İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei Ramazan bayramında başkent Tahran’da yüzbinlerce vatandaşın katılımı ile bayram namazını kıldırdıktan sonra, nizamın önde gelen yetkilileri ve İslam ülkeleri büyükelçileri ile görüştü.

Rehber Hamanei görüşmede bölge meseleleri hakkında önemli beyanatta bulundu.

Nizamın önde gelen yetkilileri ve İslam ülkeleri büyükelçileri ile görüşen İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei Ramazan bayramını İran milleti ve büyük İslam ümmetine kutladı. Ayetullah Hamanei Ramazan bayramı tevhid simgesi olduğunu belirterek müslümanların vahdeti ve gönül birliği de tevhidden kaynaklandığını ve bu bayram gününde tüm gönüllerin tek bir merkeze, yani ilahi muazzam güç ve rahmet merkezine odaklandığını vurguladı.

Ayetullah Hamanei beyanatının devamında maalesef İslam dünyası son dönemde vahdetten mahrum kaldığını ve bu yüzden bir çok sorun ve sıkıntı ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei İslam ümmeti arasında tefrika ve dağınıklığın maneviyatı da olumsuz yönde etkilediğini belirterek şöyle konuştu:

Maneviyat ve iman, Kur'an'ı Kerim mantığına göre büyük ölçüde huzur ve asayişe muhtaçtır. Eğer bir İslam ülkesinde, İslamî bir toplulukta insanlar canından, malından güvenliğinden emin değilse ve korkuyorsa ve kendini güvende hissetmiyorsa, o toplumda huzur da yoktur. huzurun yok olduğu yerde iman de güçlenmez. Bugün müslümanlar böyle bir durumla karşı karşıyadır.

Mübarek Ramazan ayında Irak ve diğer bazı İslam ülkelerinde düzenlenen hain terör saldırılarına işaret eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei sözlerini şöyle sürdürdü: bugün Bağdat yastadır. Bir çok İslam ülkesi savaşlar ve akan kanlar yüzünden yastadır. Bugün Suriye yastadır, Yemen yastadır, Libya yastadır, Bahreyn yastadır. İslam ümmeti bunca sorunu haketmemiştir.

Başta ABD olmak üzere Batı’nın bölgede terör örgütlerinin kurulması ve takviye edilmesinde ifa ettikleri role işaret eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei Batı’nın terörle mücadele ittifakı büyük bir yalandan ibaret olduğunu kaydetti. Amerika’nın Suriye büyükelçisinin siyasi bir meseleyi iç savaşa dönüştürme çabalarını hatırlatan Ayetullah Hamanei, başka bölgelerde de Amerika ve müstekbir Batılı devletlerin ihtilafları ve anlaşmazlıkları iç savaşa ve kaosa ve huzursuzluğa çevirmekte ifa ettikleri rol açıkça ortada olduğunu ifade etti.

Amerika’nın İran’da çeşitli dini ve etnik grupların arasında tefrika çıkarma ve teröristleri inkılapçı İran milletine karşı kışkırtma gibi komplolarını hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, bazıları İslamî nizamın Amerika’nın İran ile düşmanlığı konusunda ısrar etmesini bağnazlığa bağlamaya çalıştığını, oysa bu konu bağnazlıkla hiç bir ilgisi olmadığını ve İslami nizamın deneyimlerinden ve Amerika’yı tanımasından kaynaklandığını, İran 37 yıldır Amerika’nın İran milletine yönelik düşmanlığını tecrübe ettiğini vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünü de Bahreyn’de yaşanan huzursuzluklara ayırarak şöyle dedi:

Biz Bahreyn meselesine asla karışmadık ve karışmayacağız, ama onları nasihat ediyoruz. Bahreyn’de de siyasi bir münakaşa söz konusu, ama bu siyasi münakaşayı da iç savaşa dönüştürmeye çalışıyorlar. Eğer gerçekten bilinçi marifetli ve siyasi akıl ve düşünceli iseler, bunu yapmamaları gerekir. Siyasi muhalefet ve siyasi münakaşa her ülkede olabilir. neden milletleri zorluyorlar ve insanları birbiriyle karşı karşıya getiriyorlar? Bunlar bugün maalesef bazı İslam ülkelerinde şahit olduğumuz yanlışlardır.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei başta ABD olmak üzere küresel istikbarın İslam ülkelerinde iç savaş çıkarmak izledikleri esas amacı, korsan rejim İsrail’in huzurunu temin etmek ve Filistin davasını unutturmaktan ibaret olduğunu belirtti. Ayetullah Hamanei bayram namazı hutbelerinde de bu meseleye işaret ederek şöyle konuştu: düşmanların tüm çabası, Filistin davasını unutturmaya yöneliktir. Düşmanlar İslam dünyasının iç meseleleri ile uğraştırarak Filistin meselesini utturmaya ve böylece siyonist rejime sinsi hedeflerini rahatça izleme fırsatı yaratmaya çalışıyorlar. Bizler Filistin’in kurtuluşu için mücadelenin İslamî bir mücadeli olduğunu unutmamalıyız. Bu genel bir mücadeledir, sırf Araplara özel bir mücadele değildir. Bu mücadele dünyanın neresinde olursa olsun, tüm müslümanların mücadelesidir. Müslümanlar her ne şekilde olursa olsun bu mücadeleyi, bu feryadı, bu hareketi sürdürmelidir. Bu denli önemli bir meseleyi Arapların iç meselesine indirgemek yanlıştır.

Arabistan rejiminin Yemen’e dayattığı savaşa da işaret eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei sözlerini şöyle sürdürdü: Bir yılı aşkın bir süredir bu insanlar mesnetsiz bir sebepten ötürü bir başka sözde İslam ülkesinin saldırısına maruz kalıyor, bombardıman oluyor. Bu bombardıman da savaş ceplelerinde olmuyor, asıl hastaneler bombardıman oluyor, halkın evleri bombardıman oluyor, camiler bombardıman oluyor, Yemen’in altyapıları yok ediliyor. Bu durum böyle devam edemez. Mütecaviz taraf tecavüzden el çekmeli, İslam dünyası da mütecaviz tarafı bir daha tecavüze kalkışmayı düşünmemesi için cezalandırmalıdır.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei İran milletinin küresel istikbara karşı direnişine de değinerek şöyle devam etti: Eğer İran milleti teslim olmuş olsaydı, eğer zafiyet gösterseydi, eğer alemin zorbalarına ve müstekbirlerine karşı boyun eğseydi, bunca ilerlemeye şahit olamazdı. İlerlemenin yolu, direniş ve dik duruştur, iç yapıyı takviye etmektir, milli azim ve iradeyi güçlendirmektir, Allah ile irtibatı takviye etmektir.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei Ramazan bayramı namazının hutbelerinde bu yılki Ramazan ayını İran milleti için bol bereketli bir ay şeklinde değerlendirerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu yıl Ramazan ayı İran, baştan başa insanların maneviyata yönelişinin işaretleri ve Kur'an'ı Kerim oturumları ile dolup taşan büyük bir fuar gibiydi.

Düşmanların Ramazan ayında oruç ibadetini engelleme çabalarına işaret eden Ayetullah Hamanei şöyle devam etti: İnsanlar ülke genelinde oruçluydu, oruçlu oruçlu sıcak havaya tahammül ettiler, hatta gençlerimiz, ergenlerimiz büyük bir şevkle, büyük bir rağbetle oruç tuttular. Bazıları, bazı habis eller, gençlerimizi oruç tutmamaya çalıştılar, ama hamd olsun başarılı olamadılar ve olamayacaklar.

Allah Resulü –s– oruç ibadeti hakkında şöyle buyurur: Sıcakta oruç tutmak cihattır.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei Ramazan ayı ilahi ziyafet ayı olduğunu belirterek bu nurani ve ilahi ziyafetti yüce Allah konuklarını ilahi nurla ve günahtan arınmış gönülleri mağfiretle ağırladığını vurguladı.

Alleh Resulü –s– bir başka yerde Ramazan ayı hakkında şöyle buyurur: Ramazan ayının ilk gecesinde göklerin kapıları açılır ve Ramazan ayının son gecesine kadar kapanmaz.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei İran milletinin oruçlu olduğu halde sıcak havaya rağmen dünya Kudüs günü yürüyüşüne büyük bir coşku ile katıldığına işaret ederek şöyle konuştu:

Bunun anlamı şudur: eğer bazı müslüman devletler Filistin ülküsüne ihanet ediyorsa, eğer bazıları müsamahakar davranıyorsa, eğer bazı milletler gafil ise, İran milleti varlığı ile ve haykırışı ile arenadadır ve tüm düşmanların karşısında durmaya ve Filistin davasını ihya etmeye hazırdır.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei ayrıca Yemen milletinin oruçlu olmalarına karşın Suud rejiminin bombardımanları altında Kudüs günü yürüyüşüne katılmaları takdire şayan olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Aferin Yemen milletine ki Kudüs gününde o muazzam yürüyüşü sıcak havaya rağmen ve bombardımanlara rağmen düzenleyebildi. Aferin bu insanlara, aferin Yemen milletinin hikmetli liderlerine.

Bilindiği üzere her yıl mübarek Ramazan ayının son Cuma günü dünya Kudüs günü olarak anılıyor ve İslam dünyası o gün siyonist rejim İsrail’i ve Filistin topraklarını işgal etmesini düzenlenen muazzam yürüyüşlerle kınıyor. Ancak bazı İslam ülkelerinde Cuma günü yürüyüş düzenlenmesine izin verilmediği için bu etkinlik başka bir günde yapılıyor, ya da sadece oturum düzenleniyor.

İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni –ks– İslam inkılabı zafere kavuştuktan bir kaç ay sonra bir mesaj yayımlayarak mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü dünya Kudüs günü ilan etti. O günden sonra her yıl Ramazan ayının son Cuma gününde dünyanın 80’i aşkın ülkesinde müslümanlar muazzam yürüyüşler düzenleyerek siyonist rejimi ve cinayetlerini kınıyor ve Filistin milletine ve ülküsüne desteklerini haykırıyor. Dünya Kudüs günü yürüyüşü düzenlenen ülkelere Türkiye, Malezya, Hindistan, Singapur, Endonezya, ABD, Kanada, Norveç, Azerbaycan Cumhuriyeti, Sudan, İngiltere, Bahreyn, Bosna Hersek, Tunus, Pakistan, Avustralya, Almanya, Romanya, Kuveyt, İspanya, Güney Afrika, İsveç, Venezüella, Arnavutluk, Yemen ve Yunanistan’ı örnek vermek mümkün.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei nizamın önde gelen yetkilileri ve İslam ülkeleri büyükelçileri ile görüşmesinin sonunda müslümanlara mübarek Ramazan ayının manevi getirilerini korumaya tavsiye ederek sözlerini şöyle noktaladı: Şu Kadir gecelerinde ve dua ve münacat ve ibadet meclislerinde akan tertemiz gözyaşlarının kıymetini bilin. Bunlar mümin insanın gönlünü güçlendirir, Allah’a olan tevekkülünü arttırır. Allah’a tevekkül ederseniz, artık Allah’tan başkasından korkmazsınız. Allah’tan başkasından korkmadığınız zaman da yüce ülkülerinize doğru sağlam adımlarla ilerlersiniz.

Yüce Allah Kur'an'ı Kerim’ın Bakara suresinin 183. Ayetinde oruç tutmanın amacını şöyle beyan ediyor: Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.

Demek oruç tutmaktan esas gaye, mümin insanın kalbinde takvayı pekiştirmektir. Takva, insanlara ilahi kata yakınlaşma ve itaat yolundan sapmama ve dini görevlerini yerine getirme ve kendini sapma tehlikesinden koruma konusunda yardımcı olan bir nevi iç maharettir. Ramazan ayında oruç ibadetinin bu getirisini yani takvayı ve gönül safasını korumak insanı ebede saadet yoluna yönlendirebilir.015