Nur’a giden yol
Gâfir suresinin 29 ila 33. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.
Gâfir suresinin 29. ayeti:
یَا قَوْمِ لَکُمُ الْمُلْکُ الْیَوْمَ ظَاهِرِینَ فِی الْأَرْضِ فَمَنْ یَنْصُرُنَا مِنْ بَأْسِ اللَّهِ إِنْ جَاءَنَا قَالَ فِرْعَوْنُ مَا أُرِیکُمْ إِلَّا مَا أَرَى وَمَا أَهْدِیکُمْ إِلَّا سَبِیلَ الرَّشَادِ (40:29)
Yani:
Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi.
Geçen bölümde Firavun sarayında iman eden biri bazı gerekçelere işaret ederek Hz. Musa’nın öldürülmesini engellemeye çalıştığını ve bu gerekçelerin bazılarını beyan ettik. Mümin adam Firavun ve saraydakilere şöyle dedi:
Siz bugün Mısır gibi geniş bir ülkeye hükmediyor ve her açıdan duruma hakimsiniz ve Musa size karşı hiç bir şey yapamaz. Ancak onu öldürürseniz, belki de onun sözünü ettiği vaatler doğru çıkabilir ve Allah’ın gazabı sizin başınıza inerek iktidarınızı kaybedebilirsiniz. O zaman yapacağınız işin etkilerini ve sonuçlarını iyi düşünmelisiniz.
Görünen o ki mümin adamın sözleri Firavun’un çevresindekileri etkiledi ve onları daha temkinli olmaya yöneltti. Ancak Firavun Hz. Musa’nın öldürülmesi gerektiğini savunmaya devam etti ve bundan başka hiç bir yol olmadığını ve kendisi en doğru yolu gösterdiğini söyledi.
Aslında bu özellik tarih boyunca tüm asilerin ve cebbar liderlerin özelliğidir. Onlar kendilerini en akıllı insan sanmış ve ancak kendi görüşleri doğru olduğunu iddia etmiştir.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Güç ve iktidarımızla kibirlenmemeliyiz, zira Allah teala irade buyurduğu takdirde her şeyimizi kaybederiz.
2 – Suçlu ve zalim insanları uyarmak ve çirkin amellerden sakındırmak her iman ehli olan insanın görevlerinden biridir. Bu zalim Firavun gibi güçlü bir hükümdar bile olabilir.
3 – Uyarıları umursamamak ve kendini baş akıl bilmek, Firavun gibilerinin özelliği ve üstünlük taslama huyunun sonucudur. Gerçi bunu yapanlar Firavun gibi birinin makamında ve konumunda olmayabilir.
Gâfir suresinin 30 ve 31. ayetleri:
وَقَالَ الَّذِی آَمَنَ یَا قَوْمِ إِنِّی أَخَافُ عَلَیْکُمْ مِثْلَ یَوْمِ الْأَحْزَابِ (40:30)
مِثْلَ دَأْبِ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِینَ مِنْ بَعْدِهِمْ وَمَا اللَّهُ یُرِیدُ ظُلْمًا لِلْعِبَادِ (40:31)
Yani:
İman etmiş olan dedi ki : "Ey kavmim! Doğrusu ben üzerinize önceki toplulukların günü gibi, bir günün gelmesinden korkuyorum."
"Nuh kavminin, Âd, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir."
Gerçi Firavun Hz. Musa’nın öldürülmesi gerektiği üzerinde ısrarını sürdürdü, fakat saraydaki mümin adam çabalarından el çekmedi ve geçmiş kavimlerin kaderine işaret ederek, Firavun ve çevresindekileri gaflet uykusundan uyandırmak ve bu karardan vazgeçirmek istedi. Mümin adam şöyle devam etti:
Hepiniz Nuh, Ad, Semud ve onlardan sonra gelen kavimlerin kaderinden haberdarsınız. Bu kavimler güçlü medeniyetlerine rağmen küfür ve şirk üzerine ısrarını sürdürünce başlarına neler geldiğini ve nasıl helak olduklarını bilirsiniz. Nuh kavmi korkunç bir fırtına ile, Ad kavmi korkunç bir kasırga ile ve Semud kavmi ölümcül şimşeklerle yok oldu. Ben Mısır medeniyeti de bu kavimlerin kaderine benzer bir şekilde yok olmasından korkuyorum. Gerçi o kavimler kötü amelleri ve peygamberleri tekzip etmeleri veya öldürmeleri yüzünden bu kaderi paylaştı, yoksa Allah kullarına asla zulmetmez. Zira Allah kullarını yaratmış ve onlara bol nimetler vermiş ve lütuf ve merhametle davranmıştır. Fakat kulların muhalefeti onları cezalandırmaya sebebiyet vermiştir.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Geçmişlerin kaderi üzerinde durmak ve düşünmek, geleceğin yolunu tanımaya yardımcı olur ve Kur'an'ı Kerim bu noktaya vurgu yapmıştır.
2 – Eğer yanlış inançlar ve davranışlar insanda alışkınlık haline gelirse, onu uçurumun kenarına sürükler ve sonu tehlikeye girer, nitekim geçmiş kavimler de bir dizi batıl inanç veya çirkin amellerine alışmıştı ve sürekli hakkı inkar ediyordu.
3 – Bazen dünyevi afetler ve musibetler, kendi amellerimizin ve ilahi öfkenin sonucudur.
Gâfir suresinin 32 ve 33. ayetleri:
وَیَا قَوْمِ إِنِّی أَخَافُ عَلَیْکُمْ یَوْمَ التَّنَادِ (40:32)
یَوْمَ تُوَلُّونَ مُدْبِرِینَ مَا لَکُمْ مِنَ اللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ وَمَنْ یُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ (40:33)
Yani:
"Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, korkuyorum.
"O gün arkanıza dönüp kaçacaksınız.Fakat sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur."
Firavun sarayındaki mümin adam Firavun ve çevresindekilere yaptığı uyarıların devamında şöyle dedi:
Eğer geçmiş kavimlerin başına geldiği gibi ilahi azap nazil olursa, hiç bir kurtuluş ve kaçış yolu yoktur ve kaçıp canımızı kurtarabileceğimiz ve ilahi azaptan korunabileceğimiz hiç bir yer bulamayız. O gün birbirinizi çağırır ve birbirinizden yardım talep edersiniz, ama bu seslenmelerin hiç bir faydası olmaz, zira herkes kendi canını kurtarma telaşındadır ve başkalarına yardım edemez.
Gerçekte o gün, ancak ilahi hidayet yolunu seçenler ve peygamberlerin tealimine uyan ve ona göre yaşayan insanlar kurtulur. Kuşkusuz kim bu yoldan başka bir yol seçmişse karanlığa saplanmış ve kendini ilahi hidayetten mahrum bırakmış olur.
Bu ayetlerde kulların karanlığa sürüklenmesi aslında insanların kendi kötü amelleri ve yanlış seçimlerinin sonucudur ve bu da Allah tealanın onları kendi haline bırakmalarına sebep olur. Bir başka ifade ile Allah teala hiç kimseyi hak yolundan saptırmaz ve asıl kafirler ve günahkar kullar günah bataklığına saplanarak hidayet nimetinden mahrum kalmalarına ve helak olmalarına zemin hazırlamış olur. Bu durum elini babasını elinden çeken çocuğa benzer. Bu çocuk doğal olarak yere düşer ve yaralanır.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Günahkar kulları hatalarının sonucu konusunda uyarmak, mümin kulların görevidir. Bu durum, çocuğu ateşe yaklaşan ebeveyne benzer. Onlar hemen çocuğu bu işten sakındırır.
2 – Hidayete ermek veya karanlığa sürüklenmek Allah’ın elindedir, gerçi zeminini kul hazırlar.
3 – Hidayete ermekle karanlığa sürüklenmenin ortasında başka bir yol yoktur. Kim ilahi hidayet yolunu seçmezse, karanlığa sürüklenir ve başka bir yol yoktur.