Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Geçen hafta İran ve Kazakistan Dışişleri Bakanı Yardımcıları bölge ülkelerinin şiddet, radikalizm ve terörle ortak mücadele etmeleri gerektiğine vurgu yaptı.
Geçen hafta bazı siyasi istişarelerde bulunmak üzere siyasi bir heyet başkanlığında Tahran’a gelen Kazakistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Akil Beyk Kemaleddinov, İranlı mevkidaşı İbrahim Rahimpur’la görüştü.
Görüşmede iki taraf siyasi, iktisadi, ticari, bankacılık, transit, demiryolları ve deniz nakliyatı, enerji, Suap, tarım, vize kolaylığı gibi konuları masaya yatırdı ve iki ülke arasındaki anlaşmaların uygulanmasına vurgu yaptı.
Görüşmede ayrıca bölgede terör, şiddet ve radikalizmle ilgili en önemli konular ve meseleler ele alındı. Taraflar bölge ülkelerinin şiddet, radikalizm ve terörle ortak mücadele etmeleri gerektiğine vurgu yaptı.
Geçen hafta Kazakistan medyası Kazakistan milli muhafı alayı ile Ukrayna’nın Harkov uçak sanayii firması arasında anlaşmazlığın tırmandığını duyurdu. Kazak medyası Ukraynalı firmanın iki yıl geçmesine karşın N 74 uçağının yapımı ve Astana yönetimine teslimatı yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini yazdı.
Kazakistan milli muhafız alayı Ukrayna’nın Harkov uçak sanayii firmasına 15 milyon dolar ödemesine karşı siparişte bulunduğu N 74 uçağını bir türlü Ukraynalı firmadan teslim alamıyor.
Kazakistin milli muhafız alayı ile Ukrayna’nın Harkov uçak sanayii firması arasındaki anlaşmaya göre Ukraynalı firmanın söz konusu uçağı geçen yılın sonbahar aylarında Kazak tarafa teslim etmesi gerekiyordu, fakat bazı sebeplerden ötürü şimdiye kadar yükümlülüklerini yerine getiremedi.
Ukrayna uçak sanayii firması geçen yılın sonbaharında Kazak müşterisinden uçağın teslimat tarihini Kasım 2016’ya kadar ertelemesini talep etti, Kazak müşteri de talebi kabul etti. Ancak sonunda Ukraynalı firmanın temsilcileri bu uçağı inşa edemediklerini açıkladı, çünkü firma Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Proşenko’nun talimatı üzerine Rus firmalarla işbirliği yapamıyor, oysa uçağın çoğu parçasının Rusya’dan ithal edilmesi gerekiyor. Kazakistan milli muhafız alayı bu açıklamanın ardından Ukrayna’nın Harkov kentinde bir mahkemeye baş vurarak anlaşmanın feshedilmesini ve Ukraynalı firmanın da yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraf olarak tanınmasını istedi, ancak mahkeme bu talebi reddetti. Ukraynalı firmanın yetkilileri beklenmedik şartların yüzünden yükümlülüklerini yerine getiremediklerini belirterek, anlaşmanın bu yüzden feshedilmesini istiyor.
Şimdi ise Astana’nın nasıl ve hangi yoldan Ukraynalı firmaya ödediği parayı veya siparişte bulunduğu uçağı alacağı merak konusu. Ancak bu durumun iki ülke arasında gerginliğe yol açabileceği anlaşılıyor.
Geçen hafta Kırgızistan Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev tedavisini sürdürmek üzere Rusya’nın daveti üzerine Moskova’da cumhurbaşkanlığı merkezi hastaneye kaldırıldı. Atambeyev Rusya federasyonu cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürlüğü lgözetiminde olan merkezi hastanede tedavisine devam ediyor.
Kırgız lider Atambayev bir süre önce ülkesinden üst düzey bir heyet başkanlığında BM genel kurul zirvesine katılmak üzere Amerika’ya giderken Türkiye’de kalp rahatsızlığı geçirde ve hemen hastaneye kaldırıldı. Türk hekimler Atambayev’i muayene ettikten sonra Kırgız liderin kalp sorunları yüzünden hastaneden ayrılamayacağını açıkladı.
Geçen hafta Kırgızistan yönetimi bu ülkenin anayasasının değişmesini öngören paketi içindeki değişen maddeleri ilan ederek Kırgızistan parlamentosuna sundu.
Hükümetin sunduğu anayasa değişikliği paketi ise Kırgızistan parlamentosu tarafından inceleme sırasına alındı. Paketin parlamentonun resmi oturumlarından birinde milletvekillerinin oylarına sunulması bekleniyor. Kırgızistan’da 4 Aralık 2016 tarihini referandum tarihi olarak belirleyen anayasa değişikliği paketinin birinci maddesinde değişiklik yapıldığı belirtilirken, ikinci maddede de anayasada yapılması önerilen değişiklikler yer alıyor. Anayasanın başında ise Kırgızistan cumhuriyetinin bir önceki anayasada yer alan ve bu ülkenin temel değerleri olarak bilinen istiklal, özgürlük, hukuk kavramlarına yeni maddeler eklendiği belirtiliyor.
Kırgızistan insaniyet, hayat, sağlık, hukuk ve özgürlük gibi değerler öncelikleri olan bağımsız ve demokrat bir devlet olmak istiyor. Gerçi hükümetin önerdiği anayasa değişiklik paketinde hukuk ve özgürlük hala bu ülkenin temel değerleri arasında yer alıyor, bu ağlamda anayasada vatandaşların gözaltı ve hapis süresi ve polis gücü ve içişleri bakanlığı yetkililerinin vatandaşlara yönelik davranışında bazı değişiklikler öngörülüyor. Paketin beşinci maddesinde de aile ocağı kurma yöntemleri konusunda bazı değişiklikler yer alıyor. Uzmanlar bu değişikliğin eşcinsellerin evlenmesini engelleyeceğini belirtirken, şimdiki anayasada bu durumu engelleyecek herhangi bir madde bulunmuyor. Örneğin yeni anayasada aile ocağının ancak bir kadın ve bir erkeğin gönül rızası ile kurulabileceği belirtiliyor.
Kırgızistan’da anayasa değişiklik paketi Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev’in önerisi ve parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran sosyal demokrat partinin desteği ve anayasadaki bazı hataları düzeltmek amacıyla parlamentoya sunuldu, fakat bu hareket ülkede tüm muhalefet kanatlarının sert tepkisi ile karşılaştı. Üstelik hali hazırda yürürlükte olan ve 2010 yılında onaylanan anayasada 2020 yılına kadar bu anayasada değişiklik yapılmaması gerektiğine dair bir madde yer alıyor.
Öte yandan anayasada yapılan yeni değişikliklerin başbakanın bazı alanlarda yetkilerini arttırıyor. Örneğin Başbakan bakanları görevden azledebiliyor veya valilerin atanmasına veya görevden alınmasına doğrudan müdahale edebiliyor. Oysa bu iki durum hali hazırda yürürlükte olan anayasada başbakanın yetki alanına girmiyor ve Başbakan hali hazırda sadece bu yetkililerin azledilmesini önerebiliyor ve nihai kararı bu tür konularda Cumhurbaşkanı veriyor.
Geçen hafta Tacikistan Dışişleri Bakanı Sıraceddin Aslov, orta Asya bölgesinde su sorunu bölge ülkeleri arasında siyasi irade ve koordinasyonla çözümlenebileceğini açıkladı.
BM genel kurulunun 71. Zirvesinde orta Asya bölgesindeki sorunlara ve özellikle su sorununa işaret eden Bakan Aslov, su sorunu ve diğer sorunlar, bölge ülkeleri arasında siyasi irade ve koordinasyonla çözümlenebileceğini belirtti. Bakan Aslov, orta Asya bölgesinde özellikle sağlık, tarım, enerji ve ayrıca bölgede çeşitli ülkelerce eşzamanlı kullanılan yeraltı su kaynakları üzerindeki anlaşmazlıklar ve sorunlar devam ettiğini ifade etti.
Tacikistan Dışişleri Bakanı Sıraceddin Aslov BM genel kurul zirvesinde yaptığı konuşmanın devamında, genel kurulun Tacikistan’ın 2018 ila 2028 yılları arasında kalan on yılı “yaşam içi su” yönündeki önerisini kabul etmesini diledi. Bakan Aslov konuşmasında su her ülkenin kalkınmasının temel kaynağı olduğunu belirtti ve önümüzdeki on beş yılda su kaynaklarına ulaşmanın beşeri toplumun en gerekli çalışmalarından biri niteledi. Bakan Aslov konuşmasının bir başka bölümünde ise uluslararası güvenlik durumuna ve terör ve radikalizm ve silahlı çatışmalardan kaynaklanan tehditlerin bertaraf edilmesi gerektiğine vurgu yaptı ve dünya ülkeleri barış ve istikrarın sağlanması için daha fazla çaba harcamaları gerektiğini ifade etti.
Geçen hafta Özbekistan ve Türkmenistan karma ekonomik, ticari, teknik, kültürel ve bilimsel komisyonunun 12. Oturumu Taşkent kentinde düzenledi. İki ülkenin çeşitli bakanlıkları ve kamu kurumlarının başkanları ve temsilcilerinin katıldığı oturumda Türkmenistan ve Özbekistan arasında dış politika, ekonomi, ticaret, sanayi, petrol ve doğalgaz, enerji, tarım, tekstil, bilim ve teknoloji, taşımacılık ve iletişim, kültürel gelenek ve görenekler gibi konularda işbirliği masaya yatırıldı.
hafta Özbekistan ve Türkmenistan karma ekonomik, ticari, teknik, kültürel ve bilimsel komisyonunun 12. Oturumunun sonunda taraflar ilgili işbirliği belgelerini imzaladı. Oturuma katılan temsilciler ayrıca varılan anlaşmaların Türkmenistan ve Özbekistan arasında ulaştırma, bilim ve teknoloji ve ayrıca su kaynaklarını makul şekilde kullanmak gibi alanlarda işbirliğini güçlendirme yönünde imzalandığını belirtti.
2015 yılında Türkmenistan ve Özbekistan arasındaki ticaret hacmi 320 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bu rakam cari yılın ilk sekiz ayında 177 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Özbekistan’da Türkmen yatırımcıların sermayesi ile yedi ortak firma inşaat hizmetleri ve inşaat malzemeleri üretimi alanında faaliyet yürütürken, Türkmenistan’da da 6 ortak firma Özbek sermayesi ile faaliyet yürütüyor.
Hali hazırda Türkmenistan ve Özbekistan 173 anlaşma imzalayarak iki ülke arasındaki işbirliği ivmesini geliştirmeyi amaçlıyor.
Geçen hafta 12. İran ve Türkmenistan ortak konsolosluk oturumunda 18 maddelik işbirliği protokolü İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı ve Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı müsteşarı tarafından imzalandı. Tahran’da düzenlenen ve iki gün süren ortak oturumda İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hasan Kaşkavi İran heyetine ve Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Vefa Hacıyev de Türkmen heyete başkanlık etti.
Oturumun sonunda ise 18 maddelik işbirliği protokolü İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı ve Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı müsteşarı tarafından imzalandı. Belgede iki ülkenin karşılıklı vatandaşlara ve özellikle işadamlarına ve turistlere vize kolaylığı ve mahkumların takası ile ilgii sözleşmenin yürürlüğe girmesi ve ayrıca ikili sınır ve gümrük meselelerinin çözümlenmesi gibi konular yer alıyordu.
Ve son olarak geçen hafta Azerbaycan cumhuriyetinde anayasa referandumu düzenlendi. Azerbaycan Cumhuriyeti merkezi seçim komisyonu 26 Eylül Pazartesi günü gerçekleşen referandumun ardından yaptığı açıklamada referandumda oy kullanma hakkına sahip olan 5 milyon 267 bin 111 vatandaştan 3 milyon 671 bin 707 vatandaş oy kullandığını ve %69.7 Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önerdiği reformlara olumlu oy verdiğini belirtti. Böylece Azerbaycan cumhuriyetinde cumhurbaşkanlığı süresinin beş yıldan yedi yıla yükseltilmesi ve milli meclis milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı adaylığı için yaş sınırının kaldırılması Azerbaycan halkı tarafından onaylanmış oldu.
Gerçekta Azerbaycan Cumhuriyeti 1991 yılında bağımsızlığına kavuştuktan sonra bu ülkenin anayasası da 1995 yılında onaylandı ve daha sonra da iki kez 2002 ve 2009 yıllarında anayasa reform paketi için referandum yapıldı. Bu yüzden 26 Eylül tarihinde düzenlenen referandum, Azerbaycan’da bağımsızlığından sonra anayasa ile ilgili dördüncü referandumdu.
Öte yandan orta Asya ve Kafkasya gelişmelerine bakıldığında, bu bölgde yer alan ülkeleringenellikle anayasalarını iktidarın başında bulunan kişinin lehine değiştirme bağlamında benzer davranışta bulundukları ve tüm çabalar iktidardaki cumhurbaşkanının gücünü korumaya yönelik olduğu anlaşılıyor. Gerçi bu arada Kırgızistan da bir istista sayılıyor. Fakat orta Asya ve kafkasya bölgesinin en demokrat Cumhuriyeti sayılan bu ülkede de anayasa bazı değişikliklere maruz kaldığı anlaşılıyor. Bölgede diğer cumhuriyetlerde de güç ve iktidarın cumhurbaşkanının tekelinde bulunması için çaba harcandığından Azerbaycan cumhuriyetinin de bu kaideden müstena olmadığı anlaşılıyor.015