardan bir uyarıcıdır.
Yaklaşan yaklaştı.
Onu (vaktini) Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur.
Şimdi siz bu söze (Kur'an'a) mı şaşıyorsunuz?
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!
Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız!
Haydi Allah'a secde edip O'na kulluk edin!
Necm suresinin son ayetleri olan bu ayetler kibir ve gaflete kapılanlara şöyle buyurmakta:
Sizler neden ilahi peygamberlerin kıyamet günü ve amelleriniz hakkında hesap vermeniz gerektiği yönündeki uyarılarını umursamaz ve bunları imkansız gibi görürsünüz? Oysa ölüm çok yakındır ve ardından kıyamet günü gelecektir. Dünya sizi ahiretten gafil kalacak kadar meşgul etmiştir. Halinize ağlamak yerine gülmektesiniz, iman ehli olanların inancıyla alay ediyor ve onları hor görüyorsunuz.
Surenin son ayeti ise insanların bu kibir ve gafletten kurtuluş yolunu Allah teala karşısında huzu ve huşu içinde olma ve her türlü şirkten uzak durma şeklinde ifade ediyor.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Kıyamet gününü uzak görmemeliyiz.
2 – Eğer kendimizi kurtarmak istiyorsak, bunun araç gereçlerini bu dünyada tedarik görmeliyiz, zira ahirette kurtuluş için hiç bir yol yoktur.
3 – Ağlamak sadece dünyevi işler için değildir. evliyalar kıyamet günündeki durumlarını düşünerek ağlar ve Allah tealadan mağfiret talep ederdi.
4 – Allah teala karşısında her rekat namazda iki kez tekrarlanan secde ameli insanın kibir ve gafletten arınmasının yollarından biridir.