Ağustos 14, 2016 09:24 Europe/Istanbul

Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev Türkiye’yi ziyaret ederek, böylece bu ülkede gerçekleşen başarısız askeri darbenin ardından Türkiye’yi ziyaret eden ilk yabancı devlet Başkanı oldu.

Nazarbayev Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan’la bölgesel meseleleri, terörle mücadele ve ayrıca Kazakistan’da Gülen cemaatine bağlı okulların kapatılma meselesini görüştü.

Sözde Türk dilini konuşan ülkelerin işbirliği konseyi adlı konseyin stratejik işbirliğinin geliştirilmesi ve faaliyetleri, iki liderin ele aldığı başlıklardan biriydi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev Erdoğan’la görüşmesinde Ankara’yı Astana’nın en önemli siyasi ve iktisadi ortaklarından biri niteledi. Erdoğan’la görüşmesi hakkında açıklama yapan Nazarbayev, Türkiye Kazakistan’ın en güvenilir ve en yakın siyasi ve iktisadi ortaklarından biri olduğunu ifade etti. Kazak lider Nazarbayev ayrıca Türkiye devletine yönelik tehdit oluşturan hiç kimsenin Kazakistan’da yeri olmadığını ve Astana yönetimi bu tür kişileri desteklemeyeceğini vurguladı.

Nazarbayev, buna göre Astana yönetimi Ankara’nın Fethullah Gülen’le ilişkileri bulunduğunu belirttiği tüm Kazak – Türk okulları mercek altına alacaklarını ifade etti. Nazarbayev’in ardından konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan’da Fethullah Gülen’le ilişkisi olan ve bu ülkede faaliyet yürüten 33 okulun listesini Nazarbayev’e sunduklarını kaydetti.

Türkiye’de başarısız darbe girişiminden sonra Ankara yönetimi Astana ve Bişkek yönetiminden Kazakistan ve Kırgızistan’da faaliyet yürüten ve Gülen’le ilişkileri olan tüm okulları kapatmalarını istemişti.

Geçen hafta Kırgızistan parlamentosunda 120 milletvekilinden 87’si, bu ülkenin anayasasında reform için referandum yapılmasını onayladı. Kırgız parlamenterlerin kararı hakkında bir açıklama yapan Kırgızistan Cumhurbaşkanı özel kalem müdürü Kotoşiyev, konu ile ilgili yasa tasarısı üzerinde bir kaç ay tartışıldıktan sonra parlamentoyu sunulduğunu belirtti.

Kotoşiyev’e göre parlamentoda çoğu milletvekilleri anayasada değişiklik yapmasına destek veriyor, ama bazı milletvekilleri de yaz tatilinde oldukları için şimdiye kadar yasa tasarısı hakkında net bir açıklama yapmadı.

Kırgızistan anayasasında değişiklik yapılmasını savunanların mektubunda ise şu ifadeler yer alıyor: Bugün anayasa değişikliğine ihtiyacımız var, böylece bazı maddelerde yaşanan açık çelişkilerden kaynaklanan eksiklikleri giderebilir ve ayrıca parlamenter demokrasimizin mahiyeti değişmeden ve son olumlu tüm kazanımları korumak ve ayrıca anayasada gereken temeli oluşturarak yeni sorunlar ve tehditlere karşı doğru tepki vermeyi telafi edebileceğiz. Bu yüzden önerilen değişiklikler anayasaya yüce değerlerin yansımasıdır ve tüm devlet erkanlarını ve yerel yönetimi kapsamalıdır.

Kırgızistan’da önerilen anayasa değişikliğinde hükümetin yasama kurumu ile ilişkisi ve yerel idarelerin başkanlarının atanma yönteminde değişiklikler de yer alıyor.

Geçen hafta tackistan’ın başkenti Duşanba su ve sağlık hizmetleri ile ilgili bir zirve düzenlendi. Zirveye dünyanın çeşitli ülkelerinden ve uluslararası kurum ve kuruluşlarından 700 kadar şahsiyet katıldı. Söz konusu konuklar dünyanın 90 ülkesinden ve BM, Şanghay işbirliği teşkilatı, bağımsız devletler topluluğu, iktisadi kalkınma örgütü, dünya bankası ve kızılay gibi kurumlardandı.

Oturumun açılışında konuşan Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman suyun önemine vurgu yaparak, Tacikistan geçen yılın Nisan ayından beri su kaynakları ile ilgili sorunların çözümü yönünde uluslararası camianın çabalarının devam etmesi için gelecek on yıl içinde sürdürülebilir kalkınma için su başlıklı yeni bir uluslararası oturum düzenlenmesini önerdiklerini, şimdi bu zirveye katılan katılımcıların Duşanba yönetiminin bu inisiyatifini desteklemelerini umduklarını kaydetti.

Rahman, bütün insanların su ve sağlığa ulaşmaları ile ilgili programı uygulamak için tüm ülkelerin iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki olumsuz tesirini ve ülkelerin sürdürülebilir gelişme hedefine ulaşmasına mani olmasını gözetlemeleri gerektiğini vurguladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman konuşmasının devamında ayrıca buzulların erime hızı, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim değişikliği ve diğer sorunların su kaynaklarını tehdit etmesine işaretle uluslararası camiadan bu sorunları çözmek için yapıcı teamül ve işbirliğinde bulunmalarını istedi.

Duşanba’da düzenlenen zirvede BM genel sekreter yardımcısı Gian Çandra Açara, genel sekreter Ban Ki Moon’un zirveye gönderdiği mesajı okuduktan sonra yoksul ve ülkelerde ve yine karada mahsur kalan ve su kaynakları kıt olan gelişmiş ülkelerde su kaynaklarına ulaşma sorununu gündeme getirdi.

Zirvede ayrıca Finlandiya’nın BM temsilcisi Kay Saer, Muris cumhuriyetinin BM temsilcisi Cegdeş Cehermend Kencel, Şanghay işbirliği teşkilatı genel sekreteri Reşid Alemov, iktisadi işbirliği örgütü genel sekreteri Halil Abrahim Akça ve dünya bankası yüksek temsilcisi Jenifer Sara birer konuşma yaptı.

Uluslararası herkesin su ve sağlık hizmetlerine kavuşması zirvesi, Tacikistan’in inisiyatifi ve BM sosyal ve iktisadi bölümünün işbirliği ile düzenlendi. Zirvede su kaynaklarının bütün insanlara sunulması ile ilgili meseleler ele alındı.  Hükümetlerin ve yerel yönetimlerin su kaynaklarını koordineli bir şekilde yönetmek, su kaynaklarına ulaşma ile ilgili bilgi ve deneyimlerin paylaşımı, su kaynaklarının verimliliğinin arttırılması, bölgesel ve çok yönlü işbirliğinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın yakalanması bu zirvenin hedefleri arasında yer alıyordu.

Tacikistan enerji Bakanı birinci yardımcısı, Uluslararası herkesin su ve sağlık hizmetlerine kavuşması zirvesinin bir amacını ülkesinin su kaynakları ile ilgili projelerini uygulamak için yabancı sermaye cezbetme şeklinde açıkladı. Tacik yetkili, ülkesi son on yılda Tacik vatandaşların su kaynaklarından yararlanma yolundaki engelleri bertaraf etmek için 250 milyon dolar harcadığını kaydetti.

Bölge meseleleri uzmanlar Tacik vatandaşlar için su kaynaklarına  ulaşma sorununun halledilmesi için sermayeden başka, uzman ve deneyimleri kadronun da zaruri olduğunu ve bu kadronun yardımları ile hem su kaynaklarını ve hem sermayeleri doğru ve etkili bir şekilde yönetmenin mümkün olacağını belirtiyor.

Geçen hafta Afganistan milli güvenlik danışmanı Muhammed Hanif Etmer, Tacikistan’a geldi ve Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’la bir görüşme gerçekleştirdi. Terör ve radikalizm ve uluşturucu madde kaçakçılığı ile mücadeleyi takviye etmek, Afganistan ve Tacikistan ortak sınırında güvenlik meselesi, Etmer’le Rahman arasında gerçekleşen görüşmenin önemli başlıklarıydı.

Tacik lider Rahman görüşmede, Afganistan ile işbirliği, Duşanba yönetiminin dış politika öncelikleri arasında yer alıdğını belirterek, iyi komşu ilkesi, iki ülke arasında önemli konulardan biri olduğunu kaydetti.

Görüşmede Etmer ve Rahman ayrıca sınır kapıları ve Penc ırmağı üzerindeki köprülerin kullanımı ve sınır muhafaza birlikleri arasında işbirliğinin takviye edilmesi ve özellikle uluslararası terör ve radikalizmin artan tehdidi ile mücade eden güvenlik kurumlarının ilişkilerinin güçlendirilmesi gibi konuları da ele aldı.

Afganistan milli güvenlik danışmanı Muhammed Hanif Etmer’in Tacikistan ziyareti, son günlerde iki ülkenin ortak sınırında milis güçlerin artan faaliyetleri Tacik ve Afgan yetkilileri derinden kaygılandırmaya başladığı bir sırada gerçekleşti. Geçen 9 Ağustos tarihinde Tacikistan’ın Şurabad sınır bölgesinde Tacik sınır muhafaza birlikleri ile Afganistan’dan kaçakçı silahlı bir grup arasında çatışma çıktı. Bu olay, cari yılda Tacikistan ve Afganistan’ın ortak sınırında yaşanan 17. Silahlı çatışmaydı.

Geçen hafta Ermenistan’ın başkenti Erivan’da hükümet karşıtlarının protesto eylemleri ve Cumhurbaşkanı Serj Sarkisiyan’ı istifa çağrıları sona erdiği bir sırada eylemlerin yeniden başladığı bildirildi.

Yeni protesto eylemleri yine başkent Erivan’ın merkezi meydanı olan Özgürlük meydanında düzenlendi.

Bazı gözlemciler Ermenistan kentlerinde yeni tur itirazların alevlenmesini bu ülkede siyasi, sosyal ve iktisadi şartların kötülüğüne bağlıyor, nitekim muhaliflerin Sarkisiyan yönetiminden gündeme getirdikleri talepleri de bir nevi bu iddiayı doğruluyor. Fakat Erivan yönetiminin de bu itirazlara karşı tepki vermemesi dikkatlerden kaçmıyor.

Bundan iki hafta önce Ermeni muhalif partilerin binlerce taraftarı sokaklara dökülerek Sarkisiyan yönetimine karşı slogan atmaya başladı.

Bu arada Ermenistan’ın başkenti Erivan ve bazı çevre kentlerinde yaşanan kargaşa ve iç gelişmeler,  Azerbaycan cumhuriyetinde iktidar parti b itirazları Sarkisiyan yönetiminin Bakü ile Erivan arasında ve Rusya’nın arabuluculuğu ile sağlanan son anlaşmayı bozmaya yönelik politikası şeklinde değerlendirdiği bir sıra gündeme geliyor.

Öte yandan bazı siyaset çevreleri Ermenistan’da yaşanan iç kargaşaları bir yandan Ermeni halkının Sarkisiyan yönetimini istifaya çağırması ve öbür yandan da Azerbaycan cumhuriyetinin bu kargaşaları bir oyun olarak yorumlamasıyla ilgili olduğunu belirtiyor.

Ve son olarak geçen hafta Bakü kenti ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran ve Rusya cumhurbaşkanlarını ağırladı. Bakü’da üç liderin bir araya gelmesi ile düzenlenen zirve ise uzmanlarca bölgesel çok yönlü ilişkilerde bir dönüm noktası şeklinde yorumlandı.

İran, Azerbaycan ve Rusya arasında gerçekleşen üçlü zirve aslında kendi çapında bir ilkti ve Hazar bölgesinde ve ayrıca Kafkasya bölgesinde stratejik ilişkilerin geliştirilmesi bakımından stratejik önem arz ediyordu.

Üçlü zirvenin en önemli gündem maddelerinden biri Kuzey Güney transit koridorunun geliştirilmesi ve iktisadi işbirliğinin takviye edilmesiydi.

2000 yılında Rusya’nın San Petersburg kentinde İran, Hindistan ve Rusya ulaştırma bakanları arasında imzalanan bir anlaşma ile birlikte Kuzey Güney transit koridoru resmen ilan edildi. Bu koridor Kuzey Avrupa ve Rusya’yı İran ve Hazar denizi üzerinden Hint okyanusu, Fars körfezi ve Güney Asya bölgelerinde yer alan ülkelere bağlıyor.

İran, Rusya ve Azerbaycan Cumhuriyeti şimdi Kuzey Güney transit koridorunu tamamlamak için bir araya geliyor. Proje hayata geçtiği takdirde en başta Hazar denizinin batısı Azerbaycan Cumhuriyeti üzerinden İran’a bağlanıyor.

Güvenlik, istikrar, İran’ın büyük iktisadi piyasası ve Fars körfezi ve Umman denizi üzerinden uluslararası açık denizlere ulaşılması, Kuzey Güney koridorunun bölge ülkelerine sunan imtiyazlar sayılıyor.

Şimdi ise İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Bakü ziyareti ve Rusya ve Azerbaycan liderleri ile bir araya gelmesi bölgesel transit projelerinin ilerletilmesinde ve ayrıca bölgede çok yönlü işbirliğini takviye etmekte tarihi bir fırsat sayılıyor.015

Etiketler