Aralık 22, 2016 22:36 Europe/Istanbul

Hatırlanacağı üzere geçen bölümlerde Çarmahal ve Bahtiyari eyaletine doğru yola çıktık ve bu güzel eyaletimizi tanımaya başladık.

Çarmahal ve Bahtiyari eyaleti eşsiz doğası ile Zagros sıradağlarının ortasında yer alıyor.

Bugün seyahatimizin devamında bu güzel yöremizin doğal güzellikleri ile tanışmaya devam edeceğiz.

Ünlü Fransız seyyah Henry Rene Dallemagne “Horasan’dan Bahtiyari’ye” adlı seyahatnamesinde Çarmahal ve Bahtiyari yöresini şöyle anlatıyor: Bu güzel ve yemyeşil diyar bol sulu ırmakları, gür ormanları ve çayırları ve meraları ve yine yüksek dağları ve derin dereleri ve muhteşem geçitleri ve yalçın kayaları ve doğal buzulları ile harikulade ve rüya gibi manzaralara sahiptir. İlkbahar mevsiminde dağların eteği kırmızı çiçeklerle kaplanıyor ve kayalıkların koyu rengini adeta ateş rengine çeviriyor.

Gerçi bu Fransız seyyah yaklaşık bir asır önce Çarmahal ve Bahtiyari yöresini gezdi, fakat bahsettiği güzel manzaralar hâla eskisi gibi duruyor. Nitekim eyaletin her köşesinde hâla güzel tepeler, yemyeşil yamaçlar, güzel çeşmeler ve bol sulu ırmaklar göze çarpıyor.

Şimdi gelin hep birlikte bu güzel eyaletin doğal cazibesine şöyle bir göz atalım.

Zerdkuh dağı Çarmahal ve Bahtiyari eyaletinin merkezi Şehrikord’un 73 kilometre batısında bulunuyor. Zerdkuh zirvesi İran’ın kuzeybatısından güneydoğusuna kadar 1600 kilometre boyunca uzanan Zagros sıradağlarında yer alıyor. Zagros sıradağlarında 4409 metre rakımlı Dena zirvesi, 4221 metre rakımı ile Zerdkuh zirvesi ve 4150 metre rakımı ile Oştorankuh zirvesi dikkat çekiyor.

Zerdkuh dağlık alanı aslında Şah-ı Şehidan ve Kuhreng dağlarından oluşuyor ve her zirvenin özel bir sebepten ötürü bu adlarla adlandırıldığı belirtiliyor.

Bu dağların ana zirvesi sayılan Zerdkuh zirvesi, miladi 19. yüzyılın sonlarına kadar ulaşılmaz bir bölgeydi ve yabancılar bu bölgeye giremiyordu. Gerçi günümüzde Çarmahal ve Bahtiyari yöresine girmek ve Zerdkuh zirvesine tırmanmak için herhangi bir kısıtlama bulunmuyor, fakat yine de bu bölgenin hâla keşfedilmemiş bir bölge olduğu anlaşılıyor. Nitekim dağcılar da Zerdkuh bölgesinde attığı her adımla sanki doğal buzullar, çeşitli çeşmeler ve irili ufaklı göletler diyarına ayak bastığını hissediyor.

Yörede Sasaniler ve Hahameneşiler dönemlerinden geriye kalan tarihî kaleler ise bölgenin turistik cazibesine katkı sağlıyor. Zerdkuh yüksekliklerinde dağların yamacında zaman aşımına uğramadan hâla ayakta duran ve taştan yapılan devasa arslan heykelleri dikkat çekiyor. Bu eserler aynı zamanda Bahtiyari aşiretinin cesur ve silahşör gençlerinin yiğitliğini simgeliyor.

Zerdkuh zirvesine tırmanırken, bazen üzerlerinde bir takım desenler kazılan taşlar göze çarpıyor. Bu taşların mezarlıkları belirlemek veya süslemek için kullanıldığı belirtiliyor. Taştan yapılan arslan heykelleri ise aşiretin önde gelen büyüklerinin mezarlarının koruyucuları konumunda olduğu anlaşılıyor.

Çelgerd köyü, Zerdkuh dağının eteğinde Çarmahal ve Bahtiyari yöresinin en güzel köylerinden biridir. Bu köy kış mevsiminde kayak ve kış sporları meraklılarının akınına uğruyor. Bölgede yoğun kar yağışı genellikle Aralık ayının başlarında başlıyor ve bazen beş ay kadar sürüyor. Bu yüzden Çarmahal ve Bahtiyari eyaletinin sosyal ve iktisadi kalkınma programında Çelgerd yöresi bölgenin en önemli turistik merkezlerinden biri olarak yer alıyor. Çelgerd yöresinin kayak merkezi Zagros sıradağlarında en bilinen kayak merkezlerinden biridir. Çelgerd kayak pistinin uzunluğu yaklaşık 800 metre ve eğimi de %20 kadardır. Bu pist aileler, baylar ve bayanlar olmak üzere üç ayrı alana ayrılıyor ve bölgenin uzun kış mevsimi yüzünden yılın önemli bir bölümünde kayak yapmak için kullanılıyor.

Çarmahal ve Bahtiyari eyaletinde doğal buzullar, çok sayıda gölet ve yaban hayatının sürdüğü alanlar ve Zerdkuh dağının batısında uzanan gür kestane ormanları ziyaretçileri adeta büyülüyor. Nitekim bu güzel yöreyi ziyaret eden turistler de yörenin güzelliğini takdir ediyor.

Çarmahal ve Bahtiyari yöresini 1890 yılında gezen ve içinde yüzlerce kilometre yol kateden seyrek sayıda yabancı seyyahlardan biri de İngiliz bayan seyyah Isabella Bishop’tur.

Bayan Bishop bu yörenin güzelliklerine hayran kaldı ve üç ay boyunca Zerdkuh bölgesindeki güzergahları bir bir katetti. Bayan Bishop ülkesi İngiltere’ye geri döndükten sonra da “İran ve Kürdistan’a seyahat” başlıklı bir kitap yazdı.

Zerdkuh dağının eteklerinde 20 kadar daimi ırmak akıyor ve 3500 metre üzerinde rakımı olan 16 zirvesi ile dinlenmek ve doğadan zevk almanın yanında, dağcılar için uygun bir spor alanı sayılıyor.

İlkbahar mevsimi geldiğinde, Çarmahal ve Bahtiyari yöresinin güzel doğası ve göklere uzanan zirveleri ziyaretçileri adeta büyülüyor. Bahtiyari aşiretinin büyük bir bölümünün kullandığı yaylaların el değmemiş doğası, insanda binlerce yıl boyunca doğal halini koruyan bir diyara ayak bastığı duygusunu yaratıyor. Yine bu güzel yörede yer yer devrik lalelerle kaplı geniş ovalara rastlamak mümkün. Bu ovalardan biri, çiçeklerinin güzelliği sayesinde uluslararası ün ve itibar kazanan ve zerdkuh dağının eteklerinde uzanan ve Devrik Laleler ovası olarak anılan bir ovadır. Bu ova yörenin turistik cazibelerinden biridir ve İran’ın 20 milli mirası listesinde kayda alınmanın yanında, İran Çevre Kurumu’nun koruması altındadır.

Devrik Laleler ovası 3600 hektarlık alanı ile Kuhreng ilçesinde ve Benu Esteki köyünün yakınlarında  kırmızı ve sarı renkte devrik lalelerle kaplıdır. Yörenin tertemiz havası ve zengin bitki örtüsü ve çiçekleri, ziyaretçileri hayran bırakan özellikleridir. Yerel aksanda Meryem Gözyaşı adı ile bilinen devrik laleler genellikle Mart ayının sonları ve Nisan ayının başlarında çiçek açıyor ve bölgenin hava sıcaklığı itibarıyla Nisan ve bazen Mayıs ayının sonuna kadar çiçek açmaya devam ediyor. Bu tür çiçeklerin ömrü ise pek fazla uzun sürmüyor ve bu yüzden ilkbahar mevsiminde devrik laleler ovası her yıl binlerce turistin akınına uğruyor.

Dimeh köyünün yakınlarında bulunan Dimeh çeşmesi de Çarmahal ve Bahtiyari yöresinin bir başka doğal cazibesidir. Uzmanlar Dimeh çeşmesinin suyu, dünyanın en güzel içme suyu olduğunu ve dişlerin çürümesini önlemek ve böbrek taşını düşürmek gibi çeşitli tedavi özellikleri bulunduğunu belirtiyor.

Dimeh çeşmesi Zayenderud ırmağının ana kaynağının başında ve Kuhreng tünellerinden önce yer alıyor. Dimeh çeşmesi aslında yan yana dizilmiş bir kaç küçük çeşmenin birleşmesinden oluşuyor ve geniş bir ovada akarak güzel bir manzara yaratıyor. Bölgede yüksek kestane ağaçları ve soğuk iklimlerde yetişen diğer ağaç türleri çeşmenin etrafını sararak, yine bölgede yer alan dağlar ve ovalarla birlikte turistler için cazip bir mekan oluşturuyor.

Öte yandan Dimeh çeşmesinin çevresinde inşa edilen turistik merkezler de turistlerin ikamet etmesi için uygun bir ortam oluşturuyor. Dimeh çeşmesinin yanında Dimeh mineral suyu fabrikası bulunuyor. Bu fabrikanın ürünleri iç piyasanın yanı sıra, yurt dışına da ihraç ediliyor. Bu arada bölgede yeni mineral suyu fabrikaları ve yine Ortadoğu bölgesinin en büyük mineral suyu tesisleri bu bölgede inşa ediliyor.

Dimeh çeşmesi arkeolojik açıdan da önem arz ettiği anlaşılıyor. Çeşmenin çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkarılan tarihî eserler bu iddiayı doğruluyor. Çarmahal ve Bahtiyari eyaleti Kültürel Miras Kurumu Başkanı, Dimeh çeşmesi Eşkaniler dönemine ait bir alanda yer aldığını belirtiyor.