Ocak 08, 2017 10:01 Europe/Istanbul

Kaliteli mal üretimi için bilme ve sanayi ile üniversiteler arasında yakın ilişkiye ciddi ihtiyaç var. Bu yüzden direniş ekonomisinin en önemli ve etkin bileşeninin bilgi tabanlı olmasıdır. Bilgi tabanlı ekonomi, bilimden servet üretme peşinde olup, üstün teknolojilere dayalıdır ve bilim ve teknolojiyi ticaret dönüştürmeye çalışıyor.

Hatırlayacağınız üzere, önceki bölümlerimizde, direniş ekonomisinde üretimin çok önemli olduğu için bilimin dikkate alınması gereken bir mesele olduğunu ifade etmiştik.

Direniş ekonomisinde üretim için üretim alanında faaliyet gösterenler, yetkililer, hükümet ve üniversitler arasında samimi ve sürdürülebilir bir irtibat halkasının kurulması şarttır, bu yüzden direniş ekonomisinin en önemli ve etkin bileşeninin bilgi tabanlı olmasıdır.Bilgi tabanlı ekonomi, bilimden servet üretme peşinde olup, üstün teknolojilere dayalıdır ve bilim ve teknolojiyi ticaret dönüştürmeye çalışıyor. Bu yüzden bugünkü bölümde bu konuyu ele alacağız.

Bilgi tabanlı ekonomi, bilimden servet üretme peşinde olup, ileri teknolojilere dayalıdır ve bilim ve teknolojiyi, ticarileştirmeye çalışıyor.

Ekonomide bilim ve bilginin rolünün geçmişten beri randmanı arttırması için dikkate alınmış bir konudur, bilim ve teknolojinin yeri ve konuma her daim vurgu yapılmıştır.

Bilgi tabanlı ekonomide, üretim, dağıtım ve bilim ve bilgi, ekonominin büyümesini, servet üretimi ve bütün ekonommik faaliyetlerde iş fırsatı sağlayan esas etken olduğu için bilim üretme, öğrenme ve elde tme süreci ve pratik işlevi ve yaygınlaştırılması dikkatli biçimde planlanmalıdır, böylece bilgi tabanlı ekonominin ilerlemesi güvence altına alınabilir.

Yatırım, üretim ve ticaret için uygun toplumsal, siyasi ve iktisadi ortam sağlanması, insan kaynağı eğitimi, hükümetin teşvik ve destek politikaları ve IT teknolojisi, bilgi tabanlı ekonominin ön ihtiyaçlarından sayılıyor.

Bilgi tabanlı ekonomiye sahip olmak için, icat ve yenilik için gereken şartlar sağlanmalı ve yatırım yoluyla düşüncelerin yeni ürünlerin üretimiyle sonuçlanmalıdır.

Bilgi tabanlı ekonomi için uluslararası örgütler ve ekonomistler tarafından yapılan tanımlar var ki biz de burada kısa şekilde bu bağlamdaki yaygın bir tanıma değiniyoruz.

Ekonomi ve Kalkınma İşbirliği Örgütü OECD'nin yaptığı tanıma göre, bilgi tabanlı ekonomi, üretim, dağıtım, bilim ve bilgi işlevi uyarınca şekillenen ve bilim ve bilgi için yatırımı dikkate alan bir ekonomidir.

Bilim ve bilgi için yatırım ise, araştırma ve kalkınma yüksek eğitim ve yazılımlar yapılan harcamalar ve masraflardır.

Başka bir deyişle, bilim ve bilgiye yatırım, mevcut bilim ve bilgi düzeyini arttıran veya yeni bilimin edinmesiye ve yayılmasına sebebiyet veren faaliyetlerin masrafıdır.

Bilgi tabanlı ekonomi, bilim ve bilgi işlevi uyarınca gelişmiş ve yatırımın büyük miktarı, icat ve yenilik için ayrılan bir ekonomidir, bu ekonomide, elde edilen teknolojiler, yüksek hızla tüketilir ve ve iş gücü, yüksek eğitime sahip bulunuyor.

Bilgi tabanlı üretimin özelliklerinden biri, bu ürünlerin yüksek katma değerli olmasıdır.

Ayrıca, bu ürünlerin yaratıcılığa dayalı olduğu için, yeni nesillerinin daha fazla katma değer ve yüksek kabiliyetle sürekili üretilmesidir.

Bu yüzden, bu ürünlerin üzerinde yatırım, süregelen bir büyümeyi sağlar.

Bilgi tabanlı ürünlerin üretimi kolaylaştırabilecek ve bu ürünlerin düşük fiyatlarla üretilmesini sağlayabilecek işlerden biri, toplumda girdi şartları ve alt yapının oluşturulmasıdır.

Uluslararası ticaret teorisine göre, herhangi bir ülke, uzun mal, girdiler ve ham maddelerin bol miktarda o ülkede bulunması halinde üretilebilir.

Bilgi tabanlı üretim, geleneksel üretimin aksine,  "yartıcılık" ve "girişimciliğ"e dayalı ve kuruludur, bu yüzden eğitimli ve uzman iş gücünün çok olması, bu bağlamda önemli rol ifa eder. İran'da bazı girdi şartları zayıf olsa da, eğitimli ve elit iş gücü endeksleri açısından uygun bir konumda bulunuyor.

Elit,  bilim, sanat ve teknoloji üretimde etkinliği hissedilen etkin ve başarılı bir kişiye denir, bu kişinin zekası, yaratıcılığı, girişimciliği, fikri olgunluğu, bilim ve teknoloji üretimi için kullanıldığından, bilimsel ilerleme hız kızanır.

Sanayi, ticaret ve ziraat alanlarında elitler ve seçkin kişlere fırsat verilmesi, direniş ekonomisinin özelliklerindendir ve de, elit insanların hiçbir engele takılmadan işlerini ilerletmesi için gereken şartlar sağlanmalıdır.

İslam İnkılabı Rehberi bu bağlamda şöyle ifade eder:

"Direniş ekonomisinin sağlam temellerinden biri, bilgi tabanlı ekonomidir; direniş ekonomisinin esasını, bilgi tabanlı ekonomi teşkil eder; zira, direniş ekonomisi içten büyüyen ve uluslararası ve küresel sarsıntılar karşısında sarsılmayacak kadar içeride sağlam temelleri olan bir ekonomidir, işte  bu direniş ekonomisidir... bu ekonominin en önemli temellerinden biri, bilgi tabanlı ekonomidir, bu ekonominin bilime dayalı olması çok çok önemlidir. Bize göre, genç elit ve seçkin insanlar, bilgi tabanlı ekonomide, rol ifa edebilir, bu nasıl olabilir? tabii, planlama lazım. hangi gençlerimiz, direniş ekonomisinde rol ifa etmelidir? Ben bu sorunun cevabını sizden istiyorum, oturup, planlama yapmalısınız, başkalarının sizin için bunu yapmasını beklememelisiniz. sizler, genç elitlerin direniş ekonomisi veya bilgi tabanlı ekonomide nasıl rol ifa edebileceğini ele almalısınız. gruplar oluşturulmalı, gruplar ayrılmalı, çalışsınlar, düşünsünler, araştırma yapsınlar, eli dolu bu oturumlara katılsınlar, onlara müsaade edilsin. O zaman elitler vakfı, elitlerin kendi içinden gelen bu plana destek vermelidir. Bence, bir dönüşüm sağlanır; hem düşünme bazında, hem de ekonomide, kesinlikle bir dönüşüm oluşur".

Elitlerden üreitm için destek alınır ve onlara destek verilirse, teknolojiden ticari değerler üretilebilir.

İslam İnkılabı Rehberi'nin beyan ettiği gibi, direniş ekonomisi içten büyüyen bir ekonomidir, içten büyüyen bir ekonomi, yerli imkanlar, uzmanlar ve bilim adamlarına dayalı bir ekonomidir.

Ekonomileri iyi şekilde gelişmiş ülkelere bakıldığında, o ülkelerin kendi imkanları, gençleri, bilim adamları ve elitlerini kullandığını görebiliriz.

Dirençli ve dayanıklı bir ekonomi, önce muhtelif zeminlerdeki kendi kapasite ve imkanlarını tespit eder, ardından bu ekonomi, alabileceği darbelere karşı dayanıklı olup, zarar görmeyecek bir yere varmalıdır.

İçten büyüyen ekonomi, iç imkanlara dayalı olduğu ve dışarıya bağımlı olmadığı için bu tür darbelere karşı dayanıklıdır.

Direniş ekonomisi, içten büyüyen bir ekonomi olmakla birlikte, dışarı açılan bir ekonomidir, yani iç imkanlara dayalı olmanın yanısıra, dünya ekonomileriyle teamül ve işbirliği içindedir.

Başka bir deyişle, küresel alanda, diğer ülkelerinin ekonomisiyle faydalı teamül ve işbirliği içine girebilir.

İçten büyüyen ekonomi, bazılarının düşündüğü gibi değil, yani bu ekonominin içine kapalı, atıl ve marjinal bir ekonomi sayılmaz, aksine dünyaya açılan ancak kendi kapasite, gücü ve imkanlarına dayalı bir ekonomidir.

İslam İnkılabı Rehberi bu bağlamda şöyle beyan eder: "İçten büyüyen ekonomi, ülke ve halkının imkanlarının içinden kaynar. Bu fidan, ülke imkanlarına dayalıdır. Ancak direniş ekonomisi, içine kapalı bir ekonomi değil. Yani ülke ekonomisi, ülkenin içiyle sınırlı ve kısıtlı değil. Bu ekonomi, dünya ekonomisi ile teamül içindedir ve kudretle, onlarla karşılaşır, böylece direniş ekonomisi içten büyüyen bir ekonomidir, içine kapalı bir ekonomi değildir".

Evet, genel anlamda, içten büyüyen ve dışarı açılan ekonomide  yerli imkanlar, güç ve potansiyele dayalı olarak, kendi temel ihtiyaçlarını kendisinin karşılaması, petrole bağımlılığın azaltılması, tüketim yönetimi, tedbirle birlikte ivme, aşırı ithalattan kaçınılması ve yabancıların ekonomiye müdahalesini önlemesi şarttır.