Ramazan ve duaların isticabeti -3
Mübarek Ramazan ayının en coşkulu dualarından biri, Ebu Hazma Sumali duasıdır. Dua ve Allah ile üns ehli olan insanlar bu duayı çok iyi bilir.
Bu dua oldukça coşkulu bir duadır ve İmam Seccad’dan nakledilmiştir.
Şeyh Tusî, "el-Misbâh" kitabında Ebu Hamza Sumali'den şöyle nakletmiştir:
İmam Zeynülabidin –s– Ramazan ayında gecenin büyük bir kısmını namaz kılmakla geçirir, sahur vakti olduğunda ise bu duayı okurdu. Bu dua ilahi büyük nimetlerden ve gizli bir hazine gibidir ve kulun kulluğunun doruk noktasını ifade eder. Eğer bu dua ve bunun gibi yüzlerce başka dua olmasaydı, Allah ile konuşurken, O’na ne diyeceğimizi ve neler dileyeceğimizi ve nasıl kulluk adabını yerine getireceğimizi bilemezdik.
Ebu Hamza Sumali duası bir kaç bölümden oluşuyor. Duanın birinci bölümü yüce Allah’a hamd ve şükretmekle ilgilidir ve O’na yakınlaşma yolunun açık olduğunu ifade eder.
Bu bölümün bir kısmında şu ifadeler yer alıyor:
Seni, seninle tanıdım. Sen, beni kendine yönlendirdin ve kendi kapına çağırdın. Eğer sen olmasaydın, senin kim olduğunu bilemezdim. Hamd, kendisinden gayrisine ümit bağlamadığım Allah'a mahsustur; eğer ondan gayrisine ümit bağlasaydım, ümidimi boşa çıkarırdı. Hamd, bana ihtiyacı olmadığı halde beni dostluğa kabul eden Allah'a mahsustur. Hamd, hiç günah işlememişim gibi bana hilmiyle davranan Allah'a mahsustur. Rabbim, benim nezdimde en beğenilir ve övgüme en lâyık olandır. Allah'ım! Ben, istekleri sana yöneltmenin yolunu açık görüyorum. Sana doğru coşan ümit pınarlarını dolu buluyorum. Sana ümit besleye-nin, senin lütfundan yardım alması kolaydır. Seni çağıranların yüzüne dua kapıları açıktır. Senin geçekten de ümit edenlerin hacetini yerine getirdiğini, perişanların hallerini gözettiğini biliyorum. Senin kerem ve ihsanın için yakarmanın, Sana doğru hareket edenin mesafesi yakındır.
Ebu Hamza Sumali duasının ikinci bölümünde kul Rabbine şöyle sesleniyor:
Ey Mevlam! Günahıyla konuşmaz hâle gelmiş bir dille seni çağırıyorum. Ey Rabbim! Günahtan dolayı helakete doğru giden bir kalple sana niyaz ediyorum. Ey Rabbim! korkulu bir hâlle ve ümitli bir hâlle çağırıyorum seni. Ey Mevlam! Günahlarıma baktığımda figan, ediyorum; ama senin kere-mine baktığımda umutlanıyorum. Eğer beni affedersen, bu senin merhametlilerin en üstünü olduğun içindir ve eğer beni cezalandırırsan hakkımda haksızlık etmiş olmazsın.
Ey Mevlam! Senin büyüklüğüne sığınıyorum. Gazabından lütfuna koşuyorum. Affın hususunda iyi kanaate sahip olana, affın kesindir. Ey Rabbim! Ben kim oluyorum ki benden intikam alasın? Değerim nedir ki?! Yüceliğinle günahımdan geç; affınla bana lütufta bulun. Ey Rabbim! Kötü amelimin üzerine perde çek; zatının yüceliği hakkına, günahımı affet. Eğer bugün günahımı senden başkası bilseydi, o günahı işlemezdim; günahımdan dolayı hemen azaba tutulacağımdan korksaydım, o günahtan kaçınırdım.
Ebu Hamza Sumali duası şöyle devam ediyor:
Allah'ım! Bizi, seni anmaya muvaffak eyle. Bizi gazabından koru, bizi azabından uzaklaştır, bahşişlerinden bize de nasip eyle; bize, evinin ve Peygamber'inin kabrinin ziyaretini nasip et; muhakkak sen kullarına yakın ve dualarını kabul edensin. Allah'ım! İtaatin olan şeylere amel etmeyi bana nasip eyle. Bizi, kendi dinin ve Peygamber'inin sünneti üzere öldür. Beni, annemi ve babamı bağışla; onlara merhamet et; beni onlar büyüttü; hakkımdaki ihsanlarına karşılık olarak onlara ihsanda bulun; günahlarını bağışla. Mümin erkekleri ve kadınları, onların dirilerini ve ölülerini bağışla; bizlerle onların arasını hayırlarla birleştir.
Allah'ım! Dirimizi, ölümüzü, huzurda olanımızı ve olmayanımızı, erkeğimizi, kadınımızı, çocuğumuzu, büyüğümüzü, efendimizi ve kölemizi affet. Allah'tan dönenler yalan dediler de dönüşü zor bir sapıklığa düştüler ve açıkça iki dünyada hüsrana uğradılar.
Ebu Hamza Sumali’nin üçüncü bölümünde ise şu talepler yer alıyor:
Allah'ım! Muhammed'e ve Ehlibeyti'ne rahmet et. İşimi hayırla sonuçlandır. Önemli dünya ve ahiret işlerimde bana yardımcı ol. Bana merhamet etmeyeni, bana musallat eyleme. Kendi katından bana daima bir koruyucu ver. Verdiğin güzel nimetleri elimizden alma. Kendi lütuf ve kereminden bize bol, helal ve temiz rızk nasip et.
Ey efendim! Yoksa beni kapından kovmuş ve hizmetinden kenara mı itmişsin?! Veya hakkını hafife aldığımı gördüğün için beni rahmet kapın-dan mı uzaklaştırmışsın?! Veya senden yüz çevirdiğimi gördüğün için ba-na gazap mı etmiş veya beni yalancılardan sayıp ilgini mi kesmişsin benden?! Veya nimetlerinin şükrünü yerine getirmeyen bir kul olduğumu görüp beni mahrum mu etmişsin?! Veya âlimlerin topluluğundan uzak olduğumdan beni aşağılamış veya beni gafillerden sayıp rahmetinden ümidimi kesmiş misin?! Veya gafillerin topluluklarına meylettiğimi görüp beni onların arasında mı bırakmışsın?! Veya duamı duymak istemediğin için beni katından uzaklaştırmış mısın?! Veya suç ve günahım ve sen-den utanmadığım için mi beni cezalandırmışsın?
Ebu Hamza Sumali şöyle son buluyor:
Allah'ım! Beni senin tarafından özel bir şekilde anılmaya mazhar eyle. Gece ve gündüzleri sana yakın olmak için yaptığım amelleri, riya ve gösteriş için ve faydasız kılma. Beni sana eğilen ve huşu eden kullarından eyle. Allah'ım! Senden ancak, sana kavuşmakla son bulan iman gücü istiyorum. Beni yaşattığın sürece böyle bir imanla yaşat; böyle bir imanla öldür ve böyle bir imanla haşret. Amelimde ihlâslı olmam için kalbimi riyadan, şüpheden ve dinde gösterişten uzak tut.
Allah'ım! Sen kitabında, bize haksızlık yapanı affetmemizi buyurmuş-sun; gerçekten biz kendimize zulmettik; O hâlde bizi affet; şüphesiz sen affetmeye bizden daha layıksın. Sen bize, saili kapımızdan boş çevirmememizi emrettin; ben de bir sail olarak kapına geldim; hacetimi vermeden beni geri çevirme. Ve yine bize, elimizin altında olanlara iyilik yapmamızı emrettin; biz de senin kullarınınız; bizi cehennem ateşinden kurtar. Ey kederli anımda sığınağım; ey zor anlarımda elimden tutan Allah! Sana sığınıyorum ve senden yardım bekliyorum. Sadece sana sığındım; sadece senden kurtuluş ve ferahlık niyaz ediyorum; bana yardımcı ol ve kederlerimi kalbimden gider. Ey esirleri kurtaran ve ey çok günahları affeden Allah! Az itaatimi kabul eyle ve çok günahlarımı bağışla. Sensin merhametli ve çok bağışlayan.
Allah'ım! Senden, kalbimden hiçbir zaman çıkmayan kâmil ve sabit iman, hakkımdaki takdirlerinden başka hiçbir şeyin bana ulaşamayacağını bilmeme sebep olacak kâmil bir yakin niyaz ediyorum. Yaşamımda bana verdiğin şeylere beni razı ve hoşnut eyle; ey merhametlilerin en merhametlisi!
Ramazan ay, ilahi merhamet ayıdır. Bu yüzden bizim bu ayda dualarımınız büyük bir bölümü Allah’tan af ve merhamet dilemekle ilgilidir. Örneğin her gece şu duayı okuyabiliriz:
Ramazan ayın bana gelip gittiği, ya da bu gecenin şafağı söktüğü halda benden senin huzurunda bir günah işlenmmiş olmasından ya da bir ameli yapmamış olmaktan ve beni bu yüzden azap eylemenden kerim zatının azametine sığınıyorum.
Evet, sakın bu mübarek ay sona erdiğinde omuzlarımızda afgedilmeyen günahlarımızın ağırlığı olmasın.
İslam dininde en önemli değerlerden biri Allah yolunda şehit olmayı arzu etmektir, zira şehadet, dünyevi her şeyden sıyrılmışlığın en yüce merhalesidir. Mübarek Ramazan ayının dualarından biri de Allah yolunda şehit olmayı niyaz etmektir: Ey yüce Rabbim, senden bana senin yolunda şehit olmayı nasip etmeni ve peygamberinin bayrağı altında seni sevenlerle birlikte ölmeyi niyaz ediyorum.
İslam dini insanların hem bu dünyasını ve hem uhrevi saadetini gözetlemiştir. Ramazan ayının dualarında hem manevi talepleri ve hem dünyevi hacetleri yan yana beyan etmek, İslam dininin ne denli geniş kapsamlı düşündüğünün işaretidir. Ramazan ayında her gün yaptığımız dualarda şöyle diyoruz:
Ey yüce Rabbim, sen ölenlerimizi rahmet eyle, yoksulları muhtaç eyleme, aç olan insanları doyur, çıplak olanları giydir, borcu olanların borcunu eda eyle, üzgün olanları sevindir, gurbeti düşenleri vatanına geri getir, esirleri kurtar, hastalara sen şifa ver. Ya Rabbim sen zenginsin, bizi fakir eyleme, kötülüklerimizi iyilik eyla, borcumuzu edya eyle, fakirliğimizi zenginliğe çevir. Sen her şeye kadirsin yüce Rabbim.
Evet bu duada yoksulları muhtaç etmemek, aç insanları doyurmak, çıplak insanları giydirmek, borcu olanların borcunu ödemek gibi dünyevi istekler ve talepler gündeme geliyor. Ramazan ayının 23 gecesinin duasında ise Hac ibadeti ve Allah Resulü’nün –s– mezarının ziyareti, uzun ömür ve geniş rızık gibi talepler yer alıyor.
Ramazan ayının dualarında yüce Allah’ın sıfatları ve tevhid sadece bir istek olarak değil, aynı zamanda ilahi sıfatlara daha fazla ilgiyi hatırlatmak için gündeme gelmektedir. Nitekim Cevşeni Kebir, Ebu Hamza Sumali, sahur duaları, namazdan sonra okunan dualar ve diğer bir çok duada ilahi sıfatlara vurgu yapılıyor. Gerçekte bu dualar bize Allah tealayı nasıl tanımamız ve O’na hangi dille hitap etmemiz gerektiğini öğretir.
Geçen bölümlerde de belirtildiği üzere Ramazan ayı, Kur'an'ı Kerim’in nazil olduğu aydır. Özellikle Kadir gecesi, Kadir suresinde de açıkça beyan edildiği üzere bu semavi kitabın nazil olduğu gecedir.
Ramazan dualarında da sürekli Kur'an'ı Kerim’in azametine vurgu yapılır ve müminlere Kadir gecelerinde Kur'an'ı Kerim tilavet etmeleri ve günahlarının affı için bu semavi kitabı aracı yapmaları tavsiye edilir. Umulur ki tüm müminler bu ayda Kur'an'ı Kerim tilavetinden feyz alır.
Mübarek Ramazan ayı ve oruç ibadeti için bir çok fazilet ve sevap zikredilmiştir. Kuşkusuz bu faziletlerden ve sevaplardan ancak bu faziletlerin hakikatini idrak edenler ve hem sözde ve hem amelde uygulayanlar yararlanır. Nitekim İslamî rivayetlerde oruç tutmak için bir takım kural zikredilmiş ve Ramazan ayında Kur'an'ı Kerim tilavet eden, ancak ayetlerine ve hükümlerine uymayan veya oruç tutarak sadece aç ve susuz kalan ve günah işleyerek tüm emeklerini heba eden ve mübarek Ramazan ayının manevi atmosferinden etkilenmeyen insanlar tenkit edilmiştir.
Bir gün Allah Resulü –s– oruç tuttuğu halde hizmetçisine küfür ve hakaret eden bir kadına şöyle buyurur: Sen nasıl oruçsun ki oruçlu olduğun halde hizmetçine küfredersin? Oruç tutmak sadece yememek ve içmemek değildir. Allah teala bundan başka orucu etkisiz hale getiren çirkin söz ve amelleri de yasaklamıştır.
İmam Seccad –s– Ramazan ayı başladığında yaptığı duada Allah tealadan tüm organlarını günahtan korumasını niyaz etmiş ve haramdan sakınmayı vurgulamıştır. Bu yüzden bu mübarek ayda tüm organlarımızı da günahtan ve haramdan uzak tutmalıyız ve büyük bir ihlas, tevekkül ve tevessülle İslam’ın vurgu yaptığı ibadetleri yerine getirmeliyiz.