Mayıs 03, 2023 14:26 Europe/Istanbul
  • Nur’a giden yol ( 953 )

Kaf Suresinin 38 ila 45. ayetleri ve tefsirleriyle sizlerle birlikteyiz.

Kaf suresinin 38 ila 40. ayetleri:

 

وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَیْنَهُمَا فِی سِتَّةِ أَیَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِنْ لُغُوبٍ (50:38)

فَاصْبِرْ عَلَى مَا یَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّکَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ (50:39)

وَمِنَ اللَّیْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَارَ السُّجُودِ (50:40)

 

Yani:

Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.

 

(Resûlüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ile tesbih et.

Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O'nu tesbih et.

 

Geçen bölümlerde kıyamet günü ve bu günü inkar edenlerden söz ettik. Bu ayetler bir kez daha ilahi güce işaret ederek şöyle buyurmakta:

Siz nasıl kıyametin kopacağından şüphe duyarsınız, oysa bu alem tüm azameti ile ilahi irade sayesinde altı günde yaratıldı ve yaratılması Allah için hiç bir zorluğu ve yorgunluğu olmadı.

Allah teala ardından peygamberine şöyle buyurmakta:

Maad'ı inkar edenlerin sözüne üzülme, gam ve kedere kapılma ve gece gündüzün çeşitli saatlerinde Allah’ı yad ve zikrederek sabrını güçlendir ve onların sözünü tahammül et.

Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Gerçi Allah teala tüm varlık alemini bir anda yaratabilirdi, fakat varlık aleminin tedrici yaratıldığına vurgu yapıyor, ki bu da alemin düzeni ve yönetiminin belli bir temele dayandığını gösterir.

2 – Varlık alemi çok geniştir. Bu alemin azameti ilahi sonsuz gücü gözler önüne sergiler.

3 – Muhaliflerin töhmetleri, gammazlıkları ve haksız sözleri bizim hak sözü beyan etmekte gevşememize ve geri adım atmamıza sebep olmamalı, bilakis sabır ve emekle yolumuza devam etmeliyiz.

4 – Sorunlara karşı en iyi dayanak sabretmek, Allah’ı günün her anında yad etmektir.

5 – Gerçi Allah’ı yad etmenin zamanı yoktur, fakat namaz vakitlerinde fazileti ve tesiri daha fazladır.

 

Kaf suresinin 41 ila 44. ayetleri:

 

وَاسْتَمِعْ یَوْمَ یُنَادِ الْمُنَادِ مِنْ مَکَانٍ قَرِیبٍ (50:41)

یَوْمَ یَسْمَعُونَ الصَّیْحَةَ بِالْحَقِّ ذَلِکَ یَوْمُ الْخُرُوجِ (50:42)

إِنَّا نَحْنُ نُحْیِی وَنُمِیتُ وَإِلَیْنَا الْمَصِیرُ (50:43)

یَوْمَ تَشَقَّقُ الْأَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعًا ذَلِکَ حَشْرٌ عَلَیْنَا یَسِیرٌ (50:44)

 

 

Yani:

Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.

 

O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.

 

Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir.

 

O gün yer yarılır, onların üzerinden süratle yarılıp açılır. Bu, bize göre kolay olan bir haşirdir.

 

Bu ayetler kıyamet gününde dünya halkından milyarlarca nüfusun katılımı ve ilahi ve semavi bir nida ile büyük bir oturumun açılış merasiminin başlayacağını beyan ediyor. Bu semavi nida mahşer ehli olan herkesin duyacağı şekilde her tarafa yayılır. Bu nidanın azameti dağları yerlere yarar, ölüler topraktan çıkar ve dağılan insanlar yeniden dirilerek bir araya gelir.

Ayetlerde dünyayı ve insanları ilk kez yaratan ve ardından insanları öldüren Allah bugün onları yeniden dirilttiğini ve yaratılışın hedefi doğrultusunda bu yola devam etmelerini sağladığını buyurmakta.

Bu ayeti kerimelerden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Maad fiziksel bir hadisedir. Bu hadisede insanlar tek tek topraktan dirilerek çıkar ve kıyamet sahnesinde hazırlanır.

2 – Hayat ve memat ancak Allah’ın elindedir ve bu da ölülerin kıyamet gününde yeniden dirildiğinin en iyi delili sayılır.

 

Kaf suresinin 45. ayeti:

 

نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا یَقُولُونَ وَمَا أَنْتَ عَلَیْهِمْ بِجَبَّارٍ فَذَکِّرْ بِالْقُرْآَنِ مَنْ یَخَافُ وَعِیدِ (50:45)

 

Yani:

Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la öğüt ver.

 

 

Bu ayet önceki ayetlerin devamında İslam Peygamberi’ne -s- şöyle buyurmakta:

Biz Maad'ı inkar eden ve senin davetini raddeden ve başkalarını sana iman etmekten caydıranların söylediklerini biliriz, ancak herkesin sana iman etmesini beklemeyeceksin; zira biz insanları hür yarattık ve onların seçim hakkı vardır. Senin peygamber olarak görevin ilahi risaleti bildirmek ve insanları amellerinin sonuçları hakkında uyarmaktır. Sen kimseye dini benimsemeye zorlamakla görevli değilsin ve davetini zorla kimseye dayatamazsın.

Bu ayeti kerimeden şunu öğrenmekteyiz.

 

1 – Kur'an'ı Kerim en iyi ikaz vesilesi olduğundan, insanlara ahlaki konuları açmanın ve nasihat etmenin en temel ekseni uyduruk seyir ve kişisel zevkler değil, bu kitabın ayetleri olmalıdır.

2 – İlahi dinlerin ilkeleri fıtridir ve tüm insanların içinde var olan bir şeydir ve bunları sadece hatırlatmak gerekir. Bu yüzden peygamberler nasihat ve ikazla insanların uyuyan ve unutulan fıtratını uyandırmaya çalışır.

3 – Peygamberlerin görevi sadece dini tebliğ etmektir ve bu işte hiç bir zorlama ve dayatma söz konusu değildir; zira dini benimsemek insanın kendi iradesine ve isteğine bağlıdır.

4 – Kıyamet gününde ilahi ceza ve mükafata ilişkin ilahi vaatlere iman etmek zemini, peygamberlerin nasihatlerini ve ikazlarını benimsemeye hazırlar.