Eylül 26, 2021 14:23 Europe/Istanbul

Fussilet suresinin 37 ila 40. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.

Fussilet suresinin 37 ve 38. ayetleri:

 

وَمِنْ آَیَاتِهِ اللَّیْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلَّهِ الَّذِی خَلَقَهُنَّ إِنْ کُنْتُمْ إِیَّاهُ تَعْبُدُونَ (41:37)

فَإِنِ اسْتَکْبَرُوا فَالَّذِینَ عِنْدَ رَبِّکَ یُسَبِّحُونَ لَهُ بِاللَّیْلِ وَالنَّهَارِ وَهُمْ لَا یَسْأَمُونَ (41:38)

Yani:

Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin!

 

Eğer insanlar büyüklük taslarlarsa (bilsinler ki) Rabbinin yanında bulunan (melekler) hiç usanmadan, gece gündüz O'nu tesbih ederler.

 

Geçen bölümde insanların tevhide davet edilmesinden söz edildi. Bu ayetler tarih boyunca şirk örneklerinden birine işaret ederek şöyle buyurmakta.

Güneş ve ay Allah’ın mahluklarıdır, fakat neden bazıları güneş ve ayı yaratan Allah’a tapmak yerine bu mahluklara tapar?

Gerçekte gece gündüz, güneş ve ay, hepsi yüce Allah’ın ayetleri ve işaretleridir. Gece huzura ve gündüz harekete ve faaliyete vesile olur. Gece gündüz art arda gelerek insanların yaşam çarkını düzenli ve aralıklı olarak hareket ettirir. Eğer gece veya gündüzden herhangi biri ebedi veya çok uzun süreli olsaydı tüm canlıların hayatı heba olur ve yeryüzü yaşanmaz hale gelirdi.

Güneş yeryüzünde tüm maddi bereketleri kaynağıdır. Kuşkusuz yeryüzünde hayat güneşten kaynaklanır. Işık, ısı, rüzgar, yağmur, bitkilerin yeşermesi, meyvelerin yetişmesi, hatta çiçeklerin güzel renkleri, hepsi güneştendir. Eğer güneş olmasaydı, yeryüzünde hayat olmazdı. Ay da düzenli hareketi ile gecelerini aydınlatan ve çölde kaybolanlara yol gösteren bir meşale gibidir.

Tüm bu doğal fenomenler yüce Allah’ın mahlukları ve açık işaretleridir. Ancak bazı insanlar güneş ve ayın bereketleri yüzünden bu iki gök cismine secde eder ve onlara tapardı. Oysa hiç bir aklı selim güneş ve ayın kendi kendine yaratıldığını kabul etmez. İnsan hiç kuşkusuz güneş ve ayı ve tüm bu nimetleri yaratan esas yaratana secde etmesi gerekir. güneş ve aya tapmak, güzel bir tablo görünce ressamını takdir etmek yerine tablonun karşısında eğilmeye benzer.

Ayet şöyle devam etmekte:

Tevhide davete karşı bazı haktalep insanlar bu daveti kabul eder ve Allah’a tapmaya başlar, fakat bazıları istikbar ruhu ve atalarının inançları üzerine bağnazlıkları yüzünden hakka karşı tavır koyar ve bu konuyu düşünmeyi bile kabul etmez. Ancak birçok cahil insanın yanlış inançları üzerinde ısrarla durmalarına üzülmeyin, zira Allah katında melekler O’na hamd ve tesbih eder ve ibadet etmekten asla usanmaz, yorulmaz.

Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Gece ve gündüzün art arda gelip gitmesi ve insanlar ve diğer mahluklar için boy faydaları, yüce Allah’ın güç ve hikmetinin işaretidir.

2 – Doğayı ve hayatın önemli unsurlarını tanımak, yaratanı tanımak isteyenler için Allah tealayı tanımanın en iyi yoludur.

3 – Tapmak fıtri bir konudur, fakat birçok insan neye tapması gerektiği konusunda hataya düşer. Peygamberler ise insanların fıtri isteğini doğru yola hidayete erdirmek üzere gönderilmiştir.

4 – Kibir ve bencillik, hak ve hakikati tanıma yolunda en büyük engellerdir.

5 – Allah tealanın kullarının tapmasına ihtiyacı yoktur. Eğer tüm insanlar Allah’ı unutursa, melekler O’nu gece gündüz ve yorulmaksızın tesbih ve hamd eder.

 

Fussilet suresinin 39. ayeti:

 

وَمِنْ آَیَاتِهِ أَنَّکَ تَرَى الْأَرْضَ خَاشِعَةً فَإِذَا أَنْزَلْنَا عَلَیْهَا الْمَاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ إِنَّ الَّذِی أَحْیَاهَا لَمُحْیِی الْمَوْتَى إِنَّهُ عَلَى کُلِّ شَیْءٍ قَدِیرٌ (41:39)

 

Yani:

Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir.

 

Güneş ve aydan sonra bu ayet kurak toprakların yağmur damlalarıyla birlikte yeniden hareketlendiğini ve yeşil alanlara dönüştüğünü anlatıyor. Kuru ve cansız toprak kerpiç, tuğla, çanak çömlek yapmaktan başka hiç bir işe yaramazken, yağmurun yağması ve ıslanmasının ardından üzerinde hayat izleri belirmeye başlar. Yağmurun yağmasıyla beraber kuru toprak türlü bitkilerin ve ağaçların yeşermesine hazır hale gelir ve üzerinde hayat yeniden canlanır.

Gerçekten hangi güç yağmur damlarını göndererek ölü toprakta bunca hayatı vesile olur? Kuşkusuz bu, yüce Allah’ın sonsuz ilmi ve gücünün işaretleridir. Acaba gücünün işaretleri her yerde göze çarpan Allah kıyamet gününde ölen insanları yeniden diriltemez mi? Acaba Allah’ın gücünden halâ şüphe mi duyarsınız ve bu işi imkansız mı sanırsınız?

Bu ayeti kerimeden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Rüzgar, yağmur, toprak ve bitkiler hepsi ilahi sonsuz gücün işaretidir. Bu yüzden ne zaman Allah’ın gücünden kuşku duyacak olursak, doğada yer alan fenomenlere bakalım.

2 – Allah’ın gücünden kuşku duymak, bazı insanların maadı inkar etme sebeplerinden biridir. Oysa bu kesimin maadı reddedebilecek hiç bir mantıklı delilleri yoktur.

 

Fussilet suresinin 40. ayeti:

 

إِنَّ الَّذِینَ یُلْحِدُونَ فِی آَیَاتِنَا لَا یَخْفَوْنَ عَلَیْنَا أَفَمَنْ یُلْقَى فِی النَّارِ خَیْرٌ أَمْ مَنْ یَأْتِی آَمِنًا یَوْمَ الْقِیَامَةِ اعْمَلُوا مَا شِئْتُمْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِیرٌ (41:40)

 

Yani:

Ayetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.

 

İnanları Allah’a davet eden ve ayetlerini beyan eden peygamberlere ve müminlere karşı bir grup da insanları saptırmaya ve sapkınlığa sürüklemeye çalışır. Bu zümre başka insanları da kendileri gibi dinsiz yapmak ve Allah’tan uzaklaştırmak ister. Bu sapkınlar güzel sözler kullanarak peygamberlerin tealimini akıl ve düşünceye aykırı göstermeye ve insanları Allah’ın kitabından uzaklaştırmaya çalışır. Nitekim günümüzde de bazı sapkın tarikatlar medya başta olmak üzere türlü imkanları kullanarak milletlerin din ve maada olan inançlarını saptırmak ister. Doğal olarak bu zümrenin cezası kıyamet günü cehennemin sert ateşidir. Ancak hakkı tanıyan ve iman edenlerin yeri ebediyete dek ilahi cennettir.

Bu ayeti kerimeden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Eğer Allah teala sapkınlara mühlet veriyorsa, gafleti veya bilgisizliğinden değil, insanların iradelerini korumak üzere bir sünnetidir ve böylece tevbe etmelerine kapıları açık bırakmış olur.

2 – Ahiret aleminde de insanlar için en önemli nimet, cismi ve ruhunun huzur ve güven içinde olmasıdır.

3 – İrade sahibi olmak, her işi yapma anlamına gelmez. Bu iradeyi ancak akıl ve şeriate uygun amelleri yerine getirmek için kullanmalıyız.