Nur’a giden yol
Fussilet suresinin 19 ila 23. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.
Fussilet suresinin 19 ve 20. ayetleri:
وَیَوْمَ یُحْشَرُ أَعْدَاءُ اللَّهِ إِلَى النَّارِ فَهُمْ یُوزَعُونَ (41:19)
حَتَّى إِذَا مَا جَاءُوهَا شَهِدَ عَلَیْهِمْ سَمْعُهُمْ وَأَبْصَارُهُمْ وَجُلُودُهُمْ بِمَا کَانُوا یَعْمَلُونَ (41:20)
Yani:
Allah'ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bir araya getirilirler.
Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.
Geçen bölümdeki ayetlerde bu dünyada zalimlerin ve suçluların cezalandırılmalarından söz edildi. Bu ayetler ise bu kesimin ahiret aleminde cezaları ve azaplarından söz ederek şöyle buyurmakta:
İlahi peygamberlere ve öğretilerine karşı çıkan ve onlara karşı hareket edenler gerçekte Allah’ın düşmanlarıdır ve karşılarında Allah’ı bulur. Dolaysıyla kıyamet gününde bunlar gözaltına alınan ve sıralar halinde zindana götürülen suçlular gibi cehenneme doğru sevk edilir. Bunlar doğal olarak cehennem ateşi ile karşılaştıklarında kendilerini suçsuz ilan eder ve şikayette bulunmaya kalkışır.
Kur'an'ı Kerim şöyle buyurmakta:
Bu durumda suçluların gözü, kulağı ve derileri konuşmaya ve onların aleyhine şahitlik etmeye başlar. Bu şahadet kesinlikle inkar edilemez, zira şahitlik edenler, insan bedeninin organlarıdır. Bunlar her yerde insanla beraber olmuş ve her şeye şahitlik etmiş ve buna göre şahitlik yapmaktadır. Kıyamet gününde yaşanan bu durum, fani dünyada insanın tüm söz ve amelleri bedeninin organları tarafından da kaydedildiğini ve tesirleri devam ettiğini göstermektedir.
Gerçekte kıyamet günü büyük ifşaat günüdür. O günde insanın tüm organları konuşmaya başlar ve onun tüm sırlarını ifşa eder. Orada günahkar insanlar derin paniğe kapılır.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Küfür ve şirkin mertebeleri vardır ve bir yerde insan Allah’ı reddetmekten öte, Allah teala ile düşmanlık gütmeye başlar. Böyle bir insan Hak ile inat ve düşmanlık yüzünden Allah’ın kitabı ve peygamberine karşı pratikte komplo kurar.
2 – Vücutteki organların şahitlik yapması, bu dünyada insanın yaptığı her şeyin bilincinde olduklarını ve dünyada idrak ettikleri her şeyi kıyamet gününde rapor ettiklerini göstermektedir.
Fussilet suresinin 21 ila 23. ayetleri:
وَقَالُوا لِجُلُودِهِمْ لِمَ شَهِدْتُمْ عَلَیْنَا قَالُوا أَنْطَقَنَا اللَّهُ الَّذِی أَنْطَقَ کُلَّ شَیْءٍ وَهُوَ خَلَقَکُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَإِلَیْهِ تُرْجَعُونَ (41:21)
وَمَا کُنْتُمْ تَسْتَتِرُونَ أَنْ یَشْهَدَ عَلَیْکُمْ سَمْعُکُمْ وَلَا أَبْصَارُکُمْ وَلَا جُلُودُکُمْ وَلَکِنْ ظَنَنْتُمْ أَنَّ اللَّهَ لَا یَعْلَمُ کَثِیرًا مِمَّا تَعْمَلُونَ (41:22)
وَذَلِکُمْ ظَنُّکُمُ الَّذِی ظَنَنْتُمْ بِرَبِّکُمْ أَرْدَاکُمْ فَأَصْبَحْتُمْ مِنَ الْخَاسِرِینَ (41:23)
Yani:
Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler.
Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.
Rabbiniz hakkında beslediğiniz zan var ya, işte sizi o mahvetti ve ziyana uğrayanlardan oldunuz.
Vücuttaki organların suçluların aleyhine şahitlik etmesinin ardından onlar rezil rüsva olur ve bu kez neden aleyhimize şahitlik ediyorsunuz, diye organlarına itiraz eder. Suçlular, yoksa siz bizim elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız ve derimiz değil misiniz? Yoksa biz uzun yıllar sizinle birlikte olup size bakmadık mı? o zaman neden şimdi bizim aleyhimize şahitlik ediyorsunuz? diye sorarlar.
Vücut organlarının cevabı ise kesin ve ezicidir. Onlar da şöyle der: Biz kendi isteğimizle konuşmaya başlamadık. Bizi sizi yaratan ve ölümden sonra yeniden dirilten ve her şeyi konuşturan Allah konuşturuyor ve biz ilahi iradeye tabiyiz. Dünyada size bir Allah vardır, O sizin amellerinizden haberdardır ve hiç bir şey O’ndan saklı değildir, dediklerinde siz inanmadınız. Siz zannettiniz ki Allah sizim amellerinizi görmüyor; siz bizim de sizin söz ve amellerinize şahit olduğumuzu zannetmediniz; bir gün konuşup sizin aleyhinize şahitlik edeceğimize inanmadınız. Bu yüzden halkın gözünden uzak suç işlediniz, fakat Allah sizin içinizi ve dışınızı ve tüm sırlarınızı bildiğini ve her yerde O’nun görevlendirdikleri sizin amellerinize şahit olduğunu ve amellerinizi gözetlediklerini bilemediniz. Aslında biz sizin organlarınız sizin amellerinize şahittik. Her halükarda şimdi sizin Allah hakkında yanlış inancınız bugün helak olmanıza sebep oldu ve siz hüsrana uğrayanlardan oldunuz.
Burada konuşmanın sadece vücut organlarına özel bir durum olmadığı belirtilmelidir. Kur'an'ı Kerim’de belirtildiği üzere kıyamet gününde vücut organlarından başka yer ve gök ve cehennemin de konuştuğu beyan edilmiştir. Nitekim İslam aleminin büyük şairleri de Kur'an'ı Kerim’in bu konudaki buyruklarını şiir kalıbında anlatmıştır.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – İnsan hakikati, onun ruhudur ve cismi sadece bir araç olarak onun elindedir. Dolaysıyla kıyamet gününde organların onun hakikati aleyhine şahitlik edebilir.
2 – Kıyamet gününde şahitlerin şahadeti inkar edilemeyecek düzeyde titizdir.
3 – Çevremizdeki tüm nesneler, vücudumuzun organları görecede sessiz olabilir, ancak Allah teala irade buyurduğunda konuşmaya başlar ve şahit oldukları söz ve amelleri anlatır.
4 – Suçlular vücut organlarının şahitliğinden gafildir ve bu yüzden günah işlemekte cesaret bulur. Oysa eğer insan kendisini Allah tealanın huzurunda görecek olursa onun için açık gizli olma durumu fark etmez ve hiç bir zaman suç işlemez.
5 – Allah teala hakkında yanlış inanç insanın helak olması ve hüsrana uğramasına sebep olur.