Orta Asya ve Kafkasya gelişmeleri
Geçen hafta 13. Kazakistan Rusya bölgesel işbirliği zirvesi iki ülkenin büyük firmalarının temsilcilerinin katılımı ile Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlendi.
İki gün süren oturumda çeşitli meseleler ele alındı ve iki ülke arasında nakliyat ve ulaştırma, turizm sektörü, ticaret alanında var olan engellerin kaldırılması ve diğer önemli ikili işbirliği alanları masaya yatırıldı.
Zirvenin sonunda iki ülke arasında gıda sanayii, kimya, metalurji, yeni teknolojiler, mühendislik hizmetleri, ilaç sanayii ve inşaat malzemeleri gibi alanlarda 30 işbirliği anlaşması Rus ve Kazak heyetlerin arasında imzalandı.
Rusya lideri Vladimir Putin ve Kazak mevkidaşı Nur Sultan Nazarbayev oturumun ikinci gününde düzenlenen imza törenine katıldı. Rusya ve Kazakistan arasında imzalanan anlaşmaların değeri 20 milyar dolar olarak açıklandı.
Geçen hafta Türkmenistan ve beyaz Rusya arasında anlaşmazlıkların tırmanmasının ardından Aşkabat ve Minsk birbirini beyaz Rusya’dan bir firmanın Türkmenistan’ın doğusunda inşa etmesi gereken bu ülkenin en büyük potasyum kompleksinin inşaatı konusunda yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladı.
Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı basın bürosu konu ile ilgili bir bildiri yayımlayarak beyaz Rusya’nın potasyum sanayi kompleksini inşa etmeye yönelik anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden duydukları kaygıyı dile getirdi. Bu bildiri beyaz Rusya Başbakan yardımcısı Anatoli Kalinin’in Aşkabat’a yaptığı ziyareti ve Türkmen yetkililerle beyaz Rusya’dan bir firmanın Türkmenistan’ın doğusunda inşa etmesi gereken bu ülkenin en büyük potasyum kompleksinin inşaatı konusunda müzakere etmesinin ardından yayımlandı. Bildiride, projenin müteahhit firması sanayi kompleksinin bazı altyapı bölümlerinin inşaat sürecinde belirlenen takvimin gerisinde kaldığı vurgulandı.
Türkmenistan yönetimi beyaz Rusya’ya yönelik eleştirilerinde ayrıca Minsk’i beyaz Rusya firmasını yerel çalışanların maaşını ödemekte gecikmesi ve yine söz konusu sanayi kompleksinin bir kaç milyon dolar değerindeki yedek parçaları ve teçhizatının ithalatı konusunda gerekli belgeleri Türkmenistan yönetimine sunmaması konusunda da eleştirdi. Aşkabat yönetimi ayrıca beyaz Rusya medyasında Türkmenistan’ın söz konusu projede müteahhit firmaya yönelik mali yükümlülüklerini yerine getirmediği ile ilgili çıkan haberleri mesnetsiz niteleyerek beyaz Rusya firması projenin ilerlemesi ile ilgili gerekli rapor ve belgeleri sunmakta gecikmeli davrandığını kaydetti.
Türkmenistan Dışişleri Bakanlığının bu bildirisi, beyaz Rusya Başbakanı iki gün önce Minsk’te Türkmenistan büyükelçisi ile görüşmesinde Türkmen tarafın proje ile ilgili mali yükümlülüklerini yerine getirmemesinden duyduğu kaygıyı Türkmen elçiye bildirdiği bir sırada gündeme geldi.
Beyaz Rusya Türkmenistan’ın doğusunda yer alan Lebab eyaletinde 1.4 milyar dolar değerinde bir potasyum sanayii kompleksini inşa ediyor. Bu kompleksin bölgenin en büyük potasyum sanayii kompleksi olduğu belirtiliyor.
Geçen hafta İran’ın Kırgızistan büyükelçisi Ali Muctaba Ruzbahani, iki ülke arasında uzun vadeli işbirliği belgeleri hazırlanmakta olduğunu, belgeler kesinleştiği zaman İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Bişkek ziyareti sırasında Kırgız mevkidaşı ile birlikte imzasına sunulacağını açıkladı.
Geçen hafta İran’ın Kırgızistan’a atadığı yeni büyükelçisi Ali Muctaba Ruzabahani büyükelçilik binasında bir basın toplantısı düzenleyerek Tahran ve Bişkek ilişkilerinin geleceği ve hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu. Basın toplantısında büyükelçi Ruzbahani ikili ilişkilerin ufkunu açıklamanın yanında yerel medyanın sorularını cevapladı.
Kırgızistan yerel medya mensupları basın toplantısında iki ülke arasında iktisadi, ticari, kültürel, eğitim ve diğer alanlarla ilgili ikili işbirliğini geliştirme ufku hakkında çeşitli soruları gündeme getirdi, büyükelçisi Ruzbahani ise soruların tümünü cevapladı.
Oturuma katılan Kırgızistan medyası ve basın mensupları İran büyükelçiliği ile işbirliğini geliştirmekle iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde daha etkili rol ifa etmeyi temenni etti. Ruzbahani de oturumda yaptığı vurguda, hali hazırda İran ve Kırgızistan arasındaki işbirliği iki cumhurbaşkanının karşılıklı ziyaretleri ve çeşitli alanlarda işbirliği belgelerini imzalamaları ile beraber gelişmekte olduğunu kaydetti.
İran’ın Kırgızistan büyükelçisi Ruzbahani basın toplantısında ikili ilişkilerin hakkında şöyle dedi: hali hazırda iki ülke arasında uzun vadeli işbirliği belgeleri hazırlanmakta olduğunu, belgeler kesinleştiği zaman İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Bişkek ziyareti sırasında Kırgız mevkidaşı ile birlikte imzasına sunulacağını ifade etti.
Geçen hafta Kırgızistan içişleri Bakanı yardımcısı Kursan Asanov, Rusya içişleri bakanlığından bir heyetin Kırgızistan ziyaretinin amacını iki ülke arasında bilgi alışveriş sistemi kurma yönünde müzakere etme şeklinde açıkladı. Kırgız yetkili ziyaretin amacı ikili bilgi alışverişi alanında işbirliğini geliştirme şeklinde ifade ederek, bu arada Moskova ve Bişkek ve bağımsız ülkeler topluluğuna üye diğer ülkelerin arasında bu sistemin kurulması gündemde olduğunu kaydetti.
Rus heyeti Bişkek havaalanında karşılayan Kırgız yetkili Asanov, iki ülkenin ilgili kurumları arasında ortak istihbarat faaliyetleri ve ortak kontrol uygulamaları gibi güncel konuların da ele alınacağını belirtti. Asanov, sınırötesi suçlarla mücadele konusunda bağımsız devletler topluluğuna üye ülkelerin yürütme kurumları ortak komünikasyon ve ortak bilgi sisteminden yararlanmaları ve ihtiyaç duydukları bilgileri bu sistemden elde etmeleri gerektiğini ifade etti.
Kırgızistan içişleri Bakanı yardımcısı Kursan Asanov açıklamasının devamında, Rus ve Kırgız tarafların bu görüşmede ayrıca vatandaşların kimliklerini ve parmak izlerini içeren otomatik kayıt sistemi de kurmaları gerektiğini, bu sistem ise suçluların ve başkalarının kimliğini tespit etmekte faydalı olacağını vurguladı.
Kırgızistan içişleri Bakanı yardımcısı Kursan Asanov’un bu açıklaması, geçenlerde Rusya içişleri bakanlığı enformasyon merkezi temsilcilerinden oluşan bir heyet üç günlük bir ziyaret çerçevesinde Kırgızistan’a geldikleri bir sırada gündeme geldi. Rusya ve Kırgızistan siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda yakın işbirliği yapan iki ülkedir. İki ülke ikili ilişkilerin yanı sıra toplu güvenlik paktı, şanghay işbirliği teşkilatı ve avrasya iktisadi birliği kurumlarının da üyesidir.
Geçen hafta Rusya’nın siyaset uzmanlarından Aleksi Muhin, Amerika ve Rusya’nın Özbekistan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendilerine bir pay peşinde olduklarını belirterek, Özbekistan’ın eski lideri İslam Kerimov’un halefi hakkında karar verecek esas tarafın, milli güvenlik hizmetleri Başkanı Rüstem İnayetov olduğunu açıkladı.
Rus uzman Muhin Özbekistan gelişmelerine ve cumhurbaşkanlığı seçim kampanyalarına işaretle bu ülkenin siyasi açıdan bağımsız devletler topluluğunda özel yeri bulunduğunu kaydetti. Muhin, gerçi bu açıdan eski sovyetler birliğinden bağımsızlığını kazanan orta Asya cumhuriyetlerinin her biri kendine özgü özel konumu bulunduğunu, fakat Özbekistan bölgenin diğer ülkelerine kıyasla gayet sessiz ama ısrarcı bir şekilde kendi konumunu pekiştirme gayretinde olduğunu ve zaten bu yüzden bu ülkenin toplu güvenlik paktı ile ilişkileri de resmiyet kazanmadığını vurguladı.
Rus uzman Muhin’in belirttiğine göre, gerçi eski sovyetler birliği cumhuriyetlerinden Türkmenistan da Özbekistan’a benzer bir tutum sergiliyor. Muhin şöyle dedi: uzmanlara göre Özbekistan’ın eski lideri İslam Kerimov’un halefi hakkında karar verecek esas taraf, milli güvenlik hizmetleri Başkanı Rüstem İnayetov’dur. İnayetov uzun süre eski lider Kerimov’un en yakın adamıydı.
Rus uzman Muhin şöyle devam etti: kuşkusuz Kerimov’un iki kızı Gülnare ve Lale haklarında çıkan bazı spekülasyonlara bakıldığında yeni hükümette yer almayacaktır. Üstelik bu iki kişiden hiç biri Özbek yetkililerin arasında babalarının halefi telakki edilmiyor ve siyasi kaderleri de yakın gelecekte nasıl davrandıklarına bağlıdır.
Rus uzman Muhin, bu arada bazı Özbek yetkililerin Özbekistan’ın UNESCO’daki temsilcisi olan Lale Kerimova’yı babasının halefi olarak gösterme çabalarına işaretle Özbekistan’ın Kerimov ailesinden olmayan gelecek Cumhurbaşkanı için Lale Kerimova’nın potansiyel tehlikeli bir aktör olacağını belirtti. Muhin ayrıca Amerika yönetimi de kendi çapında Oxford üniversitesi mezunu ve başbakanın birinci yardımcısı 57 yaşındaki Rüstem Azimov’u desteklediğini kaydetti. Nitekim Azimov’un Kerimov’un tabutunun yanında bulunması Özbekistan’da gerginlikleri kısmen yatıştırmada etkili oldu. Şimdi ise Azimov’un başbakanlığa aday olması üzerine anlaşmaya varılmış olabileceğinden söz ediliyor. Muhin’e göre Azimov Özbekistan’da Batı yandaşı bir politikacı olarak tanınıyor ve eğer bu ülkenin yeni Cumhurbaşkanı Batılı ülkelerle ilişkilerini geliştirmek istiyorsa Azimov’a ihtiyacı olacaktır.
Geçen hafta orta Asya cumhuriyetleri Dışişleri Bakanları ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini AB – orta Asya forumu çerçevesinde bir araya gelerek bölge güvenliği, sınırların yönetimi, eğitim, ekonomi, yatırım ve Afganistan’ın durumunu masaya yatırdı. Oturumda söz konusu ülkelerin bölge güvenliği, sınırların yönetimi, eğitim, ekonomi, yatırım gibi alanlarda işbirliği ve ayrıca AB’nin orta Asya bölgesine yönelik stratejileri ele alındı. Brüksel’de düzenlenen oturumda taraflar bölgesel güvenlik ve radikalizm ve terörle ortak mücadele konusuna özel vurgu yaptı. Oturuma katılanlar ayrıca Afganistan’ın durumu gibi uluslararası meseleleri de masaya yatırdı.
AB orta Asya forumu 2007 yılında ve AB’nin orta Asya ülkelerine yönelik stratejilerini ele almak amacıyla her yıl düzenli olarak toplanıyor.
Geçen hafta Rusya ve Tacikistan milli güvenlik konseyi sekreterleri Tacikistan’ın başkenti Duşanba’da bir araya gelerek bölgenin ve sınırların güvenliğini ele aldı. Rusya ve Tacikistan milli güvenlik konseyi sekreterleri görüşmede iki ülke arasında uluslararası terörle mücadele, göç meselesinde işbirliğinin takviye edilmesi, göçmen işçilerin haklarının desteklenmesi ve illegal göçle mücadele gibi ikili önemli konuları masaya yatırdı. Afganistan durumu ve orta Asya ülkelerinin güvenliği üzerindeki tesiri ve ayrıca teröristlerin bölgeye girmesini önlemek için Tacikistan ve Afganistan sınırında güvenliğin takviye edilmesi, iki yetkilinin ele aldığı diğer konulardı.
Rusya ve Tacikistan milli güvenlik konseyi sekreterleri görüşmenin sonunda 2017 ila 2018 yıllarında milli ve bölgesel ve küresel güvenliğin temin edilmesi üzerine bir anlaşma imzaladı.
Rusya ve Tacikistan milli güvenlik konseyi sekreterleri arasında gerçekleşen bu görüşme, Afganistan’ın Kunduz eyaletinde ve Tacikistan sınırında son günlerde gerginliklerin ve Taliban örgütü ile Afganistan güvenlik güçleri arasında çatışmaların tırmandığı bir sırada devam ettiği bir sırada gerçekleşti.
Geçen hafta dünya katolikleri lideri Papa Fransis Azerbaycan cumhuriyetinin siyasi ve dini yetkilileri ile görüşmek üzere Bakü’ye geldi. Bu ziyaretin esnasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Papa Fransis ile görüşmesinde ziyareti Bakü ile Vatikan ilişkilerinin gelişmesinde önemli ve etkili niteledi. Görüşmede Papa Fransis de yaptığı açıklamada tüm dinlerin her türlü etnik ve ideolojik şiddetle mücadele etmeye çalıştıklarını belirtti. Dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden münakaşalara değinen Papa Fransis, Karabağ münakaşasının da barışçıl yollardan çözümlenmesini istedi.
Bakü katolik kilisesinde dini ayin düzenlemek, kafkasya müslümanları ve Azerbaycan cumhuriyetinin diğer dini liderleri ile görüşmek, Papa’nın azerbaycancumhuriyetine yaptığı bir günlük ziyaretinin diğer programlarıydı.
Bazı siyaset çevreleri dünya katolik liderleri Papa Fransis’in Bakü ziyaretini müslüman bir ülke olan Azerbaycan cumhuriyetinin uluslararası imajını tahrip etme şeklinde değerlendirdi. Özellikle Azerbaycan lideri Aliyev’in yumuşak ve müspet beyanatına karşı dünya katolikleri lideri Papa Fransis bu ziyaretinde Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Karabağ münakaşasını gündeme getirerek Bakü hakimiyetine bazı telkinlerde bulunmaya çalıştı.
Uzmanlar Papa Fransis’in Ermenistan ve bölgenin Ermeni halkını desteklemesini da katolik liderin bir başka provokatif girişimi şeklinde telakki ediyor. Papa Fransis bundan önce de Osmanlı döneminde ve 1915 yılında Ermeni katliamını soykırım niteleyerek Vatikan’la Ankara arasında gerginliği tırmandırmıştı.
Gerçekte Azerbaycan Cumhuriyeti yetkililerinin dünya katolikleri liderine gösterdikleri saygıya karşın gözlemciler Papa Fransis’in Bakü ziyaretini tamamen Ermenilerin çıkarları doğrultusunda bir ziyaret yorumladı.
Son yıllarda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev dünyanın üst düzey şahsiyetlerini Bakü’ye davet etmek veya bazı uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapmakla Azerbaycan cumhuriyetinin uluslararası imajını takviye etmeye çalıştı. Bu yüzden Papa Fransis’in ziyareti sırasında da Aliyev 2016 yılında çok kültürlülük sloganı veya ülkesinde dini hoşgörü gibi konuları gündeme getirerek ülkesinin imajını en azından AB düzeyinde geliştirmeye çalıştı. Ancak dünya katolikleri lideri Papa Fransis’in sergilediği tutum Bakü yönetiminin bu çabasını etkisiz hale getirdi.015