Ekim 21, 2016 17:31 Europe/Istanbul

Dünyanın çeşitli ülkelerinden iktisadi girişimcilerin Tahran’a akın etmesi, Avrupalı politikacıları İran ile ticari ilişkileri geliştirme yolundaki engelleri ortadan kaldırma yönünde teşvik etmekte önemli rol ifa ediyor.

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Dr. Hasan Ruhani güneydoğu Asya ülkelerinden Vietnam, Malezya ve Tayland’ı ziyaret etti. İran ve Doğu ve Güneydoğu Asya ülkeleri ile iktisadi ilişkilerini geliştirmesi bölgesel işbirliği çerçevesinde bir çok açıdan önem arz ediyor.

İran İslam Cumhuriyeti EKO, D-8 ve Hint okyanusu işbirliği örgütü gibi bölgesel kurumların çerçevesinde Asya ülkelerinden bazıları ile yakın işbirliği yapıyor. Gerçekte Asya kıtasında bölgesel işbirliği iktisadi dayanışa ve yakınlaşma bakımından oldukça başarılı bir modeldir ve bu ilişkiler İran İslam cumhuriyetinin Asya kıtasına özel ve genel bakışı çerçevesinde aydın bir ufuk sergiliyor.

Bugün İran petrol ve doğalgaz sektörlerinde büyük bir çıkış yapan bir ülkedir ve özellikle petro kimya sektöründe 50 milyar doları aşkın bir yatırımı planlamaktadır. Buna göre ekonomi uzmanları da İran’ı yabancı sermaye cezbi bakımından girişimciler için oldukça cazip bir ülke olarak tanımlıyor.

Geçen hafta İran merkez bankası Başkanı Veliullah Seyf, Fransız Peugeot Citroen firması PSA yönetim kurulu Başkanı Carlos Tavares’le Tahran’da gerçekleştirdiği görüşmede, Bercam nükleer anlaşmasından sonraki dönem ikili iktisadi ilişkilerin geliştirilmesi için çok uygun bir fırsat oluşturduğunu belirterek, İran ve Fransa başta otomotiv sektörü olmak  üzere ikili ticari ilişkileri geliştirmek için geniş kapasitelere sahip olduklarını ifade etti.

Fransa’nın ürettiği otomobiller İran piyasalarında özel rağbet görüyor. Paris’te yayımlanan Challenges ekonomi dergisi bu konuda yayımladığı raporda şu ifadelere yer verdi:

Peugeot firması ile Haziran ayında imzalanan anlaşmanın ardından şimdi de Peugeot Citroen otomotiv firması PSK de İran’da 400 bin otomobil üretmek için harekete geçti.

Söz konusu Fransız dergi İranlı ve Fransız otomotiv firmaları arasında imzalanan anlaşmaların olumlu olumsuz yönlerine işaret ederek şöyle devam etti:

Burada gündeme gelen soru, acaba İran hala Fransız otomobillerin cenneti midir? Sorusudur. Gerçi Fransız yapımı otomobiller Avrupa dışında pek ilgi ve rağbetle karşılaşmadı, ama buna rağmen Fransız otomotiv sektörünün hala İran’da otomotiv sektörünün öncülerinden sayıldığı anlaşılıyor. Fransa 60’lı ve 70’li yıllarda İran’ın otomotiv sektörünün temelini attı e yine uluslararası yaptırımlar kaldırıldıktan sonra yine İran’a geri dnen ilk ülkelerden biri oldu. Nitekim yaptırımlar kaldırılır kaldırılmaz ilkin Peugeot Citroen ve ardından Renault firmaları hemen İran’a geldiler.

İlk kez İran’ı ziyaret eden Peugeot Citroen firması genel müdürü Carlos Tavares geçen 6 Ekim tarihinde Citroen firmasının İran’a geri dönmesiyle ilgili nihai anlaşmayı imzaladı.  Gerçekte bu anlaşmanın imzalanması, 21 Temmuz’da İran’ın Saipa firması ile üç Fransız marka aracın üretimi için imzalanan anlaşmanın onayı idi. Değeri 300 milyon avro olan bu ortak yatırım çerçevesinde 2021 yılına kadar her yıl 150 bin otomobil üretilmesi bekleniyor. gerçi üretim kapasitesinin yılda 230 bin araç olabileceği de ifade ediliyor ve ilk üretilen araçların da en geç 2018 yılına kadar piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Fransız Peugout firması tam da Citroen firmasından önce harekete geçerek İran’a geri dönen Fransız firmaydı. Aslında Peugout Citroen otomotiv firması PSA 21 Haziran tarihinde İran’ın Iran Khodro otomotiv firması ile Peugout 208, 2008 ve 301 modelleri olmak üzere üç model otomobilin İran’da üretilmesi üzerinde anlaşmaya varmıştı. Bu çerçevede yılda 200 bin otomobil üretmek üzere yüzde ellilik sermaye katılımı ile gerekli yatırım da gerçekleşti. Şimdi İran’da Peugout otomobillerinin bu üç modelinin üretimine 2017 yılında başlaması bekleniyor. Peugout Citroen firması yaptığı 400 milyon avroluk yatırım ile İran’da 400 bin otomobil üretmeyiamaçlıyor.

Şimdi petrol piyasasına geçiyoruz. OPEC’in aylık raporunda İran’ın Eylül 2016’da ham petrol üretimi günde 3 milyon 665 bin varile yükseldiği belirtildi. İran petrol bakanlığı enformasyon merkezi konu ile ilgili yayımladığı bildirisinde OPEC’in Ekim ayındakiraporunda İran’ın ham petrol üretimi geçen Eylül ayında Ağustos ayına oranla 21 bin 400 varil artışla günde 3 milyon 665 bin varile yükseldiğini duyurduğunu belirtti. İran Ağustos 2016’da günde 3 milyon 643 bin varil ham petrol üretmişti.

OPEC’in aylık raporunda İran petrol bakanlığının Eylül ayındaki üretimi ile ilgili OPEC sekreterliğine sunduğu verilere işaret edilmiyor.

İran 6. Beş yıllık kalkınma programının sonuna kadar ham petrol üretimini günde 4 milyon 700 bin varile yükseltmeyi amaçlıyor. Petrol Bakanı ise yaptığı açıklamada İran’ın önümüzdeki beş yıllık sürede ham petrol ihracatının günde 2.8 milyon varile yükselmesi gerektiğini belirtmişti.

İran devlet demiryolları firması Başkan yardımcısı Hüseyin Aşuri, Tacikistan demiryolları ile işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu açıkladı. Geçtiğimiz günlerde Tacikistan’ı ziyaret eden İran devlet demiryolları firması Başkan yardımcısı Aşuri, iki ülkenin demiryolları son yıllarda ilişkilerini sürekli geliştirdiğini ve her yıl İran, Tacikistan ve Türkmenistan arasında 200 bin ton yük bu yoldan taşındığını ve bu kapasiteyi 500 bin tona çıkarmanın mümkün olduğunu belirtti. Aşuri, Tacikistan demiryolları yetkilileri ve İranlı işadamları ve Tacikistan fabrikalarının yöneticileri ile düzenledikleri oturumlarda transit yükün arttırılması ve böylece Tacik işadamlarının ürünlerinin müşterilerin eline rahatça ulaşması yönünde bazı müzakereleri gerçekleştirdiklerini ifade etti.

İran devlet demiryolları firması Başkan yardımcısı Hüseyin Aşuri, açıklamasının devamında son bir yılda iki taraf arasında işbirliğini geliştirmek amacıyla Tacikistan demiryolları firması ve Tacik işadamları için yüzde 40 kadar indirim uyguladıklarını ve böylece Tacik işadamlarının ürünlerini daha ucuz bir maliyetle müşterilerine ulaşmasına yardımcı olduklarını vurguladı.

Aşuri ayrıca İran devlet demiryollarının Tacikistan’a yolcu ve yük vagonları satmaya hazır olduğunu Tacik tarafa bildirdiğini kaydetti. İran ve Tacikistan demiryolları firmaları arasında işbirliğinin artması iki ülkenin ekonomilerinin geliştiği anlamına geldiğini kaydeden Aşuri, İran İslam Cumhuriyeti Tacikistan ile demiryolları taşımacılığı alanında işbirliğini arttırmaya hazır olduğunu belirtti.

Geçen hafta Tahran’da İran petro kimya sanayii milli firması ile İngiltere ve Hollanda’nın ortak firması Shell arasında işbirliği protokolü imzalandı. İran petro kimya sanayii milli firması genel müdürü Merziye Şahdayı ve Shell firması Başkan yardımcısı Hans Nay Camp İran petro kimya sektöründe işbirliği yapmak amacıyla bir protokol imzaladı. İran petrol Bakanı uluslararası işler ve ticaretten sorumlu yardımcısı Emir Hüseyin Zamaninia ise İran petro kimya sanayii milli firması ve Shell arasındaki işbirliği hakkında yaptığı açıklamada, İran petro kimya sanayii girişimcilerinin tedbirli hareket etmelerine bakıldığında, bu firmaların projeleri petrol ve doğalgaz sanayilerindeki projelere kıyasla daha çabuk hayata geçeceği anlaşıldığını kaydetti.

İran yılda 61 milyon ton çeşitli petro kimya ürünlerini üretebilecek kapasiteye sahiptir ve 2025 yılına kadar bu kapasiteyi 120 milyon tona yükseltmeyi amaçlıyor.

Geçen hafta İran ekonomi ve maliye Bakanı Ali Tayyibnia, Washington’da düzenlenen dünya bankası ve IMF ortak oturumunda yaptığı konuşmada, Batılı ülkelerin uluslararası büyük bankaların İran bankaları ile işbirliğini kolaylaştırma yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmekte yavaş hareket etmelerini eleştirdi.

Bakan Tayyibnia Avrupalı taraflardan Amerika’ya Bercam nükleer anlaşmasındaki yükümlülüklerini hatırlatmalarını istedi.

Amerika hazine bakanlığı geçenlerde yeni bir genelge yayımladı. Bildiride yabancı bankaların İran ile dolar üzerinden işbirliği yapabilecekleri ancak bu işbirliği Amerikan mali sistemi üzerinden olmaması gerektiği kaydedildi. Bildiride yapılan yeni düzenlemelere göre yabancı mali kurumlar ve Amerika’nın mali kurumlarına bağlı yurt dışındaki mali kurumların da İran ile dolar üzerinden işbirliği yapabilecekleri , fakat burada da bu tür çalışmaların dolaylı dolaysız Amerikan mali sistemi veya herhangi bir Amerikan vatandaşı ile bağlantılı olmaması gerektiği vurgulandı.

Bundan önce bazı uzmanlar genelgelerin dili, Amerika’nın İran’a dayattığı bazı yaptırımları yeniden gözden geçirme yönünde olduğunu belirmişti. Ancak Amerika hazine bakanlığının yayımladığı son genelgesi bu tahminlerin doğru olmadığını ve bu genelgelerin de geçmişteki durumda herhangi bir değişiklik olduğunu yansıtmadığını ortaya koydu. Nitekim Amerika hazine bakanlığı da İran’a dayattıkları yaptırımlardaki olmazsa olmazları güncelleştirdiklerini açıkladı. Amerika hazine bakanlığı yayımladığı bildiride, Cuma günü yayımlanan güncelleştirilmiş genelgelerin nükleer anlaşma çerçevesindeki yaptırımların askıya alınmasını şeffaflaştırmak amacıyla güncelleştirildiğini, güncelleştirme çalışması ayrıca hala yerinde duran yaptırımları belirlemeyi amaçladığını ve fazladan yaptırımların kaldırılmasının kolaylaştırıldığı anlamına gelmediğini belirtti.

İran ve 5+1 grubu 14 Temmuz 2015 tarihinde İran’ın nükleer faaliyetleri üzerinde anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşmadan sonra bir çok banka uluslararası bankacılık alanında yeniden faaliyete geçti, fakat halen haksız yaptırımlara maruz kalan İranlı bir çok özel ve tüzel kurumlar ve şahsiyetler bulunuyor.

Geçen hafta Business standard internet sitesi İran İslam Cumhuriyeti Çin ve Pakistan arasında uzanan iktisadi koridora katılmaya sıcak baktığını açıkladı. Söz konusu haber sitesi İran’ın Pakistan büyükelçisi Mehdi Hünerdust, Çin Pakistan iktisadi koridoru ekonomik projesi Başkanı Zahirşah ile görüştüğünü ve İran’ın bu koridora katılma durumlarını masaya yatırdığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Ruhani BM genel kurul zirvesinin kulisinde Newyork’ta görüştüğü Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’e Çin Pakistan iktisadi koridoruna katılmak istediklerini ifade etmişti. İran’ın Pakistan büyükelçisi Hünerdust ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada, İran çeşitli iktisadi sektörlerde güçlü olduğunu ve teknik, mühendislik, enerji, yol, inşaat  ve enerji hatları gibi çeşitli sektörlerde Çin Pakistan iktisadi koridorunda işbirliğine hazır olduğunu belirtti.

İran Pakistan’ın doğalgaz ve elektrik enerjisi ihtiyaçları gibi ihtiyaçlarını karşılamaya hazırdır. Bu konu aynı zamanda Çin Pakistan koridorunun bir an önce tamamlanması için de önemli bir zarurettir.

İran büyükelçisi Hünerdust’la Pakistanlı yetkili Zahirşah görüşmesinde Zahirşah İran’ın bu koridora katılmaya hazır olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi ve İran ile çeşitli alanlarda işbirliği yapmak istediklerine vurgu yaptı. Zahirşah, Çin Pakistan iktisadi koridoru İran’a kadar uzanması gerektiğini de vurguladı.

Bundan önce ise Hindistan yönetimi değeri 46 milyar dolar olarak açıklanan Çin Pakistan koridorudan duyduğu kaygıyı dile getirmişti.015