Ekim 31, 2016 08:40 Europe/Istanbul

Geçen hafta 47. Hazar denizi hukuki statüsü konvansiyonunu hazırlama özel çalışma grubu oturumu Tahran’da düzenlendi.

Bu zirveye İran, Azerbaycan Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan ve Türkmenistan Dışişleri Bakanı Yardımcıları ve özel temsilcileri katıldı. İki gün süren oturumda Hazar denizi hukuki statüsü konvansiyonu taslağında yer alan önemli konuların yanı sıra Kazakistan’da düzenlenmesi planlanan Hazar denizi kıyı ülkeleri liderler zirvesinin ön hazırlığı da tartışıldı.

Hazar denizi hukuki statüsü konvansiyonununu hazırlama özel çalışma grubu en son geçen yaz aylarında Kazakistan’ın Astana kentinde ve kıyı ülkelerin Dışişleri Bakanları zirvesinden bir gün önce bir araya gelmişti.

Tahran zirvesi Hazar denizine kıyısı bulunan beş ülkenin milletleri ve devletleri ve ayrıca bu denizin işleriyle ilgilenen ülkelerin açısından, yeni hukuki statü hakkında nihai kararlara yaklaşıldığı için büyük önem arz ediyor. Ancak buna karşın ve beş kıyı ülkenin bu büyük gölet hakkında uzlaşma noktasına yaklaşmalarına rağmen baz önyargılar Hazar denizi üzerinde adil bir çözüme ulaşmayı engellediği gözleniyor.

Tahran zirvesi eski sovyetler birliğinin yerine Hazar denizinde taraf olan dört ülkeden Rusya, Kazakistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti 1998 ila 2003 yılları arasında bazı ikili ve üçlü anlaşmalara imza atarak Hazar denizi müzakerelerini aksattığı bir sırada düzenlendi.

Geçen hafta Kırgızistan’ın dini liderlerinden Kadir Malkov, orta Asya bölgesinde yer alan beş cumhuriyette sapkın radikal Vahabi ideolojisinin yaygınlaşması konusunda uyarılarda bulundu.

Kadir Malkov, başta Kırgızistan olmak üzere orta Asya ülkeleri Arabistan gibi Fars körfezi kıyılarında yer alan ülkelerle turizm üzerine anlaşma imzalamalarının ardından Vahabi ideolojisi  turizm ve seyahat maskesi altında hızla Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan cumhuriyetlerinde yayılmaya başladığını ifade etti.

Bu şartlarda Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev’in Arabistanlı firmaları Kazakistan’ın çeşitli sanayi sektörlerinde yatırım yapmak üzere davet etmek için Arabistan’ı ziyaret etmesi, bölge medyasının ilgi odağını oturdu.

Son zamanlarda Kazakistan devlet adamları bu ülkede radikal ve tekfirci eğilimleri önlemek amacıyla dini ilimler talebelerini ve cemaat imamlarını sahte İslamî tarikatların ve dini örgütlerin entrikaları ve kışkırtmaları hakkında toplumu bilgilendirmek üzere eğitmeyi gündemlerine aldı.

Öte yandan bölge ülkelerinin siyaset çevrelere bu cumhuriyetlerin vatandaşlarının Irak ve Suriye’de IŞİD saflarına katılmalarının sebebi Suud rejimine karşı müsamahakar ve hoşgörülü davranma politikası ve Riyad’ın bu ülkelerde yatırım yapmasına karşı izledikleri politikalarına göz yummanın sonucu olduğunu belirtiyor.  Gerçekte bölge ülkeleri bir yandan sosyal ve siyasi açıdan güvenliklerini temin etmek ve öbür yandan Arap ülkelerinin yatırım yapmalarını azaltmaları durumunda ekonomilerini dış sermaye cezbi konusunda kırılgan konumda görüyor. Bu durum özellikle orta Asya ülkelerinin dini resmi yetkilileri ve siyasi liderlerinin vahabilik ve selefilik akımlarının bölgede radikalizm ve güvensizliği yaymaları konusunda uyarılarda bulunmasının ardından ciddiyet kazandığı anlaşılıyor.

Geçen hafta Kırgızistan parlamentosundan bir yetkili sosyal demokrat partinin parlamenter koalisyondan çekildiğini açıkladı. Kırgızistan parlamentosu başkanvekili ve sosyal demokrat partinin üyesi Jogorki Keneş konu ile ilgili yaptığı açıklamada, sosyal demokrat parti ortakları ile anayasa reform paketini destekleme üzerine anlaşmazlık yaşamasının ardından koalisyondan çekildiğini belirtti.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev’in önerisi ve sosyal demokrat partinin desteğinin üzerine gündeme gelen Kırgızistan’da anayasa reform paketi başbakanın bakanları ve valileri atama veya görevden alma yetkileri gibi bazı yetkilerinin genişletilmesini öngörüyor.

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Elmas Beyk Atambayev ise Kırgız parlamentoda kurulan koalisyonun bozulmasının ardından hükümetin istifasını kabul etti. Cumhurbaşkanı Atambayev’e daha yakın duran ve daha istikrarlı bir koalisyon arayışında olan sosyal demokrat parti bu ülkede sürdürülebilir sosyal ve iktisadi kalkınmayı amaçlayan parlamentodaki siyasi güçlerle işbirliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Ancak Kırgızistan’da başarısız koalisyonların mazisini göz önünde bulunduran çevreler bu ülkede yönetim sisteminin değişmesi, toplu çıkarların yerine bireyselci anlayış yüzünden Kırgızistan camiasının beklentilerini karşılayamadığını ve çok yönlü siyasi, iktisadi ve kültürel kalkınmayı yakalamayı başaramadığını belirtiyor.

Geçen hafta Duşanba yönetimi Tacikistan’ın Avrasya iktisadi birliğine katılma haberini tekzip etti. Tacikistan’ın beyaz Rusya büyükelçisi Gazi Devlet Kaim Dadayev, Duşanba yönetimi bilinçsizce herhangi bir kuruma veya birliğe üye olmayacağını belirtti. Tacik diplomat Duşanba yönetimi Avrasya iktisadi birliğine girme meselesini inceleme aşamasında olduğunu, ancak bu birliğe üye olduğu haberi gerçek dışı olduğunu kaydetti.

Dadayev, Tacikistan’ın Avrasya iktisadi birliğine üye olmak için nihai kararın alınması için çok sayıda oturum düzenlemek ve bu işin zarar veya yararlarının incelenmesi gerektiğini ifada etti.

Tacikistan’ın beyaz Rusya büyükelçisi Dadayev, iktisadi birliklere üye olmak için her ülkenin güvenilir sermaye desteği olması gerektiğini, ancak hali hazırda küresel ekonominin içinde bulunduğu şu şartlarda Tacikistan bu önemli destekten yoksun olduğunu vurguladı.

Tacik diplomatin sözleri orta Asya bölgesinin bu ülkesi hem iç ve hem dış sorunlar açısından sıkıntı çektiğini ortaya koyuyor.

Türkmenistan yönetimi Afganistan sınırında petrol terminali inşa etmek istiyor. Geçen hafta Türkmenistan doğalgaz ve petrol firması Afganistan sınırına yakın bir bölgede 540 bin ton kapasiteli yeni petrol terminali inşa edeceklerini belirterek, yeni terminalin Türkmenistan’a petrol ve petrol ürünlerini ihraç etme kapasitesini arttıracağını kaydetti.

Hali hazırda Türkmenistan devlet doğalgaz ve petrol firmasının en büyük kaygısı bu ülkenin Lebab eyaletinde inşaatına başladığı bu terminali tamamlamak olduğu anlaşılıyor. Terminalde petrol ürünlerini pompalama teçhizatının montaj çalışmaları tamamlanırken, çalışan ekiplerin demiryolunu bu terminale bağlamak üzere altyapıları hazırlamaya başladığı belirtiliyor.

Türkmenistan’ın yeni terminali 376 bin metrekarelik bir alanda inşa ediliyor. Türkmenistan petrol rafineri kapasitesini 2020 yılına kadar 20 milyon tona ve 2030 yılına kadar da 30 milyon tona yükseltmeyi amaçlıyor.

Geçen hafta Gürcistan parlamentosunun nihai seçim sonuçları açıklandıktan sonra iktidar partinin bu ülkenin yasama kurumu üzerindeki kontrolü arttığı ortaya çıktı. Gürcistan merkezi seçim komisyonu Gürcistanlı rüya partisi yasama kurumunda 67 sandalyeyi kazandığını, Gürcistan’ın eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’nin liderdiğindeki muhalefet Milli ittifak partisi ise ancak 27 sandalyeyi kazanabildiğini açıkladı. Gürcistan parlamentosunun 150 milletvekili bulunuyor.

Öte yandan Rusya yanlısı sayılan vatanseverler koalisyonu 8 Ekim seçimlerinde ancak 6 sandalye kazandı. Bu arada iktidar Gürcistanlı rüya partisinin Pazar günü düzenlenmesi beklenen ikinci tur seçimlerinde de 50 sandalya kazanması ve böylece önceki dönemde çıkardığı 85 milletvekili sayısında 117 gibi yüksek bir rakama ulaşması bekleniyor.

Geçen hafta AGİT’e bağlı Minsk grubu eşbaşkanları 23 Ekim Pazar günü Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le Bakü’de görüştü. Görüşmede Karabağ münakaşasını sonlandırma yolları ele alındı. Görüşmede AGİT’in Kafkasya işleri özel temsilcisi de vardı. Görüşmenin ana gündemi  Bakü ve Erivan liderlerinin bir sonraki görüşmesinin tarihiydi.

Son yıllarda Ermenistan liderleri sürekli Azerbaycan Cumhuriyeti ile liderler düzeyinde görüşme yapmayı olumlu karşıladıklarını açıkladı. Ancak Bakü liderleri ne barış ne savaş durumunun Azerbaycan cumhuriyetinin milli çıkarlarına aykırı olduğunu belirterek işgal altındaki Karabağ bölgesinin kurtuluşuna vurgu yapıyor.

Gerçekte son dönemde Azerbaycan ve Ermenistan arasında Karabağ üzerindeki mülkiyet hakkı ile ilgili sürecin hassas bir aşamaya geldiği anlaşılıyor. Bu yüzden Minsk grubu eşbaşkanlarının Bakü ziyareti münakaşaya taraf olan iki ülke açısından büyük önem arz ediyor. Üstelik bu ziyaretin Karabağ münakaşasının tarafı olan her iki ülke için bir nevi son uyarı niteliği daşıtığı da ifade ediliyor. Bu ziyaretin özellikle son günlerde iki ülke arasında çatışmaların yeniden başlama ihtimalinin kuvvet kazandığı bir sırada yapılması da dikkat çekiyor.

Bu arada uzmanlar Minsk grubunun yerine başka bir grup kurulabileceğinden söz ediyor. Bu durumda ise Karabağ münakaşası sil baştan hale geleceği ve böylece iki taraf arasında yeniden savaşın alevlenmesi muhtemel görünüyor.

Ve son olarak geçen hafta İran’ın Ermenistan Büyükelçisi Seyyid Kazım Seccadi Erivan’da Ekonomi Bakanı Vardan Aramian’la görüştü.

Görüşmede Ermeni Bakan, iki ülke arasındaki mevcut iktisadi ilişkilerin iki tarafın sahip olduğu geniş imkanlara ve kapasitelere göre olmadığını, ikili iktisadi işbirliğini geliştirmek gerektiğini kaydetti.

Aramian, İran ekonomik açıdan geliştiği takdirde bu durum Ermenistan ekonomisinin gelişmesine de katkı sağlayacağını vurguladı.

İran Büyükelçisi Seccadi de ikili iktisadi ilişkilerin geliştirilmesine işaret ederek, Erivan’da İran’ın Millet Bankası’nın yeni şubeler açmasına ve uluslararası alanlarda işbirliğini geliştirmeye vurgu yaptı.015

Etiketler