Orta Asya ve Kafkasya Gelişmeleri
Geçen hafta AB’nin Tacikistan büyükelçisi Hidayet Bişiviç, Ortadoğu’da devam eden savaşlar ve çatışmaların orta Asya bölgesine sıçramasından kaygı duyduklarını açıkladı.
Geçen hafta bir basın toplantısında konuşan Bişiviç, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da gerginliklerin ve istikrarsızlıkların devam etmesi durumunda, orta Asya bölgesine sıçramaları da muhtemel olduğunu belirtti. Bişiviç, bu yüzden Tacikistan’da bu bölgede yer aldığı için güvensizlik sorunu ile karşı karşıya kalabileceğini, bu yüzden bu ülkenin gerginlikleri tırmandıracak muhalifleri bastırmak gibi girişimlerden kaçınması gerektiğini vurguladı.
Afganistan’da yaşanan durumdan da kaygı duyduklarını ifade eden Avrupalı diplomat, hali hazırda Taliban örgütü bu ülkenin %60 kadarını kendi kontrolü altına aldığını, Afganistan’da durumun vahim boyutlara ulaşması ve tekfirci IŞİD terör örgütünün bazı velayetlerde faaliyetini arttırması başta Tacikistan olmak üzere orta Asya cumhuriyetlerinin geleceği için tehlike arz edebileceğini belirtti. Bişiviç, göçmen işçilerin geri dönmesi ve Rusya’da ekonomik krizin şiddetlenmesi de bölge ülkelerinin gelecekte karşılaşacakları siyasi ve iktisadi sorunlardan bazıları olduğunu vurguladı.
Geçen hafta Tacikistan Dışişleri Bakanı Sıraceddin Aslov, iki kardeş ve dost ülke olan İran ve Tacikistan arasındaki ilişki bağlarını kopmaz olarak niteledi. İran İslam inkılabının 37. Zafer yıldönümü dolaysıyla düzenlenen kutlama töreninde konuşan Tacik Bakan Aslov, iki ülkenin milletleri ortak dili ve kültürü paylaşan ve manevi ve kültüre değerlerin doğrultusunda beşeriyet tarihinde en uzun yolu birlikte kateden ve küresel medeniyetin gelişmesinde kalıcı izler bırakan iki millet olduklarını vurguladı.
Aslov, karşılıklı saygı ilkesi, iyi niyet ve güven duygusu gibi ilkelere dayanan ikili kopmaz bağların sayesinde Tacikistan Cumhuriyeti İran İslam Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkilerine başladığı ilk günden itibaren çeşitli siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel alanlarda karşılıklı yararlı işbirliği yürüttüğünü ifade etti.
Tacikistan Dışişleri Bakanı Aslov İran ve Tacikistan arasındaki kısa süreli tarihi ilişkilerin bölgesel ve küresel bazda sürekli geliştiğini belirterek, ikili dostane ilişkilerin gelecekte de karşılıklı güven ve iyi niyet çerçevesinde ve çeşitli alanlarda iki milletin yararları doğrultusunda gelişmesini diledi.
Tacik Bakan Aslov iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi bölgede barış ve istikrarın pekişmesine hizmet edeceğini, Duşanba yönetimi gelecekte de bu alanda gerekli çabaları sarf edeceğini vurguladı.
İran ve Tacikistan’ın başta BM olmak üzere çeşitli bölgesel ve uluslararası kurum ve kuruluşlarda işbirliğini başarılı olduğunu belirten Bakan Aslov, iki ülkenin BM gündemindeki önemli konularda tutumu birbirine yakın ve eşgüdümlü olduğunu beyan etti.
Geçen hafta Tacikistan İslamî merkezi ulema konseyi Başkanı Seyyid Mükerrem Abdulkadirzade, merkezin Rusya’da terörle mücadele çerçevesinde daimi temsilciliği açıldığını duyurdu.
Abdulkadirzade, bu kurum yakında Rusya’da daimi temsilciliğini açacağını ifade etti. Abdulkadirzade, merkezin Rusya’da temsilcilik açma amacını bu ülkede yaşanan göçmen Tacik işçilerle yakın ilişki kurmak ve bu insanların radikal örgütlerin tuzağına düşmelerini engellmek olduğunu ifade etti.
Tacikistan İslamî merkezi ulema konseyi Başkanı Abdulkadirzade bu kararı özellikle genç Tacik işçiler başta olmak üzere Rusya’da çalışan Tacik işçilerin ideolojik eğitimi bakımından önemli niteledi. Abdulkadirzade, Rusya’da çalışan genç Tacik göçmen işçilerin dini bilgileri yeterli olmadığını ve radikal örgütlerin bu insanları şom hedefleri doğrultusunda kötüye kullandıklarını kaydetti.
Tacikistan İslamî merkezi ulema konseyi Başkanı Abdulkadirzade’nin bu sözleri, Rusya müslümanları mütfüsü Revil Gayneddinov geçen 10 Şubat tarihinde, Tacikistan’ın Moskova büyükelçisi İmameddin Settarov’la görüşmesinde Tacik ulema konseyinin Rusya’da daimi temsilcilik açmasını önerdiği bir sırada gündeme geldi. Gayneddinov ayrıca Tacikistan İslamî merkezi ulema konseyi yetkililerinden Rusya’da Tacik göçmen işçilerin dini eğitimi için bazı tanınmış alimleri Rusya’ya göndermelerini istedi.
Tacikistan yetkilileri, Tacik vatandaşlardan bazılarının tekfirci IŞİD terör örgütü gibi radikal ve terörist örgütlere katılmalarının bir sebebi, bu insanların söz konusu terör örgütlerinin şom hedefleri hakkında bilgisizliği ve dini bilgi seviyelerinin düşük olmasından ibaret olduğunu belirtiyor.
Geçen hafta insan hakları örgütleri Tacikistan’da insan hakları ihlallerinden duydukları kaygıyı dile getirerek Duşanba yönetiminden tüm siyasi tutukluları kayıtsız şartsız serbest bırakmasını istedi.
İnsan hakları gözetleme örgütü ve Norveç’in Helsinky insan hakları komitesi, Tacikistan’da insan hakları durumunun vehametinden duyulan hoşnutsuzluğu dile getirerek, Tacikistan yönetiminden bu ülkede tüm siyasi tutukluları serbest bırakmasını istedi.
İki insan hakları örgütünün raporunda şu ifadelere yer verildi:
Geçen yılı Eylül ayında İslamî hareket partisinin Tacikistan’da kapatılmasının ardından bu ülkede insan hakları durumu daha da vahim hale geldi.
İki insan hakları örgütü raporlarının devamında şöyle diyor: Tacikistan yönetimi bu ülkede ılımlı siyasi muhalifleri gözaltına alarak işkence ediyor ve Duşanba yetkilileri yurt dışındaki muhalifleri de takip ederek onları Tacikistan’a geri getirmeye çalışıyor.
İnsan hakları gözetleme örgütü ve Helsinky insan hakları komitesi, Tacikistan yönetimi yurt dışındaki muhaliflerini kaçırdığını, bu insanlar bir süre sonra Tacikistan hapishanelerinde bulunduklarını belirtti. Rapor şöyle devam ediyor:
Tacikistan yetkilileri avukatları, gazetecileri ve sosyal paylaşım sitelerinde bu ülkenin Cumhurbaşkanı hakkında eleştiri yayınlayan sıradan vatandaşları hedef alıyor. Tacikistan’da insan hakları durumu daha da rahatsız edeci boyutlara ulaştı ve Amerika ve Avrupa ve insan hakları iddiasında bulunan uluslararası örgütler bu davranışa karşı özel bir tepki vermedikleri anlaşılıyor.
İki insan hakları örgütü Tacikistan İslamî hareket partisi üyelerinin tutuklanmasını da siyasi karar niteleyerek siyasi gerekçelerle hapse atılan tüm tutukluların kayıtsız şartsız serbest bırakılmalarını istedi.
Tacikistan’da İslamî hareket partisini kapatma macerasının ardından geçen Salı günü orta Asya insan haklarını gözetleme örgütü, Tacikistan’da yasaklanan İslamî hareket partisinin yerel yapılanmasından 8 üyesi uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldığını duyurdu.
Partinin Verzab ilçesi bürosu sorumlusu Tevekkül Babayev 18 yıl, merkezi bölge sorumlusu Ömerşah Devletov 15 yıl, Cami ilçesi sorumlusu Usameddin Abdurrahmanov 10 yıl, Ferhar ilçesi sorumlusu Zeydeddin Yusufov 10 yıl, Venc ilçesi sorumlusu Zevki Beyk Rahmanov 4 yıl ve yine Hasan Rahimov 10 yıl, Muhammed Ali İslamov 5 yıl ve Rüstem İmamov da 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Tacikistan İslamî hareket partisinin yurt dışında bulunan parti lideri Muhiddin Kebiri gibi üst düzey yetkililerinin açıkladığına göre hali hazırda da partinin 200 kadar üyesi ve taraftarı gözaltında bulunuyor.
Geçen hafta Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev Astana’da düzenlediği basın toplantısında Kazakistan çok uluslu bir millet olduğunu ve eğer herhangi bir devlet memuru kasıtlı olarak Rus dilini konuşan bir vatandaşa Kazakça cevap verecek olursa hemen görevden alınacağını kaydetti.
Nazarbayev, Kazakistan’da Kazakça, Rusça ve İngilizce en çok konuşulan diller olduğunu ve her vatandaş bu dillerden biri eğitim ve günlük konuşması için seçme hakkına sahip olduğunu belirtti. Kazak lider, bu bağlamda kültür bakanına yasalara göre hareket etme talimatı verdiklerini, fakat bazı yetkililerin vatandaşları sırf Kazakça konuşmaya zorladığına dair duyumlar aldıklarını, oysa Kazakistan çok uluslu bir ülke olduğunu ve tüm vatandaşların bu gerçeği kabul etmeleri gerektiğini vurguladı.
Kazak lider Nazarbayev, buna göre herhangi bir vatandaş bir devlet dairesin gelip Rusça bir soru sorduğu takdirde o dairede çalışan görevlilerin soruya Rusça cevap vermekle yükümlü olduğunu ve eğer kasıtlı olarak Rusça konuşan vatandaşa Kazakça cevap verecek olursa işten atılacağını kaydetti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev konuşmasının bir başka bölümünde, Kazakistan’da beş dili öğrenmenin zaruri olmadığını belirterek, Kazakistan vatandaşları Kazakça, Rusça ve İngilizce bilmeleri yeterli olduğunu ifade etti.
Nazarbayev’in bu açıklaması, son yıllarda Kazakistan toplumunun çeşitli katmanlarında etnikçilik ruhu hakim olmaya başladığı bir sırada gündeme geliyor. Oysa bu ülkede yaşayan insanların önemli bir bölümünü Rus kökenliler ve diğer etnik gruplar oluşturuyor ve bu durumun gelecekte ülkenin birlik ve beraberliğini etkilemesinden endişe ediliyor.
Geçen hafta Türkmenistan yönetimi, cumhurbaşkanlığı süresini beş yıldan yedi yıla yükselten bir yasa tasarısı sundu. Haberi duyuran Türkmen medyası, yasa tasarısında ayrıca cumhurbaşkanlığı adaylığı için 70 yaş kısıtlaması da kaldırıldığını belirtti.
Türkmenistan anayasasında değişiklik yapmak üzere hazırlanan yasa tasarısı hükümette özel bir komisyonda ele alınmak üzere hazırlandığı ve Türkmenistan’ın milli basınında yayımlandığı belirtildi.
Bundan önce Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov ülkesinin sosyal, iktisadi ve medeni meselelerinde geniş reformların yapılmasını, anayasada değişiklik yapılmasını ve Türkmenistan’da insan hakları alanında tam yetkili bir mevkinin açılmasını istemişti.
Türkmenistan’da anayasa reformunun önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Berdi Muhammedov, anayasa reformu için bu alanla ilgili özel bir komisyonun kurulmasını, komisyon konuyu titizlikle ele alarak sonuca ulaştırması gerektiğini belirtti.
Berdi Muhammedov, anayasa reformlarında insan hakları alanında tam yetkili bir mevkinin öngörülmesi ve yerel konseylerin yetkilerinin de arttırılması gerektiğini vurguladı. Muhammedov ayrıca, vatandaşların haklarını ve özgürlüklerini korumak ve ayrıca milletle devletin karşılıklı sorumluluk üstlenme hissinin geliştirilmesi de anayasa reformlarında gözetilmesi gereken ana eksenlerden biri olacağını ifade etti.
Türkmen liderin belirttiğine göre, Türkmenistan’ın çeşitli alanlarda ve özellikle iktisadi alanda ilerlemesini gözeterek sosyal ve iktisadi yasaların da gözden geçirilmesi ve bazı değişikliklerin yapılması gerekiyor. Muhammedov, Türkmenistan anayasasında yapılacak reformlarda sosyal ve siyasi reformların da gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurban Kulu Berdi Muhammedov ayrıca yargı kurumunda da reform yapılmasına ve vatandaşların hakları ve özgürlüklerinin koruma altına alınmasına ve geliştirilmesine vurgu yaptı.
Türkmenistan anayasasında yapılacak reformlarla ilgili tüm önerilerin toplanarak komisyon tarafından inceleneceği ve medya aracılığı ile halka bildirilerek nabız yoklaması yapılacağı belirtiliyor.
Türkmenistan’ın düzeltilmiş anayasası bu yıl aksakallar konseyinde resmen onaylanması bekleniyor.
Türkmenistan’ın şimdiki anayasası 8 fasıl ve 117 maddeden oluşuyor ve bu ülkenin tüm hukuki temel konularını ve siyasi, sosyal, iktisadi ve kültürel düzeni ile ilgili temel ilkeleri kapsıyor. Cari anayasa en son Eylül 2008 tarihinde düzeltilmişti. Türkmenistan’ın yeni anayasa taslağı 8 fasıl ve 143 maddeden oluşuyor ve içinde piyasa ekonomisi ve özel sektörle ilgili maddelerin de öngörüldüğü anlaşılıyor.
Gürcistan enerji Bakanı ve Başbakan yardımcısı Kaha Kaladze ve İran Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Murtaza Sermedi geçen hafta bir araya gelerek iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirme yollarını masaya yatırdı. Sermedi, İran ve Gürcistan arasındaki ilişkilerde yaptırımlardan sonraki dönemde yeni bir dönem başladığını belirterek İran ve Gürcistan’ın özel coğrafi konumuna vurgu yaptı ve bu konu ikili ilişkilerin çeşitli alanlarda derinleşmesinin sebeplerinden biri olduğunu belirtti. Sermedi, mevcut kapasiteleri titizlikle inceleyerek ulaştırma, transit, yakıt ve enerji gibi sektörlerde işbirliğine öncelik verilebileceğini vurguladı. Sermedi ayrıca iki ülke arasında işbirliğini geliştirmek ekonomik büyümeye katkı sağlayacağı gibi bölgesel istikrar ve güvenliğe ve ekonomik durumun iyileşmesine de yardımcı olacağını kaydetti.
Görüşmede Kaha Kaladze de Tiflis yönetimi Tahran ile tüm alanlarda ikili ilişkileri geliştirmeye hazır olduğunu ve bu yolda tüm kapasitelerinden yararlanacaklarını belirtti.
Kaladze ayrıca ülkesinin özellikle enerji, yakıt, ulaştırma ve turizm alanlarında İran ile ilişkilerini geliştirmek istediğini belirterek karşılıklı ziyaretlerin yol haritasının çizilmesine ve uygulanmasına katkısı olacağını ifade etti.
Geçen hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüd Çavuşoğlu Tiflis’te Gürci mevkidaşı Mihail Canlidze ile görüşmesinde iki ülke arasında stratejik işbirliği konseyi anlaşmasını imzaladı. Görüşmede Çavuşoğlu iki ülke arasında her iki taraf için özel önem arz eden bir çok proje söz konusu olduğunu belirtti. Azerbaycan Cumhuriyeti doğalgazını Gürcistan üzerinden Türkiye’ye taşıyan Bakü Tiflis Erzurum doğalgaz boru hattı ve yine daha çok siyasi boyutu olan Bakü Tiflis Ceyhan petrol boru hattı projelerine işaret eden Çavuşoğlu, 2016 yılının sonuna kadar da Bakü Tiflis Kars demiryolu projesi hizmete gireceğini kaydetti.
Geçen hafta Karabağ’da Azeri ve Ermeni güçlerin arasındaki temas hattında ve en ön cephede yaşanan çatışmalar iki taraftan can almaya devam etti. Bu çerçevede Azerbaycan Cumhuriyeti askerleri ön cephede Ermenistan istihbarat ve operasyonu grubunun yedi üyesini öldürdükleri açıklandı.
Ermenistan ordusuna bağlı keşif grubu Azerbaycan ordusunun mevzilerine sızmak için bir kaç güzergahı denedikleri, fakat Azeri askerlerle karşılaşınca geri çekilmek zorunda kaldıkları, operasyon sırasında da yedi kayıp verdikleri belirtildi.
Azerbaycan Cumhuriyeti savunma bakanlığı, Ermenistan ordusu çeşitli silahlarla 121 kez ateşkes ihlali yaptığını açıkladı. Azeri taraf ayrıca Ermeni güçlerin bazı sınır bölgelerinde de ateşkesi ihlal ettiklerini iddia etti.015