Eylül 17, 2016 22:17 Europe/Istanbul

Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev’in özel kalem müdürlüğü, Kazak liderin Çin’de G 20 liderler zirvesinin kulisinde Amerikalı mevkidaşı Barack Obama ile görüştüğünü açıkladı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev Çin’in Hangjui bölgesinde düzenlenen G 20 liderler zirvesinin kulisinde Obama ile bir araya gelerek Astana ve Washington arasındaki ikili ilişkilerin şimdiki durumunu ve gelişme ufkunu ve diğer bazı bölgesel ve küresel meseleleri masaya yatırdı.

Kazak lider Nazarbayev G 20 zirvesinin kulisinde ayrıca İngiltere’nin yeni Başbakanı Teressa May ve Kanada Başbakanı Justan Trudo ile de birer görüşme gerçekleştirdi. Rusya lideri Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Fransuva Hollande, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nazarbayev’in zirvenin kulisinde görüştüğü diğer bazı liderlerdi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in G 20 grubunun son iki oturumuna üye ülkeler tarafından davet etmesi aslında bu grubun jeo politik ve jeo ekonomik projelerine Astana yönetimini cezbetme doğrultusunda gerçekleşiyor. Kazakistan’ın BM güvenlik konseyine daimi üyesi olmayan üye sıfatı ile orta Asya’dan ilk ülke olarak katılması ve BM güvenlik konseyinin  daimi üyeleri başta olmak üzere bir çok jeo politik arenanın aktörlerince benimsenen Astana’nın esnek politikaları,  Kazakistan’ı ABD ve AB gibi tarafların G 20 zirvesine davet etmeye cazip hale getiren diğer etkenlerdir.

Geçen hafta Kazakistan parlamentosu uluslararası ilişkiler komisyonu Başkanı Molan Aşimbayev, ülkesinin terör eylemlerini gerçekleştirenlerin cezalarını ağırlaştırma çalışmasını açıkladı. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Aşimbayev, Kazakistan parlamentosu, bu ülkede terör eylemlerini düzenleyen teröristlere verilen cezaları öngörün kanunu ağırlaştırma meselesini ele aldığını belirtti. Aşimbayev, terörle mücadele kanununu ağırlaştırmayı öngören bu yasa tasarısının yanında silah kaçakçılığı ve göç meselesinin kontrol altına alma konusu ve teröristlere idam cezası verilmesi gibi konuların da tartışılacağını kaydetti.

Hazırlanan yasa tasarısında terör ve radikalizmle mücadele kanunu, ceza kanunu, idari kanun ve diğer bazı kanunlardan oluşan toplam 20 kanunun ele alınması gerekiyor. Aşimbeyev’in belirttiğine göre Kazakistan’da teröristlere idam cezası verilme meselesi de ele alınan önemli konulardan biridir.

Kazak parlamenter Aşimbayev mevzu bahis kanunları ve terör ve radikalizm temelli uygulamalarla mücadelenin şiddetlendirilmesi ve yine radikal örgütlere mali destek ve Kazak vatandaşları savaşmak üzere yurtdışına götürmek ve onları organize etmek gibi durumlarla mücadeleyi Kazakistan’da geleneksel olmayan ideolojilerin kökünü kurutmak üzere şiddetlendirmek istediklerini belirtti. Söz konusu yasa tasarısının yıl sonuna kadar incelenmesi tamamlanarak onaylanması bekleniyor.

Kazakistan’da terör ve radikalizmle mücadelenin şiddetlendirilmesi ve silah kaçakçılığı ve göç meselesinin kontrol altına alınması ile ilgili yasa tasarısa, geçenlerde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev resmen selefi tarikatın faaliyetini yasak ilan ettiği ve ülkesinde radikal örgütlere karşı sert tepki verilmesi yönünde talimat verdiği bir sırada gündeme geliyor.

Son aylarda Kazakistan’ın Aktobe ve Almatı gibi bazı kentlerinde bir dizi terör saldırıları yaşandı ve bazı Kazak vatandaşlar ve güvenlik güçleri hayatını kaybetti veya yaralandı.

Kırgızistan ve Özbekistan başbakanları  iki ülkenin dostane ilişkiler kurması ve sınır anlaşmazlıklarının gerilmesine vurgu yaptı.

Geçen hafta Özbekistan’ın merhum lideri İslam Kerimov’un cenaze törenine katılmak üzere bu ülkeyi ziyaret eden Kırgızistan Başbakanı, İslam Kerimov’un Özbekistan’ın bağımsız bir devlet olma yolundaki ilk Cumhurbaşkanı olarak bu ülkenin uluslararakı konumunun güçlenmesi ve iktisadi ve sosyal kalkınmasında anahtar rol ifa etmesine işaretle Kırgızistan Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev’i temsilen Kerimov’un vefatı dolaysıyla dost ve komşu ülke Özbekistan milleti ve devletine başsağlığı dileğinde bulundu.

Özbekistan ve Kırgızistan başbakanları gerçekleştirdikleri görüşmede tarım ve ulaştırma altyapıları gibi alanlarda ticari ve iktisadi işbirliğini ve ufkunu masaya yatırdı. Görüşmede taraflar ayrıca dostane ilişkilerin kurulmasına ve sınır anlaşmazlıklarının giderilmesine vurgu yaptı.

Görüşmeye iki başbakanın yanı sıra Kırgızistan Dışişleri Bakanı Erlan Abduldayev, yargı erki sözcüsü Nerbek Alimbekov, Kırgız parlamenter Anvar Artikov ve Kırgızistan’ın Özbekistan’daki tam yetkili büyükelçisi Danyar Seyyidikov da katıldı.

Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin geçen hafta Çin’den dönüşü sırasında Özbekistan’ın Semerkand kentine, bu ülkenin merhum lideri İslam Kerimov’un defnedildiği kente uğradı ve Özbekistan halkına ve devletine başsağlığı diledi. Putin, Kerimov döneminde ikili ilişkilerin güçlenmesi yolunda atılan tüm adımların korunacağını ve gelecekte daha da geliştirileceğini belirtti.

Rusya Başbakanı Medvedev de 3 Eylül’de İslam Kerimov’un cenaze törenine katılarak Putin’in taziye dileklerini sunmuştu.

Özbekistan’ın Rusya’nın bölgesel ve küresel politikalarında önemli rol ifa etmesi, Moskova yetkililerinin Özbekistan’a gelmelerinin sebeplerinden biridir.

Geçen hafta Amerika Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danial Rozenblum da Taşkent’i ziyaret ederek Özbekistan Dışişleri Bakanı ile görüştü. Amerikalı diplomat Başkan Obama’nın İslam Kerimov’un vefatı dolaysıyla taziye mesajların Taşkent yetkililerine iletti ve Özbekistan milleti ve devletine başsağlığı diledi. Amerikalı diplomat ayrıca Özbek yetkililerle ikili ilişkileri görüştü.

Gözlemciler orta Asya bölgesi her zaman Amerika’nın ilgi odağında olan bir bölge olduğunu ve beyaz saray bu bölgede nüfuzunu korumaya çalıştığını belirtiyor. Amerika Dışişleri Bakanı Yardımcısı’nın Özbekistan ziyaretini ve Kerimov’un vefatı dolaysıyla başsağlığı dileklerini de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.

Geçen hafta Tacikistan adalet bakanlığı tarafından geçici olarak gözaltına alınan Tacikistan İslam hareket partisi hukuk danışmanı Zurafa Rahmani serbest bırakıldı. Rahmani’nin hapisten serbest bırakılması bir süre önce Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın imzaladığı af kanunu çerçevesinde gerçekleşti. Bundan iki hafta önce de Tacikistan adalet bakanlığı yetkilileri Rahmani’nin yeni af kanunundan yararlanabileceğini açıklamıştı. İslamî hareket partisinin hukuk danışmanlığını yapan Rahmani geçen sene başkent Duşanba’nın çevresinde yaşanan ve Tacik yetkililerce eski savunma Bakanı yardımcısı Abdulhalim Nazarzade’nin darbe girişimi olarak niteledikleri huzursuzlukların ardından İslamî hareket partisi başkanlık konseyinin 12 üyesi ile birlikte gözaltına alınmıştı.

Rahmani ve İslamî hareket partisinin 12 üst düzey üyesinin gözaltına alınmasından iki hafta sonra Tacikistan yüksek mahkemesi İslamî hareket partisinin faaliyetini yasak ilan etti.

Haber kaynakları geçen hafta Tacikistan yönetimi geçenlerde IŞİD’in komutanlarından biri olarak atanan kaçak Tacik albay Gülmurad Halimov tarafından tehdit edildiğini duyurdu. Halimov’un Tacikistan yönetimine gönderdiği mesajda bu ülkenin bağımsızlığının 25. Yıldönümü olan 9 Eylül için bazı saldırılar planladığını belirttiği kaydedildi.

Bu haberin yayımlanmasının ardından Tacikistan özel kuvvetleri Halimov tarafından gönderilen tehdit mesajı hakkında araştırma yapmaya başladı.

Bölge medyası bu mesajdan önce Halimov’un IŞİD terör örgütünde komutan olduğunu yazmıştı.

Tacikistan’ın kaçak albayı Gülmurad Halimov 27 Mayıs 2015’te ve ortalıktan kaybolduktan bir ay sonra bir video klipte tekfirci IŞİD terör örgütüne katıldığını anlattı.

Bu arada Tacik güvenlik güçleri Halimov’un tehdit mesajı gönderdiği haberini tekzip etti. Tacikistan’ın güvenlik ve savunma kurumlarından üç kurum, kaçak albay Halimov’un böyle bir tehdit mesajı gönderdiği haberi gerçek olmadığını belirtti. Söz konusu kurumlar, buna karşın konuyu incelediklerini ve herhangi bir tehdit mesajı aldıkları takdirde gereken tepkiyi vereceklerini ifade etti.

Tacikistan içişleri bakanlığı sözcüsü Ömercan İmamali de Halimov’dan böyle bir tehdit mesajı alındığından haberdar olmadığını, böyle bir mesaj gelseydi güvenlik yetkililerinin bundan haberdar olması gerektiğini belirtti. İmamali, bu haber Tacikistan’ın 25. Yıldönümü eşiğinde ülkenin huzurunu kaçırmak miçin yayılan bir spekülasyon olduğunu vurguladı.

Geçen hafta Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov, bu ülkenin silahlı kuvvetlerini ziyareti sırasında satın alınan yeni askeri teçhizat hakkında bilgi aldı. Berdi Muhammedov ülkesinin savunma gücünün takviye edildiğini belirtti.

Geçen hafta Türkmenistan milli güvenlik konseyi üst düzey üyelerinin oturumu Cumhurbaşkanı Berdi Muhammedov başkanlığında hava hakliyatı polis hizmetleri merkezi binasında düzenlendi. Oturumda ülkenin güvenlik ve askeri kurumlarının cari yılın ilk sekiz ayında icraatının sonuçları ele alındı.

Türkmen lider Berdi Muhammedov milli güvenlik konseyi üst düzey üyelerinin raporlarını dinledikten sonra sınır muhafaza birliği komutanına hitaben Türkmen sınır muhafızları ülkenin sınırlarını korumanın yanında komşu ülkelerle teamülde bulunmaları ve Türkmenistan’ın geçmişte iyi komşuluk temeline dayanan ilişkilerini aynı şekilde sürdürmeleri gerektiğini belirtti. Türkmenistan’ın askeri doktrinin sırf savunmaya yönelik olduğunu kaydeden Berdi Muhammedov, Türkmenistan silahlı kuvvetlerinin teknik bünyesi ve teçzihatı gelecekte de uzman kadroların ve modern teçhizatın katılımı ile daha da takviye edileceğini ifade etti.

Türkmenistan milli güvenlik konseyi üst düzey üyelerinin oturumu sona erdikten sonra Cumhurbaşkanı Berdi Muhammedov konsey üyelerinin eşliğinde yurt dışından satın alınan yeni askeri teçhizatı ve makineleri yakından inceledi.

Savaş uçakları, helikopterler, İHA’lar, savunma sistemleri, hava savunma sistemleri, kara savunma sistemleri, askeri hafif araçlar, askeri üniformalar, füze sistemleri, gelişmiş iletişim sistemleri, hafif ve ağır silahları, Türkmen lider ve beraberindeki heyetin yakından incelediği askeri teçhizatlardan bazılarıydı.

Türkmenistan’ın tarafsızlık ilkesi 1995 yılında BM genel kurulu tarafından onaylandı.

Geçen hafta Kırgızistan yetkilileri, başkent Bişkek’te Çin büyükelçiliğine düzenlenen terör saldırısının talimatını Uygur terör örgütleri verdiğini açıkladı.

Geçen hafta Kırgızistan’da yaşanan ve uluslararası medyanın dikkatini çeken gelişme, başkent Bişkek’te Çin büyükelçiliği önünde düzenlenen terör saldırısıydı. Olayla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Kırgızistan Başbakan yardımcısı Caniş Rozkav, saldırı bir intihar eylemcisi tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Kırgız yetkili teröristlerin mitsubishi marka bir araçla büyükelçiliğe yaklaştığını ve ardından aracı infilak ettirdiklerini kaydetti.

Olayın üzerinden bir hafta geçtikten sonra ise Kırgız yetkililer intihar saldırısının failleri ve azmettiricileri hakkında bir açıklama yaparak, bu saldırının talimatı Suriye’de faaliyet yürüten uygur terör örgütleri tarafından verildiğini belirtti.

Bundan önce de Çin yetkilileri bazı radikal uygur unsurların Suriye’de diğer teröristlerin yanında yer aldığını açıklamıştı.

Geçen hafta Azerbaycan cumhuriyetinde anayasa değişikliği ile ilgili kampanya 3 Eylül günü resmen başladı. 26 Eylül’de düzenlenmesi beklenen anayasa değişikliği referandumunda Azerbaycan merkezi seçim komisyonu sadece iktidar yeni Azerbaycan partisi, belediye ve vatandaşlar topluluğu olmak üzere üç gruba kampanya yapmalarına izin verdi. Referandum için 256 oylama merkezi belirlendiği belirtildi.

Yine dört medya organı referandum taraftarları ve muhaliflerinin görüşlerini ücretsiz olarak yayımlayacak ve her iki taraf için belli bir alan ve belli bir süre ayıracak. Bu dört medya organı ise bir TV kanalı ve üç gazeteden oluşuyor. Bu medya organları devlete ait ve referandum gününe kadar bu  gelişme ile ilgili yaşanan olayları yansıtması bekleniyor.

Azerbaycan cumhuriyetinde merkezi seçim komisyonu anayasa referandumu hakkında kampanyaların başladığını açıklamasına karşın gözlemciler referandumla ilgili kampanyanın pratikte sona erdiğini belirtiyor. Çünkü referandum taraftarları ve muhalifleri oylamadan önce görüşlerini beyan ettikleri ve kampanyanın son gününe kadar görüşlerinde herhangi bir değişiklik beklenmediği anlaşılıyor.

Gözlemciler ayrıca referandumun gelişmeleri sadece devlete ait dört medya organı aracılığı ile yansıtılmasını da referandumun bir başka olumsuz yönü olarak değerlendiriyor.015

Etiketler