Nur’a giden yol ( 969 )
Kamer suresinin 1 ila 8. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.
Allah'ın selam, rahmet ve bereketi üzerinize olsun değerli dinleyiciler. “Nur’a giden yol” başlıklı programımızın bir başka bölümü ile tekrar sizlerle birlikteyiz.
Geçen bölümde Necm suresinin tefsiri bittikten sonra şimdi Kur'an'ı Kerim’in bir sonraki suresi olan Kamer suresinin tefsirine başlıyoruz.
Ayın yarılması mucizesi bu sûrede anlatılır. Onun için bu adı almıştır. Sure Mekke'de inmiştir ve 55 ayettir. Surede müşrikler ve muhalifler uyarılıyor. Surede geçmiş kavimlerin ilahi peygamberlerin davetine karşı direnmeleri ve inat etmeleri yüzünden başlarına gelen azaptan söz edilerek İslam Peygamberi’ne -s- karşı inat etmekten el çekmeleri ve Hak karşısınnda teslim olmaları isteniyor.
Kamer suresinin 1 ila 3. ayetleri:
اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ (54:1)
وَإِنْ یَرَوْا آَیَةً یُعْرِضُوا وَیَقُولُوا سِحْرٌ مُسْتَمِرٌّ (54:2)
وَکَذَّبُوا وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءَهُمْ وَکُلُّ أَمْرٍ مُسْتَقِرٌّ (54:3)
Yani:
Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür, derler.
Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin ulaşacağı yeri vardır.
Kamer suresinin ilk ayetleri İslam Peygamberi’nin -s- büyük mucizelerinden birine işaret ediyor. Mekke müşrikleri İslam Peygamberi’nin -s- davetini kabul etmekten kaçmak için o hazrette asla yapamayacağı bir işi yapmasını istediler. Müşrikler Allah Resulü’ne -s- şöyle dediler: Eğer doğru söylüyorsan ve Allah’ın peygamberi isen, bizim için ayı iki parçaya ayır.
Mekke müşrikleri sihir ve büyünün yeryüzünde etkili olduğuna fakat göklelrde etkili olmadığına inanıyordu ve eğer ay ikiye bölünseydi, İslam Peygamberi’nin -s- işi sihir ve büyü olmadığı anlaşılacaktı.
Bu noktada İslam Peygamberi -s- Allah tealadan müşriklerin isteğini yerine getirmesini talep etti. Bunun üzerine bir gece ay hilali İslam Peygamberi’nin -s- işareti ile ikiye bölündü ve Mekke halkı bunu gördükten sonra ay tekrar eski haline geri getirildi. Ancak Allah Resulü’nün -s- böyle bir işi başarabileceğini asla ummayan muhalifler yine bunu bir nevi sihir ve büyük niteleyerek gerçekte ay ikiye bölünmediğini ve Allah Resulü -s- onların gözünü büyüleyerek ayın ikiye bölündüğünü zannetmelerine sebep olduğunu iddia ettiler.
Oysa müşriklerin iddialarının aksine bu hadise gerçekten yaşanmıştı ve Şam ve Yemen kervanlarının yolcuları bu harikulade olaya şahit olmuştu; hatta Hindistan’da halk ayın yarıldığına tanıklık etmişti.
Kur'an'ı Kerim ise şöyle buyurmakta:
Bu tekziplerin kökü insanın hakka karşı teslim olmasını engelleyen ve kendi isteklerine göre hareket etmek isteyan nefsani heva ve heveslerdir;ancak hakikat sonunda aşikar olur ve küfür ve şirkin kaderi çökmek ve helak olmaktan başka bir şey olmayacaktır.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Kıyametin kopması yakın ve kesindir ve bu da kıyamet ve hesap gününden gafil olanlara ciddi bir uyarı sayılır. Son ilahi peygamberin Bi'set’i dünyanın sonunun yaklaştığına dair işaretlerden biridir.
2 – İslam Peygamberi’nin -s- Kur'an'ı Kerim’den başka da mucizeleri vardır, ki ayın ikiye bölünmesi bu mucizelerin en önemli olanlarından biri sayılır.
3 – İnatçı insanlar mucizeleri kendi gözleri ile görmelerine rağmen bunu sihir ve büyü niteleyerek peygamberi tekzip eder.
4 – Nefsani heva ve hevesleri izlemek, muhalifler peygamberlerin hakkaniyetini benimsemekten kaçınmalarının önemli sebeplerinden biridir.
Kamer suresinin 4 ve 5. ayetleri:
وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مِنَ الْأَنْبَاءِ مَا فِیهِ مُزْدَجَرٌ (54:4)
حِکْمَةٌ بَالِغَةٌ فَمَا تُغْنِ النُّذُرُ (54:5)
Yani:
Andolsun onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir.
Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
Bu ayetler önceki ayetlerin devamında şöyle buyurmakta:
Muhaliflerin peygamberin davetini reddetmesi bilinçsizlik yüzünden değildir. Bunlar, isyan ettikleri için helak olan geçmiş kavimlerin kaderini bilmektedir. Bunlar önceki dinlerin izleyenlerinden de ölümden sonra kıyamet kopacağını, cennet ve cehennemin var olduğunu duymuştur; ama yine de çirkin amellerinden el çekmezler.
Kuşkusuz Allah teala ve peygamberlerin yapacağı iş, hücceti tamamlamaktır; şöyle ki hak ve hikmetli sözü insanlara ulaştırırlar; gerçi bir çokları bu uyarıları umursamaz ve onlara hiç bir faydası olmaz.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Geçmişlerin tarihini okumak insana eski kavimlerin ve medeniyetlerin neden yok olduğu konusunda bilinçlendirerek küfür ve günaha sapmaktan vazgeçmekte yardımcı olabilir.
2 – Kur'an'ı Kerim’in mesajları hikmet ve mantık temellerine dayanır ve herkesçe kolayca anlaşılabilir.
3 – Peygamberler görevlerini yerine getirerek hak sözü tebliğ eder ve böylece hücceti tamamlamış olur; ancak bu süreçte kimseyi zorlamazlar ve insanlar kendi iradeleri ile hakkı benimsemeleri gerekir.
Kamer suresinin 6 ila 8. ayetleri:
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ یَوْمَ یَدْعُ الدَّاعِ إِلَى شَیْءٍ نُکُرٍ (54:6)
خُشَّعًا أَبْصَارُهُمْ یَخْرُجُونَ مِنَ الْأَجْدَاثِ کَأَنَّهُمْ جَرَادٌ مُنْتَشِرٌ (54:7)
مُهْطِعِینَ إِلَى الدَّاعِ یَقُولُ الْکَافِرُونَ هَذَا یَوْمٌ عَسِرٌ (54:8)
Yani:
Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.
Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde kabirlerden çıkarlar.
Dâvetçiye koşarlarken o esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
Kafirlerin ve inkar edenlerin inatçılığı beyan edildikten sonra bu ayetler İslam Peygamberi’ne -s- hitaben şöyle buyurmakta:
Onları kendi haline bırak ve hak sözü benimseyecek başkalarını ara. Bunlar kıyamet günü uyanarak gerçekleri kendi gözleri ile görecektir. O günde Allah’ın emri üzerine ölüler bir bir yerden çıkar ve panik ve korku içinde sağa sola koşuşturur. Bular kıyamet gününün durumunu bilmezler ve duydukları her sesin peşinden koşarak bir haber almaya ve rahatlamaya çalışır; ancak ilerledikçe korkuları artar ve dünyada onlara anlatılan ama inkar ettikleri günün bu gün olduğunu anlarlar.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Muhaliflere hüccet tamamlandıktan sonra onları kendi haline bırakmalıyız ki, bizim onların iman etmelerine muhtaç olduğumuzu ve onlara bu yönde yalvaracağımızı zannetmesinler.
2 – Kıyamet sahneleri kafirler ve kötüler için korkunç, beklenmedik ve dehşet vericidir, öyle ki bu tür sahnelerle karşılaşacaklarını asla beklemezler.
3 – Maad fiziksel bir olaydır ve kıyamet gününde sadece ruhları değil, cisimleri de topraktan çıkarak mahşur olur.