Temmuz 10, 2016 07:29 Europe/Istanbul

Geçen hafta toplu güvenlik paktı kurumuna üye ülkelerin Dışişleri Bakanları, dağlık Karabağ münakaşasının çözümü yönünde ortak bir bildiri yayımladı.

Ermenistan Dışişleri Bakanı konu ile ilgili yaptığı açıklamada, toplu güvenlik paktı kurumuna üye ülkelerin Dışişleri Bakanları, dağlık Karabağ münakaşası ve Suriye krizinin çözümü için bir bildiri yayımladıklarını belirtti. Kuruma üye ülkeler Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanlarının 16 Mayıs Viyana ve 20 Haziran Saint Petersburg görüşmelerini destekleyerek münakaşa konusu olan bölgelerde gerginliklerin hafifletilmesi ve Karabağ bölgesinde barış ve güvenliğin sağlanmasına vurgu yaptı.

Bildiride ayrıca Karabağ münakaşasının çözüme kavuşma zarureti, AGİT’e bağlı Minsk arabulucu grubunun uluslararası çabalara göre çabalarını arttırmasına ve ayrıca taraf ülkelerin toprak bütünlüğünün korunmasına ve barış ve güvenliğin inşa edilmesine vurgu yaptı.

Bu arada Azerbaycan Cumhuriyeti Minsk grubu ve diğer uluslararası kurum ve kuruluşların Karabağ münakaşasının çözümü için izledikleri politikaları sürekli eleştirdiği belirtilmelidir. Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova Moskova yönetiminin Karabağ münakaşasını çözümlemek üzere sarf ettiği çabalarını açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zararova, toplu güvenlik paktı kurumuna üye ülkelerin Dışişleri Bakanlarının Ermenistan’ın başkenti Erivan’da düzenledikleri oturumun kulisinde yaptığı açıklamada, Rusya’nın AGİT’e bağlı Minsk grubunun çerçevesinde daha aktif hareket etmeye başladığını ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış sağlanmasını ve Karabağ münakaşasının çözümlenmesini istediğini vurguladı.

Ancak bazı gözlemciler Karabağ münakaşasının esas tarafları, yani Azerbaycan ve Ermenistan bu bölgenin üzerindeki anlaşmazlıklarını gidermek için uzlaşamadıkları takdirde ve Ermenistan tutumunda esneklik göstermediği sürece Minsk grubu gibi uluslararası kurum ve kuruluşların Karabağ krizini çözemeyeceğini belirtiyor.

Geçen hafta İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, İran İslam Cumhuriyeti Kazakistan’ın kapasitelerini gözetleyerek bu ülkenin BM güvenlik konseyine üyeliğini desteklediğini açıkladı. Kazakistan’ın BM güvenlik konseyine üyeliğini olumlu karşıladıklarını belirten sözcü Kasımi, Kazakistan 2017 – 2018 yılları için BM güvenlik konseyinin daimi olmayan üyeliğine seçildiğini ve böylece orta Asya bölgesinden ilk kez bir ülke bu sandalyeye oturduğunu ifade etti.

Sözcü Kasımi, Kazakistan uluslararası arenada yaşanan çeşitli krizlerin doğrultusunda bu krizlerin çözümü için BM güvenlik konseyinde olumlu rol ifa edebileceğini vurguladı.

Kuşkusuz BM güvenlik konseyinde bağımsız ve Amerika ve Batılı devletlerin zorbalıklarına karşı çıkan üye ülke sayısı arttıkça güvenlik konseyinin çeşitli krizlerin çözümünde etkisi bir o kadar artacaktır. Hali hazırda BM güvenlik konseyi Amerika’nın dünya genelinde gayri meşru çıkarlarını elde etmek için bir araca dönüşmüştür ve bu yüzden bir çok ülke BM güvenlik konseyinin yapısında değişiklik yapılmasını ve daimi üyelerin veto hakkının kaldırılmasını istiyor.

Geçen hafta İran’ın Türkmenistan’daki ticaret ataşesi Rahmetullah Hormali, Türkmenistan ile ticarette bankacılık alanında ilişkileri geliştirmek İran’ın öncelikli programları arasında yer aldığını açıkladı.

Hormali, bankacılık alanında doğrudan ilişkilerin kurulması ve vize kolaylığı, İran’ın Türkmenistan ile ticari ilişkilerini geliştirme yönünde iki önemli önceliği olduğunu vurguladı.

Hormali, ülkelerin arasında ilişkileri kolaylaştıran yollardan biri karşılıklı ziyaretlerin kolaylaştırılması ve bir başka yolu da bankacılık işlemlerinin kolaylaştırılmasından ibaret olduğunu, İran yönetimi ise bu alanda ciddi çaba harcadığını ve İranlı işadamlarının daha rahat bir şekilde Türkmen işadamları ile ticaret yapmalarını sağlamaya çalıştığını vurguladı.

İran’ın Türkmenistan’daki ticaret ataşesi Hormalı ayrıca İran’ın Türkmenistan’da açtığı özel fuarlara değinerek her iki yılda bir Türkmenistan’da düzenlenen bu fuarların İranlı işadamlarına  kendi ürünlerini tanıtmaları bağlamında iyi bir fırsat sunduğunu ifade etti.

Ticaret ataşesi Hormali İran ve Türkmenistan arasında İnceburun, Bacgiran, Lotfabad ve Sarahs sınırlarına dikkat çekerek dört ortak sınır kapısının iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamasını diledi.

Son yıllarda Amerika ve Batı’nın İran’a dayattığı yaptırımlara karşın İran ve Türkmenistan arasındaki iktisadi ve ticari ilişkiler sürekli gelişme kaydetti. Türkmenistan İran’a doğalgaz, petro kimya ürünleri, elektrik enerjisi, tekstil ürünleri, tarım ürünleri ve diğer bazı ürünleri ihraç ediyor ve İran’dan inşaat malzemeleri, hafif ve ağır araç, gıda maddeleri, kimyasal ürünler, tarım ürünleri, beyaz eşya ve benzeri ürünleri ithal ediyor.

İran ve Türkmenistan ayrıca ortak demiryolları projeleri üzerinde çalışıyor ve önümüzdeki yıllarda İran – Türkmenistan – Kazakistan arasında ikinci demiryolu projesinin hizmete girmesi bekleniyor.

Geçen hafta Rusya’da bazı insan hakları aktivistleri bu ülkeden sınırdışı edilmeye mahkum edilen yüz binlerce işçinin affedilmesini istedi. Söz konusu insan hakları aktivistleri bir bildiri yayımlayarak Rusya topraklarında illegal işçi sayısının artmasını kontrol altına almak amacıyla bu ülkeden ihraç edilmelerine karar verilen bir buçuk milyon Özbek, Tacik ve Kırgız işçinin hakkında verilen bu kararın iptal edilmesini istedi.

Bu doğrultuda bir açıklama yapan vatandaşlık yardımı adlı merkezi Başkanı bayan İsvitlana Ganoşkina, Rusya mahkemeleri bir kaç dakika içinde göçmen işçilerin ihraç edilmesi yönünde karar verdiklerini, göçmen işçiler Moskova yönetiminin bazı orta Asya ülkelerine baskı uygulama malzemesine dönüştüğünü belirtti.

Rusya’dan ihraç edilmelerine karar verilen göçmen işçiler en çok Özbekistan, Tacikistan ve Kazakistan vatandaşlarından oluşuyor. Söz konusu işçiler Rusya mahkemelerinin kararına göre Rusya’nın iş ve göç yasasını ihlal ettikleri gerekçesiyle Rusya’ya girişleri yasaklanıyor.

Tacikistan göçmen hizmetleri bürosu yetkilileri, bu yıl Rusya’ya girişi yasaklanan Tacik vatandaşların sayısı 330 bin olduğunu açıkladı. Rusya’da insan hakları çevreleri  Moskova yönetimi göçmen işlerin meselesini orta Asya ülkelerine baskı malzemesi yapmaması gerektiğini belirtiyor. Bu arada insan hakları aktivistleri orta Asya bölgesinden gelen işçilerin ihraç edilmesi ile berabar daha fazla işçi illegal yollardan Rusya’ya girdiğini ve bu ülkede işsizlik krizini körüklediğini savunuyor.

Orta Asya bölgesinde yer alan ülkelerde bazı ülkelerin yetkililerinin başka ülkelerin işçi sınıfına hakaret etmesi bir sorun haline geldiği anlaşılıyor. Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev bir Kazak bakanın Kırgız işçilere yönelik hakaret içerikli sözlerine gösterdiği tepkide, kendisi hamallık, çıraklık ve çöpçülük gibi meslekleri yaptığını ve bu meslekler hırsız Bakan olmaktan çok daha şerefli bir iş olduğunu vurguladı.

Kazakistan kültür bakanının bir oturumda Kırgız kızların Rusya’da hizmetçilik yaptığı ile ilgili sözlerine bir lisede düzenlenen diploma töreninde tepki gösteren Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev, bu tür işler ayıp olmadığını, asıl  hırsız Bakan olmak ayıp olduğunu belirtti.

Kazakistan kültür ve spor Bakanı Eristan Beyk Muhammed Veli, 23 Mayıs tarihinde yaptığı konuşmada, Moskova veya Rusya’nın diğer kentlerine seyahat ettiklerinde komşularımızın genç kızları tuvaletleri temizlediklerini görmek büyük talihsizlik olduğunu belirtmişti. Kazak Bakan, Kırgızistan’da iş ve gelecek olmadığı için bir çok Kırgız vatandaş ülkelerini terk etmek zorunda kaldığını kaydetti.015