Eylül 22, 2021 08:44 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde İmam Humeyni’nin -ks- Kadir geceleri ve bu gecelerde ibadetlerini ve zikirlerini ve bu gecelerin önemi hakkında görüşlerini ele almak istiyoruz.

Değerli dostlar, hepimiz mübarek Ramazan ayını idrak ediyoruz. Bugünlerde tüm Müslümanlar ve mümin kullar ilahi rahmet ve mağfiret sofrasının misafiri oluyor. Müslümanlar ilahi ziyafete katılarak günahlarının bağışlanması ve ilahi rahmetten yararlanmaları için uygun bir fırsata kavuşmuş bulunuyor. Bu arada bu ilahi ziyafetin doruk noktası hiç kuşkusuz mübarek Kadir geceleridir. Kur'an'ı Kerim’e göre Kadir gecesi bin aydan daha üstündür ve Müslümanlar geceyi sabaha kadar ibadetle geçirerek bu gecenin bereketlerinden azami derecede yararlanmaya çalışıyor.

İslam dininde Kadir gecelerinin önemi ve bu gecenin İmam Humeyni -ks- gözünde yüce konumu ve kendisinin bu gecenin bereketlerinden yeteri kadar yararlanmaya bağlılığı ve başkalarını da bu geceyi idrak etmeye tavsiye etmesi itibarı ile bugünkü sohbetimizi bu büyük alim ve arif’in bakışında Kadir gecelerinin önemini sizler için gözden geçirmeye karar verdik.

Kur'an'ı Kerim’de Kadir sözcüğü üç anlamda kullanılmıştır. İlk anlam ölçü ve ölçmedir. Allah teala Talak suresinin 3. ayetinde şöyle buyurmakta:

Allah her şey için bir ölçü koymuştur.

İkinci anlam ise değer, menzile, şeref, azamet ve büyüklük anlamından ibarettir, nitekim Enam suresinin 91. ayetinde şöyle buyurmakta:

Allah'ı gereği gibi tanımadılar.

Üçüncü anlam darlık anlamıdır örneğin Talak suresinin 7.ayetinde şöyle buyurmakta:

rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin.

Bu arada Kadir gecesinde geçen Kadir sözcüğünün anlamı hakkında ulema ve müfessirler arasında görüş ayrılığı söz konusudur. İmam Humeyni -ks- namaz adabı adlı esirinde bu manaların tümüne işaret ederek şöyle buyurmakta:

Kadir gecesinin anlamı hakkında ulema arasında ihtilaf vardır. Bazıları şeref ve menzile sahibi olduğundan, Kur'an'ı Kerim Kadir sahibi olarak, mülkün Kadir sahibi tarafından Kadir sahibi resule ve Kadir sahibi ümmetine geldiğini ve buna Kadir gecesi dendiğini belirtiyor. Bazıları ise işlerin ve ecellerin zamanı ve insanların rızkı bu gecede belirlendiği için Kadir gecesi denildiğini kaydediyor. Bazıları da yeryüzü meleklerin çokluğundan daraldığı için Kadir gecesi denildiğini savunuyor.

Kur'an'ı Kerim’in Kadir suresinde açıkça Kadir gecesine işaret edilerek özellikleri sıralanıyor. Bu surede Kadir gecesi için bir kaç özellikten söz ediliyor, ki her biri büyük önem arz ediyor. birincisi, Kadir gecesi Kur'an'ı Kerim’in nazil olduğu gecedir.

Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.

İkincisi bu gecenin önemi ve azameti kullar tarafından idrak edilemeyecek kadar büyük olduğu vurgulanmıştır.

Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?

Üçüncüsü, bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu ifade edilmiştir.

Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.

Dördüncüsü bu ayda melekler ve ruhlar Allah tealanın izniyle aleme iner.

O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.

Ve beşincisi, bu geceyi uyanık geçiren müminlere ilahi has rahmet nazil olur ve bu süreç şafak sökünceye dek devam eder.

O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.

İmam Humeyni -ks- mübarek Ramazan ayı ve Kadir gecelerinin özellikleri ve önemi hakkında ilginç bir noktaya temas ederek şöyle buyuruyor:

Mübarek Ramazan ayı, bu ayda Allah Resulü’nün -s- vasıl olduğu ay olabilmesi ve ardından melekler ve Kur'an'ı Kerim’in nazil olmuş ayı olabilmesi yüzünden mübarek bir ay sayılmış olabilir. Yani O’nun gücüyle melekler ve Kur'an'ı Kerim nazil olur. Bu gecede Allah Resulü -s- Kur'an'ı Kerim hakikatine kavuşur ve ardından onu nazil eder; insanlara anlatılacak kadar. Yani Kur'an'ı Kerim Hak teali ile Resulü -s- arasında bir sırdır ve Kur'an'ı Kerim onun için nazil olmuştur ve daha sonra harf ve kitaba dönüşmüştür ve bize de onu eksik bir şekilde kullanıyoruz.

Kadir gecesi tüm önemi ve seçkin konumuna rağmen kesin zamanı Müslümanlara açık değildir ve bu konuda farklı rivayetler söz konusudur. Bazı Ehl-i Sünnet alimlere göre Kadir gecesi yıl boyunca sadece bir gecededir, fakat hangi gece olduğu belli değildir, gerçi İslam Peygamberi’nin -s- hayatta olduğu dönemde mübarek Ramazan ayında olmuştur. Diğer bazı Ehl-i Sünnet alimine göre nebevi hadise göre Kadir gecesi mübarek Ramazan ayının son on gecesinden birindedir. Bu alimler Ramazan ayının 27. gününe bağlanan geceyi Kadir gecesi biliyor ve bu gecede dua ve ibadet ediyor. ancak Şii alimlere göre Kadir gecesi mübarek Ramazan ayının 19, 21 ve 23. günlerine bağlanan gecelerden birindedir, gerçi 23. gece olma ihtimali daha yüksektir.

Öte yandan bazı Şii alimler Kadir gecesi mübarek Ramazan ayının hangi gecesi olduğu konusunda günümüze ulaşan rivayetleri bir arada değerlendirmenin de mümkün olduğunu belirtiyor. Örneğin Usul-u Kafi’de şöyle deniliyor: İnsanların kaderi 19. gece, ibram 21. gece ve imza 23. gecede belirlenir.

İmam Humeyni -ks- de Kadir gecesini belirleme ile ilgili gelen rivayetlerin bir arada değerlendirilebileceğini savunan ulemadan biridir, şöyle ki doğa aleminde Kadir gecesinin bazı eksik ve tam olma konusunda zahirde farklılıkları vardın ve tam olarak ancak İslam Peygamberi -s- için muhakkak olmuştur ve bir kaç gecede gizlidir. İmam namaz adabı adlı eserinde şöyle diyor:

Kader gecesini belirlemekle ilgili gelen rivayetleri bir arada değerlendirmek mümkün.

Her halükarda İmam Humeyni -ks- mübarek Ramazan ayında ve özellikle Kadir gecelerinde daima ibadet ve Allah tealaya münacatla meşguldü. İmam mübarek Ramazan ayında görüşmelerine ara veriyor ve Kur'an'ı Kerim tilaveti ve dua ve münacatla bu ayı geçiriyordu. İmam’ın yakınları İmam çoğu geceleri ibadetle geçirdiğini, fakat Kadir gecelerinde daha fazla ibadet ettiğini ve bu gecelerde daha az uyuduğunu ve her gece yaklaşık on saat uyumasına karşın Kadir gecelerinde daha erken ibadet ve dua için uyandığını ve Allah tealaya münacat ettiğini belirtiyor.

İmam Humeyni -ks- Kadir gecelerinde bu gecelere özel duaları okuyor ve Kur'an'ı Kerim’i başının üstünde tutarak ağlıyor ve münacat ediyor ve bu amelleri sabah ezanına kadar devam ediyor ve namazdan sonra uyuyordu. İmam’ın korumalarından biri şöyle anlatıyor:

Kadir gecelerinden bir gece İmam’ın yanındaydım. Aramızda bir perde kadar mesafe vardı ve biz de İmam’ı rahatsız etmemeye çalışıyorduk. İmam çok sessizce ibadet etmeye çalışıyordu. Buna karşın biz İmam’ın ağlamaları ile uyanıyorduk. İmam sürekli Kur'an'ı Kerim ve dua okuyor ve af diliyor ve ya Allah diyor ve Ebu Hamza Sumali duasını okuyordu. İmam bu duayı okumaya çok bağlıydı.

Etiketler