Nur’a giden yol ( 909 )
ed Duhan Suresinin 1 ila 8. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.
ed Duhan suresinin 1 ila 4. ayetleri:
حم (44:1)
وَالْکِتَابِ الْمُبِینِ (44:2)
إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِی لَیْلَةٍ مُبَارَکَةٍ إِنَّا کُنَّا مُنْذِرِینَ (44:3)
فِیهَا یُفْرَقُ کُلُّ أَمْرٍ حَکِیمٍ (44:4)
Yani:
Hâ. Mîm.
Apaçık olan Kitab'a andolsun ki,
Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
Her hikmetli işe o gecede hükmedilir.
Bilindiği üzere, Kur'an'ı Kerim’in yedi suresi kesik harflerle başlıyor. Bu sureden başka önceki dört sure ve sonraki iki sure de aynı şekilde kesik harflerle başlıyor. Bundan önce de belirtildiği üzere, bu harflerden sonra genellikle Kur'an'ı Kerim’in azameti ve beşeri hidayete erdirmekte rolünden söz ediliyor.
Bu surede de yüce Allah bu kitabın üzerine yemin ediyor. Kur'an'ı Kerim muhtevası açık ve aydın ve tealimi canlıdır, ki bu da başlı başına kitabın hakkaniyetinin delili sayılır.
Kesik harflerden sonra gelen ayetler bu kitabın yüce Allah katında konumu hakkında şöyle buyurmakta:
Bu kitap yılın en iyi zamanı olan Kadir gecesinde nazil oldu.
Ayetler daha sonra Kadir gecesinin önemine vurgu yapıyor. Kur'an'ı Kerim’in nazil olduğu Kadir gecesi, beşeriyet aleminin kaderi belirlenen ve Kur'an'ı Kerim’in nazil oluşu ile yeni bir renk kazanan bereketli bir gecedir. Bu gecede mahlukların bir yıllık kaderi ve her insanın bir yıl boyunca karşılaşacağı önemli ve kader belirleyici durumları belirlenir.
Ayetler Kur'an'ı Kerim insanları uyarmak üzere nazil olduğunu buyuruyor; nitekim bu kitaptan önceki semavi kitaplar da uyarı ve ikaz için nazil oldu ve böylece insanların gaflete kapılmamaları ve varlık sermayelerini boşa harcamamaları sağlanmaya çalışıldı.
Gerçekte bu durum Allah tealanın daimi sünneti olduğu ve zalimleri ve sapkınları uyarmak ve korkutmak üzere peygamberlerini gönderdiği ve İslam Peygamberi -s- bu peygamberlerin son halkası olduğu söylenebilir.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – İslami kültürde bazı zamanlar daha kutsal ve daha önemlidir, örneğin Kur'an'ı Kerim’in nazil olduğu ve insanların kaderi belirlendiği Kadir gecesi gibi.
2 – Gece, insanların manevi gelişmesi ve yücelmesinde önemli bir yeri vardır. Bu yüzden Kur'an'ı Kerim kültüründe gece ibadetine sık sık vurgu yapılmıştır.
3 – Gaflete kapılan toplumda korkutmak ve ikazda bulunmak, müjdelemekten daha zaruridir.
ed Duhan suresinin 5 ve 6. ayetleri:
أَمْرًا مِنْ عِنْدِنَا إِنَّا کُنَّا مُرْسِلِینَ (44:5)
رَحْمَةً مِنْ رَبِّکَ إِنَّهُ هُوَ السَّمِیعُ الْعَلِیمُ (44:6)
Yani:
(Yani)katımızdan (verilen her) emir. Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz.
Senin Rabb'inin acıması gereği olarak (gönderdiyimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar,vahiylerimizi bildiririz) .Doğrusu o işitendir, bilendir.
Kur'an'ı Kerim’in nazil oluşu hakkında söz eden önceki ayetlerin devamında bu ayetler şöyle buyurmakta:
Kur'an'ı Kerim’in nazil olması ve İslam Peygamberi’nin biseti, her ikisi Allah tealanın emri üzerine gerçekleşmiş ve sebebi de yüce alla’'ın kullarına yönelik lütuf ve rahmetidir.
Kuşkusuz Allah tealanın kullarına sunduğu maddi nimetler, ancak beşerin saadete doğru hidayete erdiği zaman tamamlanmış olur ve bu hidayet de semavi kitap ve insanlara örnek oluşturacak onların cinsinden peygamberler olmadan mümkün olamaz.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Kur'an'ı Kerim tam olarak Allah teala tarafından nazil olmuş ve peygamberin sözü ve kelamı değil, ilahi kelamdır.
2 – Semavi kitabın nazil olması tek başına yeterli değildir. Bu kitap bir açıklayıcıya ve pratik rehbere ve modele ihtiyacı vardır. Kuşkusuz peygamberler bu görevi üstlenen insanlardır.
3 – Beşeri hidayete erdirmek ilahi rahmet cilvelerinden biridir; gerçi maalesef birçok insan kendisini bu rahmetten mahrum bırakır.
ed Duhan suresinin 7 ve 8. ayetleri:
رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَیْنَهُمَا إِنْ کُنْتُمْ مُوقِنِینَ (44:7)
لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ یُحْیِی وَیُمِیتُ رَبُّکُمْ وَرَبُّ آَبَائِکُمُ الْأَوَّلِینَ (44:8)
Yani:
Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir.
O'ndan başka ilâh yoktur. (Her şeyi O) diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.
Müşriklerin yanlış inançlarından biri, yerde ve gök yüzünde bulunan rüzgar ve yağmur gibi tüm doğal fenomenler için birer tanrıya inanmak ve bir nevi bu tanrılara tapmaktı. Ancak bu ayetler tüm bu yanlış inançları reddederek varlık alemini tedbir eden ilah, bu alemi ve içindeki tüm mahlukları yaratan yegane Allah olduğunu belirtiyor ve bu yüzden O’ndan başkasına tapmanın anlamsız olduğunu vurguluyor.
Eğer biri Allah hakkında yakine ulaşmak istiyorsa, O’nun hakkında en aydın ve en kesin görüş, yegane ve eşsiz olduğu inancıdır. Zira Allah’ın yegane ilah olduğu ile ilgili tüm ayetler ve işaretler varlık aleminin tüm zerrelerinde bulunur. Bu yüzden ancak O’na yönelmemiz ve ancak O’na tapmamız gerekir. Allah sadece varlık alemi değil, hepimizin ve tüm geçmiş atalarımızın yaratanıdır. Allah’tan başka ilah yoktur ve tüm insanların hayatı ve mematı O’nun elindedir.
Kuşkusuz hayat ve memat meselesi fevkalade büyük öneme sahiptir; zira bunlar insan yaşamında en kader belirleyici ve aynı zamanda varlık aleminin meselelerinin en karmaşık olan ve aynı zamanda Allah tealanın gücünün en açık delilidir hayat ve memat meselesi.
Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.
1 – Varlık aleminin yaratanı, maliki ve hakimi birdir. Varlık alemi yegane Allah’ın tedbir ve iradesinin altında yönetilir.
2 – Semavi kitabı nazil eden, yeri, gökleri ve içindeki tüm mahlukları yaratan yegane Allah’tır ve şeriat yasaları doğa yasaları ile uyumludur.
3 – Geçmişlerimizin yanlış geleneklerini ve inançlarını sürdürmek yerine Allah’ın emirlerine uyun, zira sizi ve atalarınızı yaratan O’dur.