Kasım 18, 2016 14:03 Europe/Istanbul

Kerbela’ya uzanan yollarda Erbain ziyaretçilerinin arasına girdiğimizde, İmam Hüseyin –s– aşkıyla analarınca emzirilen şii müslümanların yanında henüz bir kaç yıldır müslüman olan veya başka dinlere mensup olan yüzlerle karşılaşıyoruz. Hüseyin –s– bu insanlar için tüm şaşkınlıkların ve çaresizliklerin sonudur.

İmam Hüseyin’in –s– şehadetinin kırkıncı gününde o hazreti ziyaret etme niyetiyle düzenlenen Erbain yürüyüşü, beşeri camianın en büyük buluşması ve dost düşman, herkesin itiraf ettiği üzere dünyada eşsiz bir etkinliktir. Bugün Irak güvenlik bakımından pek de iyi sayılmadığı ve imkanları kıt olduğu halde dünyanın medya devlerinin sessizliği arasında Kerbela’ya uzanan caddelerde yalın ayak, İmamlarını ziyarete giden milyonlarca aşık insanı ağırlıyor.

Bugün, Erbain’in ilk ziyaretçisi sayılan Cabir bin Abdullah Ensari’nin İmam Hüseyin’in –s– şehadetinden kırk gün sonra yalın ayak Medine’den yola çıkarar Kerbela’ya gelmesi üzerinden yaklaşık 14 asır geçiyor. O günden beri şimdiye kadar Seyyidi Şüheda’yı –s– ziyaret etme ameli tarihin çeşitli dilimlerinde büyük zorluklarla yapılması ve ziyaretçilerin can güvenliği bulunmamasına rağmen ziyaretçiler her türlü tehlikeyi göze alıyor ve hatta gizli gizli Erbain gününde İmam Hüseyin’in –s– ayağını öpmeye geliyordu ve gelmeye devam ediyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuda şöyle diyor:

Hüseyni mıknatısın cazibesi Erbain gününde başlar. Bu cazibe gücü Cabir bin Abdullah Ensari’yi Medine’de ayağa kaldırır ve Kerbela çölüne çeker. Bu mıknatıs bugün üzerinden asırlar geçtiği halde benim senin gönlünü etkileyen güçtür.

Irak’ta Saddam ve Baas rejimi devrildikten sonra şimdi var olan onca sorun ve terör tehdidine rağmen Erbain yürüyüşü her zamankinden daha büyük bir ihtişamla düzenlenir ve dünyanın dört bir yanından aşık yürekleri kendine çekir.

Evet, biraz önce de belirtildiği üzere, Kerbela’ya uzanan yollarda Erbain ziyaretçilerinin arasına girdiğimizde, İmam Hüseyin –s– aşkıyla analarınca emzirilen şii müslümanların yanında henüz bir kaç yıldır müslüman olan veya başka dinlere mensup olan yüzlerle karşılaşıyoruz. Hüseyin –s– bu insanlar için tüm şaşkınlıkların ve çaresizliklerin sonudur. Yeni yeni müslüman olan bu misafirler İmam Hüseyin –s– türbesine uzanan toz toprak yolları refah ve servet içinde olan ülkelerindeki hiç bir ihtişamlı yolla değişmek istemiyor.  Batı’nın bin bir renkli şatafatlı dünyasından gelen yorgun gözler şimdi Hüseyin’in –s– kurtuluş gemisine binmiş ve hidayet ışığını ve kurtuluş gemisini bulmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyor.

İmam Hüseyin’in –s– kurtuluş gemisine binmeyi başaran Hollandalı yeni müslüman bayan bir kaç yıldır Kur'an'ı Kerim’i okuduktan sonra İslam’ın hakkaniyetini idrak eden insanların kervanına katılmış bulunuyor. Kerbela ziyaretinin hayatının en büyük arzusu olarak açıklayan Hollandalı yeni müslüman kadın şöyle anlatıyor: Bu kez İmam Hüseyin –s– beni seçti. Bu ziyaret o hazretten gelen bir davet üzerine gerçekleşiyor.

Hollandalı yeni müslüman kadın Erbain yürüyüşüne yaramaz çocuğu ve eşi ile birlikte katılıyor. Yolun tozu afacan çocuğun yüzüne oturmuş, annesine yetişmek ve ona büyük arzusunda eşlik etmek için küçük adımlarını daha hızlı atmak zorunda kalıyor.

Yeni müslüman Hollandalı kadın şöyle devam ediyor: Siz böyle bir şeyi Hollanda’da bulamazsınız. Hollanda devleti zengindir ve paraları ile size yardımcı olur. Ama ben burada yaşamayı tercih ediyorum.  Benim için burada refahta yaşama imkanlarının kıtlığı önemli değil. Hollanda’da yaşam ve insani ilişkiler gerçekten çok çok soğuktur, oysa ben burada sıcak ve samimi ortamında yaşamak istiyorum.

Erbain yürüyüşünün büyük buluşmasının bir başka köşesinde gayri müslim olan Ukraynalı genç Roman bu muazzam buluşmayı izlemek için müslüman arkadaşlarına eşlik ediyor. Roman sadece bu etkinliği izlemek için gelmişti, ama şimdi Hüseyni mıknatıs onu da etkilemiş bulunuyor. Şaşkınlık içindeki gözleri insaniyet ve ahlakın en güzel sahnelerini en iyi şekilde sergileyen milyonlarca aşık ve hayranı izlerken kendi kendine sormadan edemiyor: gerçekten şu Hüseyin –s– kimdir ve nasıl 14 asırın ardından böyle bir etkinliğe sebep olabiliyor?

Roman attığı her adım ve baktığı her bakışı ile Hüseyin –s– sırrının bir parçasını çözüyor ve sonunda oturup şöyle diyor: ben de müslüman olmak istiyorum.

Ukraynalı gayri müslim genç Roman müslüman olmaya karar verdikten sonra meraklıların sorularına şöyle cevap veriyor: beni şaşırtan şey, Irak’ın müslüman milletinin sevgisi ve kerem ve ihsanıydı. Kutsal mekanların ziyareti benim şii müslümanlara karşı bakışımı değiştirdi. Şii müslümanlar Batı medyasının yaptığı propagandaların aksine mihriban ve savaş ve kin ve nefretten uzak duran insanlardır. Bu seyahatimde öz Muhammedi İslam’ın hoşgörü ve fedakarlık dini olduğuna kanaat getirdim ve bu yüzden İmam Hüseyin –s– türbesinde müslüman olduğunu ilan etmeye karar verdim.

Ukraynalı İgor Sladanyuk Erbain yürüyüşüne katılan bir başka yeni müslümandır. Sladanyuk şöyle anlatıyor: Necef’e gilip İmam Ali –s– türbesine girdiğimizde, bu mekana hakim olun huzur ve güvenli atmosfere çok şaşırdık. Buradaki insanların samimiyeti ve misafirperverliği, Irak’ın durumu hakkında bize anlatılanların tam tersiydi. Burada şahit olduğumuz şeyleri ailelerimize ve ülkemizin halkına anlatacağız. Onlara İslam’ın hakiki anlamına bu kutsal mekanlarda ve ehli beytin –s– bilim ve mirasında bulduğumuzu anlatacağız.

Aslında Ukraynalı Roman ve İgor’u sadece bu ülkeden iki insan gibi görmemek gerekir. Bu insanlar dünya genelinde Hüseyin –s– aşkından yeni bir akım oluşturacak sevgi dalgalarının bir parçasıdır.

Erbain yürüyüşün dünyayı yıkıp yok eden sahtekarların yalanlarını alt üst edecek ve dünyanın her yerinde meraklı kalpleri hakikat nuru ile aydınlatacak büyük harekettir.

Bayan Claudia Borja italyan bir fotoğraf sanatçısıdır. Bayan Borja bundan bir kaç yıl önce Roma’da Aşura fotoğraf sergisini açmıştı. Hristiyan dinine mensup olan bayan Borja İran’da İmam Hüseyin –s– yas merasimlerine katılarak İran milletinin İmam Hüseyin –s– aşkını fotoğraf karelerine yansıtmış ve böylece İmam Hüseyin’i –s– ve Aşura hadisesini İtalya halkına tanıtmış bir sanatçıdır. Bayan Borja şöyle diyor:

İran halkının İmam Hüseyin –s– için düzenlediği yas merasimi beni derinden etkiledi veben de İranlılar gibi İmam Hüseyin –s– için gözyaşı döktüm.

Geçen sene Erbain yürüyüşüne katılan bayan Borja şöyle diyor: beni İmam Hüseyin –s– bu etkinliğe davet ettiğine inanıyorum.

İtalyan fotoğraf sanatçısı Claudia Borja katolik hristiyanlardandır. Bayan Borja İmam Hüseyin –s– aşıklarının oluşturduğu milyonluk kalabalığa eşlik etmeyi kendisi için büyük bir onur olarak biliyor ve şöyle diyor: şimdi yavaş yavaş İmam Hüseyin’in –s– sadece bir şahsiyet olmadığını anlıyorum. Hüseyin –s– sanki bir yol ve bir yaşam yöntemidir; hakikat için yaşam. Ve ben bunu çok seviyorum ve böyle bir yaşamı arz ediyor ve izlemek istiyorum. Yani hak ve adalet için yapılabilecek en iyi şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

Bayan Borja Erbain yürüyüşü insana hem kendisi ve hem İmam Hüseyin –s– hakkında yeni şeyler keşfetmesine yardımcı olduğuna inanıyor. Erbain yürüyüşünde İslamî tesettür ve alnına bağladığı Ya mazlum Hüseyin şiarı ile ehli beyt aşıklar kervanına katılan bayan Borja şöyle devam ediyor: burası, hayatım boyunca elde ettiğim en güzel şeylerden biridir.

Claudia Borja da sadece bir kişi değil, aynı zamanda henüz müslüman olmadıkları halde İmam Hüseyin –s– ve büyük hedefi önünde diz çöken bir çok insanın temsilcisidir.

Evet, bu programda İmam Hüseyin’in –s– gerçekleştirdiği kıyamın mesajını canı gönülden duyan ve o hazrete iktida etme yoluna adım atan yeni müslümanlardan söz ettik. Bu arada bugünkü programımızı Erbain yürüyüşünde büyük payı olan bir grup şii müslümanlardan söz ederek noktalamak istiyoruz. Evet, Nijeryalı şii müslümanlardan söz ediyoruz. Nijerya bundan kırk yıl öncesine kadar küçük bir şii azınlığı bulunan ülkelerden biriydi. Ancak şimdi ve sadece son otuz küsur yılda bu ülkede on milyonu aşkın ehli sünnet veya hristiyan, şii mezhebini seçti.

Şimdi aylardır yargılanmaksızın hapiste yatan Şeyh Zekzaki, uyanışlarını onun çabalarına borçlu bilen bu ihlaslı insanların lideridir. Nijerya’da bir çok şii müslüman Kerbela’dan çok uzak oldukları ve mali güçleri yetmediği için Erbain yürüyüşüne katılmak üzere Kerbela’ya gelemiyor. Bu yüzden bu insanlar Erbain yaklaştığında yalın ayak yaşadıkları kentlerinde Şeyh Zekzaki’nin dini faaliyetlerini yürüttüğü Zaria kentine doğru hareket ediyor ve bu kentin Hüseyniye’sinde düzenlenen etkinliğe katılıyor. Bu muazzam yürüyüşe Kerbela’da düzenlenen Erbain yürüyüşüne katılamayan yaklaşık 8 milyon kişi katılıyor. Ancak bu muazzam buluşmada dev medya organlarının her türlü işaretinden mahrum bırakılıyor. Fakat Nijerya’nın yeni şii müslüman topluluğu kendi naçizane imkanları ile bu güzel etkinliği düzenleyerek yönetmeye çalışıyor. Gerçi bu insanlar eşzamanlı olarak hem Nijerya ordusu ve hem tekfirci teröristlerce tehdit ediliyor, fakat bu tehditlere aldırış etmeden Hüseyin –s– aşkı ile bu etkinliği her yıl daha büyük ihtişamla düzenliyor.015