Nisan 21, 2017 15:39 Europe/Istanbul

İran İslam Cumhuriyeti nizamına göre halkın oyları, sandık görevlileri ve oy sayımını yapan yetkililerin elinde bir emanet ve bir haktır ve bu konuda büyük bir titizlik örneği sergilemek şarttır.

Nitekim halkın seçimlere katılmaları ve oylarının korunmasının önemi İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni -ks- ve İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin beyanatında sürekli vurgulanan ve üzerinde önemle durulan bir konudur.

Image Caption

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle diyor:

Halkın oyları kul hakkıdır. Herkesi insanların kaderine musallat edemeyiz.  Herkesi, bunca azameti ve bu tarihi ile bu ülkeyi yönetmesine veya kanun yazmasına veya başkalarını “sen böyle yapacaksın, böyle diyemezsin” şeklinde zorlamasına müsaade edemeyiz. Bunun belli şartları vardır.

İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni -ks- de seçimleri her milletin en ilkel haklarından biri olduğunu ve her millet kendi kaderini ve yönetim biçimini kendisi belirlemesi gerektiğini belirtiyor. İmam Humeyni’ye -ks- göre yetkilerin halkın elinde bulunması gerekiyor ve her akıllı insan da kendi kaderi kendi elinde olması gerektiğini kabul ediyor. Kanun da bunu gerektiriyor, akılda buna hükmediyor. İnsan hakları demek de her insanın kendi kaderi kendi olması gerektiğini söylüyor. Her millet kendi kaderine hakim olması gerekiyor.

Image Caption

İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni -ks- şöyle buyuruyor:

 İslami devlet, gerçek manada demokratik bir devlettir ve tüm dini azınlıklar tam olarak özgürdür ve herkes inancını ifade edebilir ve İslam dini tüm inançların gereksinimlerini karşılamaktan sorumludur ve İslami devlet tüm mantıklara mantıkla karşılık verir.

İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni -ks- bir başka yerde de şöyle diyor:

Anayasaya evet oyu veren insanlar şimdi bu anayasanın uygulanmasını bekliyor, yoksa herkesin her yerde sabah kalkıp da ben anayasayı kollama ve koruma konseyini kabul etmiyorum, ben anayasayı kabul etmiyorum, demesi olmaz.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre seçimlerin düzenlenmesi, gözetilmesi, adayların hakları, seçim listeleri, halkın verdiği oyların korunması ve seçim sonuçlarının kabul edilmesi, hepsi anlamlı ve bir birini tamamlayan kavramlardır ve İran milleti Amerikalıların İran seçimlerine yönelik tamahkâr bakışını göz önünde bulundurarak nüfuz meselesini büyük dikkatle gözetlemeleri gerekir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle diyor: Rehber’i seçmesi gerekenlerin bazı şartları vardır ve bazı salahiyetleri söz konusudur. Ya da ülke için kanunları yazması gerekenler ya da yürütme erkinin başı olmak isteyenler de öyle. Yani bazı salahiyetler gereklidir. Peki bunu kim tespit etmelidir? Acaba bunu tespit edecek bir yer gerekmez mi? yani acaba şu şahısta veya şu kişilerde bu salahiyetler var mı, yok mu? Kuşkusuz bunun için bir kurum gereklidir ve bu kurum da anayasayı kollama ve koruma konseyi ve elinde bulunan gözetim imkanlarıdır.

2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, seçimlere hile karıştığı ve halkın oyları gözardı edildiği iddiaları ile başlatılan fitnenin ardından ilk Cuma namazı hutbelerinde fitnecilerin illegal taleplerine boyun eğmeyi kesin bir ifade ile reddetti. Seçimlerin dokunulmazlık ilkesinin korunması için belirlenen yasal çerçevelerin savunulması, İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin konuşmasında üzerinde durduğu önemli noktalardan biriydi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle dedi: eğer bazılarının şüphesi varsa ve buna bazı belgeler sunuyorsa, mutlaka incelenmelidir, tabi bu da yasal yollardan olmalıdır. İnceleme ancak yasal yollardan olması gerekir. Bendeniz illegal bidatlere asla boyun eğmem. Eğer bugün yasal çerçeveler kırılırsa, gelecekte hiç bir seçim artık dokunulmaz olamaz. Bazıları sokaklarda bir takım hareketlerle nizama karşı bir baskı aracı oluşturabileceklerini ve nizam yetkililerinin maslahat icabı onların dayatmalarına boyun eğmek zorunda kalacaklarını düşünmeleri yanlış bir kuruntudur. Hayır, bu bir yanlıştır. İllegal taleplere boyun eğmek, hem de baskı altında, olmaz. Bu, diktatörlüğün başlangıcıdır.

2013 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin arifesinde İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin kul hakkı kavramına vurgu yapması ve bu hakkın çeşitli boyutlarını daha ileriki yıllarda beyan etmesi de Ayetullah Hamanei’nin nizamın Cumhuriyet ilkesi ve halkın oylarının kesin korunması konusunda asla taviz vermeyeceğini bir kez daha ortaya koydu. İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei hş. 1396 yılına girerken yaptığı konuşmasının önemli bölümlerinden biri de seçimlerin önemi ve bu seçimlerde halkın oylarının korunmasıydı. Ayetullah Hamanei açık bir şekilde kim milletin kullandığı oyların sonucuna karşı çıkacak olursa karşısında beni bulur, şeklinde buyurdu.

Image Caption

Anayasayı kollama ve koruma konseyi sözcüsü Abbas Ali Kedhüdai şöyle diyor: son dönemde gündeme gelen ve son bir iki yılda İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei tarafından da gündeme getirilen meselelerden biri, seçimlerin kul hakkı olmasıdır. Bu süreçte çok ince bir nokta, seçimlerin kul hakkı olması meselesinde halkın oylarının gündeme getirilmesiydi, ki doğal olarak bu oylar her siyasi nizamı korumak için gereklidir. İran İslam Cumhuriyeti nizamında da ister İmam Humeyni –ks– döneminde ister İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei döneminde olsun, bu konuya vurgu yapılmış ve halkın oylarının korunması gerektiği beyan edilmiştir. Doğal olarak bu durum toplumda güven duygusunu geliştirecektir.

Gerçekte her seçimin sağlığı, halkın o seçimde kullandığı oyların korunması ile güvence altına alınır. Bu yüzden anayasa, seçimlerin doğru düzenlenmesi ve halkın oylarının korunması için seçimlerin gözetilmesini öngörmüştür. Bu bağlamda anayasanın 99. Maddesi şöyle diyor:

Anayasayı kollama ve koruma konseyi bilgeler meclisi, İslamî şura meclisi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve referandumları gözetlemekle görevlidir.

Anayasayı kollama ve koruma konseyi bu görevi ve seçimleri gözetleme işini gözetim heyetleri aracılığı ile yürütmektedir.

Anayasayı kollama ve koruma konseyi için iki temel görev belirlenmiştir ki seçimlerin tüm merhalelerinde adayların salahiyetini incelemek ve seçim sürecini gözetlemek bu görevlerden ibarettir ve amacı seçimlerin sağlıklı yapılmasını güvence altına almaktır. Bu yüzden seçimlerin aday kayıt işleminden salahiyetlerinin anayasayı kollama ve koruma konseyi tarafından incelenmesi ve yine adayların seçim kampanyalarında davranışlarından seçimlerin genel atmosferindeki tavırlarına kadar her türlü faaliyeti seçimleri gözetleyenlerce büyük bir titizlikle rasat edilir.

İran’da cumhurbaşkanlığı seçim kanununa göre aday kayıt işlemi sona erdiği günden itibaren iki çeşit gözetim veya gerçekte inceleme gerçekleşir. İlkin ilk gözetimi yapan bir konsey devreye girer ve kanunda belirlenen şartlar çerçevesinde adayların ilk aşamada salahiyetini değerlendirir ve daha sonra daha üst düzeyde bir gözetim devreye girer ki anayasanın 118. Maddesine göre bu gözetimden anayasayı kollama ve koruma konseyi sorumludur.

Image Caption

İran seçim yasasının 10. Maddesine göre seçimler doğrudan halkın oylarına başvurmak ve gizli oylama yöntemi ile düzenlenir. 28. Madde ise şöyle diyor: oy pusulasında birden daha fazla ad yazılır veya işaretlenirse, oy geçersiz sayılır, fakat atılan oy sayısında hesaba katılır.

29. maddeye göre oylama başlamadan önce gözetleme heyetinin temsilcisi veya temsilcilerinin önünde boş sandıklar kapatılarak mühürlenmesi gerekir ve oylama başlamadan önce hazırlanan tutanakta gözetleme heyetinin temsilci veya temsilcileri boş sandık sayısını ve boş  olduklarını onaylaması gerekir ve eğer oylama sırasında daha fazla sandık gerekecek olursa benzer bir şekilde hareket edilmesi ve tutanak hazırlanması gerekir.

Seçimlerde halkın kullandığı oyları korumak aslında vatandaşların sosyal ve medeni haklarının tecelli ettiği en yüksek düzeydir ve her oylamadan sonra kendini gösterir ve toplumda demokrasi temellerini güçlendirir. Bu yüzden yabancı uzmanlar ve medya organları da defalarca seçimlerin ve halkın oylarının önemini vurgulamıştır.