İran’da ekonomik gelişmeler
Geçen hafta İran’ın havayolları firması Iran Air ve Amerika’nın uçak firması Boeing 80 uçak alımı üzerine Tahran’da bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın değeri 17 milyar dolar olarak açıklandı.
Iran Air firması ile Boeing firması arasındaki anlaşma aslında uzun süren müzakerelerin ve iki ülke yönetimlerinden alınan izinlerin ardından imzalandı. Boeing firması Amerika yönetimi ve hazine bakanlığından izin aldıktan sonra bu anlaşmayı imzaladı, ancak Washington yönetiminin sözünü tutmaya yönündeki kötü mazisine bakıldığında, gelecekte bu bağlamdaki yaptırımların yeniden uygulanabileceği gözetilerek bu tür anlaşmalarda genellikle bazı tedbirler öngörülüyor.
Boeing firması ile imzalanan anlaşmaya göre 50 adet Boeing 737 ve 30 adet Boeing 777 model yolcu uçakları İran’a teslim edilmesi gerekiyor. Yine anlaşmaya göre Boeing 737 tipi uçakların teslimatı 2021 yılında başlıyor ve 15 adet Boeing 777 tipi uçağın teslimatı da iki yıl sonra başlıyor. Bu model uçaklardan 6 adedi 2018 yılında, 6 adedi 2019 yılında ve 3 adedi de 2020 yılında teslim ediliyor.
Bu anlaşmanın gerçek değeri ise uçakların gerçek değerinin %50 kadarıdır. Söz konusu uçaklar finans şeklinde alımı gerçekleşiyor ve alıcı anlaşma tutarının %15 ila %20 kadarını ödüyor ve geriye kalan %80 ila %85 kadarı ise yabancı kaynaklarca temin ediliyor.
Iran Air firması Başkanı Pervereş’in ifade ettiğine göre uçak alımı ile ilgili müzakereler Airbus firması ile daha önce başlamıştı ve buna göre Airbus firmasından alınan uçakların ilki bu yıl İran’a teslim edilmesi bekleniyor. bu çerçevede Airbus firmasının temsilcileri 100 adet yolcu uçağının satışı ile ilgili anlaşmaya nihai şeklini vermek üzere gelecek Pazartesi günü Tahran’a geliyor. Böylece Airbus temsilcilerin İran’a gelmesi ile beraber söz konusu anlaşmanın kesinleşmesi bekleniyor.
Bilindiği üzere Amerika yönetimi son yıllarda tüm uluslararası yasaları hiçe sayarak İran’a dayattığı haksız yaptırımların çerçevesinde İran’a yolcu uçağı sıtışı ve hatta İran uçaklarına yakıt verilmesi gibi zalimane yaptırımları uygulamaya başladı.
Şimdi Airbus firması ile imzalanan anlaşmada satışı gerçekleşecek olan uçakların bakım ve onarım teknolojileri de İran’a veriliyor ve yine Boeing firması ile de İran’da alınan uçakların bakım onarımı için özel bir merkez inşa edilmesi öngörülüyor.
Aslında yolcu uçağı alanında dayatılan yaptırımların kaldırılması Bercam nükleer anlaşması ile sonuçlanan müzakere sürecinin ta başında İran’ın müzakereci heyetinin en önemli öncelikleri arasında yer alıyordu, öyle ki Bercam nükleer anlaşmasında İran hava sanayiinin yenilenmesi de öngörüldü. Bercam anlaşmasının ikinci ekinde ve ABD’nin yükümlülükleri arasında İran’ın yolcu uçağı alımını engellememesi öngörülüyor.
Bu arada uzmanlar İran havacılık sektörünün yenilenmesi için 400 ile 500 kadar yeni yolcu uçağına ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
İran geçen gün buğday üretiminde kendine yeter hale gelme başarısını kutladı. İran bundan önce 2004 yılında buğday üretiminde dıştan bağımsız olmuştu, fakat dört yıl sonra bir kez daha 6 milyon ton buğday ithal etmek zorunda kaldı. Şimdi 11. Hükümet göreve başladığında İran’ın buğday üretimi 97 milyon ton civarındayken, bu rakam bu yıl 117 milyon tona yükseldi. Bu yıl çiftçilerden buğday alımı 11.5 milyon tonu aştı.
Üretim alanında herhangi bir iktisadi sektörde ve özellikle tarımda üretim gücünün arttırılması İran İslam Cumhuriyetinin bağımsızlığının güvencesinin güçlenmesi anlamına gelir. Cumhurbaşkanı Ruhani buğdayda dış bağımlı olmaktan kurtulma dolaysıyla düzenlenen kutlama etkinliğinde yaptığı konuşmada tarım ürünlerinin üretiminde artış yaşanması iş alanının genişlemesi bakımından etkili olmakla beraber, gayri safi milli hasılanın artışı ve gıda güvenliğinin gelişmesi bakımından da önem arz ettiğini ve zemini milli iktidar ve bağımsızlığın gelişmesi yönünde sağladığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Ruhani buğdayda dıştan bağımsız hale gelmenin direniş ekonomisinin en büyük tecellisi olduğunu belirterek, bugün büyük İran milleti gıda güvenliği alanında kendine yeterli hale gelme yönünde atılan önemli bir adıma şahit olduğunu ve bu da ülkenin milli güvenliğinin gıda sektörü gibi önemli bir bölümünün güvence altına alındığı anlamına geldiğini vurguladı.
Geçen hafta İran ve Rusya karma ekonomik komisyonu Tahran’da bir oturum düzenledi. Oturuma Rusya’dan çeşitli firmalar kamu sektöründen 200 ve özel sektörden 250 temsilci ile katıldı.
Bültenimize bu oturumla ilgili raporumuz ve İran ve Rusya arasında ticari ve iktisadi fırsatları gözden geçirerek devam ediyoruz.
İran ve Rusya karma ekonomik komisyonunun oturumunda iki ülke heyetleri bankacılık, mali ve yatırım, sanayi, maden ve ticaret, enerji ve ulaştırma ve iletişim olmak üzere beş uzman komisyon çerçevesinde görüş alış verişinde bulundu. Oturumun son bulduğu 13 Aralık Salı günü İran ve Rusya iktisadi işbirliği yol haritası belgesi, komisyonun eşbaşkanları Rusya enerji Bakanı Aleksandır Noak ve İran İBT Bakanı Mahmut Vaizi’nin huzurunda imzalandı.
Veriler 2016 yılının ilk 9 ayında İran ve Rusya arasındaki ticaret hacmi 2015 yılının aynı dönemine kıyasla %80 artış kaydettiğini gösteriyor. Aslında İran ve Rusya arasındaki son on yıllık işbirliği, barışçıl nükleer enerjiden yararlanma çerçevesinde gelişmeye başladı. bu bağlamda Buşehr nükleer santralinin hizmete girmesi bu alanın iki ülke arasında işbirliğinde yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini ortaya koydu. Nitekim Bercam nükleer anlaşmasından sonra da İran’ın yeni nükleer santral ihtiyacı doğrultusunda Rusya ile yeni işbirliği çerçeveleri tanımlandı. Buna karşın iki ülkenin son 15 ila 20 yılda sahip oldukları kapasiteleri en iyi şekilde yararlandığı söylenemez. Şimdi ise İran ve Rusya ikili ticaret hacmini yılda en az iki milyar dolar seviyesine yükseltmeyi amaçlıyor.
Bir başka gelişmede geçen hafta İran ve Rusya ortak iktisadi fuarı Rusya’nın Astarahan liman kentinde düzenlendi. Fuara İran’ın uluslararası ve Avrupa standartlarına sahip olan ve gıda maddeleri, petro kimya, tekstil ve inşaat alanlarında faaliyet yürüten 33 firması katıldı.
Aslında bu tür fuarların düzenlenmesi hazar denizine kıyısı olan ülkelerin arasında ticari ve iktisadi işbirliğini geliştirme yönünde önemli bir fırsat sayılıyor. Rusya’nın Astarahan liman kenti ise hazar denizinin kuzeybatısında yer alan bir liman olarak İran limanları ile işbirliğinin gelişmesi ve iki ülke arasında ticaretin artması yönünde önemli rol ifa ediyor ve bu yüzden iki ülke yetkililerinin ilgi odağında bulunuyor.
Astarahan limanı kenti cari yılın ilk 8 ayında İran ile 117 milyon dolar ticaret yaptı.
Geçen hafta dünyanın ürettiği petrolün yarısını karşılayan OPEC üyesi 13 ülkenin petrol ve enerji bakanları ve OPEC üyesi olmayan Azerbaycan Cumhuriyeti, Bahreyn, Bolivya, Brunei, Ekvador Gine, Kazakistan, Malezya, Meksika, Umman, Sudan ve Güney Sudan gibi ülkelerin temsilcileri Viyana’da bir araya gelerek petrol piyasalarında istikrarın sağlanmasını görüştü.
İran petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene geçen Cumartesi günü Viyana’da gazetecilere yaptığı açıklamada, OPEC üyesi olmayan ülkelerin petrol üretimini 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren azaltmaya başlayacağını belirtti. Bakan Zengene, OPEC üyesi olan ve olmayan üretici ülkelerin arasında sağlanan bu anlaşmayı tarihi bir anlaşma niteledi. Bakan Zengene, OPEC üyesi olan ülkelerin zirvesine katılan tüm ülkelerin bu kurumun kararını destekleme sözü verdiklerini ifade etti.
Rusya enerji Bakanı Aleksandır Noak ise yaptığı açıklamada, Rusya yönetimi 1 Ocak 2017’den 31 Mart 2017 tarihine kadar petrol üretimini günde 200 bin varil düşüreceğini ve ardından bu rakamı 300 bin varile kadar yükselteceğini ve buna göre günde 10 milyon 947 bin varil seviyesine getireceğini belirtti.
Azerbaycan Cumhuriyeti de petrol üretimini düşüreceğini açıkladı. Azerbaycan Cumhuriyeti petrol Bakanı Natık Aliyev OPEC üyesi olan ve olmayan ülkelerin zirvede aldıkları kararı ve yayımladıkları bildiriyi önemli niteledi ve Bakü yönetimi de 1 Ocak 2017’den itibaren petrol üretimini günde 35 bin varil düşüreceğini kaydetti.
Irak petrol Bakanı Laibi de Bağdat yönetimi petrol fiyatlarını takviye etmek için üretim hacmini düşürme sözüne bağlı kalacağını açıkladı.
Meksika yönetimi de belli bir zaman diliminde petrol üretimini günde 100 bin varil düşüreceğini belirtti.
Uzmanlar sağlanan anlaşmayı 2001 yılından beri ilk kez yaşanan tarihi bir anlaşma niteliyor. Bu anlaşma OPEC’in dünya petrol piyasalarını istikrara kavuşturmak için aldığı kararın çerçevesinde sağlandı.
Geçen hafta ummanlı yatırımcı bir heyet Benderabbas liman kentinde şehit Recai liman kompleksi ve aluminyum fabrikası ve çimento fabrikasını gezdi. Hürmüzgan eyaleti sanayi, maden ve ticaret kurumu dış ticaret bölümü Başkanı Hüseyin Ensariyan konu ile ilgili yaptığı açıklamada Ummanlı heyetin ziyaretinin en önemli amacı eyaletin ticari ve iktisadi kapasiteleri ile tanışmak olduğunu belirtti.
Hürmüzgan eyaleti sahip olduğu büyük sanayi tesisleri, madenleri, kara, hava ve deniz nakliyatı altyapıları itibarı ile Ummanlı yatırımcıların ilgisini çekiyor. Öte yandan Umman ile Hürmüzgan eyaleti arasındaki kısa deniz mesafesi nakliyat bedelinin düşük olması ve güvenliği bakımından da eyaletin en önemli meziyetleri sayılıyor.
Geçen hafta 20. Asya okyanusya mevduat firmaları grubu genel kurul ozurumu 21 ülkenin temsilcilerinin katılımı ile Tahran’da düzenlendi. 25 üye ve üye olmayan ve Belçika, Fransa, Portekiz ve Yunanistan’dan gelen firmanın özel konuk olarak katıldığı oturumda İran 20 oy kazanarak üç yıllık bir süre için grubun icra heyeti üyeliğine seçildi.
Asya ve Avrupa borsaları federasyonu 1995 yılında federasyon üyeleri arasındaki piyasada insaflı, etkili ve şeffaf bir ortam oluşturmak amacıyla kuruldu.