Mayıs 23, 2016 15:38 Europe/Istanbul

Geçen hafta Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Kasa-1000 projesinin açılış törenine katılmak üzere Duşanba’ya gelen Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’le görüştü.

Görüşmede iki Başbakan iki ülke arasında siyasi, iktisadi, ticari, güvenlik, kültürel ve diğer alanlarda işbirliğinin gelişmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Taraflar görüşmede ayrıca bundan önce iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların uygulanmasına vurgu yaparak çeşitli alanlarda işbirliğinin gelişmesi ikili ilişkileri de olumlu etkilediğini kaydetti. Görüşmede Rahman ve Şerif, Kasa-1000 projesinin hayata geçmesi, orta ve Güney Asya ülkelerinin sosyal ve iktisadi alanlarda sürdürülebilir kalkınmalarında etkili olacağını vurguladı. Tacik lider Rahman ayrıca Duşanba ve Lahur arasında uçak seferlerinin başlamasının önemine vurgu yaparak ülkesi, Pakistan’ın sebze ve meyve piyasalarının ihtiyacını karşılamaya hazır olduğunu açıkladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanı ve Pakistan Başbakanı arasında gerçekleşen görüşmede iki ülkenin bölgesel ve uluslararası kurumlarda işbirliği yapmaları, transit ve nakliyat alanında ilişkileri geliştirmeyi, dış ticaret alanında en yüksek seviyeleri yakalamayı, enerji ve karayolları projelerini hayata geçirmeyi, bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanmasında işbirliği ve ayrıca tarım ve sağlık alanlarında ikili ilişkileri geliştirmeyi ele aldı.

Görüşmenin ardından Kasa-1000 projesinin açılış töreni Tacikistan Cumhurbaşkanı, Afganistan yönetimi icra konseyi Başkanı, Pakistan Başbakanı ve Kırgızistan başbakanının katılımı ile Tacikistan’ın Tursunzade kentinde düzenlendi. Kasa-1000 projesinin açılış törenine ayrıca bazı bölgesel ve uluslararası mali kurum ve kuruluşların temsilci heyetleri de katıldı.

Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Kasa-1000 projesinin açılış töreninde yaptığı konuşmada projenin orta ve Güney Asya ülkeleri arasında gerçek işbirliğinin şifresi olduğunu ve tarihi önem arz ettiğini belirtti. Tacik lider, Kasa-1000 projesi çerçevesinde her yıl 5 milyar kilovat saat elektrik enerjisi Tacikistan ve Kırgızistan’dan Afganistan ve Pakistan’a intihali gerçekleşeceğini vurguladı. Tacik lider Rahman bu proje orta ve Güney Asya ülkeleri arasında gerçek işbirliğinin şifresi olarak tarihi önem arz ettiğini vurguladı.

Kasa-1000 projesi orta ve Güney Asya ülkeleri arasında ilk ortak bölgelerarası proje sayılıyor. Proje, Tacikistan, Kırgızistan, Afganistan ve Pakistan elektrik şebekelerini birleştirmeyi amaçlıyor.


Geçen hafta Dağlık Karabağ barış müzakereleri başladığı bir sırada Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye ve Gürcistan’ın ortak askeri tatbikatı başladığı açıklandı.

Bakü yönetimi Türkiye ve Gürcistan’la ortak askeri tatbikatını, Erivan’la Karabağ üzerinde gerginlikleri tırmanabileceği belirtildiği bir sırada açıkladı. Tatbikata paralel olarak Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları Viyana’da ve AGİT’e bağlı Minsk grubu eşbaşkanlarının huzurunda Karabağ münakaşasının siyasi yollardan çözümlenmesi üzerinde mutabakata vardı.

Buna karşın Azerbaycan savunma Bakanı Zakir Gasanov, ortak askeri tatbikat hakkında yaptığı açıklamada, Azerbaycan Cumhuriyeti, Gürcistan ve Türkiye askeri yeteneklerini geliştirmek amacıyla ortak askeri tatbikat kararı olduklarını belirtti.

Ancak Ermenistan savunma bakanlığı sözcüsü söz konusu tatbikatın zamanlamasına ve Azerbaycan ile barış müzakereleri süreciyle ilişkisine değinmedi.

Dağlık Karabağ barış müzakereleri geçen hafta Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları ve Amerika, Rusya ve Fransa’nın üst düzey diplomatlarının katılımı ile Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlendi. Minsk grubunun her üç eşbaşkanı ortak bir bildiri yayımlayarak karabağ münakaşasının diplomatik yollardan çözümlenme zaruretine vurgu yaptı.

Bu arada Karabağ münakaşası barış müzakerelerinin yakın gelecekte yeniden başlayacağı belirtildi. Buna göre de Ermenistan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlıkları Viyana’da varılan son mutabakatı olumlu karşıladı. Gerçi Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Viyana müzakerelerinden duydukları memnuniyetle beraber Ermeni tarafı Karabağ bölgesinde Azerbaycan ordusu ve sivillere karşı fosfor bombaları kullanmakla suçladı.

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Azerbaycan ve Ermenistan askerleri bir kaç kez ateşkesi bozarak birbiriyle çatıştı, çatışmalarda her iki taraftan bir kaç asker hayatını kaybetti.

Dağlık Karabağ münakaşasında Azerbaycan cumhuriyetini destekleyen Türkiye ve Gürcistan savunma bakanları bölgede yaşanan son gelişmeleri ve ayrıca askeri işbirliği yollarını ele almak amacıyla Azerbaycan’ın başkenti Bakü’yü ziyaret etti.

Öte yandan Azerbaycan ve Ermenistan arasında devam eden Karabağ münakaşasında bölgede Rusya gibi bazı devletlerin de Erivan’ı desteklediği, fakat Moskova ile bazı bölgesel konularda anlaşmazlık yaşayan bazı bölgesel aktörlerin de bu münakaşada Bakü’ye destek verdiği belirtiliyor. Bu ülkelere ise Türkiye ve Gürcistan’ı örnek vermek mümkün. Özellikle Gürcistan 2008 yılında Tiflis yönetiminin Güney Osetya halkına karşı tutumu ateşini yaktığı Rusya ile savaş yüzünden hali hazırda Moskova ile pek iyi ilişkilerini bulunmuyor. Türkiye de Suriye krizinde bu ülkede Şam yönetimi ile savaşan tekfirci teröristleri destekleyerek Rusya’nın Ortadoğu bölgesine yönelik yapıcı tutumuna karşı çıkıyor. En son Türk savaş uçaklarının Suriye hava sahasında bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından Ankara ile Moskova ilişkileri iyice bozulmaya başladı.

Geçen hafta “İran İslam Cumhuriyeti, Kırgızistan ve orta Asya ülkeleri; değişen dünyada ilişkiler ve işbirliği” başlıklı oturum Kırgızistan’ın Arabayev üniversitesinde düzenlendi. Oturuma katılan uzmanlar, üniversitelerin ve devlet kurumları ve medya organları ve uluslararası kurum ve kuruluşların ve büyükelçilliklerin temsilcileri çeşitli siyasi, iktisadi ve sosyal konularla ilgili görüşlerini beyanederek bölge ülkeleri arasında etkili ilişki yollarını tartıştı.

İran’ın Kırgızistan büyükelçisi Ali Necefi, iki ülke arasındaki ilişkilerin 25 yıllık mazisine işaret ederek, ortak kültürel değerler ve coğrafi yakınlık, iki ülke arasında en önemli işbirliği zeminini oluşturduğunu, iki milletin özgürlükçü ve bağımsızlıkçı ruhu da iktisadi gereksinimlerin ve elzemlerin zeminlerinden biri sayıldığını vurguladı.

“İran İslam Cumhuriyeti, Kırgızistan ve orta Asya ülkeleri; değişen dünyada ilişkiler ve işbirliği” başlıklı oturumda konuşan büyükelçi Necefi, iki ülkenin milli belgelerinde ve özellikle İran’da komşu ve müslüman ülkelerle işbirliği her zaman öncelikli bir politika olduğunu ve bu da her iki ülkenin dış politika arenasında ortak temelleri sayıldığını belirtti. Necefi bunun yanında bölgesel elzemler de iki ülkenin ŞİT ve İİT gibi bölgesel kurumlara üyeliği göz önünde bulundurulduğunda, İran ve Kırgızistan’ın diğer ortaklıklarını oluşturduğunu vurguladı.

Büyükelçi Necefi konuşmasında işbirliğini geliştirme yönünde bazı önerileri de gündeme getirerek, hali hazırda iki tarafın sahip oldukları kapasitelerin bir bölümü müzakere gündemine alındığını kaydetti. Necefi, iki ülke arasında direk uçak seferlerinin başlaması, akademik ve araştırma çevreleri arasında işbirliğinin takviye edilmesi gibi konular iki ülkenin müzakere ettikleri konulardan bazıları olduğunu, son yıllarda akademik ilişkilerde de etkili işbirliği yaşandığını vurguladı.

“İran İslam Cumhuriyeti, Kırgızistan ve orta Asya ülkeleri; değişen dünyada ilişkiler ve işbirliği” başlıklı oturumun devamında Kırgız parlamanter Akil Beyk Cebbarov, İran büyükelçiliğinin Kırgızistan’da faaliyetlerine işaretle, İran ağır uluslararası iktisadi yaptırım şartları altında ekonomik büyümeyi sürdürdüğünü, bunu dolar olmaksızın da yapabildiğini, günümüz dünyasında ekonomi alanında en şiddetli çarpışmalar ve savaşlar yaşandığı halde de İran ilerlediğini belirtti. Cebbarov, üstelik İran yaklaşık 40 yıl yaptırım baskılarının altında bulunduğunu ve dolarsız da ayakta durmanın ve ekonomik büyümeyi yakalamanın mümkün olduğunu ispat ettiğini ve bu da Amerika’nın artık dünyayı yönetemediğini ortaya koyduğunu vurguladı.

Cebbarov, oysa İran modeli gelişme ve ilerleme yeteneğini en iyi şekilde ortaya koyduğunu, çünkü Allah’a inanan ve Allah’a korkan ülkeler her zaman kamuoyunun onayını aldığını kaydetti.

Geçen hafta Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları Viyana oturumunda dağlık Karabağ bölgesinde ateşkesin başlaması ve münakaşanın barışçıl yollardan çözümlenmesi için müzakerelerin yeniden başlaması üzerinde mutabakata vardı.

Öte yandan Minsk grubu eşbaşkanları Rusya, Fransa ve Amerika da ortak bir bildiride Karabağ’da ateşkese ve sorunun barışçıl çözümüne vurgu yaptı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Viyana oturumuna katılanlar ateşkesin uygulanması ve 1994 ve 1995’te varılan mutabakata uygun hareket edilmesi üzerinde anlaşmaya vardıklarını belirtti. Lavrov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisiyan Haziran ayında bir sonraki görüşmenin tarihini ve mekanını belirleyeceklerini, yeni görüşmede ateşkesin boyutlarını belirleyeceklerini kaydetti. Lavrov, sorunların çözümünde her zaman orta bir yol bulmanın mümkün olduğunu, Minsk grubunun eşbaşkanları olan Rusya, Fransa ve Amerika da bu yolda atım attıklarını ifade etti.

Geçen hafta Kazakistan’da hükümetin icraatını protesto etmek üzere eylem yapılacağı açıklanmasının ardından Kazakistan polis teşkilatı muhaliflere yönelik baskılarını arttırdı ve muhalefetin bazı liderlerini yakalayarak sorguladı.

Yine bazı haber kaynakları Kazakistan polis teşkilatı protesto eylemi düzenlemek isteyen medeni toplum aktivistlerine karşı harekete geçtiğini duyurdu. Bu çerçevede bazı haber kaynakları Kazakistan’ın batısında Jent Yesintayev ve İstay Otipava adında iki medeni toplum aktivisti tutuklandığını yazdı.

Kazakistan’ın başkentinde de Kazakistan’ın eski parlamenterlerinden Alihan Kayserov’un evini basan polis, Kayserov’u sorguladı.

Şimdiye kadar Kazakistan’ın çeşitli bölgelerinde 20 medeni toplum aktivisti yakalanarak sorgulandığı belirtiliyor.

Kazakistan’da muhalifler 21 Mayıs’ta ecnebilere arsa satışını serbest bırakan yasayı protesto etmek amacıyla eylem hazırlığı yapıyor. Aslında geçen 24 Nisan’da Kazakistan yetkilileri bu ülkenin kuzeybatısındaki eyaletlerde bazı arazileri yabancılara satacaklarını açıklamasının ardından Kazakistan’ın çeşitli kentlerinde protesto eylemleri başladı. ilk protesto eylemleri ise Atirao, Aktiobey ve Simi kentlerinde düzenlendi. Bu itirazlar hatta Kazakistan milleti vahdet günü etkinliklerine kadar devam etti. Bu yüzden Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev milli vahdet günü dolaysıyla yaptığı konuşmada Kazak halkını bu ülkenin de Ukrayna senaryosu ile karşı karşıya getirilebileceği konusunda uyardı ve halktan sağduyulu davranmalarını istedi. Nazarbayev protesto eylemlerinin yurt dışındaki muhalifler ve Kazakistan düşmanları tarafından organize edildiğini savunuyor. 015


Etiketler